Bu yarışların adında neden hep “ultra” var?
Bu Türkiye’deki yarışlara özgü bir durum mu yoksa dünyada da böyle mi acaba?
Şimdi durup dururken buna neden takıldın diyebilirsiniz. Bu zaten her zaman kafamı çok kurcalayan bir durum ama son günlerde çok yarış raporu (yazılı ya da video şeklinde) görünce yeniden düştü aklıma.
Çünkü bu bazı şeyleri yanlış öğrenmeye neden oluyor olabilir. Fark ediyorum ki insanlar ultra kelimesinin (ya da ön ekinin) bazen patika yarışını ifade ettiğini sanıyor. Oysa yerli yerine koyalım.
Ultramaraton ya da ultra: 42,195 km’nin üzerindeki tüm mesafeler için kullanılan isim/ifade Trail: Rotasının çoğunluğu patika olan yarış Ultra trail: Rotasının uzunluğu 42,195 km’nin üzerinde olan ve çoğunluğu patikada olan yarış Sub-ultra trail: Bu yeni yeni yayılan bir ifade ve anlamı Rotasının uzunluğu 42,195 km’nin altında olan ve çoğunluğu patikada olan yarış
Şimdi bir organizasyon var ve içinde 5 rota var. Bu rotaların çoğu sub-ultra trail. Ama organizasyonun adı Hede Ultra. Neden? Sadece bir alışkanlık ya da kendiliğinden oluşmaya başlamış bir gelenek mi? Yoksa başka bir nedeni mi var? Ultramaraton koşmamış olsam koştuğum yarışın ultra diye isimlendirilmesi hoşuma gitmezdi. Çünkü bu yanıltıcı bir durum.
Bunları ultra daha zordur, onun yeri ayrı olmalı şeklinde ayrımcı ve hiyerarşik bir bakış açısıyla sormuyorum. Bence her yarış her mesafe kendi içinde yeterince zorlayıcdır ve hiçbir mesafe diğerinden üstün değildir. Hal böyleyken neden kavramları, isimleri ya da ön ekleri hoyratça kullanıyoruz. Yoksa insanlar böyle düşünmüyor mu? Koşulan yarışın içinde bulunduğu organizasyonun adında ultra geçmesi insanlar için bir paye mi? Bu hoşlarına mı gidiyor? Onun için mi böyle seçiliyor isimler?
Yani mesela organizasyonun adı Hede Trail olsa da alt yarışlardan gerçekten ultra olanın adı Hede Ultra Trail olsa. Diğerleri de Hede Trail 29k, Hede Trail 16k gibi olsa.
Beni tanırsınız, böyle şeyleri biraz fazlaca önemser düşünürüm. Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bunu düzeltebilir miyiz yoksa çok mu geç? Ya da düzeltmeli miyiz?
Aynı gözlem bende de var. Ultra ifadesinin kullanımının organizatörler tarafından kayıtları artırmak için özellikle kullanıldığını düşünüyorum. Ultra trail temalı yarışlara baktığımız zaman genel olarak kısa mesafelerde yarışanların daha fazla olduğu görülüyor, herkes 42k üstü koşacak seviyede değil. Yeni başlayanlar oluyor, hazır olmayanlar oluyor. Ayrıca başka konularda da sıkça dile getirilen “Instagramcı” ve sosyalleşmek için gelenler var. Bu bahsettiğim grup kendini paylaşırken “Ultrada koştum” olarak paylaşmak için bu yarışa katılıyor olabilir (kimse üzerine alınmasın lütfen). Dolayısı ile organizatörlerin asıl hedef kitlesi kısa mesafe yarışçıları. 5K, 10K, 15K gibi mesafeler bunun için daha fazla. Bu kısa mesafelerin yanına birkaç tane 42K+ mesafe koyarak ultra yarış düzenlemiş oluyorlar. Yoksa sadece ultra mesafe ile organizasyonun mali açıdan dönebilmesi mümkün olmaz ve çoğu yarış düzenlenemezdi.
Organizasyon isimlerinde sorun yok aslında. Parkurların isimlendirilmelerine bakınca sadece maraton mesafesi üstünde olan parkurlarin ultra sıfatını taşıdığı görülüyor. Hatta Argeusun kapadokyasi için
Ultra trail 119k
Medium trail 62k
Short trail 38k
isimlendirmesinde ultra sıfatının 100km üzeri için kullanıldığını görebiliyoruz.
