Vodafone İstanbul Maratonu 2020

Merhabalar;

2020 Istanbul Maratonu için kaydımı yaptıdım, buradaki Üstadlardan rica etsem hazırlık konusunda nasıl bir program izlemeliyim? Destek verebilirmisiniz?

Bunun için tabi’ki öncelikle hedefim ve kondüsyon seviyem hakkında kısaca bilgilendirmek isterim.

1975 Doğumluyum boy;1.78 / kilo:86 (yağ seviyesi oldukça düşük)
20 yıl, Günde 0.7 paket sigara içtim ve yıllar önce belirlediğim hedef olan 40 yaşımda sigaraya veda ederek , koşmaya başladım, ilk başlarda yürü-koş şeklindeydi ve zamanla mesafeleri artırarak 4,5 yıldan beri düzenli olarak koşuyorum. Hatta yurtiçi ve yurtdışı iş seyahatlerim de dahil olmak üzere seyahat çantama ilk giren her zaman koşu malzemelerim oluyor.
Ve son bir yıldan beri haftalık antrenman hacmim; yaz döneminde 15+15+21 olarak haftalık 51km idi. Fakat kış gelmesiyle birlikte havalar soğuyunca 10+10+15 haftalık 35km olarak revize ettim ve son üç aydır bu hacimde,ve bunlarında hafta içi olanlardan birinde interval, diğerinde tempo ve hafta sonu ise uzun olanı normal tempoda koşmaya devam ediyorum. Bireysel denemelerimde 5K’yı 26dk’da, 10K’yı 55dk’da, 15K’yı 83dk’da 21K’yı ise 120dk gibi sürelerde (farklı antrenmanlarda) tecrübe ettim.Koşmadığım günlerde ise sguat ile üst bacak ve alt bacak Kaf’lara kuvvet çalışması yapıyorum. Yılda bir kez düzenli check-up’a giriyorum Doktorum bir sorun olmadığı katılabileceğim bilgisini verdi.

Bu yarıştaki hedefim ise, 4 / 4,30 saat arasında 42km’yi keyif alarak bitirmek, bugüne kadar hiç yarış deneyimim olmadı ve uzun zamandan beri‘de bunu hayal ediyordum, ilk defa bir yarışa katılacağım,biliyorum daha 8 ay gibi bir zaman var ama şimdiden çok heyecanlıyım, hazırlanmak için yeterince zamanımda var sanırım

Siz değerli Üstadlardan ricam yukarıdaki bilgiler ışığında nasıl bir program ile çalışmalıyım? Internette çok fazla program var fakat bana hangisinin uygun olacağı konusunda yanlış karar vermekten endişeleniyorum.

Desteğiniz için teşekkür ederim

5 Beğeni

Öncelikle geribildirim çok Teşekkür ederim, şu anda haftalık 3 antrenman benim rutinim zaten, yarış tarihi yaklaştıkça antrenman hacmi’mi arttıracağım, ama bu artışı nasıl bir programa göre yapmalıyım, hangi günler hangi koşuları kaç peys’te koşmalıyım gibi program arayışı içindeyim.

1 Beğeni

Maraton için tenpo ve intarval dışında jok çok önemli hafyada kaç gün amtrenma yapıyorsunız ve ne kadrı tenpo ne kadrı jok

Aslinda bunlari yukarıda açıklamıştım ama, görmediniz sanırım.
Duyarlılığınız için teşekkürler

