Akıllı Oyuncaklar, Pahalı Ekipmanlar vs Asgari Ekipman ile İçgüdüsel Koşu

Akıllı Saatler, GPS mesafe ölçümleri, nabız bantları, antreman hatırlatıcılar, hareketsizlik bildiriciler, VO2 max. ölçümleri, vıdı vıdı testler vs.
En son koşu saatim 4 yıllık ömrünü tamamladığında gerçekten bütün bunlara ihtiyacım olup olmadığını sorgulamaya başladım.

Tüm bunlara bulaşmaya başladığımızda bazenöyle bir noktaya geliyoruz ki Fight Club deyimiyle" sahip olduklarımız bize sahip olmaya başlıyor" .

Aslında düzenli antreman yapmak ve sağlığımızı kaybetmeden sevdiğimiz sporu yapmaya devam ettirmek ise sadece niyetimiz işleri o kadar da karmaşıklaştırmaya gerek olmayabilir.

Kimisi, elde edilen akıllı veriler yapılan koşudan daha tatmin olmayı sağlıyor diyor. Ancak gözden kaçırdığı şey akıllı aletlerle yapılan sporda aletlere çok güvenip kendi vücudumuzu daha az dinleme riskimiz olması. Ayrıca akıllı veri olmadığında daha az tatmin olma durumlarını da bir çoğumuz yaşamıştır.

Geçmiş olimpiyat tecrübeleri koşu ayakkabısının bile gerekli olup olmadığını sorgulayabileceğimiz tecrübeler sunuyor.

O zaman neden bütün bu oyuncak bağımlılıklarımız?

12 Beğeni

ben de zaman zaman bu durumu sorguluyorum (meslegimin de bir sonucu olarak/veya boyle birisi oldugum icin bu meslegi yapiyorum bilemiyorum) data bagimlisi birisi olmama ragmen…ilk aldigimda duzenli kontrol ettigim running metrics’e en son ne zaman dikkatli baktim hatirlamiyorum…s2 index’in algoritmasi yanlis diye onu da dogru duzgun kullanmaz oldum zaten…

fakat yeni satin alma yapacak olsam kalkip alabilecegim en iyi saati alacagimi da biliyorum…sanirim ilk sebep bayagi FOMO; baskalarinin sahip oldugu imkanlara sahip olmama korkusu…ikincisi tamamen kisisel bir durum, alabiliyorken neden almayayim, imkanim var ve kosu ciddi emek harcadigim bir aktivite o zaman iyisine sahip olmak isterim elbette…

nassim nicholas taleb’in guzel bir sozu var; “more data such as paying attention to the eye colors of the people around when crossing the street can make you miss the big truck”; 'daha fazla veri, karsidan karsiya gecerken insanlarin goz renklerine dikkat etmek gibi, buyuk kamyonu kacirmaniza sebep olabilir…

sorunuzun tam cevabini veremedim ama zaten gelgit yasadigim icin kendi gelgitimi yansittigimi dusunuyorum…

8 Beğeni

Birçok farklı alanda spor yapan biriyim Özelliikle dengeli yürüyüş benim için Fiziki,ruhani olaradak beni iyileştirirken için içine ne zaman ki Gps saatler,paceler,zaman/mesafeler girdi etkinlik yerini sağlık yerine mücadeleye verdi Bu sebeple saate ve sonuca sadece sonuçta bakıyorum bu beni oldukça rahatlatıyor Şahsi görüşüm '‘Sağlıklı insan fiziken,ruhen ve zihnen rahat insandır’'Adeleler sağlıklı olmaya yetmez

7 Beğeni

Şöyle anarşist yazılar insanı deli ediyor ayakkabı gereksiz ha böyle deneyimler varmış varmış o kişilerin ayak yapısında anormallik var onun için ayakkabı kullanılmıyorlar hadi çıplak ayak ile 1 km koşunda görün ayaklarınızın halini. Ha şu denebilir bu kadar pahalı ayakkabılara gerçekten ihtiyacımız var mı bilerek mi ayakkabılar dayanıksız yapılıyor. Akıllı saatler bir araç daha önce daha basit araçlar vardı kronometre ve bir küçük defter akıllı saatler loglama işini gayet iyi yapıyor. Ölçme sensörlerine de sonsuz bir güven duymamak lazım bozuk olabilir sizin özelinizde yanlış sonuç üretiyor olabilir biraz sezgileri de dinlemek lazım.

