Meraba Arkadaşlar
Podcastte yer alan haberlerin yarısını, ulusal spor kanalında duysak “vay be” deriz.podcast ile haberdar oluyoruz, ben gibi Twitter vs takip etmeyenler için ilk kaynak bu
Meraba Arkadaşlar
Podcastte yer alan haberlerin yarısını, ulusal spor kanalında duysak “vay be” deriz.podcast ile haberdar oluyoruz, ben gibi Twitter vs takip etmeyenler için ilk kaynak bu
Ben de sosyal medya kullanıcısı değilim, bu sebeple bu haberlerden podcast sayesinde haberdar oluyorum. Konusu açılmışken haberler, gelişmeler kısmına ayrıca tekrar teşekkür ederim.
Koşu Postası’nın da kulakları çınlasın
Bitmiş bile > The unofficial #FKT on the #PCT is 46 days 12 hours 56 minutes
Bölüm 57 - Ailece Sporcular’a arşiv olması açısından:
Ajax orta sahası babadan oğula emanet.
Rafael van der Vaart’ın 17 yaşındaki oğlu Damian, Amsterdam ekibiyle bir yıllık sözleşme imzaladı.
https://twitter.com/SocratesDergi/status/1699451394581774367?s=20
Son bölüm birkaç gündür forumda geçen konularla bağlantılı olmuş (yarışlar, organizasyon).
Sorokin yarış tamamlamasından önceki işlenen konu isabeti gibi olmuş.
Bölüm 58’e geçmeden (bu sene baya arkadan geliyorum) 71 ve 70i dinledim. Konuklar ve konular oldukça ilgi çekiciydi.
Oğuzhan Bey’in anlatımını ve özellikle heyecanını çok sevdim, kendisine şimdiden Dimitry ile başarılar dilerim Yalnız o yarışta bir de eşi yarışacak o da dişli bir rakip.(index774)
Özgür Sancak’ı da kenara yazalım.
Engin Çetinay bölümünde bir konuya katılmıyorum: Kendisi T-shirtü opsiyonlu yaparsam işin içinden çıkamayız biz henüz hazır değiliz dedi ama bence bunu ilk göğüsleyen organizatör olmamak için kolaya kaçıyor Madalya vermese finisher yeleği verse forumda topa tutulacağından bahsetti ama ona da katılmıyorum.
Siz olması gerekeni yapınız efem yol oraya doğru evrilir eninde sonunda. Organizatör gözüyle baktığımda ise bu tip seçenekler çok minör konular kendisinin de bahsettiği gibi arka planda uğraşılması gereken tonla konu var o yüzden yarışın hissiyatını yüzünü değiştirecek bu tip kararları içerideki başka birileri veya mekanizma karar vermeli.
Ekleme: (buraya bir açıklama yazmam gerek: Küçük işletmeler, aile şirketleri, şahıs firmaları, firma doğduğu andan itibaren kararların %100ünü verdikleri için bir süre sonra bu konu ele avuca sığmaz hale geliyor. Duygusal bağla birlikte bazen yanlış kararlar verilebiliyor veya karar alınamıyor veya tükeniyorsunuz. Bu sebeple sorumluluk devirleri veya paylaşımları çok önemli. Üstencil bir şekilde yazmadım bunu kendimi ifade etmek istedim.
T-shirt, madalya yerine adına ağaç dikilmesi ve belkide koştuğunuz rotanın içerisinde koşucuların oluşturduğu bir hatıra ormanı, zeytinlik… neden olmasın. 10 yıl sonra kızımla o ormana gidip ağacımı ona göstermek insanın kalbini ısıtır.
Oğuzhan ile yapılan söyleşiden çok keyif aldım. Saatlerce sürse dinlerdim, anlatmayı da çok seviyormuş, keşke koşu yolculuğundaki tüm tecrübelerini böyle uzun uzun dinleyebilsek.
En çok da kendini bilmesine bayıldım. Türkiye’deki başarıların “yarışlara kimlerin katılıp, kimlerin katılmadığı” ile ilgili olduğunu idrak etmiş olması çok hoşuma gitti. Ülkemizde “koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” deyiminin tam karşlılık bulduğu alanlardan biri de koşu ve uluslararası ölçekte çok mütevazi performanslarla gelen kürsülerin sosyal medyada çok büyük bir kibirle anlatıldığını veya orantısız beğeni aldığını görünce farkındalığın bu kadar düşük olmasına üzülüyorum. Bunların karşılık bulduğunu ve bazı amatörler yaş grubu başarılarını iyi satarak sosyal medya fenomenlerine dönüşürken, gerçekten iyi, farkındalığı yüksek olan, global ölçekte yerlerini iyi bilen ve yine bu nedenle mütevazı olan atletlerimizin farkedilmemesi ayrıca üzücü.