Merhaba,
Ben de haddim olmayarak bir kaç tavsiyede bulunmak isterim, zira ben de Antalya’da 5. maratonumu koşuyor olacağım, yani yolun çok başındayım :slight_smile:
Öncelikle uygulamış olduğun key antrenmanlar bir koşu programında mutlaka olması gerekenler. Bu programda tek eksik düşük tempoda toparlanma koşuları, bunları da eklersen bence zaman içinde aşama kaydedebilirsin. Eğer yapabiliyorsan haftada en az 5 gün mutlaka koş bu sana dayanıklılık kazandıracaktır. Bunun dışında internetteki hiçbir pace senin mevcut durumuna uygun olamayabilir, bu şundan kaynaklıdır; senin o anki fitness seviyen, Lactat Threshold’un ve VO2 max değerlerin. Bununla birlikte bir maraton programı genelde 16 ila 18 hafta arasında değişir, benim naçisane tavsiyem, bu programa başlamadan önce düşük nabızlı uzun koşular yaparak fitness seviyeni yükseltmen ve nabzını düşürmen, bundan sonra başlayacağın herhangi bir program senin işini çok rahat görecektir. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bir maraton koşusu çok fazla disiplin gerektiriyor, yani internetteki program yetmeyebilir, bunun haricinde beslenme alışkanlığında uyku düzeninde değişikliklere gitmen gerekebilir… yol uzun ancak yapılmayacak diye birşey yok :slight_smile: Eğer tüm bunların hepsi ile uğraşmak fazla geliyorsa bir antrenör ile çalışabilirsin, ben ilk senemde öyle yapmıştım. İnternette araştırdığında bu işi online yapan birçok kişi bulabilirsin. Sen zaten bu işin yarısını maraton koşmayı hedefleyerek halletmişsin, gerisi kolay ! şimdiden başarılar :slight_smile:

6 Beğeni

Detaylı açıklama ve yönlendirme için teşekkür ederim

@rdikici75 Ramazan bey, faydası olur mu bilmiyorum ama James Dunne - kinetic-revolution sitesinde Beginners Marathon Plan - 16 Weeks to Your First Marathon pdf şeklinde mevcut. (Mil yazdığı için ne yazık ki 1.61 ile çarpmak gerekiyor :wink: ) Bi bakarsınız isterseniz. 5.sayfadan itibaren prog yazıyor. Youtube vid leri ile desteklenmiş.

Haftada 4 gün koşu üzerine planlanmış (ama 3 gün koşabilenler için de şu not var: (((Running 3 x Weekly * While it’s fair to say that this programme works best when you run four times weekly, and follow the plan as closely as you can, some runners will prefer to run three times weekly. If this is the case with you, feel free to swap either the Tuesday (my preference) or Saturday sessions for 60-90 minutes of steady state cardio on either a bike, elliptical trainer, swimming, aqua jogging, or other similar aerobic exercise.))) )

2 Beğeni

Yönlendirme için teşekkür ederim, detaylı olarak inceleyeceğim.

1 Beğeni

Bugün (29.07.2020) tarihince Spor İstanbul’dan gelen bildirimle Vodafone İstanbul Maratonuna 15k koşucusu alınmayacakmış. Bu konu ile ilgili Spor İstanbul Genel Müdürü Sayın Renay Onur’a attığım email aşağıdadır. Sizlerinde konuya hassasiyet göstermesini ve buna tepki göstermenizi rica ederim.

"Renay bey merhaba.

Bugün çok üzücü ve kırıcı bir haber aldım.

Vodafone Maratonunda 15k iptal edilmiş? Neden? Maraton iptal edirse anlarım ve saygı duyarım ama neden sadece 15k?

***15K koşucularının COVID-19 riski yayma ihtimali 42k cılardan daha mı fazla acaba? Ya da hastalık riski açıcından 15k koşucusu ile 42k koşan arasındaki fark nedir? Yoksa canım zaten bu bir maraton, 15k koşanlar koşucu sayılmaz, zaten figüranlar diye mi? ***

Biz koşucu mu sayılmıyoruz yoksa hastalık yayma riskimiz diğer canlılardan daha mı yüksek acaba?

***Bu son derece kırıcı ve aşağlayıcı bir uygulama. ***

Sizin gibi bir spor insanının, sporu halka, profesyonellerin de dışına çıkması için çaba gösteren bir insanın başında bulunduğu kuruma hiç ama hiç yakışmadı.

Ankara’da yaşadığım halde son 2018 ve 2019 daki Maraton, yarı maraton ve İstanbulu Koşuyorum etaplarının çoğuna katılmıştım. Ancak bu manasız uygulamadan son derece rahatsız olduğum için bu uygulamadan vazgeçilmediği sürece bir daha Spor İstanbul’un düzenleyeceği hiçbir etkinliğe katılmayacağımı ve bu uygulamayı bulabildiğim her platformda dile getirip protesto edeceğimi bildirmek istiyorum.

