Sitede yarış tarihi açıklandı.
21 Nisan olarak belirlenmiş.
İstanbul yarı maratonundan 1 hafta öncesi ve İznik Ultra ile aynı tarih.
Hal böyleyken İstanbul koşucularını çekebileceklerini zannetmiyorum.
Sitede kayıtlar açıldı diyor ama hiçbir kayıt linki çalışmıyor.
Sadece site girişine bir görsel yerleştirmek olmuş tüm yaptıkları iş.
Siteye verdikleri özen yarışa verecekleri özenin bir göstergesi bence.
Yani demem odur ki;
İstanbul yarı maratonu veya İznik Ultra planınız yoksa ve o tarihte antrenman niyetine maraton koşarım diyorsanız, sıfır beklenti ile gidip koşabilirsiniz.
Yok eğer uluslararası bir organizasyon ortamı yaşayayım, işinin ehli kişilerin yaptığı bir yarış koşayım diyorsanız tercihinizi İstanbul yarı maratonu veya İznik Ultra yönünde yapın.
28 Nisan’da Istanbul yari maratonu mu var ? Sanirim ayni tarihlerde Turkiye Turu (bisiklet) Istanbul’da finish gorecek…UCI takviminde olan bir yaris oldugu icin, ayni gun Istanbul ve Turkiye’deki organizasyon tecrubesi iki organizasyonu kaldirabilir mi emin degilim, Istanbul yari maratonunun tarihi degisebilir belki de…
Maratona heyecanla kayıt olan biri olarak neyi atlamış olabilirim diye siteye birkaç defa daha baktım ama neyi atlamış olabilirim çok karamsar geldi bana düşünceniz
2 Ekim’den bu yana kayıt alıyorlar. Bu saatten sonra tarihi değiştirirlerse çok fazla kişi mağdur olur.
Ayrıca değiştirmeyi akıl edeceklerini dahi zannetmiyorum.
İkisini organize edenler farklı kuruluşlar. Birbirlerinden haberleri dahi olmayabilir.
10 yıldır maraton ve üstü mesafelere katılıyorum.
yarış sitesindeki açıklamalardan dahi organizasyonun nasıl olacağı hakkında fikir edinebiliyorum.
Mesela yarış sitesindeki açıklamalardan örnek vereyim;
sitede açıklama kısmında şöyle bir ifade var; Ödül töreni Genel Klasman 11:00’te etkinlik alanında başlayacaktır. Sırasıyla 10K genel klasman ve Türk sporcular, 42K genel klasman ve Türk sporcular, olarak gerçekleşecektir. Yaş kategorileri ödül töreni saat: 14:00’te etkinlik alanında başlayacaktır.
Niye yaş grupları ile genel klasman ödül töreni arasında 3 saat var?
Niye yaş grupları töreni maraton bitince olurken genel klasman ödül töreni maratoncuların büyük çoğunluğu koşuyu tamamlamamışken yapılıyor?
3 saat ve üzeri maraton koşanların genel klasman ödül törenini seyretme hakkı yok mu?
Sebebi çok basit;
Genel klasman ödüllerini belediye başkanı verecek.
Sayın büyüğümüz belediye başkanımız çok beklemesin diye ödül törenini 2 parça halinde yapıyorlar ve saati öne çekiyorlar. Bir spor organizasyonunda belediye başkanının keyfi sporculardan daha önemli.
Birde şöyle bir açıklama var; Müsabakaya katılan ve dereceye giren sporcular ödül töreninde katılmak zorundadırlar. Ödül törenine katılmayan sporcular bir sonraki sene yarışmaya katılma hakkı elde edemezler.
Neden katılamazlar ?
Çünkü o kadar büyüğümüz zahmet edip bize ödül vermek için oraya gelecek.
Hiçbir yere kaçmayalım. Kürsüler boş kalmasın. Büyüklerimize ayıp olmasın.
Mesela 10k yaş klasmanında derece yapan biri en geç saat 08:00 gibi finiş alanında olur.
Ama ödül töreni için 6 saat beklemek zorunda.
Niye? İşte öyle. Kaçarsa seneye giremez. Ceza var.
Yani kısaca sporcunun değil bürokrasi şovunun ön planda olacağı bir organizasyon.
Yarış alanına gelirken yanınızda eşya olmasın.
Yarış esnasında su masalarında su bulmak dışında bir beklentiniz olmasın.
Bir kalabalık ile beraber koşarak güzel zaman geçirmeye odaklanın.
Yarış bitiminde masaj, yemek, su vs herhangi bir bekletiniz olmasın.
Finişer madalyası alabilirseniz kendinizi şanslı sayın.
Geçen sene koştuğum bu yarışı hedefi kişisel en iyisini yapmak olanlara tavsiye ederim. Güzel hava, Antalya ve İstanbul’dan daha iyi bir parkur, katılımcı sayısının azlığı nedeniyle çok rahat bir start olması benim açımdan öne çıkan özellikleri. Yarış tam zamanında başladı, istasyonlar sık ve yeterliydi, finishde çok hızlı ve kaliteli medikal destek aldım, madalyamı da hemen aldım.
Yarıştan önce tuvalet bulmakta zorlanmam ve sonuçların biraz geç açıklanması gözüme çarpan eksileriydi.
İlk maratonunu koşan veya atmosferi çok önemseyen bir koşucu için ideal olmadığını söyleyebilirim, o durumda Antalya daha iyi bir seçim olabilir ama benim için İzmir’in artıları eksilerinin önüne geçiyor ve yine hedef yarışı olarak seçmekte tereddüt etmezdim.
