Sadece ses kalitesi değil, sağlık açısından da çok değerli bir tavsiye bu.
Bir kaç hafta önce kulak enfeksiyonu geçirdim, tedavisi 2 hafta sürdü. Nedenini koşarken kulaklığa giren, kulaklık yüzeyinde birikerek üreyen ve kulak kanalına karışan bakteriler olarak tahmin ediyorum.
Koşarken kendimi ve bedenimi dinlemek için bir neden daha diye düşündüm ve artık çoğunlukla kulaklık olmadan koşuyorum.
Başlık açmak yerine buraya yazmak istedim. Eğer başlık açmak daha doğru olur derseniz, başlığa da taşıyabilirim. Ama bir konuya anlam veremiyorum:
“Neden koşarken bağırıyorlar?”
Bu tepki, sevinç veya motivasyon amaçlı gibi de durmuyor. Özellikle bu hafta Kapadokya’da, daha önce de ülkenin çeşitli yerlerinde denk geldim. Bilhassa erkek koşucular durup durup bağırıyorlar. Adam gelmiş yanımda “WOAAAHHHHHHHH” diye bağırıyor. Arkadaşım dokunuyorsa yapma bu sporu. Canın falan acıyorsa söyle!? bırakalım koşuyu seninle ilgilenelim ama neden “WOAAAAAH” ???
Bir de bluetooth hoparlörle müzik dinleyerek koşanlar var. Arkadaş, neden kulaklık takmıyorsun? Bu durum sadece bana mı garip geliyor? Onlarca insan bir arada koşmaya çalışıyoruz, sen ne yapıyorsun? Seçim otobüsü gibi motivasyon bozuyorsun, başka bir şey değil. Ne kadar müzik seviyorsun, nasıl bir motivasyon peşindesin? Kulaklık takmak bu konuda seni tatmin etmiyor mu? Neden sadece kendin varmış gibi hareket ediyorsun? Melesa ben yöresel halay dinleyerek koşmayı seviyorum, ne yapayım bir sonraki koşuda bende jbl getirip millete davul zurna mı dinleteyim?
Hocam yakın koştuk heralde ki bu iki adama ben de denk geldim. Müzik yayını yapana bir iki laf salladım, belki duydu belki de duymadı ama kapattı sonra. Kulağımın dibinde bağıran ayarsız yüzünden de bir tırnak kaybettim maalesef.
Yazınıza tamamen katılmakla birlikte, bunun tamamen ahlaki ve saygı ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Özellikle İstanbul’daki popüler yarışlarda koşu kulüpleri PACER’ları, kendi ekiplerini motive tutmak için bu tip gürültülü ve çevresini önemsemeyen davranış sergiliyorlar. Yani bazen insanların “hoca” dediği eğitmenler bizzat örnek teşkil ediyor.
Bugün katıldığım bir yarışta hoparlörden müzik çalan arkadaş yanımdan geçerken “ücretsiz müzik ayağınıza geldi” diyerek bundan gurur duyuyordu.
Herkes genel olarak çevreye duyarlı ve saygılı olabilse bu tip muhtelif olaylar da ortaya çıkmayacaktır bence.
Aynen katılıyorum, bağıran, anıran değişik insanlar mevcut. Müzik konusu ise hele trailde hiç çekilmez. Ama ülke insanının geneli bu, sonuçta koşan grupta da aynı ekip yer alıyor. Saygısız, cahil bir kesim.
Sık karşılaştığım bir başka durum; görece dar bir parkurda karşılıklı gelen iki koşucunun birbirinin sağından geçmek yerine ısrarla koştuğu hattan çekilmeyerek olayı 1950’lerde arabalar ile yapılan "tavuk yarışı"na çevirmesini anlayamıyorum. Caddebostan sahilinde sıklıkla karşılaşıyorum, hatta genelde temposundan ve duruşundan iyi koşucu diyebileceğim insanlar sanırım yayalar ile muhatap olmamak adına Bostancı istikametinde bisiklet yolu çizgisinden ayrılmayıp sağ tarafları müsait olsa bile üzerinize üzerinize geliyorlar. Karada, denizde trafiğin sağdan aktığı bir ülkede takip edilmesi zor bir kural olmasa gerek, bu ısrarı ve nezaketsizliği (bence) anlayamıyorum…
Bunlar sadece spor yaparken değil, günlük hayatımızın her alanında karşılaştığımız, maalesef iyi yönde değişmeyeceğine de artık kanaat getirdiğim coğrafyamızın müzmin bir kaderidir.
Bu vandalizme mâruz kaldığımda zihnimdeki düşüncelere odaklanmak (herhangi bir işi planlamak, bir şiiri ya da şarkıyı ezbere almaya çalışmak vs.) haricî etkileşimleri büyük ölçüde azaltıyor.