Saygılarımla,
A. Sinan Tüzün"

2 Beğeni

Sinan Bey merhaba,
Spor İstanbul ile ya da yönetimden herhangi biri ile alakam olmadığını söyleyerek başlamak isterim. Bence 15K iptal nedeni en çok katılımcıya sahip parkur olması ve virüs nedeniyle bu kalabalığın kontrol edilemez rakamlara ulaşması endişesidir. Start alanına ulaşım ve start alanının fiziki şartları düşünüldüğünde bence maratonun bile bu sene düzenlenmemesi daha doğru olurdu ama muhtemelen yılların verdiği devamlılık nedeniyle maratonu iptal etmek istemediler.
Dün iptal olmadığını görünce sitesini açıp inceledim ama açıkçası pandemi önlemleri/kurallarını yeterli bulmadım. Henüz belirsizlik hakim sanki. Karşılaştırmak doğru değil belki ama İznik Ultra’nın sitesindeki kurallar çok açık ve mantıklıydı.
Patika koşularının sayı ve ulaşım yönünden önlemler ile koşulabileceğini düşünüyorum ama İstanbul Maratonu gibi büyük bir organizasyonun özellikle start alanına ulaşım ve katılımcı sayısı nedeniyle bu sene koşulması bana çok mantıklı gelmiyor.

6 Beğeni

Halil bey merhaba.

Evet Spor AŞ nin Genel Müdürü Sayın Renay Onur la da mailleştim.

Sizinde dediğiniz gibi mesele bir geleneği bozmadan, kısıtlı yarışmacı ile yapmak maratonu. Hak da vermiyor değil. Sıkıntı neden ayrılan kotanın tamamı 42k cı olup 15k cılar bedelini ödüyor meselesi.

bakın Renay Beye yazdığım maili aşağıya paste edeyim, derdim sanırım daha iyi anlaşılır.

Not: Kendisinden izin almadan onun yazdıklarını buraya geçmem doğru olmayacağından sadece kendi yazdıklarımı geçiyorum.

Renay bey günaydın.

Öncelikle hızlı ve son derece nazik cevabınız için çok teşekkür ederim.

Günümüz Türkiye’sinde çok azınlıkta da olsa hala fikirler farklı olduğu halde nezaket kuralları çerçevesinde ve medenice tartışabilen insanlar kaldığını görmek gerçekten çok güzel. Özellikle de hayatının yarısını insanların derdini açık ve direk söylediği bir kültürden geldikten sonra burada aynı davranışı gösterince karşıdakilerin bunu “şahsi” bir mesele olarak algılayıp kişilik mücadelesi haline getirmelerini defalarca yaşadıktan sonra sizden ikinci defa böyle bir maili almak beni gerçekten mutlu etti.

Email gibi ortamlarda mimik, ses tonu vs gibi anlam katan etkenler olmadığını için müsaadenizle direk sizin yazdıklarınıza bölüm bölüm cevap vermek istiyorum.

Direk şahsınız olarak değil ama karar alınırken sanırım tek kişi olarak değil ama organizasyondaki kişilerin toplu bir hareketi olarak düşündüm, zira aşağıda nedenini açıklayacağım şekilde başka bir mantıklı açıklama halen göremiyorum.

