Merhaba. Herkese sağlıklı sporlar diliyorumBir süredir yoğun antreman yaptığımdan dolayı sakatlıklarda ardarda geldi.
Önce geçmiş olsun, sonra hoşgeldin.Sakatlık geçirmeyen var mıdır?Depresif durumun sakatlığın geçmesinde faydası yok denilebilir, ancak vücudun zihnin mekanizması içinde bir yeri var ki sakatlık gibi depresif durumda doğal. Forum sayfasında sakatlık kelimesi ile arama yaptığında sonuçlardan tecrübeleri okuyarak yararlanabilirsin. Sağlık olsun, sakatlık geçer.
Teşekkürler @fatihboyaci. Forumu kullanmaya alışamadım henüz bakacağım
Merhaba, foruma hoşgeldin. Ben de 3 haftadır sakatlık sebebiyle koşamıyorum maalesef. Moral bozmak yok, elit atletlerin bile başına geliyor. Hatalardan ders çıkarıp, aynı hataları tekrar etmemek yapılacak en doğru şey gibi görünüyor
Usain Bolt’un kariyerine bakarsanız , haddinden fazla sakatlandığını görürsünüz. Elit sporculara baktığınızda, sakatlıkları işin normal bir uzantısı haline gelmiş. Onlar bile bu sakatlıklara rağmen yapabiliyorlarsa, bizlerin de sakatlıkları normal görmemiz gerekir. Bu dönemleri dinlenerek ya da diğer disiplinlerle vücudumuzu kuvvetlendirerek geçirebiliriz.
ps: Böyle yazdığıma bakmayın. Haftasonu düştüm ve şu an depresif takılıyorum
Benim tecrubeme gore kosu dahil bircok spor hicbir zaman antrenman sirasinda yasadiklarimizla sinirli degil. 7/24 yasadiklarimiz spor hayatimizi etkiler. Sakatliklar da bu isin bir parcasi. Kosucularin sadece yaris kosup, madalya almak icin bu sporu yaptiklarini sanmiyorum.
Bir ultra kosucu olarak beni bu spora en cok ceken sey, disiplin ve durum yonetimi. Zihninizle mucadeleyi sadece yaris sirasinda yapmiyorsunuz. Sakatliklar yasadiginizda bu durumu nasil idare edeceginiz de bu isin bir parcasi. Kapadokya 120 km yarisina hazirlanirken son bir bucuk ayi sakatlikla gecirdim. Sonucta yarisi bitirebildim ama sakatlik suresince yasadiklarim, aldigim kararlar, hazirlik surecim 120 km kostuktan sonra yasadigim sevinci daha da arttirdi.
Simdi hedefimde Alanya Ultra var. Yine yanlislarimdan dolayi yasadigim sakatliklar nedeniyle istedigim antrenman yogunluguna ulasamadim. Yanlislardan ogrenilecek cok sey var. Ornegin yasadigim bolgede su an sicaklik sifir degerlerinde. Bu da sabahlari buzlanmaya neden oluyor. Yanlis ayakkabi seciminden dolayi ayagim burkuldu ve uzun sure kosamadim. Kendime geldigimde civili ayakkabi ile kosmaya basladim. Sonra kar yagdi. Kosu sirasinda kafami yeterince koruyamadigim icin su an hastayim ve bir sure kosamayacagim. Bu iki hatayi tekrar yaparsam ahmaklik olur. Cogumuz bu sporu profesyonel olarak yapmadigimiz icin sakatlik olmamasi imkansiz. Onemli olan moral bozmadan keyif alarak, hatalari ogrenme sansi olarak gormek.
En kisa zamanda sahalara donmeniz ve yarislarda karsilasmak dilegiyle
Teşekkür ederim herkeseEvet geri dönebileceğimi bilsem sabırlı olurdum. Ama 6 doktorun 5 inin ameliyat diyeceği bir fıtığımdan ve son emara göre ilerlemiş ayağımda çatlak ve ayak kemikte ödem var. Menisküsüde unutmayım😊Ve yaş 45. Sanırım pek umut yok. İşin tuhaf yanı tüm bunlar varken ben hiçbir yerimde bir ağrı hissetmiyorum. Yaklaşık bir aydır koşu yapmıyorum. Bir haftadır yüzme ve bisiklette yapmıyorum. Hayırlısı bakalım artık😞
Çatlak ve ödem aynı tedavide geçer, fıtığı ameliyatla çözdükten sonra gerisi kolay.(Tamam kolay değil ama sonu sağlık, spor olsun) Tabiki ameliyat kısmı size ve doktora kalmış ve şunu illaki okuyun.
