Acemi koşucunun koşu macerası

En iyisini yapmışsınız bırakmakla. Çok geçmiş olsun. İnşallah uzun süre ara vermenizi gerektiren bir durum olmaz.

4 Beğeni

Çok sağolun. Eski sakatlık olunca bıçak sırtında koşuyoruz genelde. Artık başetmeyi öğrendim.:grinning:

2 Beğeni

Takdir edilmek güzel bir şey, hele de 14 yaşında bir ergen olan oğlunuza örnek olduğunuzu ve sizi takdir ettiğini hissetmek çok güzel bir şey… yani çok güzel bir şey olmalı… tahminimce!

10 Beğeni

105-110kg arası olan beni tanımıyor tabiki😁

5 Beğeni

Yok valla, “sen iyisin” der muhtemelen. Babası dışında başka kimi olsa takdir eder, kusur varsa, eksik varsa affeder, anlayışlı olur vs… Gelgelelim ben 87 kg iken (boy 170 cm) 70’lere indim, takdir görmek vs yok. Adın çıkmış dokuza inmez sekize😀

3 Beğeni

Antrenman bitti, kenarda esneme hareketleri yapıyorum. Köpeğini gezdiren ellili yaşlarda bir beyefendi yaklaştı

-Merhaba, kolay gelsin. Size tavsiyem yokuş aşağı koşmayın.

-Yok, o aşamayı geçtim ben. Daha önce hep yokuş aşağı koşuyordum, şimdi aşağı yukarı fark etmiyor, bütün turu tam olarak koşuyorum.

-Yokuş aşağı bir adım bile koşmayın.

-Neden?

-Ortopedi doktoruyum ben. Aşağı koştuğunuzda yük dize biner. Bence ameliyatlık olmamak için hiç yapmayın.

Öfff… Canım sıkıldı valla. Kardeş hep aşağı koşmuyoruz da aşağı hiç koşmazsak sonra eve geldiğimizde süre, ort. pace, cadence vs kaç görünüyor sen biliyor musun :grinning:

(Acaba dizimdeki cırt cırtlı, metal aksamlı tuhaf dizliği gördüğü için mi uyardı, yoksa genel olarak mı söyledi?)

5 Beğeni

Güzel :)))

8 Beğeni

Doktor amca benim ormanda tepeden aşağı nasıl indiğimi görse ne derdi acaba? :rofl::running_man::deer::ghost:

5 Beğeni

Yokuş aşağı koşmak zordur,yarışlarda dizler, kaslar bittiği İçin, bayır asagi geri geri inenleri çok gördüm.Fakat güçlenmeyle telafisi mümkün olabilir.

4 Beğeni

Bunu hiç duymadım, çok ilginç :grinning:

2 Beğeni

Biz kaslarımızı, tendonlarımızı ve eklemlerimizi zorluyoruz ve onlar da bu zorlama sonrasında toparlanırken güçleniyorlar (supercompensation). Ben bu yorumları anlamıyorum. Zaten “yük binsin” diye yapmıyor muyuz her şeyi? Antrenman demek uygun yere uygun miktarda yük demek. Bu kas olur, organ olur veya zihin olur. Önemli olan hazır olmayan yere hazır olmadığı kadar yük bindirmemek. Doktor bey bunu bu şekilde daha detaylı açıklasa daha uygun olmaz mı sizce de?

7 Beğeni

İki tane çocukluk arkadaşım var, ikisi de tıp fakültesinde profesör.

Futbolda bileğimi incitince önce birini aradım, “niye futbol oynuyorsun, futbol çok tehlikeli bir spor” dedi.

Diğerini aradım “bir şey sür geçer” dedi, “ne süreyim?” dedim, “ne sürersen sür geçer” dedi😀

Bilimsel yeterlilik değil, kişilik farkı bu!

Yani doktorlar arasında bu ihtiyat meselesini çok abartanlar var, onların tavsiye ettiği kadar güvende olmayı açıkçası istemiyorum. Ama nedir, sakatlanırsam “ben sana demiştim” azarına maruz kalınca bir şey diyemeyeceğim.

Sağlıklı bir insan için bu aşırı bir ihtiyat, ama normalde kendim için bu beyefendinin haklı olduğunu düşünürdüm, çünkü benim dizim gerçekten sorunlu. Ama ben de 20 kiloya yakın zayıflamama güvendim ve birden riski almadım, sürekli gıdım gıdım ilerledim.

Yani dediğiniz gibi az az yük bindirerek güçlendirdim. Bence de doğrusu bu! Ama doktor olsam benim gibi birine ne derdim? Herhalde bu yük bindirerek güçlendirme işini sporcunun kendisine değil bir fizyoterapiste teslim ederdim. Sorumluluk gereği! (O beyefendi muhtemelen algıda seçicilikle benim taktığım dizliği de gördü)

Sağlıklı biri ise doğada karşısına çıkan engebelerden insin çıksın, o kadar ihtiyat fazla. Hayatı dar ediyor.