1 Beğeni

İlgilenenler varsa bilgilendirmek için paylaşıyorum.

1 Beğeni

“Bir süre spor ayakkabı ile antrenman yapan Bikila ayakkabının hızını düşürdüğünü fark etti. Etiyopyalı yetkililerle birlikte Bikila, Roma’da ayağına uygun ayakkabı arayıp durdu. Ancak sporcunun ayak tabanının tamamı çok sert bir nasır katmanıyla kaplıydı. Bu nedenle sporcu giydiği tüm ayakkabılarla sorun yaşadı. Kimi zaman ayakları su topladı kimi zaman da kanadı.”

3 Beğeni
8 Beğeni

Konuyu Bikila’yı tartışmak için açmamıştım. Bence daha önemli bir soru var ortada: Sade bir koşu yaşamı da mümkün iken acaba çok mu “akıllı” bağımlılıklarımız var ?
Bikila örneğini sadece geçmişte bu tarz sporcuların olduğunu hatırlatmak için kullandım. Onun gibi onlarcası var, ayrıca 1 km değil 10’larca km.yi birçoğumuz antremanlarda minimalist ya da çıplak ayakla yapıyoruz zaten, bir sorun yaşamadan.
:slight_smile: Sporcu antremanlarını çıplak ayakla yaptığı için ayak tabanı doğal olarak nasır tutmuş bu nedenle yarıştan önce ayağına uygun koşu ayakkabısı bulamamış doğal olarak.
Bu Bikilanın ayak yapısının anormal olduğunu göstermez, hangimiz çıplak ayakla koşmaya alışsak ayağımız ona uygun bir forma kavuşacaktır.

Kendime Not: Yıllar önce uzun antremanlar yaparken sorduğum bu sorunun yıllar sonra ülke enflasyonist bir döneme girince yeniden aklıma düşmesinin açıklamasını da sosyoloji bilimine bırakmalıyım sanırım. Seni gidi küçük burjuva :joy:

1 Beğeni

Spinodal’ın paylaştığı çıplak ayakla koşmak yazısı oldukça faydalı. pahalı ayakkabılar bağımlılık gibi alışınca ayaklarınız o konforu arıyor. Bir koşu da aptallık yapıp yeni ayakkabıyı kullanmıştım vurduğu için dayanamayıp çıkarıp 2 km jogladığımda zemin inanılmaz sert gelişmişti tekrar ayakkabıyı giymiştim. Dışarıda çıplak ayakkabı ile koşmak ciddi çılgınlık ayaklarınızı kesecek oldukça fazla çerçöp var ayakkabı da bir kaç santimlik çivi çıkardığımı bilirim. Akıllı saatler kayıt tutma konusunda gayet iyi geriye dönüp performansınızı değişimi gayet iyi görebiliyorsunuz arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz bu insanları spora teşvik ediyor.

2 Beğeni

Konuyu ilgiyle takip ediyorum. Koşuya ilk başladığım gün koşuya özel satın alınmış hiçbir ekipmanım yoktu. Zaten o zamanlar kolumda olan Amazfit Verge model saat ile antrenmanı kaydetmiştim. Ayakkabı olarak da tipini beğendiğim Salomon Speedcross 3ün çakması olan Speeddragon adında 70 liraya aldığım bir ayakkabıyı kullanmıştım. Bu ayakkabıyı da zamanında sadece tipini beğendiğim için almıştım, koşmaya dair bir niyetim yoktu. Dolabımdan eski bir tişört giyip koşup gelmiştim. Koşmaya başlayalı bir seneyi geçti. Amazfit saatimi dokunmatiği kitlenmiyor diye sattım, çünkü özellikle kışın antrenmanlarda uzun kollu kıyafetlerim ekrana dokunup antrenmanı yarıda kesip kaydediyordu, bir antrenmanı 2-3 antrenmanmış gibi parça parça kaydetmem gerektiği gün sinirlenip sattım saati. Sonrasında Huawei Watch GT2 aldım. Aslında Huawei Band 6 da yeterli olabilirdi ama tuş kilidi olup olmadığını bilmiyordum ve erkeğin sayılı aksesuarlarından biri saatidir diye düşünerek telefonla konuşma özelliğinin de benim için önemli olduğundan GT2yi aldım. Unutmadan arada başka bir Amazfit saat almıştım ve bozuk çıkmıştı. Onun servis işleri ile uğraşırken ülkemizde asker saati olarak bilinen Casio F-91W ile antrenmanlarımı yapmıştım. Süre odaklı antrenmanlar yapıyorum diye herhangi bir problem yaşamamıştım. Bahsettiğim çakma ayakkabı speeddragonu da 100km ye yakın kullandım sanırım. Hala ara ara yağmur günlerdeki antrenmanlarımda kullanıyorum. Dechatlonun en ucuz koşu ayakkabısını satın aldım. Kalenji Run 100, bu ayakkabıyı da yaklaşık 500 kilometredir kullanıyorum sanırım. İstanbul yarı maratonunda 10K kategorisinde ve geçen Pazar yapılan maratonda 15K kategorisinde bu ayakkabı ile koştum. Bu sefer yarı maratonda 21K koşacağım için Kalenjinin bir üst modelini alasım var ama ne kadar ihtiyacım var gerçekten emin değilim. Hala katıldığım iki yarışta verdiklerinden başka koşu tişörtüm yok, aslında koşarken onları da pek giymiyorum. Dolaptan eski bulduğum tişörtlerden birisiyle çıkıp koşup geliyorum. Çok soğuklada ise askeri parka kullanıyorum. Aslında en önemli ekipmanım güneş gözlüğüm diyebilirim çünkü koşarken gözlerim sulanıyor. Sanırım ekipman konusunda yeterince minimalist davranabiliyorum.

