Uzun süredir koşuyorum ve sürekli aklımda hep aynı soru var. Uzun koşular olsun, tempo koşuları olsun, intervaller olsun sürekli bir antrenman peşindeyiz. Bu sebepten ötürü bacağımızda ki kaslar fazlasıyla hasar alıyor ve recovery anında toparlanmaya başlasa da sürekli olarak bi hasar kaldığını ve kasların gelişimini yavaşlattığını düşünüyorum. Bu sorunu bir çok kişiyle tartıştım. Yüksek bir kısım kullanmalısın derken azımsanmayacak bir kısım ise kesinlikle kullanmamalısın diyor.
Bu hafta içinde spor hekiminden randevu alıp spor hekimine başvurmayı düşünüyorum bu konu hakkında.
Siz ne düşünüyorsunuz protein tozu kullanımı hakkında?
Güzel soru, bir süredir ben de düşünüyordum. Haftaya salı benim de Hacettepe spor hekimliğinde randevum var. Ben de ona sorar yanıtı yazarım buraya.
Bu arada benim gittiğim doktor sadece kan testi ve EKG istedi, efor istemedi. Koşarken ağrın çarpıntın yoksa efora gerek yok dedi. Efor istememesi normal mi? Sizin doktor efor istemiş miydi? (Kusura bakmayın araya kaynadı ama siz de gidiyorsunuz diye merak ettim )
Ben kalp doktoruna gittim bizzat. İnterval antrenmanları yapacağım için yüksek nabızlar da fişi çekmeyeyim diye kontrol amaçlı gittim. İlk kan verdim sonra kalbime bi aletle baktılar. Fotoğraflarını çekti, kalbin çok güzel dedi sıkıntı yok ama ne olur ne olmaz efora gir dedi. Efora girdim. 10 dakika zor dayandım stop butonuna basıyordum Sonuçları aldım doktora gittim. Yüksek süratlarde dalgalanma olduğunu söyledi. Tekleme gibi bir şey herhalde. Sintigrafiye giriceksin dedi. Muhtemelen özele gittiğim için para çekmeye çalışıyorlar diye düşündüm. Konu kalp olduğu için para falan umrumda olmadı açıkçası. Sintigrafi de aşırı zararlı bir şey. Sintigrafiye girdim. Radyasyon verip beklettiler ve ardından değişik bi makine içine aldılar. Kalbimin her açıdan fotoğrafını çeken bir alet. Sonuçlar çıktı gittim gösterdim. Bir şeyin yok. Bu kalple 200km bile koşarsın dedi gönderdi. Kesinlikle efora girmenizi öneririm ama özel de girmenizi pek tavsiye etmem. Devlete gitmeniz nacizhane kardeş tavsiyesidir
Muhtemelen, bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişecektir çünkü herkesin beslenme gereksinimi farklı. Haftada 200 kilometre koşup sadece normal besinlerle beslenen birçok insan var. Haftada 50 kilometre koşup bir sürü takviye kullanan da. Sizinle birebir görüşecek bir beslenme uzmanı en doğru cevabı verecektir ama oturduğumuz yerden kullan ya da kullanma demek biraz yanlış olur.
Benim söyleyebileceğim sadece; protein tozunun mucizevi bir tarafının olmadığıdır. Düzgün beslenen birinin hiçbir takviyeye ihtiyacı olmaz. Zaten ihtiyacımız sadece proteinle de bitmiyor; vitaminlere ve minerallere de ihtiyacımız var…
Misal, haftada 80 kilometre veya üzerinde ciddi antrenman yapan birisiniz ve öğle yemeğini atlamak zorunda kaldınız. Akşam yemeğinde bu arayı kapatmaya çalışırsanız işiniz zor. Bu durumda normal öğünün yanında protein tozu belki bir çözüm olabilir.
https://www.myfitnesspal.com/ veya https://www.fatsecret.com.tr/ gibi siteler aracılığıyla yediklerinizi bir süre takip etmek size bir fikir verebilir. Öncelikle ihtiyacınızı “Dengeli Beslenme” ile gidermeye çalışın. Daha sonra ihtiyacınız olup olmadığına kendiniz karar verebilirsiniz.
Merhaba
Ben haftalik 50km koşuyorum ve ozellikle hafta ici aksam antrenmanlarını yemek yemeden koştuğum.icin, Ki sonra da yemek yiyemiyorum.
