Bu sene Vodafone İstanbul Maratonuna katılacak var mı acaba?..
2018 de Anadolu yakasından start alanına girişte çok zorlanmıştık, yürü yürü sonra dakikalarca bekle, neredeyse eşya otobüsleri kaçıyordu :>> Bunların farkında mı acaba organizasyon ;>
Geçen sene 10K da fark etmemiştim, bu sene 15K ya kayıt olurken ne kadar zamanda bitirmeyi düşündüğümüzü sordu sistem. İlgili yerden start alanına giriş yapacağimız söyleniyor.
O kalabalıkta pacer lar nasıl fark ediliyor acaba? Ben 1:50:00? de bitirmeyi düşünüyorsam, 7:20 pacer olduğu yerden mi gireceğim acaba yoksa 1:50 mi yazacak…
Malesef başlangıç alanının düzeni değişmeden “eşya otobüsü kabusu” son bulacak gibi değil. Alan yeterli gelmiyor. Çanta teslim noktalarının başlangıç alanından uzak noktalarda ve birden fazla olması gerekiyor. Koşucu sayısı bu yıl daha fazla olacakmış, bu bağlamda çok gerekli değilse çanta getirmeyin derim. Herkes bunun farkında ama başlangıç köprüden olduğu sürece çözümü zor görünüyor.
Bu fotoğraftaki gibi süreleri belirten bayraklar olacaktır. Sizin kayıt esnasında belirttiğiniz sürenin yazılı olduğu alana giriş yaptığınızda; genellikle tişörtlerinde “PACER” ya da bitirme süresi yazılı tavşan atletleri göreceksiniz. Bazı senelerde sırtlarında bir bayrakla da koştukları olmuştu. Alana girdiğinizde kesinlikle fark edersiniz.
Merhaba, ben de ilk defa katılacağım. Anadolu yakasından (Maltepe) başlangıç alanına nasıl ulaşabilirim? Eşya otobüsleri saat kaçta başlangıç yerinde olur bilgisi olan var mı?
Teşekkürler.
Köprü öncesi start verilen noktanın hemen sağında, metrobüs duraklarının arkasında ve altında Bağlarbaşı yönünden gelip Beylerbeyi yönüne inen yol geçiyor. Buradaki "15 Temmuz Şehitler Köprüsü Durağı"ndan 15F ve 14M isimli Kadıköy kalkışlı otobüsler geçiyor. Otomobil veya metro ile Kadıköy’e gelip bu otobüslere binerseniz, bu durakta inip merdivenlerden çıktığınızda start noktasında olursunuz. Dönerken de Sultanahmet’ten vapura ve Kadıköy’'e. Gerçi geçen yıl güvenlik nedeniyle bir durak geride indirmişlerdi otobüslerden. Bu sene aynısı olmaz umarım.
Aslında benim sorunum geçen sene merdivenlerin vs kapalı olmasıydı.
Geçen sene 1 numaradan yollar kapalıydı, 2 den de çıkamadık. 3 e kadar yürüdük fakat eşya otobüslerinin kalkmasına 15 dk kalaya kadar kapalıydı. Avrupa yakasından gelen otobüsler için olabilir diye düşündüm. Bu sene Asya tarafı için D100 ü kullanıp gelmek daha mantıklı olabilir…
Istanbul’umuz sonunda, 41. Yılında güzel bir maraton organizasyonuna kavuştu.
Rekor katılım ile tam bir şenlik havasında geçti.
Artık bu organizasyona koşucular olarak da sahip çıkmamızın zamanı değil mi?
Hayatında hiç koşmayalar bile 15K’dan start aldılar. Onlarca dernek, binlerce insan, şirket çalışanı… seferberlik ilan edilmiş gibiydi, fakat herkes keyfini o kadar güzel çıkarttı ki…
Bana göre artık son bir düzenleme kaldı.
O da kapılara verilecek farklı start saatleri. Herkesin aynı saatte yığılması sorun.
