UTMB (Ultra-Trail du Mont-Blanc) 2020 Kura Sonuçları

ve nihayet 2020 kurasının sonuçları açıklandı, emailler iyi veya kötü haberi taşımaya başladı gelen kutumuza.
Bu sene 4 puan toplayarak OCC kurasına katılım hakkı kazanmış ve büyük bir heyecanla başvurumu yapmıştım. Malesef 2020’ye kısmet değilmiş, seçilmedim.

Tüm şanslı katılımcılara başarılar diliyorum ve 2020 yarış raporlarını merakla bekliyorum.

Not: Herhangi bir sebeple katılım hakkı verilmesi mümkün mü? araştırdım ama bulamadım. Her şanslı kişinin katılması mümkün olmayacağına göre yedek kontenjan gibi birşey olmalı diye düşünüyorum. Otel rezervsyonunu iptal etmeden önce bu ihtimal düştü aklıma.

CCC’ye başvurdum çıkmadı :frowning: Seneye şans x2 olacak ama umudum az. TDS çıkma şansı daha yüksek. Seneye ona başvuracağım. Gelen elektronik postada şu yazıyor:

Make sure to get a direct entry* for the 2021 UTMB® Mont-Blanc races by participating in the by UTMB® events:
Gaoligong by UTMB® March 21-23, 2020
Val d’Aran by UTMB® July 3-5, 2020
Panda Trail by UTMB® September 25-27, 2020
Oman by UTMB® 3-5 December 2020

Biraz daha ayrıntılı okuyunca fark ettim ki 2021’deki sistemde ITRA puanlara alternatif olarak ‘Running Stone’ konsepti gelmiş. Yukarıda saydığım yarışları bitiren 3xITRA kadar Running Stone, UTWT yarışlarını bitiren 1xITRA kadar Running Stone kazanıyor. Yani Kapadokya 119k bitirdiğinizde 5 Running Stone kazanıyorsunuz. Gaoligong 160 km bitirdiğinizde 18 Running Stone kazanıyorsunuz. Yeterli Running Stone olursa kuraya girmeden doğrudan yarışlara katılabiliyorsunuz. Anlaşılan öncelik Running Stone toplayanlarda olacak. Kalanlar da kurayla girecek.

ITRA puan toplama süresi 1 yıldan 2 yıla çıkmış. Running Stone toplama da 4 yıl.

Ayrıntılı bilgi: https://utmbmontblanc.com/en/mag/103

Toplam 26 bin kişi 10 bin kişilik kontejan için başvurmuş.

3 Beğeni
2 Beğeni

Evet arkadaşlar Utmb 2020 iptal edildi. Kayıt ücretlerinin %55’i geri iade edilecek. Bu seneki koşuculara önümüzdeki 3 yıldan birinde kurasız koşma hakkı verildi. Kura çıkıp gidemeyenlere geçmiş olsun. Önümüzdeki senelerde daha sağlıklı daha antremanlı koşmak dileğiyle…

2 Beğeni

Yarışın iptali değil ama konaklama ve uçak ücreti fena patladı. Şöyle bir damacana soğuk su içmek icap edecek. :grimacing:

6 Beğeni

Kurallarda belirtilmiş olmasına rağmen bu kadar yüksek bir oranda kesinti yapmış olmaları sanırım kimse tarafından hoş karşılanmadı. Özellikle olağanüstü durum uzun süredir biliniyorken. Alplerde, yine benzer coğrafyada ve benzer - hatta daha iyi - kalitede düzenlenen, maddi destekleri çok daha sınırlı - hatta kıt - bir çok koşu mağduriyeti herkes için en alt seviyede tutmak için katılım ücretinin tamamını geri ödeme de dahil bir çok seçenek sunabiliyorsa, UTMB’nin bu tavrını durup bir düşünmek gerekli. Bunu yaparken Michel Poletti’nin hem UTMB’den hem de ITRA’dan ayrılmasının ardından yerine Le Mans 24 Saat otomobil yarışını düzenleyen Automobile Club de l’Ouest’in eski genel direktörü Frédéric Lénart’ın geçtiğini de göz ardı etmemek gerek. Herkes farklı açılardan bakabilir elbette, ama ben açıkçası son dönemlerdeki gelişmeleri korunması gereken bazı değerlerin kaybı olarak görüyorum. Ticari dağcılık Everest’i nasıl tüketilen bir metaya dönüştürdüyse benzeri patika koşularında yaşanıyor.