Akıllı oyuncaklar saçmalık değil, hatta bizi motive de ettiğini bile düşünüyorum ama gördüğüm kadarıyla çoğu kişi için bağımlılık seviyesinde. Maraton fuarında basış testi için Asics standına uğramıştım. Giymem için verdikleri ayakkabının yastıklaması benim kalenji ile kıyaslanamayacak derecede güçlüydü kabul ediyorum. Ama ben spor yaparken kendimle yarışıyor, kendimi geliştirmek için yapıyorum. Bu kadar güçlü bir yastıklamaya ihtiyacım olup olmadığı tartışılabilir bir soru bence. Yatırımı ayakkabıya yapmaktansa vucudumun adapte olmasını bekleyerek yatırımı kendime, bedenime yapmayı doğru buluyorum. Ki yukarıda çıplak ayakla koşu örneği bile konuşulmuş. Neden kaslarımın eklemlerimin zamanla güçlenerek yapabileceği işi ayakkabıya yükleyeyim? Bunu ekipmanların gereksiz olduğunu savunmak için değil, minimumda tutmak gerektiğini düşündüğüm için söylüyorum.

Sağlıcakla kalın,
Saygılarımla.

6 Beğeni

Terlik ile 42K 03:11:00

7 Beğeni

İstanbul maratonunda bakırkoy civarinda yanimdan biri ciplak ayakla beni gecti. Eline falan baktim ayakkabi var mi diye ama o yoktu. Belki cikarip firlatmistir diyeceğim ama 28km yi ciplak ayakla kostuguna inanmak istiyorum:)

8 Beğeni

en azindan kendimi sasirtmadim, dun itibariyle 735xt’ten 955’e gecis yaptim…

3 Beğeni

Ben de 1 aydır düz kronometreli saat ile süre
ve hissiyat takibiyle koşuyorum, halimden çok memnunum.:wink:

5 Beğeni

Evet, düzenli nabiz bandı ve koşu saati kullanmayalı 8 ay olmuş. Ilk yarışımı 10 gun önce sky erciyes te 25 olarak tamamladım.Kısaca durumum ne sizlerle paylaşayım.

Bu 8 ay içinde ortalama 120 antreman yapmışımdır.Sanırım 2 kez nabız bantĺı, 10-20 civarı da cep telden navigasyonlu koştum. Nav. Açık koşular çoğunlukla bilinmeyen rota ihtimalinin olduğu zamanlarda açıldı. Bant meraktan.

Antremanları çoğunlukla bildiğim rotalarda yaptığımdan ve antremanlarımı aksatmadığımdan hangi tempomu ne kadar sürdürebileceğimi içsel olarak bilir hale geldim. Bakın bu bence özel bir bilgi.

Özetle akıllı saat olmadan da kaliteli antremanlar yapılabiliyor, yarışlarda rekabetçi olunabiliyor.