@spinodal Mert Derman yaşadıkları.
Merhaba. Biraz geç oldu ama süreçte yaşadıklarımı paylaşmanın aynı durumu yaşayan arkadaşlar için faydalı olacağını düşündüm ve yazmaya karar verdim.
Yapı olarak mücadeleci bir insanım sanırım. 3 yıl önce beni üç ay yatağa bağlayan bel fıtığımdan çocuklarımında küçük olması dolayısıyla ameliyatsız çözümlerle kurtulmak istedim. Ağrılarım biraz hafifleyince düzenli yürüyüşlere başladım. Bir arkadaşımında teşvikiyle zamanla adımlarımı biraz hızlandırıp koşmaya başladım bir süre sonra. 100 m bile koşamazken yavaş yavaş 10,20 hatta 30 km ler koşmaya başlamıştım. Tabi çok hızlı değildim ama koşuyordum. Tabi bu yeterli gelmedi🤣Neden yüzmüyorum dedim. Hiç yüzme bilmezken şu anda 3 km rahat yüzebilşyorum çok hızlı olmasada. Ve tabi bisiklet olmazsa olmaz. 40 yaşına kadar bir kere bile bisiklete binmemişken yol bisikletimle 50 km sürüş yapar duruma geldim. Ama henüz trafiğe çıkacak cesaretim yok. Oda olur umarım😃Bunları neden anlattığıma gelince ;bu mesafeler birçok sporcu arkadaşım için basit mesafelerdir ama benim gibi spor geçmişi olmayan 43 yaşından sonra bu işlere adım atan ,iş hayatının yoğunluğu arasında iki tane de sporcu annesi olarak onların beslenmesi bakımı yoğun antreman programları arasında sürekli koştururken ,başarabilmek benim için hem büyük bir adım hemde bir o kadar yorucuydu. Ama insan gerçekten severek, isteyerek ve düşleyerek yapıyorsa başarılı olabiliyor. Ama malesef çokda hatalarım vardı şimdi bunlardan bahsetmek ve bu itiraflarla da başkalarınada ışık olmak istiyorum
Zihin olarak hazır hissetmemde vücudumun sesini dinlemedim. Beslenme ve dinlenmeye zaman ayırmadım. Bunu üç haftalık zorunlu dinlenme sürecinde çok daha iyi hissettim. Birçok yerde okumuştum ısınma,soğuma esneme. ,açma,germe vs. Ama hep es geçtim yada kısa tuttum. Çok kısa bir süre önce mesela ayaklarım toplu haldeyken sola dönüp oturamadığımı farkettim. Araştırmalarım sonucunda bunun basit kalça mobility egzersizleriyle çözülebileceğini öğrendim. Uyguladım ve faydasını gördüm. Ve olmazsa olmaz kuvvet antremanları. Bunuda çok nadir yapmış güçsüz kaslarıma taşıyabileceğinin çok üstünde yük bindirmiştim. Şimdi evdeyken kuvvet antremanlarına ağırlık verdim ve iyileşincede bırakmayı düşünmüyorum.
Evet yaşadıklarımdan dersler aldım. Yakında yüzmeye ve bisiklete tekrar başlayacağım hafiften. Koşu için ise birkaç ay daha beklemem gerekiyor. Hiç acelem yok😊Kendime bu arada bir kaç açık su yarışı hedefi koydum bile. Kas gelişimi ve sakatlık için ise doktorum Aqua running önerdi. Okuduğum yazılardan bunun koşu persormansını %85 e kadarda koruduğunu öğrendim. Göreceğiz Ayrıca haftada birgğnde yoga yapmanın iyi olacağını düşündüm.
Patika koşularından çok zevk alıyordum. Ama bir süredir hızımı artırmaya yönelik çalışmara yönelip zevk almayı mutlu olmayı unutmuş olmam büyük bir yanlıştı belki. Bisikletin bana verdiği özgürlük duygusunu seviyordum ama bir süredir bunu da yarış moduna dönüştürmüş olduğumu farkettim.
Bazı gerçekleri unutmadan (mesela benim durumumda yaşım gibi)hayatı çokda ciddiye almadan,kendinle gerektiğinde dalga geçebilerek mutlu hissetmek önemli olan Ve ben şu an kendimide yenmeye çalışarak daha makul hedefler koymaya çalışıyorum yaptığım şeyde mutlu olmaya çalışıyorum.