Bu nedenle antrenman sonrasinda ilk yarım saat içinde bir tane marketlerde satilan protein takviyeli süt içiyorum.
Vücudumu açlıkla terbiye ettiğim için şu aralar sadece kahvaltı ile duruyorum. Fabrika da sadece elma portakal vesayre onlarla öğle yemeği yapıyorum. Akşam iş çıkışı kahve içip idmana gidiyorum. Bir kase yoğurt. Süt. Yumurta. Fıstık ezmesi. Et gibi yiyecekleri yiyip proteini mi az da olsa almaya çalışıyorum. Her gün aynı şekilde yapıyorum lakin bir süre bu şekilde devam etmem gerekiyor
Bence kimse protein tozu kullanmamalı.Doğal yoldan (sadece protein değil ) magnezyum, kalsiyum vs alınmalı.Şu bağlantı faydalı :http://www.turkomp.gov.tr/dietsdet-yuksek-proteinli-gidalar-3853 …Yoğurt muz yoğurt👍(koşmayan biri olarak yazdım, belki yoğun koşanlar daha da aydınlatabilir).koşuforum arama sayfasında protein yazınca yardımcı olabilecek eski tarihli konulara da bakılabilir
Not:gıdaya göre http://www.turkomp.gov.tr/database?type=foods
Ailende yüksek tansiyon hastası var mı ? mesela benim ebeveynlerde vardı. risk gördüğü için efor ve eko verdi ek olarak. test sonuçları temiz çıktı ama risk görürse ek test verebiliyorlar.
Bu konu benim de kafamı karıştıran konulardan bir tanesi. Özellikle yarışlar öncesi yüklenme dönemlerinde haftalık sporun 15 saat civarında olduğu donemlerde ağırlığın 1.5 - 2 katına yakın protein tüketimi öneriliyor. Bu proteini doğal yollardan karşılamaya calistiğımda ve mümkün olduğunca az hayvan eti tüketimi nedeniyle bu kadar spora rağmen kilo aldigimi görüyordum. Bunun sürdürülebilir olmadığı aşikardi. Bu dönemler için ilk defa 2019 yılı Kapadokya ultra öncesindeki yüklenme döneminde hiç istemesemde günlük yarım ölçek de olsa protein tozu kullandım.
Sonuç olarak olabildiğince organik beslenmeye çalışsamda yüklenme döneminde protein tozu kullanmamın etkilerini vücudumda pozitif anlamda gördüm. Uzun antremanlar sonrası da toparlanma sürecini çok hızlı olmasi ve kas yıkımını önlemesi ile birlikte kilo almanın önüne geçmesi (gereksiz karbonhidrat alımını engellemesi) başlıca nedenleri oldu benim için.
Ancak haftalık spor saati 10 saat civarındayken doğal yollardan beslenerek bu proteini saglayabiliyorum.
bende aynı görüşteyim. ne olursa olsun doğal olmayan bu takviyelerin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. konu ile ilgili Taner Damcı hocanın kitabının ilgili bölümü okunabilir… bir sporcunun bu tip takviyelere ihtiyacı yok.
Kitap ilgili bölümü okudum ve anladığım " yapıtaşı proteinlerimizi korumak istiyorsak yapmamız gereken, yeterince karbonhidrat almaktır" .Buradan protein normal düzeyde alınmalı sonucu çıkardım.Ama şu kaynakta kilo başına 1.4-2 gram protein alınması tavsiye ediliyor (kaynak:http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/17/1534/16844.pdf).Farazi örnek ,haftada 2-5 saat koşan ile 8-20 saat koşanın ihtiyaçları enerji bazında farklıdır.Karbonhidrat dışında, karbonhidrata proteini de eklemek tavsiye ediliyor.
Doğal beslenme mi, protein tozu mu meselesi? Protein tozu denilince aklıma ilk body building ve haberlerdeki ölüm haberleri geliyor.Koşuda, antremanda toz olarak almak yerine jel olarak alındığında daha sevimli geliyor.Samet Konu’nun (Skonu) 15 saatlik antreman programında aldığı miktarın kat kat fazlasını 3 saatlik koş antrenmanında almak net sekilde ters.
