Arkadaşlar pozitif olacağız, destekleyeceğiz diye bazı önemli hususları atlamamak lazım. Öncelikle bazı şüphelere açık olmaması gerekir. Şeffaf olmalı. İletişim herkesin açıklıkla anlayacağı şekilde olmalı. Ölçüm sistemini anlamadım, parkurda erken git gel / kısa yol yapmak mümkün müydü? Bu soruları soramadık, cevaplarını bilemedik. Benim kafamda pek çok şüphe var açıkçası. Hep derim, yine diyeyim, bir yarışı yarış yapan şeyin timing olduğunu. Biz de yaptık Yıldız Parkı’nda kendi aramızda eğlencesine bir etkinlik, evet çok samimi idi çok da eğlendik ama yarış diyemeyiz. (Konu net anlaşılsın diye abartarak yazıyorum.) Finisher ve assistin 19 / 18 turunun Strava kaydının olması ve herkese açık olması mutlaka gerekli bence. Excel tablosu beni ikna etmedi.
Öncelikle organizasyon ekibine sonsuz teşekkürler, çok güzel bir enerjileri vardı.
Cumartesi sabah Adana’dan Serkan Saktanber, @runforrestrun ve ben yola çıktık, organizasyon ekibinden önce oradaydık
Yağmur geleceğini bildiğimiz için daha öncesinden Sergei’ye üstü kapalı bir alan olup olmayacağını sorduk ve tesisin odalarının hizmetimizde olduğu bilgisini verdi.
Alana vardığımızda içeri yerleşmek istedik, soyunma odasına yerleşmeye teşebbüs ettik ama içerisi tuvalet kokusundan pek durulmuyordu, daha sonra stadyumda tentenin altına geçelim dedik, antrenmana gelecek minikler sizin masaları dağıtırlar dedikten sonra 3. kez yer değiştirip yola geçtik. Bir arkadaşımız sağolsun brandasını verdi ve daha önce gösterdiğim gibi “sığınmış” olduk.
Start alanına dijital bir saat yerleştirildi fakat 3 küsür dakika ilerideydi, bizim kafamızı 3-4 tur yordu takıntılı insanlar olarak, daha sonra kaldırdılar.
Start eğlenceli ve heyecanlıydı, Rus ekibin enerjisi müthişti. Parkur asfalt ve toprak yol karışık, pek de eğlenceli ve çekici olmayan bir yol. Son 3 km nin 2 kmsi dümdüz ve ileriyi görebildiğiniz için zihnen kırıcı.
-
turdan sonra yağmur başladı, o zamana kadar çok tatlı gittik ve eğlendik, her şeyimiz planlıydı, ayaklarımızı havalandırıyor, içtiğimize yediğimize dikkat ediyorduk. Yaklaşık 42-43 dklarda vardık 8-9 tur boyunca. Kendi adıma nişan belirlediğim noktaların hepsinden aynı dakikada geçtim. 18-15dklar dinlenmek ve yenilenmek için oldukça yeterliydi.
-
turdan sonra alanda branda su sebebiyle çökmeye, oynamaya başladı, eşyalar düşüyor ve ıslanıyordu. Burada tabi imkan dahilinde bizim yapabileceğimiz pek bir şey yok, seneye belki belediyeden yeterli sayıda taziye çadırı istenerek bu sorun çözülebilir ama saat 8 den sonra fırtına en sağlam çadırı bile söküp attı.
-
turdan sonra yağmur aralıklarla şiddetli olarak yağmaya başladı, çoğumuzun teknik yağmurluğu yoktu, su itici rüzgarlıklar yeterli olmadı haliyle, içlik giysen tek tur sonunda sırılsıklam oluyor, arabadan kuru t-shirt al kurulan giy yormaya başladı. Zaten t-shirt sayısı sınırlı ve soğukla birlikte hipotermi riski artmaya başladı. yorulmamıza rağmen 10.tur sonunda hala 45 dklarda geliyorduk. Serkan abi 3 kere hipotermi başlangıcı yaşayıp nabzı yükseltip atlatmaya çalıştı.
-
tur sonunda girdiğimizde yağmur dindi, 11. tur başında tam çıktığımızda tekrar başladı:) ve şiddetini artırdı. 7 pacelerde başlayıp son 3km 6.30 6.15 pacelerde gidiyorduk. 11. tur ile ruslar ve türkler olarak 2 gruba ayrılıp karanlıkta birlikte gitmeye başladık. Türklerin hepsinde kafa feneri vardı ama Rusların 3ünde kafa feneri yoktu ve zorunlu malzeme olarak geçiyordu… Işık sebebiyle muhtemelen daha sonra bizimle birleştiler.