3 Beğeni

oncelikle tebrikler. hissiyatinizin bu seviye gelismis olmasi col guzel. umarim benim gibilerde bu seviyeye ulasir.

ama son yorumunuza pek katilmiyorum. benim gibi isin basinda biri icin, ornek antrenmanlardan zone 2 nabiz kontrollu antrenman yapan biri icin, (dogrulugu tartisilsa bile) saat ile antrenman yapmasam nabiz kontrolu saglamam mumkun degil. dolayisiyla gelismem de mumkun degil.

acemi biri olaral yavas yavas pace nabiz oturttmaya basladim. az cok nabzimi pacemi tahmin ediyorum artik. ancak benden daha acemi, bu ise heves eden arkadaslarim ile kosmaya basladigimda gordugum sey neredeyse bu hissiyatin hic olmadigi. ne kostuguni bilmiyorlar, yavas kostugunu saniyor nabiz 165, yavas kosuyorum ya diyor pace 6. kosunun kacinci km oldugu hakinda fikri yok enerjisini hic ayarlayamiyor. antrenmanda ne antrenman yaptigin bilmiyor, sadece kosuyor. ozetle sifir hissiyat.

antrenmanlari nabzi mesafeyi artik ezberlemis kisiler, tecrubeli kisiler evet sizin gibi hissiyat ile kosabilir. ama bu isin basinda, bedenini kalbini antrene etmeye calisanlar icin ekipman bence hem cok iyi yol gosterici hem de motivasyon kaynagi. en ucuzundan en basitinden bir mesafe zaman nabiz saati bile bilincli bir gelisim icin fazlasiyla etkileyici olabilir dusuncesindeyim.

2 Beğeni

Bu olaya Mandara Filozofu mantığı bakan arkadaşlara saygı duyuyorum.
İsteyen istediği şekilde yapsın sporunu.

Ama minimalist yaklaşımlar dünyada da bir ara popüler yapılmaya çalışıldı ama tutmadı.
ve vazgeçildi. Vibram Five Fingers ayakkabılar çıkmıştı. çok kısa süre piyasadan kalktı.
Çünkü bilim inkar edilemez.
Bu kadar elit sporcu her biri çeşit çeşit malzeme kullanıyor.
Onlar yetmiyor, antrenör kullanıyorlar.
hatta bazı elit sporcular her antrenman sonrası kan laktik asit ölçümü yapıp kendilerini çok yakından takip etmeye çalışıyorlar.
Tüm bunları kapitalizmin kölesi oldukları için yapmıyorlar.
Daha çok gelişebilmek için , daha kısa sürede daha çok gelişim elde edebilmek için yapıyorlar.
Yurtdışında hem malzeme, hem insan fizyolojisi , insan biyolojisi alanında bir çok bilim adamı bu işe emek veriyor.
Ve spor ar-ge’sine daha çok yatırım yapan ülkeler yarışmalarda daha çok madalya alıyor.
ABD’nin her olimpiyatta en çok madalyayı alması boşuna değil.

Koşuyu sadece bir hobi olarak görüyorsanız, keyif almak için yapıyorsanız minimalist olarak yaptığınız bu işten keyif almaya devam edin.

Ama amacınız gelişimse; mimalist ekipman ve içgüdüsel koşu ile gelişiminiz çok sınırlı olacaktır ve ekipmanlarınızı, antrenman programlarınızı, hatta koşu formunuzu geliştirmeniz büyük faydanıza olacaktır.

7 Beğeni

guzel yorumlar oluyor, benim icinde farkli bakis acilari olustu acikcasi. ufak bisey daha ekleyeyim

şoyle birsey de var, her gun 1 saat yuzerim. 10 km yururum. yarim saat yoga yaparim gibi sporu hayatinda x bir sebep ile yapan insanlar var. bunlar icin gelisim, degisim, bir ilerleme hedefi yok. bu tip insanlar x sebep ile bunu yapiyor. saglik, mutluluk, tavsiye, aliskanlik vs vs. burada bahsi gecen konu veya insanlar bunlar degil.

hatta ömrüm olursa yasliligimda bende yaptigim bir iki sporu saatsiz, gelisim hedefsiz, performans kaygisiz sirf istedigim icin yapmayi dusunuyorum. yani o fazimda mandra filazofuna baglamak amacindayim ama simdi degil :blush:

illa yaslilikta sart degil, 20 yasinda bir genc performans amaci olmadan sirf cani istedigi icin, iyi hissettigi icinde kosabililir. kosunun veya sporun guzel yani da zaten bu, bir amaci olmali veya olmamali diye bir metezorisi yok, hatta olmamali da zaten. yani spor yapiyorsan gelisim hedefin ekipmanin olmali, yoksa yapmanin anlami yok bakis acisi da sacma olur…

