Beslenmeyle ilgili çok az şey biliyoruz galiba, en azından kendi adıma öyleymiş. Devamlı bir şekilde koşuyorum diye ölçüsüzce karbonhidat tüketme hakkı görüyordum kendimde. Nasılsa o kadar yememe rağmen, kilom ideal bmi sınırları içinde sabit kalıyordu. Ta ki bu seneki kardiyolojik kontrolümde gittiğim kendisi de bir koşucu olan doktorum, ailevi risk gördüğü için ldl kolestrolümün iyice düşük bir seviyede olmasını isteyip, bana statin grubundan bir ilaç yazana kadar. Düzenli bir ilaç kullanmak zorunda kalmak en son istediğim şeylerden olduğu için, beslenmeyle acaba bunu düzeltebilir miyim diye düşünerek kendimce akdeniz tipi bir diyete başladım. Bilinçsizce yaptığım bu diyetle 10 günde 3-4 kilo birden zayıfladım ve güçsüzleştiğimi hissettim. Doktorumun da yarış dönemlerinde danışmanlık desteği aldığı, kendisi de başarılı bir trail koşucusu olan diyetisyenimle iletişime geçtim. Kan tahlillerim, antreman programım ve kolestrol düşürme hedefimi de göz önüne alarak, yağdan kısıtlı bir sporcu diyetine başladım yaklaşık bir aydır. Tahlillerimde normal sınırlar içinde gözüken ama sporcularda daha yüksek olmasında fayda gördüğü bazı değerlerim için de takviyeler önerdi, onları da kullanıyorum. Eğer imkanınız varsa, özellikle sporcu beslenmesi konusunda uzman bir diyetisyenden destek almanızı öneririm. İdman öncesi, esnasında, sonrası beslenmeler konusunda büyük yanlışlarım varmış mesela benim. Glisemik indeksin ne olduğunu biliyordum bilmesine ama umursamadan beyaz undan yapılan her şeyi de iştahla yiyordum. Şimdi çok daha dikkatli, geçtiğimizden aydan 6 kilo daha hafif ve enerjiğim. Bir de son olarak koşucular olarak bir programa bağlı kalmayı, disiplinle onu sürdürmeyi severiz. Hayatımda ilk kez yaptığım diyette de öyle hissettim doğrusu. Haftada en az iki akşam balık yenecek, çünkü programımda öyle yazıyor:)
Ayarıkaçanlar’ın sanırım son bölümü sporcu beslenmesi üzerineydi.Evet beslenme son derece tartışmalı bir alan . Ama bir gerçek var ki son 50-60 yılda empoze edilen beslenme biçimleri hastalıkları azaltmadığı gibi ancak o statin grubu ilaçların 30-40 milyar dolar ciro yapmasına yaradı.Sanırım artık ülkemizde LDL ölçümü yapılıyordur( formülasyon değildir) ve hangi tip LDL olduğuna bakmadan çok yüksek diye statin vermiyorlardır.Yada karbonhidratların vücutta işlenme sürecini kimse tartışmıyordur…Daha önceki yıllarda bu konuda yaptığımız paylaşımlarda benim vardığım sonuç: doğduğum coğrafyaya ait, atalarımın yediği şeyleri yemek şekindeydi.Sadece ailedeki hastalık öykülerini gözönüne alıyorum beslenirken.
Çok çok doğru.
Sürekli korku tellallığı ile kolesterol veya diyabet ilacı satmaya çalışıyor modern tıp.
Bu tuzağa düşmemek için aslında bazı temel bilgileri daha iyi kavramamız lazım.
İnsülin, LDL, HDL nedir?
Yediğimiz gıdalar sindirilince yağ asitleri ve glikojene dönüşür.
ama bunlar tek başına kan dolaşımında gezemezler ve bir taşıyıcıya ihtiyaç duyarlar.
İnsulin sindirilmiş glikojeni taşımakla görevlidir.
LDL yağ asitlerini karaciğerden dokulara taşır.
HDL yağ asitlerini dokulardan karaciğere taşır.
Sadece bu kadar. Bunlar taşıyıcıdır.
bir iki gün sadece protein diyeti yapıp tahlile giderseniz bunların değeri çok düşük çıkar.
veya bir iki gün yağlı tatlılar yiyip tahlile giderseniz bunların değeri çok yüksek çıkar.
veya günlük 5000-6000 kalori veya daha fazla beslenen bir sporcunun tahlilini yaparsanız bu değerlerin hepsi çok yüksek çıkar.
Yani demek istediğim şey LDL, HDL, Kan Şekeri sayısal değerleri tek başlarına doğrudan sağlıklı ve sağlıksız olduğunuzu göstermez.
Çevrenize bakın; 70 kg erkeklerin veya 50 kg kadınların hiç birisinde diyabet veya kolesterol rahatsızlığı göremezseniz. Veya 150kg bir bireye 2 gün su orucu yaptırıp onun kan şekeri, LDL, HDL değerlerini çok aşağı çekebiliriz ama bu onun sağlıklı bir birey olduğunu göstermez.