Ben bir bilişim alanında çalışıyorum, doğal olarak da konum bilgisayarlar(aslında aktif network cihazları). Örneğin 10 bilgisayar olan bir sistemde yönetim kaynak tasarrufuna gitmemiz lazım dediği zaman içlerinden herhangi bir tanesini devre dışı bırakırsanız hiçbir sorun olmaz. Zira bilgisayarlar sentient varlık değillerdir. Ne duyguları vardır, ne de hakları. İçinizden sizin aklınıza yatan, mantığın, istatistiğin en uygun gördüğünü devre dışı bırakabilirsiniz.
Ancak konu insan olunca böyle olmaz. İnsanların sorumlulukları, hakları, duyguları vardır ve en önemlisi de “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile kabul edilip resmileşmiş eşitlik ilkesi vardır. Dolayısıyla insanları ilgilendiren konularda sadece istatistiki olarak karar verilmez. Örneğin (farazi olarak konuşuyorum) sadece istatistiki olarak erkek şoförler kadın şoförlerden fazla kazaya karışıyorlar diye tüm erkeklerin araç sürmelerini herhangi bir medeni ülkede yasaklayamazsınız. Keza kadınlar fiziksel olarak daha güçsüz diye erkekler daha üstün canlılardır, daha fazla hakları vardır da diyemezsiniz. Özetle konu insan olduğunda “kurunun yanında yaşta yanmaz”. Keza “Ankara, İstanbul , İzmir, Bursa ve Adana da yaşayanların toplamı zaten Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturuyor, sadece bu 5 şehirden milletvekili seçilsin diğerlerinden seçilmesine gerek yok” ta denilemez. Bakın başka bir örnek vereyim, İstatistiki olarak 60 yaş üzerinin bu hastalığa yakalanma oranı 18 yaşındaki bir kişiye göre daha yüksek değil mi? O zaman sırf istatistiki olarak karar vermek doğruysa 42K ya girecek 63 yaşındaki bir maratoncuyumu kabul etmek daha doğru yoksa 18 yaşındaki bir 15k koşucusunumu? Azınlığın dahi hakları eşitlik ilkesi çerçevesinde gözetilir. Dolayısıyla ya bu maraton komple iptal edilir ki bu olabilecek en son tercihimiz ya da eğer start alanında salgın riskinin düşük tutulması için bir kısılama getirilecekse bu her kategoriye getirilir. Örneğin şunu diyebilirdiniz, eğer katılımı 4000 ile sınırlamak istiyorsanız 2000 42k koşucusu 2000 de 15k koşucusu katılacak. (rakamlar oynayabilir, 300-1000 vs olabilir tabi ki). Ama kaydını neredeyse bir sene önce kayıtlar açılır açılmaz yaptırmış bir 15k koşucusunun koşma hakkını elinden alıp bugün daha yeni kaydolacak bir 42k cıya vermenin ben pandemi açısından istatistiki olarak ta bir mantığını göremiyorum. Sonuçta önemli olan kaç koşucunun koştuğu, kaç km koştukları değil. İnsani yanını ise zaten yukarıda açıkladım.

Belki biraz önyargılı davranmış oldum ama sizden cevap almadan manasız olduğunu yazmam inanın dayanaksız değil, zira hala bir anlam içermiyor. Bunu yazarken sizin geçmişinizden ve yaptığınız hizmetlerden dolayı şahsen asla bir art niyet taşıdığınızı düşünmedim(ancak karar mekanizmasındaki diğer kişileri bilemem) ancak insan faktörünü ciddi bir biçimde gözden kaçırdığınızı düşünüyordum ve cevabınızdan da yanılmadığımı görüyorum

Umarım bu olmaz, mesele “ben almıyorsam kimse almasın” gibi bir sığ düşünce değil, mesele eğer bir kısılama varsa, kotanın eşit ve adil olarak kullanılması sadece.

Saygı ve sevgilerimle,
A. Sinan Tüzün

2 Beğeni

Merhaba, koşmak konusundaki tutkunuzu anlıyorum bu hepimizin ortak noktası ama illa ki böyle bir organizasyon dahilinde koşmak konusundaki bu ısrarı ve mağduriyet hissini anlayamadım. 15K için 2.000 kontenjan tanınsa ve örneğin 30.000 talepten kura ile 2.000 i seçilse, diğer 28.000 kişi yine burada yazılanlara benzer şeyler söyleyebilir.

Çıkalım derede, tepede, sahilde 15K koşalım, bu kadar gerginliğe bu kadar strese ne hacet.

6 Beğeni

Söylemek isteyen tabiki söyler, o başka bir konu ama kuralı baştan koyarsanız “ilk gelen 2000” gibi söylemenin bir manası olmaz. Mesele ne söylenip söylenmemesi değil adil olmak ve eşitliktir hocam. Herkese eşit şans tanımaktır. Yoksa o bunu söyler bu bunu söyler değil. Kura ya da gerek yok, ilk kaydolan 2000…gayet mantıklı ve adil. Ben 2001. isem dışarıda kalayım, gıkım çıkmaz aksine gider gönüllü olarak çalışırım.

herhalde ben düzgün ifade edememişim, olay orada ya da burada koşup koşmamak değil olay adalet ve eşitlik meselesi :wink:

4 Beğeni

Merhaba,

Sadece Halk koşusu iptal edilse ve bir arkadaş bu yazdıklarınızı birebir sadece 15K kısımlarını Halk Koşusu, 42K kısımlarını ise 15K olarak değiştirerek burda paylaşsa ne düşünürdünüz acaba çok merak ettim. Gerçekten merak ettiğim için soruyorum

2 Beğeni

Bende gerçekten ve dürüstçe cevaplayayım.

hayır, “aaa aynı şeyleri düşünürdüm” diyerek yalan söylemeyeceğim!