1 Beğeni

Hazır hareketli ve aklımdakilere yakın bir konu bulmuşken izninizle benim de bir kaç sorum olacak;

Şu ana kadar hobi olarak özel trail yarışlarında 5-6k yine antrenmanlarda da 8-10k civarı koşan 12 yaş bir oğlumuz var , bir potansiyelimiz olduğu düşünüldüğü için (5k 21 dk) atletizme başladık ve kısa mesafeye yönlendirecekler gibi duruyor ancak okul başladıktan sonra maalesef hafta içi kulübün antremanlarına katılamayacak ve bize daha yakın olan pistte kendimiz kulüpten aldığımız programı alıp uygulayacağız , cumartesi günleri de gelişim kontrol vs için tekrar hocamız ile buluşacağız. Uzun mesafe koşacak olsa aklımda bir şeyler var ancak büyük ihtimal sprint ve interval antremanları yapacağını düşündüğümde bunları nasıl kayıt altına alıp hocamız ve gelişim takibi için raporlayabilirim? Cihazımız Garmin 245 modeli kullanıyoruz.

Anerobic antremanlar yapacağı için sanırım Vo2max verisi bizim için işlevsiz ,

Özetlemem gerekirse hangi konuları takip etmeliyiz , chest strap , pod gibi ürünler bir işimize yarar mı ya da x ürününün gelişim ya da raporlamada bir faydasını görür müyüz yoksa sprinter’ların sadece 100mt’yi kat ettiği süre mi önemlidir?

Benim derdim cumartesileri buluştuğumuzda hocam işte güzelce koştuk demek yerine buyrun haftaçinin detaylı raporu diyebilmek

1 Beğeni

Teşekkürler yorumunuz için.
Soylediklerinize saygı duymakla birlikte bir noktada ayrıldığımızı, onu da beni yanlış anlamış olabileceginizi düşünerek eklemek isterim.
1.Ben bilime karşı bir tavır icinde değilim. Akıllı oyuncaklara mesafeli duruyorum sadece. isteyen sonuna kadar kullanmaya devam edebilir, zaten belirttiğim gibi uzunca bir süre kullandım onları, cok da hosuma giderdi o dönem heyecanla bakardım VO2maxım kac olmus diye​:rofl:
Sadece benim tecrübemde bu işin keyfi kaçtı ve yeni bir yola girdim ve bunu paylaşıyorum sizlerle.
2. Akıllı oyuncaklara mesafeli olmanın gelişimi engelledigini de zannetmiyorum. Ölçemediginiz bir seyi geliştirmek zor evet.
Ancak akıllı oyuncaklar VO2 Maxlar vs olmadan da GELİŞİM ÖLÇÜLEBİLİR ve AKILLI OYUNCAKLARIN HENÜZ OLÇEMEDIGI PARAMETRELER YALNIZCA ONLAR KULLANILMADAN GELISTIRILEBILIR bence…:stuck_out_tongue: (büyük harfli konuyu detaylandırmak icin çalışmalarım devam ediyor :rofl::+1:)
Atletizm pistlerinde koşuyoruz degil mi? Buradaki 1 tur 2 tur vb koşunuzu ne kadar zamanda bitirdiğinizi ölçmek için “Akıllı” saate ihtiyacınız var mı gerçekten? Bunun gibi özelliklerini bildiginiz bir parkuru ne kadar zamanda koştuğumuzu ölçmek icin de akıllı seylere ihtiyacımız yok :slight_smile: Gelişim antremanlarımızı da çoğunlukla teknik özelliklerini bildigimiz parkurlarda yapıyorsak (ki çoğumuzun çok fazla yer değiştirmedigini varsayıyorum) o zaman gelişim tamamen kişinin antreman planına ve yasam tarzına sadık kalmasına bakıyor aslında… Benim felsefem basit, basitleştirin yapacağınız işi, gelişin.

Bu arada ilginc bir seyi hatirlatmak isterim. Üst düzey bazı sporcularda gozlemledigim bir sey oldu. Onlar çalışacak bir noktaya geliyorlar. Sonra bir bakmışsınız etrafinda bir sürü insan, biri kanını aliyor, biri teste sokuyor, biri baska bir sey deniyor… Yani demek istedigim bir kısım sporcu da başarıya ulasınca VO2Maxlar ölçülüyor, vay laktik asidi nasil eritiyor bakiliyor, anlamak ve hayran olmak icin analizler yapılıyor.

1 Beğeni