Misal. G1 kapısı 9.45 idi start aldığında. 6’da kalkıp yollara düştük, 08.00’de buluşma olduğu için… ayrıca çantaların saatine yetişmek için. (Hoş 9’a doğruydu ben vardığımda, sırtımda da trail çantam vardı, tüm yedeklerim ordaydı. Yılların maraton organizasyonsuzluğu tecrübesi işte… İnsan acıkıyor, tekrar wc’ye gitmesi gerekiyor, start alana kadar aradan o kadar uzun bir süre geçiyor ki…
Geç çanta toplayan iş kamyonu şahane fikirdi.
Wc’lerin sayısına inanamadık.
Güvenlik iyi iş çıkarttı. Belli ki önceden toplantılar yapılmış, koşucuları nasıl yönlendireceklerini biliyorlardı.
Anonslar sürekli yapıldı.
Startta çimlere konumlanan STK’lar tribün gibi çok güzel manzaralar oluşturdular.
Yenikapı çimlere kurulan festival alanı 10 numara olmuş. Konser olduğunu sonradan öğrendik. Sultanahmet’e maraton desteğine gittigimiz için konseri göremedik.
Eksikler.
Kıtalararası koşma fikrine devam eden, fakat şehrin içinden geçen bir maraton güzergahı artık hayal olmaktan çıksın.
Özellikle 15K için kapılara göre start saati verilmeli.
Digital ekran ve ses düzeni arkaya doğru devam etmeli. 15K’cılar, maraton startını ve konuşmaları görmedi, duymadı, ortak olamadı.
Seyirci. Bu yıl epey iyileşme vardı, fakat her koşucu ailesiyle desteğe gelse zaten bu sorunu çözeceğiz. Hep başkalarından beklemeyelim!
Koşucu grupları hayal kırıklığı idi. Sadece kendi koşucularını alkışlamak nedir arkadaş?
(Bağırmaktan sesim kısıldı, seneye Gülhane için ses çıkaracak bir şeyler düşüneceğim.)
Bu cümbüşe ortak olmak isterseniz seneye katılın. Neler yaşandı (hafıza kartım dolana kadar çektiklerimle) YouTube kanalımıza ekledik.
En önemlisi bu madde bence. 42K’da, Yenikapı’dan sonraki yalnızlık eski Türk filmlerinde yok. Yeni organizasyon ekibinin parkuru gelecek yıl değiştireceğini düşünüyorum.
İstanbul’da 15K parkurunda koştum. Bu sene 10K’nın olmaması ile 15K’daki kalabalık çok fazlaydı. Kurumsal kayıt olmuştuk o yüzden hedef süre kaydım yoktu. G1 kapısından giriş yaptım o yüzden baya geriden başladım. 23 dakikada ancak start alabildim. Kurumsal kayıt olup hedefini internetten değiştiren arkadaşım da G1 kapısına verilmişti. Galiba tüm kurumsal kayıtları son sıralara koymuşlar.
Bazı öneri ve gözlemlerim şöyle:
Yenikapı’daki finiş alanı çok güzeldi, adete festival alanı gibi olmuştu. Alanı yolun karşısına almak, hem kalabalığı dağıtmak hem de festival ortamı oluşturmak için güzel bir düşünce olmuş. Emanet çantası alımı da çok rahat oldu.
Yarış öncesi gelen SMS’ler ile gönderilen mesajlar samimi bir dille ve yeterince bilgilendirici idi. Ayrıca yarış biter bitmez sonucunuzun SMS olarak gönderilmesi de iyi düşünülmüş.
Öndeki A-B-C gibi kategorilere kayıt için son 1-2 yıl içindeki derecelerimizi göstererek kayıt olunması daha iyi olur. En azından performanslı koşmak isteyen kişilerin önüne yürüyen veya aniden duran insanlar çıkmaz.
Marmaray ile bir şekilde anlaşıp, koşucular için o gün ücretsiz olmalı. Bu sene yine görevliler ile tartışma yaşandığını gözlemledim.
Daha önceki yıllarda 10K ve 15K koştuğum bu organizasyonda hayatımda ilk defa maraton koştum. Gözlemlerimi paylaşmam gerekirse:
-Bu yıl Taksim’de servislerin kalktığı alandaki organizasyonu oldukça başarılı buldum. Önceki yıllarda -mış gibi kontrol noktaları oluşturulmuş kimsenin çantası üzeri vs. aranmıyordu. Saat 7’den önce orda olmamın da etkisi olabilir.
