Çok detaya girmeden kısaca özetlemek gerekirse vücudumuz koşu sırasında enerji kaynağı olarak ilk 45sn-2 dk kaslardaki glikojeni kullanır. Kas ve karaciğerimizdeki glikojen depolarımız oldukça sınırlıdır. sonra da yağ asitlerini yakmaya başlar (aerobik sınırlardaki egzersiz için) Vücudumuz temel yapısal proteinlerini enerji kaynağı olarak en son seçenek görür. Yağ asitlerinin kullanılabilmesi için de bir miktar glikoz gerekir. Bu nedenle 1 saati aşan aerobik egzersizde sindirimi sorun yaratmayacak, hızla kana ve dolayısıyla kasa ulaşacak basit karbonhidrat almak gerekir. Bunu da kişiye göre 20-40 dakikada bir tekrarlamak gerekir. Protein yakacak noktaya geldiğimizde “duvara çarpma” yaşarız çünkü vücut bunu istemez. Sistemi kilitler. Bir nevi sigorta… Egzersizden sonraki ilk 30 dk içinde glikoz almak kas glikojen depolarımızı hızla yeniler ve kas yıkımını engeller, toparlanmayı hızlandırır. Glikozu gönül rahatlığıyla tüketebileceğimiz tek zaman dilimi budur aslında. Yani koşarak protein yakmak için ölene kadar koşmak, ölmediysek de koşu sonrası beslenmemek gerekir :)) pek özet olmadı ama umarım bir fikir vermiştir…