11 Beğeni

Hocam yurtdışı organizasyonlarda pek bir deneyimim yok ama bu yıl başında, hiç beklemediğim ve aslında istemediğim halde (arkadaşımın gazı ile başvurdum), OCC kurası çıkınca apar topar lojistik işini halletmeye koyuldum. Bir arkadaşımla birlikte dört kolla işe sarıldık.

Dikkatime takılanlar:

Hoteller maillere cevap bile vermiyor.

Fiyatlar borsa gibi gün be gün artıyor.

Bir rezervasyonumuz, sizin yaptığınız fiyattan sunmamız mümkün değil, gelirseniz yardımcı olamayız. Rezervasyonu iptal edin dedi. Dumur olduk.

Şu anda da yaptığımız son rezervasyonu kurtarmaya çalışıyoruz, ilk denemede ret yedik. Acaba önümüzdeki yıla taşıyabilir miyiz diye çabalıyoruz. Kesinlikle iletişim kanalları kapalı.

Sanırım, globalleşme ile birlikte, müşteri ilişkileri daha kısa vadeli beklentiler üzerine kurulu. Eskiden köklü kurumlar itibarı ve işletmenin etik değerlerini kısa vadeli kazancın önünde tutuyordu. Şimdi ise tüketim hacminin fazla olmasına güvenerek elindekine değil gelcek olana yatırım yapıyorlar. Hal böyle olunca UTMB’ nin tavrı beni çok şaşırtmadı diyebilirim. Talep çok çok yüksek. Bu nedenle ön hazırlık için harcadığı bütçeyi katılımcıya faturalandırabiliyor. Muhakkak bundan rahatsız olanlar olacak ama önümüzdeki yıllar içinde bunun tek başına katılımı etkileyeceğini düşünmüyorum. Seyahat ve sağlık endişeleri olmazsa yine herkes koşa koşa gider.

Kitlesel turizmin yerel dokuya zararına örnek çok ve bunun da insanların değer sistemlerinin değişmesi ile ilgili olduğunu varsayıyorum. Ege’de, Karadeniz’de atasından kalan toprağın imara açılmasına ses çıkarmayıp hatta kazancını düşünerek el ovuşturanlar, doğal güzellikler beton yığınına dönüşürken büyük şehirlerde apartman dairelerinde sözümona varsıl bir hayat yaşıyorlar. Bakış açısı, değerlerin bozulması, önceliklerin değişmesi… Adı her ne ise!

Değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Özellikle UTMB’nin bu kararının yerel organizasyonları eleştirirken dikkate almakta fayda var. Her şeyi tüketici-satıcı düzlemine indirince işler böyle aşırı nesnelleşebiliyor.

Saygılar :v:

6 Beğeni

Haklısın Mümin, talep yüksek ve yüksek kalmaya devam edecek. UTMB sonuçta özelliği olan bir koşu. Çok uzun bir turizm geçmişi olan bölgenin ve organizasyonun belli noktalara kadar bundan faydalanmak istemesini yadırgamamak gerek. Hatta Umman’da, Tayland’da, Çin’de koşu düzenliyoruz onlara katılırsanız UTMB’ye de katılabilirsiniz deme noktasına gelmesi bile anlaşılabilir (ticari anlamda). Ama bu son karar sanırım pek çizgileri kalmadığını gösteriyor. İyi örnek olma şansları varken (bence) kötü örnek oldular.

Haklısın, değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yerel organizasyonları desteklemeliyiz. Sadece UTMB’ye değil, bütün UTMB koşularına Türkiye’den daha fazla katılım olması elbette çok sevindirici. Ama UTMB koşularına Türkiye’den talebin Türkiye’deki bazı koşulara olan talepten daha fazla olması oldukça ilginç ve özellikle bazı UTMB koşuları özelinde üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.

5 Beğeni

Katılıyorum hocam. Bir mit haline gelince, herkes büyüleniyor ve deneyimlemek istiyor. Üç sene evvel yirmi kilometreyi zar zor koşarken liseden bir arkadaşımla ilk iş gözümüzü oraya dikmiştik. Gerçek dışı beklentiler içindeydik. Gazımız geçti, sonra çok şükür unuttuk.