Sıkıntı, maraton mesafesi altındaki parkurlarda koşan kişilerin organizasyonun genel adındaki ultra sıfatını kullanmalarıdir. Bu sadece patika kosularina ozgu değil (burada trail koşusunu ultra koşusu sananların olduğu da gerçek tabi ve bu sorunun bir nedeni de onlar). İstanbul maratonu veya yarimaratoununda da aynı şeyi gozlemleyebiliriz. Halk kosusuna/yürüyüşüne katılan kişi maratona katıldım diyebiliyor veya yarı maraton içindeki 10k parkurunu koşan kişi yarimaratona katıldım diyebiliyor.
Konuya özel olan ultra ifadesinin yanlış kullanımı üç şekilde olabilir.
Bilincsiz bir şekilde trail ile ultra ifadeleri yanlış kullanılır
bilinçsiz bir şekilde maraton altı mesafede koşup, organizasyon genel ismindeki ultra ifadesi kullanılır
ikinci maddedeki durum bilinçli şekilde kullanılır
Sub ultra mesafe tanimlamasi ise, tam bir kandirmacadir. ‘Maratondan daha uzun ama daha kısa’ şeklinde bir tanımlama ortaya çıkıyor. Bu da yukarıda üçüncü maddeye giren kişileri tatmin etmek için uyduruldugu, bu kişilerin azımsanmayacak kadar çok olduğunu gösterir.
@spinodal Bu konuda benden de hassas olabilirsin. Şahsi fikrim, o hafta sonu düzenlenecek yarışın isminin o organizayondaki en uzun mesafeli yarış ile adlandırılması mantıklı. (ör. Hede Ultra) Ama asıl yapılması gereken senin dediğin gibi aynı organizasyon içindeki ultra mesafesinden az olan diğer yarışların Hede Trail 16k, Hede Yol Koşusu 10k vb. gibi adlandırılması. Bu konunun diğer ucu da yarışta kürsü görüp “İstanbul Maratonu’nda 3.oldum” diyenlere uzanıyor. (Tebrikler ama üzgünüm: İstanbul Maratonu kapsamında düzenlenen 15km yarışının yaş grubu kategorisinde erkeklerde 3. oldun. Maratonda 3. Etiyopyalı)
@Muratakan Hocam o zaman 62K’nın da Medium Trail değil de Ultra Trail olması lazım değil mi? Bu durumda aynı organizasyonda maraton mesafesi, (42,195km), üzerinde iki yarış olunca iki tane Ultra Trail oluyor. Ben mi yanlış anladım ?
Bildigim kadarı ile, ITRA patikada 42km üstünü ultra mesafe olarak tanıyor. Bu durumda evet 2 tane ultra mesafe var. İznik’te daha da fazla, 160k, 90k, 75k, 50k. Organizasyon adı (mesafe icermeksizin) sponsorunun adı ve en uzun parkurundan esinlenebilir. Salomon Cappadocia Ultra Trail gibi. Veya ultra parkuru varken dahi bunu isminde kullanmayabilir. Aladağlar Sky Trail gibi.
Yanlış hatırliyorsam @spinodal mert hocam düzelt lütfen, Ultra teriminin ne ifade ettiği tartışılmıştı bir ara diye hatırlıyorum. Yolda 42km üzeri kabul görerken ‘patikada 100km üzeri kabul edilmeli’ şeklinde bir fikir vardı. Bence de patikada ultra terimi maratondan bağımsız olmalı. 50km olur, 50mil olur, 100km olur. Ama maratondan bağımsız olmalı diye düşünüyorum. Maraton parkurları özellikle şehirlerle ozdeslesip yol koşuları şeklinde gerçekleşiyorken, patikada kullanılacak bir terimi maratondan bağımsız hale getirmek daha doğru olur diye düşünüyorum.
Bunun başka bir ayağı da, özellikle kadınlarda yaş grubunda toplam 3 kişi olup, o 3 kişi içinde sonuncu olan kişi falanca koşuda 3. oldum diyebiliyor. Hem parkur, gizleniyor, hem yaş grubu genel klasman gibi dayatılıyor hem de kaç kişi icinde kaçıncı olduğu gizleniyor. Bunlar gereksiz yanıltmalar. Özellikle yaş grubu içinde toplam 3 kişi yarisiyorken o 3 kişiden biri olmak, başlı basina bir başarı iken.