-4:45 sa. + grupta yer aldığım için Yenikapı sonrası yalnızlığını çok yüksek boyutta yaşayanlardan biriyim ama bunun ötesinde beni en çok zorlayan yarış bittikten sonra Sultanahmet’ten ulaşım araçlarına herhangi bir servis sağlanmamasıydı. Yaklaşık 5 saat boyunca koşturup daha sonra en yakın ulaşım ağına gitmek için dakikalarca yürümek zorunda kalmak yarıştan çok daha yorucuydu. Umarım seneye bununla ilgili iyileştirmeler yapılabilir.
Şehir içine alınsın parkur diyoruz, bu daha büyük ulaşım sorunu demek… bunun farkındayız değil mi? Örnek vereyim. Amsterdam’da tüm şehir bloke oluyor maraton sebebiyle, maraton sonunda toplu taşımada tek bir raylı hat açıktı fakat, gideceği nokta bizim evden çok uzaktı…Kendi YM’umu koştuktan sonra (ev şehrin tam içindeydi halbuki), eve kadar yürümek zorunda kalmıştık… sanıyorum 1 saat filan sürmüştü… büyük şehir maratonlarının güzelliği bu zaten, tüm şehri koşarak gezmek, bu da ulaşımın kısıtlı ya da olmaması demek… halbuki bizlerin beklentileri çok yüksek. Makul bir parkur ve iyi bir organizasyon yeterli olmalı… tebrik ederim, istanbul’da maraton koşmak büyük bir mental ve fiziksel güç gerektiriyor… seneye daha Iyi bir org olacağı ışığını aldık bence bu yıl… ben oldukça umutluyum… sevgiler,
Bu 5. katılışım, genel olarak ben de memnun kaldım. Ülkemizin en eski ve koşulması en zevkli organizasyonlarından birine daha fazla sahip çıkma konusundaki görüşlerinize katılıyorum. Bildiğiniz gibi şu an Spor İstanbul’un başında Adım Adım’ın kurucusu Renay Onur var. Bu organizasyonları yakından takip eden, bilen, koşan birisi. Bu da önümüzdeki yıllarda organizasyonun daha da geliştirileceği konusundaki umutlarımı arttırıyor
Hafta sonu maraton parkurunda koştum. Yarışta çektiğim videoyu izlemek isteyenler bu linke https://youtu.be/7uAy2tJjxbk göz atabilir.
Başarılı bir organizasyon oldu. Kendi adıma yaşadığım tek olumsuz noktanın hava durumu olduğunu söyleyebilirim. Galata köprüsüne adım attığım andan itibaren güneş yüzümü yakmaya başladı. Bu beni oldukça zorladı diyebilirim. Her şeye rağmen tamamladığım parkurda neler olduğunu videodan izleyebilirsiniz.
Ben bu sene koşmadım. Sosyal Medya paylaşımlarında öyle bir hava varki Spor A.Ş yönetimi değişti, sihirli bir el değdi ve harika bir organizasyon gerçekleşti. Sanki konu sevdiklerimiz olunca insanlar eleştirmekten imtina ediyorlar gibi. Dediğim gibi ben bu sene koşmadım ama arkadaşlarımdan dinlediğim kadarı ile maraton koşanlar için hiçbir yenilik, iyi yönde atılmış bir adım yok!
Şimdiye kadar 3 kere maraton 3 kere de 15K koştum. Hepsinde de benim için en büyük problem start noktasına ulaşmak ve çanta otobüslerine çantamı bırakmak olmuştur. Kendi adıma en büyük problemler bunlardır. Koşu boyunca müzik, dans vs gösterisi, halk desteği, yalnız koşmak vs bunları açıkcası beni hiç ilgilendirmiyor. Alkışkayan bir kişi bile olmasa problem değil. Bu koşu/spor kültürümüzle alakalı bir durum ve bugünden yarına değişecek bir şey değil. Gerçekci olmak gerekir. Fakat ulaşım sorunu rahatlıkla çözülebilir, rahatlatılabilir.