Örnek aldığımız kişilerin hikayeleri, görsel materyal, sosyal medya pompası derken ortaya aşırı idealize edilmiş tablolar çıkıyor. Eminim ki Alplerde koşmak başlı başına bir deneyimdir ama gerçekçi geribildirimde bulunan hikayelere pek rastlamadım. Herkes kendi deneyimini de bir öykü olarak pazarlama çabasında ve bundan ikincil kazanımlar elde etme peşinde. Hal böyle olunca da pembe toz bulutları, bunların içinden çıkan tekboynuzlar, istasyonlarda şampanyalar…

Son iki sene, zamanın ve imkanların kısıtlı oluşu nedeniyle, koşu seçerken kılı kırk yarıyorum. Bir anlık arkadaş gazını saymazsak, saatlerce izlediğim ve okuduğum içeriğe göre OCC zaten bana göre bir parkur değil ama kura çıkınca şöyle bir mahalle baskısı doğuyor. ‘’ Olm manyak mısın, çok nadir gelecek bir şans… kaçırma sakın…’’

Günümüz insanı ‘‘value oriented- değer odaklı’’, alternatif durmaya çalışsak da sosyal bir varlık olmanın getirdiği önkoşul ile yer yer bu tuzakların içine düşüyoruz. Yüksek değer atfedilen bu deneyim için yüksek harcama yapmaktan kaçınmıyoruz. Sonra kendi deneyimimizi de bu miti destekleyecek şekilde parlatıp anlatıyoruz. Ortaya bu şekilde bir kısırdöngü çıkıyor.

Şimdilik bu kurumların lehine gibi gözükse de zamanla ihtiyaçların değişimi ile insanların yine değer odaklı bir çizgiye yöneleceğini düşünüyorum. Yeni ihtiyaçlar yeni refleksler doğuruyor.

PS: Özellikle yerel organizasyonların gelişmeleri için destek olmamız gerektiği fikrini her fırsatta yinelemeye çalışıyorum. Sizin gibi tecrübeli ve geniş vizyona sahip koşucuların desteklerine de her zaman ihtiyaç var. Sizin söylediklerinizin etki katsayısı çok yüksek.

8 Beğeni

%45 kesinti çok ciddi bir oran iptal ettiği halde.

Yine de ilk tepkim “en azından ödüyorlar” oldu :smiley: Hala efes ultracılar o kesintisine rağmen ödememi yapmadı. Hoş imam yellenirse cemaat ne yapar diyerek şaşırmamak da lazım sanırım.

1 Beğeni

Bizim de çok güzel dağlarımız var, yine de Alplerde koşmak gerçekten farklı bir deneyim. Sadece doğa değil, yüzlerce yıllık dağ kültürü ve koşmayı kolaylaştıran altyapı var. OCC rezervasyonlarını iptal etmekte zorluk yaşıyorsanız çok samimi olarak tavsiye ediyorum, iptal etmeyin. Gidin kendiniz koşun. Patikalar açık, rota işaretli, ulaşım derdi yok; ufak bir çantayla çok rahat hareket edebilirsiniz. Hatta vaktiniz varsa UTMB rotasını bile geçebilirsiniz. Rota üzerinde bir sürü dağ evi var. Yeme, içme ve konaklama gerçekten rahat ve oldukça makul bedellerde. İstediğiniz kadar koşarsınız, isterseniz yürürsünüz, isterseniz sırtınızı yaslayıp dağları, buzulları izlersiniz. Keyifli olacağına garanti verebilirim.

16 Beğeni


Bu haberi görünce bura aklima geldi… Hatırlamak keyifsiz konuyu istemezdim.
Şöyle bir haber de var:

Belki de cimer veya edevlet uzerinden ticaret bakanlığına da sorulabilir çözüm nedir diye.

1 Beğeni

Evet, Alplerde koşmak gerçekten çok farklı bir deneyim. Serkan’ın değindiklerinin yanında ne yazık ki biz normal bir asfalt maratonunda belli bir sayıda seyirci geçemiyorken sadece UTMB değil benim katıldığım 42k olsun birçok kategoride yapılan yarışlarda yüksek seyirci desteğini görmek, adını defalarca onların dilinden duyup motive olmak acayip bir his. Çok keyifli… Bunu seneler itibariyle sürekli sağlıyor olmak da takdire şayan bence… Şuraya bir video iliştireyim. :blush: 42k da yaşadığım hiç unutamayacağım bir deneyim.

3 Beğeni