Bence, organizasyon dahilinde en uzun yarışın mesafesine göre organizasyon adı belirlenebilir. Ama daha kısa yarışların isimleri de net şekilde belirlenerek ifade edilmeli.
Ultra Trail olarak lanse edilmesinin sebebi UTMB (Ultra Trail du Mont Blanc) yarışına isim benzerliği olması için diye düşünüyorum. Bu yarış dünyanın en rekabetçi yarışı kabul edildiğinden ona atıfta bulunuyor sanırım. Hissiyatı oluşturmak ve ticari düşünmek için olabilir.
ITRA’nın ise bu konuda bir sınıflandırma şekli şöyle:
42 - 69 km: Trail Ultra Medium
70 - 99 km: Trail Ultra Long
100km ve üzeri: Trail Ultra Xlong
Şu kaynağa da göz atabilirsiniz:
Ayrıca bir de Vertical Kilometers, Skyrunning gibi ayrımlar da var.
Bu yeni bir icat olur. Bu isin kavramlari oturmus durumda bildigim kadariyla. Zeminden ve yukseltiden bagimsiz sekilde mesafe 42195 m’nin uzeriyse o yaris ultramaratondur (ultra diye kisaltiliyor ya, bu da dogru degil bence). Zemin ve yukseltiye gore ultra trail ya da ultra sky vs olabilir.
Boyle yapiliyor ve zaten bu yanlis diyerek konuyu actim. Organizasyonun icinde hem ultra hem de ultra olmayan mesafede yarislar varsa ultra terimini kullanmamali.
Cep telefonları Pro, Ultra, Max, XL gibi isimleri hep pazarlama taktikleri neticesinde alıyor.
Artık organizasyonlarda aynı şekilde parkurlarına böyle isim vermeye başladı.
O yüzden Hede Ultra Pro Max diye bir parkur ismi görürsem şaşırmam
Çağımız “-mış gibi” yapma çağı. Bu yüzden maalesef büyük bir kısım insan her mesafenin kendine has bir zorluğu olduğuna değil, daha uzun mesafenin daha zor ve “havalı” olduğuna inanıyor.
Sosyal medyada epey vakit geçiren ve içerik tüketen biri olarak denk geldiğim bir içerikten örnek vermek isterim. Bir hanımefendi “Ex’ine yaz ya da maraton koş” yazısıyla bir video paylaşıp, eski sevgilisine mesaj atmak yerine maraton koşmayı tercih ettiğine işaret eden keyifli bir video paylaşmış. Videoda İstanbul yarı maratonunda 10K parkurunu koşuyor. Koşu içeriği üretecek kadar bu konulara aşina olduğundan maraton ile 10K arasındaki farkı bilmediğini sanmıyorum. Bence sadece “maraton koştum” demek havalı hissettiriyor. Muhtemelen aynı konu ultra mesafelerde de var ve organizasyonu yapanlar da bunun farkında.
Artık her haftasonu 1-2 yarış düzenlenirken; her organizatörün ultra maraton kelimesinin manasına hakim olduğunu düşünmüyorum. Bazıları pazarlama için yapıyorken bazıları da bilmeden koyuyordur isimleri.
Koşucu tarafından bakarsak da genel olarak yukarıda da yazıldığı gibi patika koşusuna ultra deniyor koşu camiasında. Bazıları sosyal medyada kendini yüceltmek isterken bazı koşan arkadaşlar da bence bilmeden “şu yarışta hede ultra 20k’yı koştum çok güzeldi” gibi bahsediyor.
“Sen bu yazıyı yazarken ben arkada ‘Ultra Dikkatli Okuyucu 10K’ parkurundaydım.”
Kesinlikle katılıyorum! Bizde “ultra” kelimesi neredeyse “patika” ile eşanlamlı olmuş durumda. Sanki 13K bile olsa, biraz rampa, biraz çamur varsa direkt “ultra” payesi veriliyor. Yani mantık şu: ‘Koşuya sabah 5’te kalkıp geldin mi? Ultra. Ayakkabın çamur oldu mu? Ultra. Manzaraya baktın mı? Ultra!’
Ama aslında senin dediğin gibi:
43K asfalt: Ultra ama trail değil.