Kolesterol veya kan şekeri düşürmek amaçlı uygulanan diyetler aslında bazı gıda gruplarını yasaklayarak veya azaltarak kalori açığı yaratmamıza yardımcı olur.
Dengeli beslenmeye yani ihtiyacımız olanı alıp, ihtiyacımız olmayanı almamaya odaklanmalıyız.
Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Bende koşulara bazı özel sebeplerle ara vermiştim 1 yıl kadardır, 1 aydır yeniden başladım koşmaya.
Öncelikle herkes aynı yollardan geçmiş hemen hemen onu görmüş oldum. Bende karbonhidratı kesince zayıflıyorum ama takatsiz kalıyorum. Kaslarda eriyor gidiyor.
Kolestrol konusuna gelirsek bunun zararlı olup olmadığı bile tıp dünyasında henüz tam karara bağlanamadı. Son zamanlarda kolestrolün damarları onardığı ve yararlı olduğu asıl zarar veren şeyin trigiliserit olduğu söyleniyor.
Ben pek et yemem ve kolestrolümün hdl, ldl hepsi üst sınıra yakın çıkıyor sürekli. Yılda bir kez reaktif hipoglisemi sebebiyle detaylı kan tahlili yaptırıyorum, değişen bir şey yok…
Bir aralık ketojenik diyet yapanlar vardı ve karbonhidratı neredeyse sıfıra indirmelerine rağmen performans olarak olumsuz etkilenmediklerini ve ciddi anlamda da kilo verdiklerini yazmışlardı.
Bu şekilde diyet yapanlar varsa ve yazarlarsa bizde istifade etmiş oluruz.
Teşekkürler.
https://www.medicalpark.com.tr/ketojenik-diyet/hg-2058
Pek hoş karşılamamış hastane bu ketojonik diyetle ilgili.
Ye (çöp, ambalajlı yiyecekler minimum), iç (su), koş (Zone 2 ağırlıklı), uyu(mümkünse ışıksız ortam, geç saate kalmadan) ve tekrarla
Beklemedeyiz
Geçtiğimiz aralık ayında kolestrol düşürme amaçlı bir diyet yapıp kilo vermiştim, tam olarak diyeti sürdürmesem de kilomu koruyorum. Kan değerlerimin durumunu ise yakında yaptıracağım tahlille göreceğim.
Fıstık + Hurma + Bal > Dubai Çikolatası
Bugün harika bir tarifle geldim.
Hurmanın içine fıstık, üstüne bal tercih eden tarçın da dökebilir.
Mükemmel bir tarif oldu. Denedim, çok güzel.
Yarın Vestel Manisa Yarı Maratonu öncesi sabah kahvaltı niyetine bunları yiyeceğim.
Dubai çikolatasını kahvaltı niyetine yiyip yarış koşabilir misiniz bilmiyorum ama fıstık, hurma ve balı kahvaltıda yiyip çok güzel yarış koşabilirsiniz.
Tavsiye eden üstüne en son tarçında dökebilir.
Güzel bir tarif denemek lazım. Teşekkür ederim.
2018 yılında diyetisyene gittim
1800 kalorilik bir diyet verdi
içerik ; sabah 9 kahvaltı saat 11 ara öğün saat 13 yemek saat 16 ara öğün saat 19 akşam yemeği saat 21 ara öğün
diyette, kahvaltı beyaz peynir zeytin ekmek haşlanmış yumurta ve çay
ara öğün saat 11 çay yada kahve
öğlen yemeğin suyu süzülmüş sebze yemeği salata(sadece yeşil salata yağsız tuzsuz) yoğurt
ara öğün 15 fındık yada badem 200 ml süt yada ayran
akşam ızgara et yada tavuk yada balık salata yoğurt ekmek
saat 21 ara öğün küçük bir meyve
iki ayda iki adım fazla atmadan zaten o dönem koşu spor yoktu 10 kg verdim
basit diyet ile sindirim sistemim dinlendi ,sindirim zaten vücuta yaptırılan bir angarya vücudu yoruyor
kilo vermenin özgüveniyle koşulara başladım nede olsa yakarım deyip pirinç bulgur çorba tatlı kek kurabiye patates spagetti karnıyarık türk mutfağında ne varsa yemeğe başladım , 78 kg yükseldim
aylık 200k koşunun altına düşmedim kilomda düşmedi tam tersi yükseldi ,üst vucut vs de çalıştım hacim aldım belki 300 gram kasda aldım fakat bel çevresi bozuldu
hedefim 62 kg geçen sene 64 kg ya kadar düştüm bu yaz tatilde açık büfeden tatlı da yedim tekrar 73 oldum
son 15 günde 71 kg düştüm bu yaz tatlıların yanından 62 kg olarak teğet geçerim inşallah
kısaca kalori hesabı yapmak basit tarifler ile yetinmek hem kilo verdiriyor hemde yemek bir zevk hobi eğlence teselli aracı olmaktan çıkıyor yani insan hayatında zorunlu bir ikmal yada mola haline geliyor aynı uyku gibi.