Evvelki seneki gibi 10K koşusu olsa ve o iptal edilde aynı şeyleri düşünürdüm ama Halk Koşusu denilen şey(!) için hayır. Zira bugüne kadar orada koşmuş hemen herkes eminim ki benimle aynı görüntülere şahit olmuşlardır, koşmayan ve köprü üzerinde resim çekmek için yola 7-8 bazen 10 kişi yan yana yayılarak, önden yürüyen, size yol vermeyen insanlar, hatta koltuğunun altında tavla taşıyıp tam köprü ortasında yayılıp “iki kıtada tavla oynuyoruz” fotosu çeken dahi gördüm.O sırada sizin önünüzü kapatıyormu, temponuzu düşürüp durmanızamı neden oluyor, derecenizi mi mahfediyor falan umurlarında değil. Dolayısıyla o bir “koşu” değil. Atletizm sporu hiç değil, sadece bir halkla ilişkiler olayı, şirin bir tanıtım etkinliği Dolayısıyla pandmide iptal edilmesi “olayın ruhu açısından” sıkıntı yaratmaz. Ama 42k dışında hangi mesafe olursa olsun koşan insanlar oraya “atletizm sporu” yapmak için geliyorlar, dolayısıyla arada ayrımcılık olmaması lazım. Halk Koşusuna gelince ben şu anki haliyle zaten karşıyım. Yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı. Oraya katılan insanların amacı spor yapmak değil. Ha olmalı mı, evet olmalı! Ancak koşan insanlarla, atletizm yapanlarla birlikte değil, herkes startı aldıktan 30-45dk sonra çıkıp yürüyorlar mı, tavla mı oynuyorlar, perende mi atıyorlar, atsınlar, güzel bir etkinlik ama kimsenin bunu koşan insanlar önünde yayılarak, niyeti koşmak olan insanların temposunu katlederek yapmaya hakkı olduğunu düşünmüyorum. Ve niyeti bu olup da sırf önce olalım diye 10k ya falan kayıt olup gene köprü ortasında durup tavla oynayan olursa kameradan tespit edilip bir dahaki sene yarışa alınmaması taraftarıyım.

Saygılarımla,

3 Beğeni

Merhaba,

Sizin bu şekilde bir ayrım yapmaya hakkınız olmadığına inanıyorum. Herkesin spordan atletizmden anladığı biraz farklı. Benim ablam halk yürüyüşüne katılır. Tavla oynamaz, semaver yakmaz, halay çekmez vs vs. Yürür işte basitçe. Zaten birçok doktor da “koşmayın, koşu zararlı, yürümek daha iyi” demiyor mu? Sizin mantığınızla ablam ciddi mağdur.

Sizin mantığınızla bakalım. Bu etkinliğin adı Istanbul Maratonu. Bu etkinlik tüm dünyaya “maraton” olarak pazarlanıyor. Yani aslında saçma olan 15K, 10K gibi kategorilerin aynı gün yapılması. Bence saçma olan budur. Aslında senelerdir elitler dışında üvey evlat muamelesi görenler maraton koşanlardır. Önümüzdeki senelerde maraton koştuğunuzda ne demek istediğimi bizzat yaşayacaksınız. Hazır olun bence.

Sizi ve kızgınlığınızı anlıyorum. Benzer duyguları iznik ultra iptal edilince ben de yaşamıştım. Yapılacağına inanıp bir dünya idman ve plan değişikliği yaptım. Fakat son kertede organizasyonun da eli kolu bağlanıyor bir şekilde. Yaşadığımız günler normal günler değil. Ben maratona kayıtlıyım ama yapılacağına çok az bir ihtimal veriyorum. Boş yere kızıp moral motivasyonunuzu yitirmeyin derim.

Sağlıklı ve bol koşulu günler dilerim.