Çiğ kabuklu yerfıstığında protein çok iken, nemden ötürü küflendiginde Allah esirgesin doğal yer fıstığı bile sagliga çok zararlıymış (www.milliyet.com.tr/amp/pembenar/gidada-gizli-zehir-aflatoksin-2096527).Sporla sağlıcakla
Ben vejetaryen beslendigim icin her ne kadar protein ihtiyacimi bitkilerden yeterince karsilasam da @skonu gibi antrenman yogunlugum arttiginda whey protein tuketiyor(d)um. Whey, peynir alti tozudur, eger sonradan gereksiz/fazladan garip seyler eklenmediyse, zararli olmadigini dusunuyorum. Artik daha kolay ulasabildigim icin whey yerine bitkisel/vegan protein tozlarindan kullaniyorum (princ veya nohut/bezelye).
Bence bu konuyu daha çok kişinin kilosu karar vermeli, kilolu kaslı iseniz bence gerek yok, zayıfsanız ve çok kalori yakıyorsanız ki yakıyoruz, birincil ihtiyaç karbonhidrat olmalı, haftada 2-3 kez protein ağırlıklı beslenmek önemli, Balık-salata gibi ,çünkü sporcuların en büyük derdi karbonhidrattır. Hem koşu hem vücut yapmak isterseniz o size kalmış .
Bildiğim kadarıyla hekimler önermiyor dahası çok tehlikeli olduğunu söyleyen hekimleri de hatırlıyorum. Normal iyi bir beslenme yeterli ama herkesin normali farklı olabilir. Doğal besinler dayanıklılığı arttırabilir (az protein ve yüksek lifli sebzeler mesela)
Başlığı hortlatmak pahasına ben de kendi protein alımımı anlatmak istiyorum. Belki başlığı sonradan okuyacak arkadaşlara katkısı olur. Vegan bir tüketiciyim, Ocean’ın bezelye protein tozunu kullanıyorum. Yıllardır fitness ile ilgilenen arkadaşlarımla da bu konuyu konuştuğumda kendilerinden fitness camiasının da yavaş yavaş bitkisel protein tozlarına yöneldiğini, hayvansal ürünlerden yapılan protein tozlarına nazaran “daha sağlıklı” olduklarını söylediler (burası tartışılabilir). Elbette neticede doğal şekilde protein almak benim de tavsiye ettiğim bir durum, fakat bu protein tozlarının “tü kaka” oldukları anlamına gelmez. Burada önemli noktanın günlük protein tozu alımının ölçüsü olduğunu düşünüyorum. Siz gidip günde en az 40-50 gr. protein tozu alır, günlük protein oranınızın büyük çoğunluğunu tozlardan sağlarsanız elbette ki yan etkilerini görebilirsiniz. Sonuçta bilinçsiz kullanmanın da böbrek sıkıntıları, karaciğer yağlanması gibi sorunları beraberinde getiriyor.
Ben yukarıdaki bir arkadaşın bahsettiği üzere fatsecret uygulaması üzerinden aldığım makroları takip ediyorum. Minimum oranlar (karbonhidrat, protein, yağ) belirledim (Koşucu Makro Alımları Hakkında. Örneğin, bir gün ki beslenmemde protein oranımın altına düşmüşsem 10-15 gr. ek taviye şeklinde alıyorum. Protein tozu aldığım günlerde su tüketimimi birazcık arttırıyorum. Koşarken kilo verdim ve aynı zamanda da kas kütlelerimi arttırdım.
)
Sonuçları aldım doktora gittim. Yüksek süratlarde dalgalanma olduğunu söyledi. Tekleme gibi bir şey herhalde. Sintigrafiye giriceksin dedi. Muhtemelen özele gittiğim için para çekmeye çalışıyorlar diye düşündüm. Konu kalp olduğu için para falan umrumda olmadı açıkçası. Sintigrafi de aşırı zararlı bir şey. Sintigrafiye girdim. Radyasyon verip beklettiler ve ardından değişik bi makine içine aldılar. Kalbimin her açıdan fotoğrafını çeken bir alet. Sonuçlar çıktı gittim gösterdim. Bir şeyin yok. Bu kalple 200km bile koşarsın dedi gönderdi. Kesinlikle efora girmenizi öneririm ama özel de girmenizi pek tavsiye etmem. Devlete gitmeniz nacizhane kardeş tavsiyesidir