Kıtalararası olduğunu iddia eden bir yarışta neden sadece tek kıtadan resmi ulaşım olur? Neden sadece Taksim ve Sultanahmet’ten otobüs erişimi var? Bu şekilde Asya yakasında oturan ve maraton koşacaklar için tek alternatif Beylerbeyinden yukarı çıkmak kalıyor. Çünkü Altunizade üzerinden gelip halk yürüyüşüne katılacakları bir yarma operasyonu ile geçip start noktasına ulaşmak imkansız.
Son 2,3 senedir Beylerbeyinden erişim de polis kontrolü nedeniyle sıkıntılı. Geçen sene bağırış çağırış eşliğinde zar zor geçmiş ve ucu ucuna yetişmiştik starta. Polis kontrolü olacaksa daha aşağılarda, geniş bir alanda ve birden çok noktada yapılmalı. Bu sene oradan gelenler gene aynı muameleye maruz kalmış. Starta 10 dk mesafede oturup 1,5 saatte erişememek ve organizasyon başarılı demek çok absürt.
Bu saydıklarım çok basit bir şekilde doğru organizasyonla tam olarak çözülmese bile rahatlatılabiliecek sıkıntılar. Fakat yıllardır bir gram ilerleme yok. Ben starta kafam rahat gidemiyorsam, sırtımda çanta ile koşmak zorunda kalıyorsam (abim çanta otobüslerine yetişemediği için sırtında çanta ile koşmuş) bana ne finishteki konserden?
Bu organizasyonun uluslararası standartlara erişmesi isteniyorsa, bir gelen yabancıya tekrar gelmeyi arzulattırması isteniyorsa ya start alanı değiştirilmeli ya da 15K ve Halk yürüyüşü kaldırılmalı (ya da start yeri değiştirilmeli) Başka türlü hayal edilen noktalara erişmesi mümkün değil maalesef
Bu süper yazıya bende şöyle katkı sağlayayım. Anadolu yakasında çip dağıtımı yapılana kadar bu yarışa katılmama kararı almıştım hala devam ediyorum o kararıma. Bu yıl bakmadım artık değişti mi diye bu konuyu yazmaktan yoruldum organizasyona pes ettim. Çip almak için de kıtaları niye aşıyoruz anlamıyorum.
Yazdıklarınızda haklısınız, bu konuda tartışılabilecek hiçbir şey yok. Bu konunun başında köprünün yanlış bir seçim olduğunu ve çanta getirilmemesi gerektiğini düşündüğümü yazmıştım. Başka bir arkadaş başlangıç alanına ulaşmanın zorluğundan bahsetti. Doğrudur, birçok eksik ve yanlış var ama elimizde kalan son üç şehir maraton organizasyonunu da terk edersek geride bir şey kalmayacak. Bu organizasyon sayesinde koşudan haberi olmayan milyonlarca insan için bir farkındalık yaratıldı. Ben de bu sebeple eksiklerinden bahsetmek yerine pozitif yönlerine odaklanıp koşmaya devam ediyorum. Yeni insanları peşime takmaya çalışıyorum. Kimin veya hangi oluşumun bu organizasyonu yönettiğiyle gerçekten ilgilenmiyorum. Parkur boyunca gördüğüm kadarıyla herkes elinden geleni yapıyordu, daha önceki yıllarda da bu böyleydi umarım bundan sonra da böyle olur.
O gün ben de Beylerbeyi’nden çıktım. Daha önce de bu yolu kullandım. Her olumsuzluğa hazırdım; çanta getirmeyip koşacağım eşyalarımla geldim. (2017’de ben de çantayla kala kalmıştım.) Strese girmeden bir saatte başlangıç alanına ulaştım. Sonrasında dediğiniz gibi zaten başka bir şeyin önemi yoktu. Yarış başladı koştum…
Benim gönlümde de bu yazdıklarımızın görülmesi ve dikkate alınması var. Önceki yıllarda da hep bundan bahsettim forumda. Biz elimizden geleni yapalım; koşalım. Umarım zamanla her şey istediğimiz gibi olur.
İnsan acıkıyor, tekrar wc’ye gitmesi gerekiyor, start alana kadar aradan o kadar uzun bir süre geçiyor ki…