Bir çok yeni koşucunun dikkat etmediği, hatta zaman zaman, uzun zamandan beri koşan dostlarımın da pek farkında olmadığı iki veriden bahsetmek istiyorum.
Bunlar, adım uzunluğu ve dakikada atılan adım sayısı. Belli bir mesafeyi kat etmek için bu iki veri dışında başka hiç bir şeye ihtiyaç yok. Eğer bir koşucu daha hızlı olmak istiyorsa bu iki veriden birini iyileştirmeli. Ya daha uzun adım atmalı ya da dakikada attığı adım sayısını arttırmalı. Şöyle basit bir hesapla anlatmaya çalışayım.
Adım uzunluğunuz 1 metre. Dakikada attığınız adım sayınız da 170 adım olsun. Bu şu demek oluyor. Sizin dakikada maksimum kat edebileceğiniz mesafe 170 metre. Bu iki değişkenden biri değişmedikçe de bu mesafe hep aynı kalacaktır. Adım sayınızı 180’e çıkarırsanız, dakikada 10 metre daha uzun koşmuş olursunuz. Ya da 170 adım atıp, adım uzunluğunuzu 1 metre 10 santime çıkarırsanız, 187 metre mesafe kat edersiniz.
Koşuları yaparken bu iki veriye de dikkat etmekte fayda var.
Yada ;
adım mesafesini 1 m’den 94,444 cm’ye düşürüp, dakikadaki adım sayısını da 170 adımdan 180 adıma çıkartınca 1 dakika sürede mesafe değişmez 
Peki ne kazandık?Kendi adıma konuşursam, 5km’lik koşunun sonlarında (1km diyelim) yorgunluğu azaltmak için daha sık ama küçük adım atıyorum. Koşuyu bitirmek daha kolay adım uzunluğu kısaldığında.Uzun adımların ayak tabanıma daha fazla yük bindirdigini sanıyorum.
Evet söylediğiniz gibi bu biraz koşu stilinizle de ilgili. Eğer topuk basan biri iseniz adım uzunluğunuzu geliştirmeniz, dakikada attığınız adım sayısını arttırmaktan daha zor. Topuk basanlar genelde kadansı yani dakikada attıkları adım sayısını arttırarak hızlanmaya çalışıyorlar. Ama forefoot yani ayağınızın önüne basarak koşuyorsanız bu sefer iş tam tersine dönüyor. Koşarken yere bastığınız süre azalırken, havada geçirdiğiniz süre artıyor ve topuk basan birine göre ileri sıçrıyorcasına bir adımda daha uzun mesafe kat ediyorsunuz.
Koşuda topuk basan biriyim😊