29K patika: Trail ama ultra değil.
11K çayır çimen: Sub-ultra trail ama adı Hedef ULTRA, çünkü neden olmasın?
Bence de bu terimler yerli yerinde kullanılsa güzel olur. Ama organizatör belki şöyle düşünüyor: “Ultra dedik mi havalı oluyor, millet geliyor.” Slogan hazır: “Ultra koşmuyorsan bile, ultra koşuyormuş gibi hissettiren yarış!”
Velhasıl, düzeltilebilir ama biraz emek ister. Önce "ultra"yı yerli yerine koymalı, sonra 42 km altı patika yarışlarına da kendi hakkını teslim edecek bir dil oturtmalı… O da yetmez, bir de “Ama sen ultra koşmamışsın ki…” cümlesine alınmayacak kadar kendinden emin bir koşucu topluluğu inşa etmeli.
Kısacası evet, bence de konuşulmalı, düşünülmeli, hatta belki bir gün “Ultra Anlam Kılavuzu” bile yazılmalı!
Hocam, “…belirlenebilir” derken kastım, bu mevcut durum bence kabul edilebilir anlamında . Ben biraz organizasyon açısından yaklaşıyorum. Ticari tarafında, koşucu katılımını artırmak için böyle bir isimlendirme heyecan oluşturulabilir. Koşucu sayısı artarsa organizasyona ilgi artar, ilgi artarsa sponsor katkısı artar, sponsor katkısı arttıkça organizasyon büyür. Büyük bir organizasyon koşuya teşvik eder vs.
Bir de şu var, organizasyon dahilinde bir yarışta “ultra” mesafesinde bir parkur hazırlanmış ise organizasyon bunu ön plana çıkarmak ister. Bir üreticinin ürettiği en ilgi çeken ürünü vitrine koyması gibi.
Bence bu durum olayın kültürleşmesi ile ilgili. Diğer yanıtlarda da bahsedildiği gibi birçok kişi sosyal medya içeriği oluşturmak ve eğlence tarafı ile ilgileniyor. Katıldığım koşularda da elinde kamera ile koşanları görünce içten içe ben de eleştiriyorum. Ama bu durum arz ve talep ilişkisi şeklinde ilerliyor gibi.
Fakat diğer parkurların ikinci planda kalması olayı bence de doğru bir yaklaşım değil. Bunda da sebep dışarıdan bakan kişilerin sadece mesafeyi dikkate alması diye düşünüyorum. Dışarıdan takip edenler için 30K, 10K’ya göre daha ilgi çekici geliyor. “Aaa adam 100K koşmuş, ne zaman uyudu ?” ifadesi ile şaşırınca daha etkili oluyor. Bazı organizasyonlar km ile ifade etmek yerine parkurlara özel isimler veriyor. Bu kullanışlı bir yöntem bence. Bu isimler parkurun coğrafyasını betimlemek için mevki isimleri, zorluğunu betimlemek için hayvan isimleri veya kültürünü betimleyecek yöresel isimler şeklinde çeşitlendirilebilir.
İlerleyen zamanlarda insanların koşu algısı ve kalıcı organizasyonlar olgunlaştıkça bu durum değişebilir. Dünyada Trail Running Festival, Trailrun Festival, Trail Festival, Trail Mountain Running Race gibi isimlendirmeler geçiyor. Zamanla bunlara evrilme olabilir belki.
Yeniden göz atınca epey uzun yazmışım, fark etmeden ne biriktirmişim
Tartışmadan bağımsız şunu da ifade edeyim, bence en değerli konu başlıklarından biri olmuş. @spinodal hocam konu başlığı için teşekkür ederim.
