İnterval (aralıklı koşu ) koşuları spesifik antrenmanlar sınıfındadır. Hedefe göre belirlenir her şey.
Örneğin sezon planlanmasında erken dönemde dinlenme aralıkları uzun tutulurken hedef etkinliğe yaklaştıkça kısaltmak genel yaklaşımdır. Dolasıyla buralarda nabız zone1-2 lere iner /inmesi beklenir.
Diğer başlıkta eğimli parkurda koşmak zorunda olan @adilB için yeteri kadar yokuş aşağı koşusu yaptığını düşündüğüm için yokuş yukarı koşu tavsiyesi vermiştim. Zaten aynı tespiti @erinc de yapmış bu başlıkta benzer tavsiye de bulunmuş.
Bu örnekte yokuş yukarı koşu aşırı efor gerektireceği için dinlenme aralığında nabzın zone 2 ye inmesi sonra ki tekrarın yapılabilmesi için çok kritik . O sebeple süreden bağımsız nabzın inmesini beklemesi gerekli . Gerekirse aşağı yürüyüp orada durarak bekleyecek. Fakat hedefimiz kuvvette devamlılık olsaydı düz zemin koştuğu süreye göre oranlardık. Mesela 90 sn koş tam yarısı (45 sn ) dinlen gibi. Burada nabzı değil süreyi baz alırız nabzın bize uymasını bekleriz. Fakat yeterli altyapı yoksa işte bu noktaya geldiğinde sporcu aralarda nabzının düşmediğini genellikle zone 3 -4 te kaldığını görecektir. Ancak iyi bir hazırlık olsaydı buralarda genellikle zone 2 bazen 3 te kalacaktı . Zone 2 lere gelmediği zaman bu tamamen farklı bir antrenman olup (mesela fartlek ) antrenmanın ana hedefinden sapmış olacaktır.
O sebeple interval antrenmanları yeni başlayanlar da ilk dönemlerde kullanmama tavsiyesi veririz. Çünkü antrenmanın bir amacı ve beklenen bir sonucu olmak zorundadır . Yoksa körlemesine deneme yanılma yoluyla devam edilir. Normal de kısa sürelerde elde edilmesi beklenen gelişim yıllar alabiliyor bu şekilde .
5 Beğeni