Oğuzhan’ın kendine rakip olarak çeşitli seviyelerden elit atletleri seçmesi, onların antrenmanlarını ve yarış performanslarını çok yakından analiz etmesi, gelişmeye açık yönlerini doğru tespit ederek bunlara emek harcaması, potansiyelleri açısından yüksek farkındalığa sahip olması ve bu sayede ayakları yere basan gerçekçi hedefler seçmesi çok hoşuma gitti. Yetenekli olduğu kadar da akıllı bir atletle tanıştığım için çok mutlu oldum.
Bu arada hem yolda hem de patikada başarılı bir koşucu olarak Camille Heron’a benzer tipte bir koşucu profiline sahip ve zemin, mesafe, eğim olarak Comrades kesinlikle çok doğru bir hedef seçimi bence.
Oğuzhan’ın dediklerine ve yazdıklarınıza katılmakla beraber, Oğuzhan’ın biraz tevazu gösterdiğini düşünüyorum. Temmuz’da Uludağ Ultra’da 66K parkurunu 7 saat 49 dakikada, 15 gün önce de Kyzikos Ultra’da 75K parkurunu 7 saat 1 dakikada bitirdi. Uludağ’da aynı gün aynı parkuru koştum, Kyzikos’ta da parkuru baştan sona iyi biliyorum ve bitirdiğinde Oğuzhan’ı görme ve tebrik etme şansım oldu. Gayet dinç durumdaydı, 2 parkur için de çok iyi sürelerde koştu ve kürsü yaptı. Gerçekten harika süreler. Anlattıklarından daha da iyi olacağı kesin. Keyifli bir sohbet olmuş.
@spinodal @canozbek konuklu bölümler de ayrı güzel oluyor, emeğinize sağlık
Bölüm 37 - Sporun Çevreye Etkisi ile alakalı bir haber:
The Libertines grubu uzun bir aradan sonra yeni bir single yayınladı. Run Run Run çok güzel ve gaz bir şarkı, tempo listesi için @canozbek in özellikle gözünden kaçmaz diye düşünüyorum
Tam da maratona ilk kez katılacaklara neler tavsiye edersiniz diye bir soru sormak istemiştim forumda. 73. bölüm cevabı vermiş…
Heyecan ve gerginlik arası gider gelirken ihtiyacım olan tavsiyeleri duydum sanırım. @canozbek & @spinodal çok teşekkür ederim. Hazırlık aşamasında öyle bir süreçten geçtim ki gerçekten sağ salim başlangıç çizgisine gidebilmek bile bir kazanım olacak.
Ya son bölümde Backyard rekoru için 105 demişim. Yorgunluk ve yaşlılık sanırım. Affola. Buradaki herkes biliyor 108 olduğunu
Neyse zaten bir ayarı kaçık bunu yakın zamanda 110’a yuvarlar.
Ya bir bölümde dinledim ya da burada okumuştum.Doping ile şampiyon olup 5 yıl ömrün kalmasını seçer misin? tarzı bir soru vardı.
21 yaşındaki İsveçli Emilia Brangefalt, yüksek kalp atım nedeniyle koşuyu bırakması gerektiği söylenmiş.Onca kan testti, fiziki testte sorun görülmemiş. Kalp ile ilgili durum dışında. Koşamayacağı için hayatına son vermiş.
İsveç’in Türkiye kadar gündemsiz, refah seviyesi yüksek ve soğuk karanlık ikliminim de etkisi vardır. Psikolojik destek almasına karşın, zor durum…Koşu nereye kadar, ne kadar tutku; hangi sınır sonrası zihni mantığı da ezip geçiyor?
Yanlış mı anladım koşu hayatına son vermiş demek istemiş de hayatına son verdi diye yanlışlıkla mı yazdı diye kaynağa baktım intihar etmiş yazık ya. Bu kadar da önem vermemek lazım.
Haberde iki şey dikkatimi çekti: Atletizm federasyonu başkanının milli atleti şahsen tanımaması.( aynı durum bizim ülkemizde de var).Kadının psikolojik destek almak istemesi ama personel yetersizliği nedeniyle yardıma ulaşamaması.Çünkü İsveç’te acil servise evet acil servise bile randevu ile gidilir.Sipariş edilen bir pizzanın , acil durumda çağrılan ambulanstan daha kısa sürede gelmesi ile temsil edilen modern çağ…
Bölüm 80
Her gün aynı şeyi yapmak-streaking.
(Forumda 3 kez bahsedilmiş)
Bu yıl her gün koşanlar x gün/366 yazması hoş, 4 yılda bir 366 gün.
Sohbetteki kaçıklıklar mantık dışı, ayarı kaçanlar
YouTube a yükleme işi çok iyi oldu. Ben de talep etmeyi planlıyordum. Birkaç podcastim daha var. Onlar da YouTube’a geçince spotifydan kurtulmayı planlıyorum. Teşekkürler.
Podcastlar’i saatten dinlemiyorsanız, zaten Google podcastte hepsi yok mu?Ayarı kaçanları ve birçoğunu 1,5-2 hızla dinliyorum.
@spinodal müzik listesine uyar mı bilmem ama şöyle bir konu düştü eksisözlükte:
Yapay zeka ile müzik,sözlü/sözsüz.