11.tur bizim alan rüzgara ve yağmura yenik düşmüş ve çoğu şey ıslanmıştı, hadi eşyaları içeri taşıyalım vs dediklerinde ben yelkenleri indirdim ve yok abi diyip buyrun siz devam edin dedim. Serkan ve Volkan devam etmeye karar verdiler 30dk sonra saatimden ilk kez bir ses duydum. Fırtına Alarmı. Alandakileri uyardım, şans eseri içeri geçtim, 5dk sonra sert bir rüzgar ve doluyla fırtına geldi, kapıları zor tuttuk. Serkan ve Volkan’ın anlattıklarına göre resmen dayak yemişler. Saatimden 2. bir fırtına uyarısı gelince Sergei’ye yarışı durdurması önerisinde bulundum (kendisi ingilizce türkçe bilmediği için ve internet gittiği için bir şeyleri anlatması oldukça zordu)
Kendisinin bana verdiği cevap oldukça enteresandı: “ben Rusya’da fırtınada 3 saat koştum”… Ben şaşkın gözlerle baktım ve kendisine:
Acil durum sağlık ekibiniz yok, yolda güvenlik ekibiniz yok sadece bir bisikletlitakip elemanınız var, ve muvafakatname imzalatmadınız bu sıkıntı çıkarabilir dedim ama kendisi devam etme kararı aldı. Benim bakış açımdan çok sıkıntılı bir karar ve başa oldukça büyük dertler açabilir ama Ruslar böyle konularda biraz geniş düşünmeyi tercih ediyorlar sanırım.
Bir başka tatsızlık son 3-2-1dk uyarıları çoğunlukla pas geçildi, saat başlarını koşucular hatırlatmak zorunda kaldı. 11. turdan sonra muhtemelen teknik yetersizlikten dolayı alan tamamen karanlıktı.
Finalde bizimkiler yarışı bıraktı ama 5-6 kişi devam etti bu sabah Çukurova Run’dan Halil’in 19 tur ile 1. olduğunu öğrendik kendisini tebrik ederim.
Son olarak Sergei ve Denizrun ekibine misafirperverliklerinden ve özverili çalışmalarından ötürü teşekkür ederim. Seneye eksiklikler giderilerek daha güzel bir yarış olur umarım. Sevgiler.
Zamanlama net ve kesin değil, bir kadın koşucu 11 veya 12. tura 20:02 de çıktığını gördüm mesela, hava şartlarından dolayı es geçildi muhtemelen veya bizim brandamız dağıldığı için Sergei’den ekstra zaman gibi bir şey istenildi ama tam saatinde çıkış yaptı yine bizimkiler.
Gündüz bir kaç kez saat şu kadar oldu hadi çıkmamız lazım diye koşucular uyardı vs vs. Çok zor bir konsept hem yarışması hem düzenlemesi oldukça emek istiyor. Tekrardan Denizrun ve Sergei’ye teşekkürler.
Parkurda sahtekarlık yapmak mümkün tabi dönemeci pas geçip orada bir süre bekleyip geriye doğru gece devam edersin ama kimsenin yaptığını zannetmiyorum. Kim kaçıncı dakika giriş yaptı gibi bir zamanlama tutulduğunu da zannetmiyorum.
Kurallar çok basit ve net halbuki. İlk start ztn 1 dakika filan geç verildi. Ben yazdım canlı yayında yorum olarak, 3 dak, 2 dak zili çalınmadı diye. Sonra bir çocuğun elinde zili gördük, ama düzenli işlemedi. Sonraki canlı yayında yine yazdım, baktım bir şey olmuyor, zaten takip etmek ve anlamaya çalışmak da yorucu idi. 2. canlı yayında saatin 3 dakika ileri olduğunu gördüm, düzelemez mi diye kendi kendime düşündüm. Sonra baktığımda çalışmıyordu! Geç çıkış yapılamaz. Start tünelinde yoksan, yarış bitmiştir. 2 dakika filan geç çıkılamaz. Hepimiz son bir kaç yıldır Backyard uzmanı olduk bence.
Bu yazdıklarından sonra sonuçların şeffaflıkla hepimizi ikna etmesi zorunlu hale gelmiştir.
Bence tüm eksikliklerine rağmen iyi bir organizasyondu. Benim beklentim düşüktü; polisin trafik kontrolü, gece gündüz bisikletli eşlikçiler, ikramlar ve yemekler beklentilerimin ötesindeydi. Sergei’ye burada okuduğum ve kendi gözlemlediğim tüm eksikleri ileteceğim. Bu geri bildirimleri alıp hepsini iyileştirebilecek harika bir ekip var bence.
