Benim son iki senede gördüğüm, bu kapılar aynı anda açılıyor. Aynı anda açılınca insanlar hemen birleşip starta doğru karışık şekilde ilerliyor. Yani kapıdan çıktıktan sonra starta doğru biraz hızlı yürüyerek sizden önce çıkması gereken grupların içine rahatlıkla karışıyorsunuz.
Aynı kapıdan çıkanların guntime ile mat time farklarındaki değişkenlik bu söylediğimi kanıtlar sanırım.
Kesinlikle böyle. Kapılar aynı anda açıldığı için en arkada olan biri bile “pardon, pardon” diye diye en öne gelebiliyor. Zaten @muyu’nun başlangıç noktası sonrasında bulunan köprü üzerinden çektiği fotoğraflarda bu gayet iyi bir şekilde görülebiliyor. A ve B’lerin içinde E, F, G gibi kapılardan çıkmış birçok koşucu var. Bu sistemin mükemmel uygulanabilmesini beklemiyorum, bu kadarı kabul edilebilir durumda. D kapısından çıkmama rağmen eskisi gibi önümde çok yavaş koşan veya yürüyüp hızımı yavaşlatan kimseyle pek karşılaşmadım. Mevcut sistemde kapılar başlangıç noktasına çok uzak. Belki kapılar İstanbul Maratonu’ndaki gibi aynı yol üzerine kurulabilir mi diye düşündüm ama o yolun tüm koşucuları alacak kadar büyük bir alana sahip olmadığı belli. Bunun dışında A ve B gibi her iki grubu birleştirip tek kapıdan çıkartmalarının mantığını hâlâ çözemedim. Aynı şey İstanbul Maratonu’nda da uygulanıyor.
Start time’i kapı numaralarıyla karşılaştırarak a kapısı koşucuları, b kapısı koşucuları ne zaman start almış kendilerine göre uygun start almışlar mı araştırılıp pace kapı uygulaması bu uygulama ne kadar başarılı olmuş incelenebilir. Önde başlayan yürücü gördüğümde hafif bir omuz atıyorum.
İyi günler dilerim.
Koşarken attığınız omuz (Size göre hafif) çok ağır sonuçlar yaratabilir. Önde giden koşucu yada yürüyen kişinin sizin ona omuz atacağından haberi yok. Çekilmesi için bağırmak en iyi yol bence. Solda kalmaya çalışıp solu boşalt diyince hep boşalttılar, inatla duran olmadı.
Ben 10K’ya I kapısında girdim 57:30 ile bitirdim yarışı. Arkalardan milleti rahatsız ederek yer olmamasına rağmen ön taraflara ilerlemeye çalışan insanlar vardı. Amaç? Gerek var mı?
dostum omuz atma mevzusunu hiç bir şekilde tavsiye etmiyorum. Özellikle kime denk gelebileceğini bilemezsin. Ör: benim takımım da 1 2 heyecanlı ateşli arkadaş var en sağda olmalarına rağmen arkadaşın biri böyle bir şey denemişti sonra konu kötü noktalara gitti mahkeme sürüyor. omuz atan arkadaş yarıştan men yedi. asla denk gelmemen dileğiyle. seslenip yol vermelerini rica etmeni öneririm.
İlk kez yarışa katılarak 10K koştum. Ortam beni koşuya daha da motive etti. Madalya yaratıcıydı. Parkur esnasında su standları yok denecek kadar azdı, iyi ki yeleğim ve su mataramla gelmişim dedim. Alanda standlar ve sponsor markalar çok azdı. Etkinlik hiç yoktu diye hatırlıyorum. İstanbul gibi simge bir şehirde daha profesyonel ve yaratıcı bir etkinlik alanı olmasını beklerdim. Ancak genel haliyle ilk olması sebebiyle de benim için keyifliydi.
Bir de şunu sormak istiyorum; Yüksek nabızla koşan insanların bitiş çizgisinde oluşan kalabalık sebebiyle bir anda durması sağlık açısından zararlı değil mi? Yani bitiş çizgisi o kadar kalabalık ve dar alandan oluşuyordu ki, madalya teslimi ve alandan çıkma derken 5 dakika kadar durmaya yakın bir hızda yürüdük. Yüksek nabızdan birden durma noktasına geçmenin sağlıklı olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bitiş alanını daha geniş bir yere konumlandırabilirler.