4 Beğeni

Valla hocam kusura bakmayın ama yazdığınız da çok manasız şeyler var. Bunu hakaret yada kızgınlıkla falan değil gerçekten manasız olduğunu düşündüğüm iç,n söylüyorum. Bakın manasızlıklar nerede;

  1. Benim ayırım yapmaya hakkım tabi ki var! Bu bir fikir, bir görüş. Siz ya da bir başkası benim nasıl düşüneceğime karar veremez ki. Herkesin istediği gibi düşünmek hakkıdır. ha bakın yetkili bir pozisyonda olup bununla ilgili bir karar verecek olsam bu başkalarını da etkileyen bir eylem olduğu için “buna hakkın yok” tabi ki diyebilirsiniz ama bir fikir sahibi olmak için kimseden bir izin almak, “hakkım var mı acaba” diye sormak gerektiğini düşünmüyorum. Bu benim görüşümdür, sizinki farklı olabilir. katılsam da katılmasam da sizin de farklı bir görüşe sahip olma hakkınız var. Biliyorum bu konsept günümüzde bizim ülkemize biraz yabancı ama buna medeni ve demokratik ülkelerde fikir ve düşünce özgürlüğü denir :wink:

  2. Ablanız için bir şey yazmadım direk olarak zira ablanızı tanımıyorum. İçinde spor yapma aşkı olması çok güzel, gerçekten ve tüm içtenliğimle takdir ediyorum. Ancak bakın etkinliğin ismi halk “KOŞUSU” , kelime KOŞU, yürüyüş değil. Kaldı ki spor amacıyla oraya çıkıp yürüyorsa, diğer manasızlıkları yapıp koşmak (ve hatta yürümek isteyen) insanları engellemiyorsa ne güzel. yazdıklarım onlara karşı zaten değildi. Bir daha okursanız yazdığım orada “spor yapan” insanları engelleyen insanlar içindi ki bunlar maalesef istisna değil çok fazla. Dolaysıyla sizin bu tarz bir savunma refleksi göstermenize gerçekten gerek yoktu. Zira yazdıklarım benim dışımda, siz ve hatta ablanızın da haklarını korumak için yazılmış şeyler.

3)Doktorlar konusuna hiç girmiyorum zira bu buranın ya da en azından benim konum değil. Bilgiye ve bilime saygısı olan bir insan olarak haddimi bilirim. Bu tıp insanlarının konusu, anlamadığım bir konuda şu doğrudur veya bu doğrudur diye yorum yapacak haddi kendimde görmüyorum. Tıp insanlarının tartışması gereken bir konu. Bir görüş kanıtlanıp diğerini sildiğinde ben ona uyarım.

Ha bakın 21k, 15k ve 10k, 42k ile aynı gün yapılmasın, aynı etkinliğin içinde bulunmasın derseniz buna asla karşı çıkmam! Haklısınız bunun adı maraton da tek kategori olabilir. Bu bir mantıktır ve ben karşı çıkılacak bir yanını göremiyorum. Ancak eğer bunu maraton olarak değilde bir KOŞU olarak düzenlediyseniz baştan ve diğer kategorileri koyduysanız o zaman ayrım olmaz. O zaman adı her ne kadar maraton da olsa bu bir ATLETİZM müsabakasıdır.

Önümüzdeki yıllarda maalesef hiç bir zaman maraton koşamayacağım ve sizlere hep gıpta ile bakacağım zira hem vücut yapısı 21k dan uzun koşmaya müsait olmayan, hem kronik kalp rahatsızlığı bulunan 51 yaşında birisi olarak yukarda dediğim gibi haddimi bilirim. Traillerde 15, yol koşularında ise yarı maraton benim limitim . Olsa olsa ilerki yıllarda belki de çok daha gerileyip “Halk Koşusuna” geçeceğim ama emin olun görüşüm aynı olacak. Sizin gibi koşan insanların önünce olup onları yavaşlatmayacağım. Zira benim fikirlerim “bana uyup uymamasına” göre değil doğru ve yanlışa göre şekillenir. :slight_smile:

Saygılarımla,

4 Beğeni

Selam,

Uzun uzadıya cevap yazıp tartışmayı uzatmak gibi bir niyetim yok. Hâlâ hakkınız olmayan ayrımcılığa devam ediyorsunuz. Bence. Kaç pace ile hareket edilirse yürüyüş, kaç pace ile hareket edilirse koşu, kaç pace ile hareket edilirse atletizm olur? Var mı bunun bir reçetesi? Siz 15K 42K kıyaslaması yaparsanız, halk koşusuna katılacak olan da 15K ile kıyaslar kendini aynı mantıkla. Buna hakkı var. Sizin hakkınız olduğu gibi. Kalkıp bu şiddette mail yazdıktan sonra halk koşusu olmasa da olur, onlar zaten koşucu değil diyemezsiniz. Sizin kalkıp 15K koşanlar 42K koşanlardan daha fazla covid riski mi taşıyor diye organizasyona serzenişte bulunmanız esas manasız olan. Organizasyon covid riskini azaltmak için katılımcı sayısını azaltmak istemiş. Bunun için de bayrak gemisi kategorisi olan maraton dışındaki kategorileri iptal etmiş. Bu kadar basit. Bence çok da mantıklı olmuş. Bu karardan 15K koşanlar zombi midir diye bir çıkarım yapmaya gerek yok bence. Ki ben maratonun yapılacağına da ihtimal vermiyorum.

Sağlıklı, bol koşulu günler dilerim

5 Beğeni

Tamam hocam, son derece manalı açıklamalar yapmışsın, şimdi anladım arıza bendeymiş demek ki … sana zahmet olmazsa bundan sonrası için neleri düşünüp düşünmeyeceğimize dair bir yönerge yayınla da hangi fikirlere hakkımız olduğunu, neyi uygun gördüğünü bilip bir daha bu yanlışa düşmeyelim bari :smiley: Benim kimseyi etkilemeyen biçimde şahsıma ait bir fikre sahip olma hakkım yok ama şahsının başkalarının ne düşüneceğine dair uygun görüp görmeme hakkı var. :wink:

bu arada koşu-yürüyüş hakkında nasıl bir ayrım yapılacağına dair benim kanaatim olsa da (sz uygun görüyorsanız olmasını) gene de söylemek haddim değil ama sanırım IOC (Uluslarası Olimpiyat Komitesi) bir yürüyüşü ayrı bir spor olarak tanımladığından hadlerini aşarak yürüyüş ile koşu arasındaki farkları ortaya koymuşlar. Tabi onlara da bu hakkı tanımıyorsanız hemen bu hadsizlikten vazgeçmeleri gerektiğini kendilerine bir emil ile belirtirim :wink:

Haddim ve hakkım olmadığı halde affınıza sığınırak sizi selamlıyorum HEIL :wink:

Not: Affınıza sığınarak ve haddim olmayarak Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin Olimpik Sporlar listesinde Atletizm başlığı altında Koşu ve Yürüyüşlerin farklı branşlar olduğu dolayısıyla kurallarla ayrıldığını gösteren linki huzurunuza sunuyorum. https://olimpiyatkomitesi.org.tr/Detay/Olimpiyatlar/Olimpik-Spor-Dallari/49/1

Amerikan USATF’in web sayfasından da yürüyüş tanımlamasını gene haddim ve hakkım olmayarak gösteriyorum. https://www.usatf.org/disciplines/race-walking#:~:text=Race%20walking%20differs%20from%20running,leg%20passes%20under%20the%20body.

kaldı ki bu YARIS TEMPOSUyürüyüşü. Bizdeki yürüyüşçüler keşke bunun 1/3 hızında olsalar :wink:

2 Beğeni

@stuzun üzüntünüzü anlayabiliyorum, fakat 15K’da ilk 2000 kişi gibi bir kontenjana gidilse yönetimi organizasyon tarafından çok daha zor olurdu inanın. Dışarda kalanların itirazları, farklı kategorilerin yarış günü ayrı ayrı organizasyonundan tutun bir dünya sebep sayılabilir. Akla ilk gelen en kolay yöntemi seçmişler. Kimseye art niyetli davrandıklarını düşünmüyorum. Koşuyla alakası pek olmayan ama her sene katılmaya gayret eden arkadaşım bile kararı gayet makul karışlayıp, 42k’ya kayıt yaptırıp 10-15 arası bi yerde bırakacağını söyledi. Bu seçeneği düşünebilirsiniz.

2 Beğeni