Saat başında start konusunda hassasiyet gösterilmemesi sıkıntılıydı evet. 1-2 dakika geç başlayan tur oldu, hatta kimse start vermeyince biz başlıyoruz deyip başladığımız tur oldu. Son 3-2-1 dakika uyarılarını da sıklıkla Türk yarışmacılar hatrılatınca yaptılar. İleriki turlarda Sergei start’taydı ve bunu önemsemeye başladı sanırım ama ilk turlarda bunu ihmal edecek kadar meşguldü. Hem koşuyor, hem katılımcılarla uğraşıyor, hem de her turdan sonra yarışı bırakanlar için bireysel tören düzenleyip, konuşma yapıyor, madalya veriyor Bu sorumlulukları başkalarıyla paylaşması lazım.
Parkur kestirmelere açık bir parkur. En basitinden sanırım 1.5 km noktasındaydı, bir dönüş var, turun sonunda da buradan finishe gidiliyor. Hızla en önde başlayıp burada saklanmak, aradaki 4 kmyi koşmadan burada 20 dakika beklemek ve sonra finishe gitmek gayet mümkün. Yarış sırasında beni şüpheye düşüren gelişmeler oldu ama kimseye yakıştıramadığım, yapılmasına da anlam veremediğim ve bir iddia sahibi de olmadığım için üzerinde durmadım @bikeg önerisi güzel, kazanan ve assist için gps kaydı zorunlu tutulabilir.
Fiziksel zorluklar ve tedbirlerle ilgili organizasyona çok kabahat bulamıyorum doğrusu. İptal konusunu yorumlayamıyorum, bence dün o noktaya gelmemişti, yanılıyor da olabilirim tabi. Dayanıklılığı çok önemsiyorlar, bu yüzden her finisher için uzun uzun methiyeler düzerek madalya töreni yapıyorlar. Dün ancak kıyamet kopsa o yarış dururdu sanıyorum. Zaten Telegram grubunda “yarın fırtına geliyormuş” yazıldığında cevap olarak “Biz ancak camdan baktığımızda ineklerin havada uçtuğunu görürsek antrenmana çıkmayız” diye bir deyişlerini yazmışlardı. Oradan da anlaşılıyor bu konudaki duruşları.
Backyard koşuları nihayetinde kendine yeterlilik üzerine kurulu yarışlar ve barınma, beslenme, hava şartlarıyla mücadele konusunda temel sorumluluklar bizde. Bence dün bunları doğru yönetebilenler için üstesinden gelinebilir şartlar vardı. Bu işi ciddiye alanlar mutlaka malzeme ve yemek açısından tedarikli gelmeliler. Bir daha katılsam ve hava muhalafeti ile ilgili ufacık bir risk görsem mutlaka çadırla katılırdım (ısınmamak için kapısını açık tutardım ) ve muhakkak çok iyi bir yağmurluk edinirdim.
Akşam saatlerinde organizasyon çadırının kalkması, ortamın ıssızlaşması, benim kaldığım stadyum soyunma odasının harabe bir halde ve sürekli rusça bir şeyler tartışan insanlarla dolu olması, eşyalarımın yerlerinin değişmesi gibi demotive edici şeyler vardı. Mümkünse böyle olmasın ama oluyorsa da bunlar da mental mücadelemizin bir parçası diye düşünüyorum. Bunlardan tamamen muaf olmanın yolu, kendi çadırımız ve destekçimizle gelmek. Halil’in doğru yaptığı bir şey de bu olsa gerek.
Bu sene çok talihsiz bir güne denk geldi ama normalde Mersin’de koşmak için güzel bir zaman. Parkuru çok beğendim; teknik değil, neredeyse tamamına yakını trafiksiz yerlerden, bağ bahçelerin arasından geçiyor, köpek hiç yok, çoğu yerde sokak lambası var, pilin bitse biraz riskle kafa lambası olmadan da idare edilebilecek kadar aydınlık. Hava ve parkur şartları düşünüldüğünde günlerce koşulur bence. Umarım eksikler giderilmiş olarak seneye de yapılır, ülkemizde iddia sahibi olan herkes katılır, tam bir festival havasında ve Türkiye rekorunun kırılacağı bir yarış olur.
Bu yorumunuza şu sebeple katılamıyorum: Gerekli önlemler alındığı sürece bu düşünceye katılabilirim ama eksik önlemler neticesinde başa gelebilecek tersliklerden kim sorumlu olacak? Dayanıklılık sporlarında neden bazı metinler imzalatılıyor gibi sorular ortaya çıkıyor. Emniyetin sorusuna inekler uçmuyordu mu diyecekler.