UK’in onemli 2 organizatoru bunlar. Grup yarislari var. Yani bir seri event. Event listeleri soyle. Ilki 50 ve 100 yazanlar mil, km diyorsa sadece km. Digeri mesafeler bile gorunmuyor ama yanlis bilmiyorsam hepsi 100 milin epey ustunde. Hatta Grand Union Canal Race’te bu hafta @ayhanesen yarisiyor, 145 mil olmali… Bir tane ultra ifadesi yok.
konunun değişmesi gerekiyor, yarış adına da ultra denmemeli. Hatta trail yarışı denmesi için de bence fıstıklı baklava denebilmesi gibi bir kural getirilmeli. Sapanca’daki trail yarışının 14 kilometre olanında trail kısmı sadece yarışın %15-%20 gibi bir kısmını oluşturuyordu.
bu subredditte insanların 5k ultra diye dalga geçmelerine ben çok gülüyorum. belki türkiye’de de benzer şakalar yapmaya başlanırsa organizasyonlar değiştirme eğilimine gider
Evet dünyadaki farklı örneklerde farklı isimlendirmeler var. “ultra” ifadesi içeren bazı örnekler de şunlar:
Lavaredo Ultra Trail by UTMB - İtalya
Madeira Island Ultra Trail - Portekiz
La Ultra 333 - Hindistan
Zugspitz Ultratrail - Almanya
Fire & Ice Ultra, İzlanda
Tarawera Ultramarathon - Yeni Zelanda
Tryavna Ultra - Bulgaristan
MUT Mountain Ultra Trail - Güney Afrika
Ohrid Ultra Trail - Kuzey Makedonya
Harricana Ultra Trail - Kanada
Hatta UTMB kapsamında olan farklı etkinliklerde farklı isimlendirme şekilleri de uygulanmış:
Trail Saint Jacques by UTMB - Fransa
Eiger Ultra Trail by UTMB - İsviçre
Julian Alps Trail Run by UTMB - Slovenya
Kodiak Ultra Marathons by UTMB - ABD
Kaçkar by UTMB - Türkiye
Bence, bu durum birinin yanlış ya da doğru olduğunu göstermiyor. Tanıtım açısından nasıl daha başarılı olabileceği dikkate alınarak uygun bir isimlendirme tercih ediliyor. Örneğin; İngiltere’de kanallar şehirlerin önemli bir parçası. Bu yüzden bir organizasyonu onlarla özdeşleştirmek ön plana çıkarmak için etkili olabilir. Mısır’da Piramitler Yarı Maratonu vardı diye hatırlıyorum, bu da benzer bir örnek.
Farklı konum ve tiplerin sayısı arttıkça da bu konuda farkındalık gelişebilir. Skyrunning, Sky Trail, Epic Trail, VK gibi örneklerin de sayısı artmaya başladı. Acaba bunların ne farkı var diye katılım sağlandıkça giderek tanımlamalar da oturacaktır.
Zamanla insanlarda koşmak yaşamın içinde olan bir şey algısı oturdukça da bu durum daha farklı bir hal alır diye düşünüyorum. İnsanlar derken sadece koşuculardan değil paydaşların geneli olarak göz önüne alıyorum. Mesafenin koşuda tek değer olmadığı anlayışı yaygınlaşırsa verilen isimler daha fazla karşılık bulur sanırım.
Isim satma isini ironman baslatmis olabilir. Half iron-man kadar garip belki oksimoron sayilabilecek baska ifade bulmak zor. Halbuki mis gibi orta mesafe triatlon yapiyosun, ama ironman’e katildim demek icin seni “yarim ayrinmen” ilan ediyorlar. Tovbe estagfrullah
Ayni sey arazi yarislari icin de gecerli tabii. Misler gibi 30Km yardirmissin, oturup ultra olmayan mesafede kostugum bu yarisi nasil adlandiracagim diye dert edinebiliyorsun
Tabi ote yandan bir yarisin en gorkemli parkuru ile anilmasinda hic bir sakinca da yok.
Onemli olan organizasyonun diger parkurlari nasil markalastirdigi. Burada iki strateji goze carpiyor.
Sezarin hakki sezara diyip 63 kilometrelik 8-10 saatlik yarisa medium size cekmek bir tarafta, diger tarafta ise 42’yi ucu ucuna gecen ve az kisinin ragbet ettigi bir parkuru olmasina ragmen irili ufakli tum parkurlari icin basbas ultra yaris diye bagirmak bir yana.
Ve tabii katilimci faktoru. 10km kosup maratona katildimcilar her zaman var olacaklar. Bunu boyle yapmiyorsa baska seyi oyle yapacak adam, ozune kafayi takmis ve bicimcilerden rahatsiz olanlar, rahatsız olacak seyleri her zaman bulabilirler… Bu tip gosterislerin onune gecmek imkansiz. Diger taraftan oze fazla odaklaninca bicime odaklananlari da gormezden gelmek mumkun sanki.