Ormana dağa bayıra gideceksiniz. Herşey çok güzel. 2 gün sonra hız tabelasının olmadığı, mobil radar uyarısını görüp hızınızın 60km/saat olduğundan emin olduğunuz yolda en alt limitten 2167TL hız cezası gelir.(yol geniş, yayalarla ilgisi olmayan, normalde 82km/saat hız olması gereken yollardan farksız…yaya karşıya geçmesin diye yol ortası telle bölünmüş.tam da ormana giriş yoluna yakın…)
Yorumsuz…Kurallara uy uyma kısmından ziyade (Oran odtü ormanına giden yol, pazar sabahı) başıma geldi.Bugünlerde arabaya bindiniz diye ceza kesilebilir (abartı). Hız, park,kemer…
Sağlık olsun.
Yarış ücretleri zaten yüksek diye konuşurken, bu da tuzu olabilir.
Bağlantılı bir konu bulamadığım için buraya yazma ihtiyacı hissettim. Bence konuşulmayan bir konu. Beni de ziyadesiyle rahatsız ediyor. Biliyorsunuz ormanlık alanlara yangın endişesi sebebiyle dönemsel olarak lisanslı sporcuların girmesine müsade ediliyor.
Bu akşam saat 20:00-21:00 sularında trail antrenmanıma giderken atletizm lisansım iptal edilmiş olabilir endişesiyle haber sitelerini incelemek istedim. Çok önceki yıllarda üniversite diploması alan kişilerin, hak kazanılmış üniversite diplomalarının iptal edilmesi benim aklımı karıştırdı.
Ben lisansımı alırken sağlık belgem ve spor yeterliliğime çok dikkat ettim ayrıca lisans alırken tüm gerekliliklerimi yerine getirdim. Acaba bu durum bundan 15-20 yıl sonra bana sıkıntı yaratır mı?
Yada diplomasizin baskan yapilmaya calisildigi vs vs politika sacmaliklarini lutfen su forumda yapmayin bari herkesin bir gorusu var ve burasi yeri değil
Maalesef sorun bu iste herkes en ucta yasiyor ve burda daha oncede farkli konularda oldu bu tip konusmalar ancak buranin sporla alakali bir yer oldugu konusunda ve bu tarz konulara girilmemesinin daha saglikli olacagi konusunda genel bir kani olusmustu
konunun basligi ortada suan bizim konuştuğumuz konu ile alakasi yok basligin
herkrs benim gibi veya sizin gibi dusunmek zorunda degil
Bu ulkede en zor anlasililan ve en kolay sinirlenilen konu bu politika siyaset
Eger herks cok istiyorsa siyasetle alakali bir baslik acalim orda varolan kutuplasmamizi daha da uc boyutlara ualstirabiliriz
Buraya ulkenin kasvetli gundeminden uzaklasip kosu ve sporla alakali bilgiler edinmek icin giriyorum tum sosyal medya forumlar haberler bu konularla dolu apolitik degilim ama kendi adima biktim
@ilbilge11 mesajı yazdığında polemik başlıyor dedim. Cevap verilmese sürecek devam edecek bir şey değildi.Cevap vermek hakkı, saygı duyarım.
Ülkede devlet bankası yönetimine diploması sahte olduğu iddia edilen milli sporcu geldiği haberleri vardı.Yada dopingle olimpiyat madalyası alanların devletten aldığı altınları geri vermediği.Sorun keyfilik, kuralsızlık ve bu siyasetten toplumun alışkanlıklarından geliyorsa koşuya da etkisi olacak.Şimdi hangi organizasyonu keyfi bir iptal ve para iadesi yapmadığında hakkını nerede arayacak koşucu, kuralsızlık genimize işlerse.
Bu başlık zaten serbest bölge.Lisanssız yüzücünün resmi yarışa çıktığı, cezalı oyuncunun basketbol maçına çıktığı bir yer…Herşey mümkün..Koşu boyutuna değinilmiş.
Ülkenin kasvetli gündeminden uzaklaşmayı başarıyorsanız içten kutluyorum.
Sporun bahis kısmıyla yada bahsin spor kısmı ile ilgili 2 firma var ama adını yazıp reklam bile yapmaya gerek yok.
Bence-İstanbul yarımaratonu eğer yapılırsa, İspanyol taraftarların beyaz mendil sallaması tarzı, olayları haksızlık olarak görenler aynı renk tshirt giyebilir vs.
Forumumuzda mutlaka bisiklet ile ilgilenen spor dostları vardır. Koşu ile alakalı olmasa da buradan önemli bir hususu belirtmek istiyorum. 78event firması tarafından iki yarış düzenleniyor bunlardan birisi L’Etape Türkiye ikincisi Gran Fondo Başkent. Kısa bir araştırma ile Firma kurucusu Ömer Kafkas isimli şahsın, bizim paramızla bize küfredenlere bakış açısını görebilirsiniz. Ben kendi boykot listeme ekledim.