2 Beğeni

Hocam bu konuda hep aynı sıkıntı hep uzmangillerden geliyor… Koşmayın, etmeyin, şöyle olur, aman ekleminiz şey olur, aman ha bilmem ne olur vs… Ne kadar mesleğinin ustası veya en iyisi olsalar da (pek kıymetli istisna insanlar hariç) bizi sadece gördüğü ve kendi bildiklerine veya istatistiklere göre ahkâm kesiyor ve karşılarında el pençe divan eylememizi bekliyorlar. Kendimi, en sondan bitirecek gibi hazirlamaya aylar öncesinden, yıllar süren bir zihin-beden eğitiminden sonra, belli belirsiz bazı aşamaları katettikten sonra Uludağ Ultra gibi her an her şeyin olabildiği bir aksiyona hazırlamaya gayretle, özlemle, sevinçle hazırlamaya çalışıyorum. Ayaklarım, bacaklarım kollarım kopmadığı sürece bu aksiyonu tamamlayacağıma inancım tam. Kimseden bir taktik vs yardım da almamaktayım. Ne yaşayacaksam benim, öğrendiklerimi uygulayacak, öğrenmediklerimi de yolda bulacağım, yine öğreneceğim. Bu gibi şeylerle reelde de karşılaşıyoruz ve cevap vermeye bile tenezzül etmemeyi tercih ediyoruz. Alışmışlar insanlar hep aynı ve hep aynı şekildelerdir ve dış görünüşlere göre karar vere vere mahirleşmiş ve belli bir seviyeye ulaşmışlardır. Aslolanın zihin dünyası olduğundan bu arada haberleri bile olmamıştır. Bir ultra insanın neden ve nasıl bu hale geldiği, amacı, isteği, acı çekmek için mi, Acılardan zevk almak için mi dağı taşı saatlerce dolanıp durması hakkında bir fikirleri yoktur. :joy:
Demek istediğim doktor amcanın bu konuda açıklayabilecek bir bilgisi bulunmamakta. İlgisi ve bilgisi bir eklem, kas, lif, sinir ve deri kaplı bir canlı formu. O canlıyı yönetenden bihaber. Bilebilmesi için en çaylağından bana birazcık takılması lazım ama yüreğine cesaret iğnesi yaptırması lazim :joy: Yada bir akşam kayalıklarıma gelsin, ayak nasıl burkulur, dizler nasıl kayadan kayaya uçar, sıçrar ve iner. Sağlık raporu için yılda bir iki kez spor hekimine gidiyorum Kanuni Hastanesine. Adam bir bakışta afedersiniz ne mal olduğumu anlıyor ve soracaklarını sorup geçmişte ne gibi kontrolleri yapıldığını, gerekenleri yaptırmamı isteyip, sonuçlardan sonra da ne evrak istersem de yazıyor kolay gelsin diyerek. E ben böyle bir insan doktorunu öpmek isterim aslında :joy:
Latmos Dağına dalmadan yine gidip kendisinden icazet alacağım, söz verdiğim tahlilleri yaptıracağım, kendime iyilik sonuçta.
Bilimsellik dolusu beyanatlar verecekler ise bizlere, beni kobay olarak kullansınlar ve yıllarca araştırma yapıp öyle yayınlasınlar diğer insanlara. Ben en sondan giden ultramaratoncu, usta
ve kürsü hedefli ultramaratoncular ile aradaki denklemleri çıkarmış olurlar. :smiley:
Makul ve mantıklı bir teklif değil mi sizce de ?

4 Beğeni

Ben bir bilim insanıyım ve aslında doktorları da onların endişelerini de anlıyorum. Aslolanın zihin dünyası olduğuna inanmak size iyi geliyorsa öyle düşünebilirsiniz, ama bu, tıbbın ilerleyebileceği bir zemin değil.

Sizin bünyeniz sıradışı olabilir. Elbette doktorlar ortalamaya göre konum alırlar, siz böyle bir bünyeye sahip olduğunuz için yatıp kalkıp dua edin bence, ama herkesin durumu aynı değil ve ihtiyatlı olup sorumluluk almak onların görevi.

Ama açıkçası, evet, bazen ben de doktoru bu sorumluluktan muaf tutuyorum ve “kontrol bende” diyorum ve söz dinlemiyorum.:grinning:

3 Beğeni

Sizce de makul değilmi teklifim :joy: Beni inceleyin de bari elinizde veri olsun diyorum daha napim napim :joy::joy::joy:

3 Beğeni

Önceki haftanın/ayın egzersiz ve etkinlik raporlarını telefon uygulamasında görmediği mi söylüyorsun?(Fazlasıyla kullanışsız geldi.)

1 Beğeni