Bu arada polis ekipleri sağolsun saat 17.00 civarına kadar sürekli bizimleydi bunu yazmayı atlamışım ama gece bir güvenlik önlemi yoktu.
Bir ekleme: Orhan hocam patates püresi, sıkma ve kısır çok iyi fikirmiş
Ekleme: Sergei’nin bize attığı mailde şöyle bir cümle geçiyor:
Organizatörlere yönelik taleplerin yazılı olarak reddedilmesi ve güvenlik önlemlerine uymaktan bağımsız olarak sorumlu olduğunun teyidi ve katılımcı tarafından kendi elleriyle imzalanmış organizatörlerin taleplerine uyma yükümlülüğü (başlangıç numarası alındığında bir imza formu verilecektir).
Verilmedi ve imza alınmadı.
Tuğrul hocam, yabancı koşucuların yarış beslenmesi tavsiyelerinde ramen soup, mapple syrup, pretzel, rica cake falan görünce “bunun muadili ne, biz bunu nerden bulcaz” diye dert oluyor. İnşallah bir gün bizden de dünya şampiyonları çıkar da röportajlarında batırık çorbası, sıkma, kısır, arabaşı gibi beslenme tavsiyeleri verirler, bu da ecnebilere dert olur
Şunu unutmamak lazım,
Backyard Ultra için hatta Takımlar Şampiyonasına adaylar için bir yarış düzenliyoruz dedikten sonra zaten çok ama çok az kuralı olan bir yarışın tüm kurallarına uymak gerekli diye düşünüyorum.
Bir de kötü niyet olduktan sonra Strava kaydınında bir anlamı yok, onunda çok çözümü var. Niyete bırakmadan kontrol şart, timing şartın şartı o yüzden, hem starta hem tam orta dönüşe.
Hava şartları bu hafta herkesi yordu, ertelenen yarışlar oldu. Ben cumartesi Gökovada antreman yaparken denizden gelen fırtınayı görüp devam ederim nolacak ki derken 10 dakika sonra bir kulübe içinde yardım çağrısı yaparken buldum kendimi :)) Kişisel riskle organizasyonel riskte farklı bir kavram.
Yapılan artı ve iyileştirmeleri geribildirimlerle umarım düzeltirler, mevsimsel olarak çok doğru bir zaman bence de, bu sene özel bir zamana denk geldi (seneye daha kötüsüde olabilir tabi bu sıcaklık ilerlemesiyle, bu arada mersinde hortumda çıktı dün denizde çok güzel görüntüsünü çekmişler hatta drone la) Duruma göre katılmak isterim ben de seneye.
Katılan başkaları da tecrübelerini yazar umarım,
Yarışan, yarıştıran destekleyen herkesin emeğine sağlık,
Bir tur daha.
Isınma konusunda bir not düşeyim;
az ısınarak çıksaydınız yine aynı şey olurdu.
Fırtınalarda, dağcılıkta, yağmurlu havalarda vb durumlarda dışarıdan ısınmak bir işe yaramaz.
Aslolan içeriden ısınmaktır.
Bu gibi durumlarda sıcak gıda alınmalıdır.
Ayrıca bunun gibi durumlarda vücudumuz ısımızı sabit tutabilmek için extradan enerji harcar.
Yani extradan enerjiye ihtiyaç vardır.
Dolayısıyla hızlıca sindirilebilecek kolay karbonhidratlar ile yükleme yaparak vücudun kendisini ısıtması sağlanmalıdır.
Az önce marttaki backyard a kaydolan bana söylemeseydin iyiydi abi gel gel en kötü desteğe gelmek bile çok keyifli, ben koşup bir süre sonra desteğe devam ederim duruma göre.
Herkese Selam. Yeni bir üye olarak, Taşucu Backyard ile ilgili ben de birşeyler aktarmak istiyorum. Yarış, aslında start öncesinden benim açımdan sancılı başladı. Arkadaşlarımın da dediği gibi, yazışmalarda yağıştan dolayı dinlenme yerleri nasıl olacak dediğimizde, stadın kapalı alan soyunma odaları olduğu söylenmişti. Ama gittiğimizde içerisinde tuvalet olan max 10 kişinin falan faydalanabileceği bir tek wc kokulu oda vardı. Başka göremedim. Yağmur ilk turlarda başlasaydı yarışmacıların ve yarışın seyri, ne durumda olurdu bilemiyorum? Çünkü herkesin malzemeleri açıkta duruyordu.