Bu seneki en büyük hedefim olan triatlon olmayacak belki ama ilerde neden olmasın. Antreman yapmakta mutlu ediyor beni ve artık vücudumu dinlemeye kararlıyım kesinlikle. Önemli olanın haz almak mutlu olmak olduğunu unutmamalıyız
Biraz uzun ve dağınık oldu ama umarım duygularım ve yaşadıklarımı anlatabilmişimdir ayrıca umarım birilerine ışık olmuştur yazdıklarım Mutlu sağlıklı spor dolu günler diliyorum
Otuzlu yaşlarımı, duyarsız ergenliğin bir mirası olarak kronik sakatlık süreci ile geçirdim. Sakatlıklar bize çok şey öğretiyor. Son deneyimim linkteki yazıda.
sakatlanmak bir sorun, sakatlanıp-ameliyat olup ayağının üstüne dahi basmadan bir ay geçirecek olmak bambaşka bir sorun.
şuan ikinci durumu yaşayan spor sevdalısı olarak hayatta bundan daha büyük sorunlar var biliyorum ama tatlı acılar arasındaki en tatlı acı sanırım bu.
alçı sonrası normale dönüş sürecini falan hesaba katınca zaman zaman uzaklara dalıyorum
performans gerilemesi, kilo alma, moralsizlik, gevezelik gibi bu sürecin tüm dlc paketlerini kullanıyorum. bazen forumda bütün konulara yazarak herkese salça olasım geliyor , bu kriz anlarında hemen bloguma bir şeyler yazıyorum.
umarım zaman su gibi akar yoksa bu gidişle çaya bisküvi banmaktan 100 kilo olacağım.
Çok geçmiş olsun. Gerçekten zor bir süreç.
Koşmayı, antrenmanları ve gelişimi hepimiz seviyoruz ama sakatlık süreci ve sonrasını da unutmamak gerekiyor. Ben de bu süreci yaşadım ve gerçekten çok zor zamanlardan geçtim. Çeken bilir… İyi ki koşu videolarımı yapmışım, o dönemde sıkça seyrettim ve mutlu oldum.
Paylaştığım video az izlendi, sebebi belli aslında: Kimse kötü şeyleri görmek ya da duymak istemiyor. “Benim başıma gelmez” diye düşünülüyor. Umarım kimsenin başına gelmez, ama bu tür durumlara karşı önleyici olmak şart. Size de acil şifalar diliyorum.
Sakatlık sonrası spora dönüş ile ilgili;
@ggunerkaya geçmiş olsun.
Benim kendimi en çok maruz bıraktığım durum depresyon veya tükenmişlik neticesinde her şeyi bırakmak, girdaptan kurtulamamak. Evet spor depresyondan çıkmaya yardımcı oluyor ama uzun mesafeler yapmayı sevenler veya belli bir performansın üzerine çıkmak isteyenler için geri dönüş daha zor oluyor.
Uzun mesafe tutkumu çoğunlukla ertelemeye veya azaltmaya çalışıyorum çünkü bunun antrenmanını yapacak güç ve zaman çoğunlukla olmamaya başladı.
Bir de geçenlerde düşünürken neden uzun veya neden aşırı sıcaklarda (Adana temmuz öğlen sıcağında bile isteye) koştuğuma bir cevap daha aldım. Stres neticesinde gözüm kolum seğirir zaman zaman, çıkıp bu stresi direkt olarak vücuda yüklediğimde seğirmeler geçiyor:) şapkadan ter damlaları akarken koşmanın dayanılmaz bir hazzı oluyor. Tabi sağlıklı bir davranış değil farkındayım.
Ben 3-4 sene öncesinin antrenmanlarına dönüş yapamadım, kronik sakatlıklarımı alt edemedim maalesef, daha istikrarlı bir şekilde üzerine gidip iyileşmem gerekiyor ama 2025 beni ve ailemi ezdi geçti.
Çok çok geçmiş olsun. İlerleyen zamanda bir tane daha bu söyleşiden yapmayı planlıyorum. 1.Bölümdeki sorulardan sonra yeni sorular da birikmeye başladı.
Stres’e karşı bağışıklık aşısı placebo olarak dahi piyasaya çıksa hemen olurum .
Stresi yönetmek ve depresif duygular ile başa çıkma yöntemleri okuma yazma becerileri öncesi çocuklara öğretilmesi gerekir ( bence )
Yetişkinlik çağına geldiğinde bir çok donanım kişinin kendisi yada ilave eğitimler ile kazanılıyor.
Stress yönetimi beginner seviyesinden öteye geçmiyor.