Bu başlık altında hangi koşuda neye dikkat etmemiz gerektiğine dair kısa kısa bilgileri paylaşırsak koşulara gitmeden önce hazırlıklı olmuş oluruz.
Kemaliye Ultra: 30 ve 51K parkurları: Ayı ve Kene riski var. Organizasyon buna göre önceden uyarı yapıyor. Kask, torpil ve çan zorunlu malzemeler. Torpil ve çan organizasyon tarafından sağlanıyor. Kene riskine karşı yarış bitince vücudunuzu kontrol etmeyi ihmal etmeyin arkadaşlar. kene tespit edilirse de lütfen kendiniz çıkarmaya çalışmayın.
Uludağ Premium Ultra: 66 ve 100K parkurlarında ayı riski var.
İznik Ultra: 75K, 90K ve 160K parkurlarında Ayı riski var. Ayrıca gece koşularında sabaha karşı oluşan yoğun nemden dolayı Pişik olma riskiniz var.
Efes Ultra: 42K, 61K ve 120K parkurlarında köpek riski var. 120K da domuz riski var.
Olası yağış ve neme karşı hazırlıklı olun.
Hendek Ultra: 12 ve 28K parkurlarının geçtiği yayladaki köylerin biri sıkıntılı. 2 ayaklı tehlike.
Kyzkos Ultra: Ayı, çakal ve düşük de olsa vaşak Riski var.
Ultra Abant: Ayı riski var. 60K da Çan zorunlu malzeme.
Sapanca Ultra: 40K parkurunda Arı sokması riski. Alerjisi olan arkadaşlar çok dikkatli olsun lütfen
Trakya Ultra: Arı sokması riski. Alerjisi olan arkadaşlar çok dikkatli olsun lütfen
Kapıdağ bir yarımada olduğu için ayı ve kurt yakın tarihlerde yoktu, tek bir geçiş noktası olduğu için de geçmesi çok olası görünmüyor. Hatta bu yüzden karaca ve ceylanlar üremeleri için Kapıdağ’a bırakılmış zamanında. Bölgede dönem dönem ayı haberleri çıkıyor. Benim şahit olduğum son 20 yılda ara ara ayı saldırdı, ayı görüldü haberleri oluyor. Biz Kyzikos Koşu Grubu olarak her haftasonu patikalardayız ama henüz görmedik. Bölgede köylüler de çobansız ve köpeksiz büyükbaş hayvanlarını korumasız aylarca bırakabiliyor. Aynı şekilde keçi çobanları da olmadığını, sürülerine hiç saldırı olmadığını söylüyor. Kendimiz görene kadar o yüzden inanmıyoruz. Geceleri hem koşmaya hem kamp atmaya devam ediyoruz. Kesinlikle yok deme şansım yok ama henüz hiç görmedik, karaca, vaşak, tilki, çakal çok var. En çok da domuz var ama tehlikesini görmedik.
Bu arada koşarken bisiklete göre daha az hayvan görüyoruz. Bisikletle gezerken hayvanları daha çok görüyoruz. Bunun nedeni olarak ayak vurma sesi olabilir.
Ultrarail hedefleri olan birisiyim. Fakat bu başlık keyfimi kaçırdı açıkçası. Ayı veya benzeri yırtıcı hayvanlarla karşılaşmak tehlikesi büyük bir sorun fikrimce. Herhangi bir karşılaşmada yaşam tehlikesi söz konusu olabilir veya yaralanma, sakatlık durumu meydana gelebilir ve bu şansa bırakılacak bir konu değil bence. En azından organizasyonların güzargah üzerinde güvenliği sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Her birey o panik anını doğru yönetemeyebilir.
Patikalarda oranın sahibi hayvanlara karşı güvenlik sağlanması imkansız ve gereksiz bir husus olur. Bu tarz endişeler varsa yarışa katılmamak daha kolay bir seçenek. Aynı zamanda triatlon koşan biri olarak patikalarda ayı ya da yırtıcı hayvan saldırısından çok daha fazla bisiklet ile kaza geçirme riski olduğunu söyleyebilirim. Bisiklet sürüşü sırasında trafik kazasına maruz kalıp yaralanan ve ölen çok sporcu arkadaşımız var maalesef.
Yurt dışındaki koşu yarışları güzergahlarında aslan gibi daha yırtıcı hayvanlar var, kayda geçen saldırılar var. Biz ülke olarak şanslıyız bile.
Ayı konusu konuşulmuş ama arı konusu konuşulmamış. Sapanca ultra’da başımıza çok büyük sorunlar yaratmıştı bu konu. 5-10 defa sokulmuştum ben mesela. Ne yapmak gerek bilemiyorum. Ya yarışı bırakıp geri döneceksiniz ya da arıların arasından hızla koşacaksınız ve şansa bırakacaksınız. Bence organizasyon konuyu önceden inceleyip önlem almalı gerekirse rotayı değiştirmeli… Ama ne kadar uygulanabilir bilemiyorum.