Parkurda motorlu trafik polisi vardı, kritik noktalarda yardımcı oluyordu. Ancak yanlış hatırlamıyorsam saat 17’den sonra (hava kararmadan) gittiler. Taşucu-Silifke ana yolundan içeriye giren, bizim geçtiğimiz asfalt yol kısmında güvenlik zafiyeti yaşandı.
Her tur boyunca bisikletli arkadaş, öndeki grup ile gitti. Çipsiz bu yarışta en arkada kalan kişi için de olmalıydı bence. Biz 12. turda yağmur fırtınaya yakalandığımızda, geride kalan son koşucu bayan arkadaş için endişelendik.
Önümüzdeki sene her şeyin daha güzel eksiksiz yapılacağına inanıyorum. Benim için müthiş bir hafta sonu oldu. Ekip arkadaşlarım @tugrulpeker ve @runforrestrun sayesinde. 12 tur ile en uzun mesafe rekorumu kırdım Daha da yapabilirdim, hava ve kıyafet izin verseydi. Sergei ve Denizrun ekibine çok çok teşekkürler. Sergei’ in her DNF olan yarışcı için özel konuşmalı seromoni yapması gerçekten müthiş birşeydi. Gerçi startın öncesinden beri, her konuşmasında yok mu speak Turkish diye diye, en sonunda benim madalyayı verirken yine sorduğumda, telefon ile arkadaşını arayıp canlı çeviri yaptırdı.
Sürekli bize saydırsa anlamıyorduk.
Akkuyu ekibi, spor konusunda resmen bölgeyi domine etti. Güzel ülkemizde sporun ve böyle etkinliklerin daha da yaygınlaşması ve gelişmesi dileğiyle .
Bu vesile ile aramıza hoşgeldiniz Serkan Bey.Sizi de zorla ‘ultracı’ yaptı bu gençler İşin şakası; koşu ve triathlon tecrübenizle foruma çok şey katacağınızdan eminim.Ülkemizdeki organizasyonlarda meteorolojik şartların internetten yada mobil uygulamardan alınan yetersiz tahminlerden ibaret olduğunu , profesyonel yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum. En son Tahtalı Ultra’da yaşananlar ve Backyard.Çin’de yaşanan elim durumla umarım karşılaşılmaz bir gün.
Garmin saat bazı modelleri yıldırım uyarı sistemi varmış.Açmak/kapamak mümkün bu özelliği.(corosda da var.Başka saatlerde de vardır.Suunto’da da varmış.Barometre ile ilgili)
@tugrulpeker’in bahsettiği uyarı sistemi. Gözle, rüzgardan ne kadar tahmin edilebilirdi; ne kadar öncesinden uyardı.Benzer deneyim yaşayan var mı?
(Fırtına bu yarışın ana parçası adeta)
Benim saatim suunto ambit3 Peak, az olan özelliklerinden en hayat kurtarıcısı buymuş:) Dağda olsam 5 dk içinde ne yapabilirim bilmiyorum ama kritik bazı kararlar alınabilir.
Fırtınayı sabahtan beri gözlüyorduk kara kara bulutlar birikiyordu ama gelmedi bir türlü. Gece yıldırımlar çakıyordu ama şiddetlenmedi hiç, saniyeler içerisinde bir anda rüzgar ve yağmur vurdu ve geldi.
Saatler bu uyarıyı tahminen ; basınç için bir eşik değer belirleyerek yapıyordur.‘‘Basınç şu değerin altına düşerse veya tandans şöyle giderse fırtına olabilir’’ çıkarsaması.Ancak bu işin dinamik, termik, topoğrafik bir çok etkeni var.Yani her basınç düşmesinde fırtına olur yada yağmur yağar diye bir şey yok.Bakarsın saate, boş yere iptal edersin aktiviteni.Tabii kısa süreli anlık kararlar( nowcasting) için oldukça kullanışlı olabilir.O gün Taşucu yarış alanının az ötesinde oluşan hortum yada yere düşen yağmur yarış alanına denk gelseydi olay bir anda triathlon yüzme etabına dönerdi.Akdeniz Bölgesinde gerçekleşen - gerçekleşebilecek hava şartları ve olaylar Türkiye’nin diğer yerlerine benzemez dikkat etmek gerekir.Yani kafanın üzerinde uçan inekleri izlemek pek keyifli bir şey olmayabilir.konuştuğum tüm yarış organizatörleri ’ feragatname var, işin doğası bu, herkes sorumluluğunu alsın ’ noktasındaydı.Bunu kabul ediyorsak bari Doğa’nın muhteşem gücünü hiç aklımızdan çıkarmayalım.
Feragatname yoktu