Ben bu kadar hardcore girmeyeceğim. Ama hepimiz bu tür zaten sayılı olan maraton organizasyonlarınin üstüne kalite katarak artması taraftarı olduğumuz için eleştirileri yapıcı alırlar umarım.
İstanbul Maratonu gibi pace kapıları koymasalar bile arkasında balonlu veya yazılı pacer atletler koyabilirler.
Parkurda bence sorun yok. Parkuru değiştirip maratonculari varyanta çıkarıp indirecek veya Basmanenin veya Kemeraltinin dar sokaklarina sokacak halleri yok. O yüzden parkur bence güzel.
Geçen seneki İzmir Maratonu fiyaskosunu saymazsak 9 Eylül yari maraton bile baya kötüydü.
Hic Kayseri YM gittiniz mi bilmiyorum. Orasini da belediye yapıyor ama düz koşsan son derece sıkıcı olacak bir parkurda adamlar maksimum eğlenceli hale getirmiş. Her cp’de özellikle küçük çocuklar ve gönüllü eğlenceleri güzeldi.
İstanbul Maratonu gibi 30.km de ki Cheerzone’lar olmasa bile İzmir Cheerzone konusunda çok sönük. Kayseri gibi atıyorum Karşıyaka girişine Cheerzone, canli orkestra koyabilirler. İstanbul Maratonu daha sabahin 6’sinda Eminönü vapuruna bile canli müzik koymuştu.
Cp’lerde sadece su yetmez. Trail yarışı gibi bizi besleyin demiyoruz ama 2 tane muz, 2 tane jel koymak belediyeye koymasa gerek.
Aklıma hizlica gelenler bunlar. Bence de bir yarışın sitesindeki özen bile yarış icin göstergedir. Detaycilik ve özenden kastımız Tokyo Maratonu ve New York Maratonu sitelerini inceleyenler görecektir.
Ha yarışçı ve maratoncu adam çıkar her parkurda ve koşulda zaten yarışıyor. Bizde öyle yapacağız ama amacımız eğer Uluslararası olmak istiyorsanız Uluslararasıymiş gibi kalitede organizasyon şart.
Maalesef planlarımın net olmaması sebebiyle kayıt sürecini kaçırdım. 42K parkuruna kayıt olup da koşmayacak biri varsa ücreti karşılığında yarış kaydını kullanmak isterim.
Izmir Maratonuyla ilgili tüm görüşlerimi bu postta anlatayım. Zaten bir 5 sene susacağım
Bu sene ilk gözüme çarpan detay maratona katılanların sayısıydı. Gözle görülür şekilde geçen seneye nazaran 2 katı fazla kişiyle maraton starti verildi.
10k zaten sürüsüne bereketti. Duyan gelmiş. Starti yarısından itibaren çekmeye başlamama rağmen 15dk sürdü. 5000 kişiden fazla 10k’ya katılan vardı sanırım.
Ve yine dikkatimi çeken detay seyirci ve görevli sayısı da fazlaydi. Misal geçen sene maratonculara üvey evlatmiş gibi fazla önem verilmezdi. Hatta Alsancak gardan Karşıyaka girişine kadar yolda görevli bile olmazdi. Bu sene organizasyon görevli sayısını da arttırmış ve önem vermiş.
Bir lafım İzmir halkına. Geçen sene maraton saat 7’de 10k saat 8’de başlamıştı. Millet maratoncular 10k’cilara takılıyor ve pistte yürüyenler yüzünden yavaşlıyor demişti. Bu sene organizasyon maraton startını 8’de, 10k startını 7’de verdi. Millet bu sefer ona da biz neden geç başlıyoruz sıcağa kalacağız demeye başladı.
Kim haklı kim haksız yorumu yapmıyorum. Sadece Allah organizasyonuna sabır versin
Bu durum komiğime gitti.
Benim için güzel bir son antrenman oldu. Aslında hedef 32km de birakmakti ama bacaklar gitmiyordu. En azından 4 haftalık corona sonunda virüsler ciğerden temizlenmiş gibi. Yarışı 22km’de bıraktım.
Tek seferde 22km çıkararak en azından 42km’nin yarısını koştum. Bu pazarda Sırbistan’da artık Yaradana sığınıp Allah ne verdiyse tüm performansı Belgrad Maratonunda vereceğim
Son olarak, artık önümde tahmini her sene ayrı bir ülkede maratona gideceğim için ve Belgrad, Dubai, Rodos, Tokyo, Manchester Maratonlari hep İzmir ile çakıştığı için en az 5 sene Izmir’de maraton koşmam. 10k iyi olur ama.
Son olarak başta yaş kategorisinde kürsü yapan takım arkadaşım olmak üzere özellikle 42km yarışan tüm sporcu arkadaşları tebrik ediyorum. O yol yürüyerek bitmez çünkü.
Merhabalar benim geçmiş yıllara veya başka maratonlara göre kıyaslayacak bir deneyimim yok ama rahatsız olduğum bir detayı belirtmek istiyorum belki bir duyan olur.Alandaki tuvaletler çok pisti ve su yoktu büyükşehir belediyesi çatısı altında bu işe ön ayak olunuyorsa çokta zor olmamalı diye düşünüyorum! Sonuçta o alan sadece koşanlar için değil vakit geçirmek için gelen aileler için de vitrin !
