Salomon Cappadocia Ultra-Trail 2018 Değerlendirmeler ve Raporlar

Speed cross için ben de sert uyarısı aldım. Geyik koşusunda çok iyiydi ama Kapadokya’da asics kullandım.

1 Beğeni

Teşekkür ederim :blush: insan her şeye hazırlıklı olduğunu sanıyor ama koşullar çok güzel şaşırtabiliyor. Yanımda bant da vardı krem de :smiley: birini bulamadım, diğeri de kullanılmaz durumdaydı. Sürpriz olmasın diye en güvendiğim pabuçlar ve kendini ispat etmiş çoraplar ile koştum, sonuç değişmedi :joy:

Bir sonrakine… İda’da görüşürüz :v: sevgiler, saygılar…

2 Beğeni

Takımımızdan (BiKoşuAdana) 2 kişinin tabanları su topladı speedcrosslar sayesinde :slight_smile:

1 Beğeni

BiKoşuAdana - Can Erturan - 38K

http://bikosuadana.com/index.php/2018/10/31/cappadocia-ultra-trail-38k-cst-yaris-raporu-daha-fazlasi-can-erturan-bib-2199/

BiKoşuAdana - Cem Gül - 63K

http://bikosuadana.com/index.php/2018/11/01/cappadocia-ultra-trail-2018-cmt-63k-cem-gul/

BiKoşuAdana - Tuğrul Peker - 63K

http://bikosuadana.com/index.php/2018/10/30/cappadocia-ultra-trail-2018-63k-cmt-tugrul-peker/

4 Beğeni

Türkçeyi benden iyi kullanıyorsun, eline diline sağlık. Keyifle okudum

2 Beğeni

Estağfurullah efendim :slight_smile: ayaklarına kalemine sağlık! :blush:

4 Beğeni

Merhabalar,

Yarış hakkında birçok kişi güzel analizler ve değerli yorumlar yapmış. Herkesin eline emeğine sağlık.
Ben de farklı bir şekilde dahil olmak istedim.


38 K parkur videosu.
İyi eğlenceler.
Ayağınıza taş değmesin.
1 Beğeni

Bir yarış raporu da benden​:grimacing: Geçmişten gelen edit :smiley:

Cappadocia Ultra-trail CMT 63 K

Ağustos ayında düzenlenen Aladağlar-Skytrail yarışından sonra hedef yarışım olan Kapadokya 63k yarışına doğrusunu söylemem gerekirse istediğim gibi hazırlanma fırsatı bulamamıştım. İş yoğundan dolayı hafta içi antrenmanlarımı bazen aksatıyor bazen de azaltıyordum. Buna karışılık hafta sonları yapmam gereken uzun koşuları hiç aksatmıyor Cumartesi ve Pazar günlerini boş geçmiyordum.

Yarış haftası gelip çattığında kendimi gayet motive ve güçlü hissediyordum. Bence yarışlara fiziksel olarak hazırlanmak kadar mental anlamda yarış motivasyonunu sağlamakta bir o kadar önemli ve motivasyonun etkisini devam ettirmek gerçekten çok zor.

Antrenmandı, iş koşuşturmacalarıydı, yarış planlamalarıydı derken kendimi Kapadokya’ya yolculuk yaparken buldum. Bu yıl yarıştan 2 gün önce orada bulunmak istedik ve konaklama için ayarladığımız pansiyona yerleştik sevgili destekçim eşim ile birlikte:)

Ürgüp gerçekten görülmesi gereken büyüleyici güzellikte bir yer, orada koşmanın keyfi de bambaşka… Bunu fırsat bilerek ayağımızın tozu ile start noktasının ilk 5-6km’sini koştuk. Hem ortama alışmak hem de ter atmak çok iyi geldi

Yarış sabahı saat 05:45’te kalkıp tüm hazırlıklarımı yaptım. (Ali expressten aldığım çanta çok işime yaradı ve kullanımı acayip konforluydu. Tavsiye ederim)

Kahvaltıda 4 dilim tahin-pekmez birazda zeytin yedikten sonra start noktasına geldim. Hava koşmak için çok uygundu, sanki az sonra yağmur bastıracak gibiydi ama olsundu, bu ultracılar ne havalarda koşmuşlardı:)

Derken o beklenen an geldi ve saat 07:00’de son zamanların en yüksek koşucu katılımı ile CUT ve CMT startı verildi.

Geçen yıl acemice yaptığım hatayı yapmadan başlayacaktım bu defa, start anının gazına gelip nabzı yükseltmeyecektim. Sözümde durdum. İbrahimpaşa Cp’sine jog tempo ile yokuşlarda dahil koşarak devam ettim. İbrahimpaşa istasyonuna geldiğimde saatim yarış başlayalı 69 dakika geçti diyordu. Hiç acıkmamıştım, hatta sularımı neden yarım doldurmadım acaba, neredeyse yarım litre suyu boşuna taşıdım diyerek söyleniyordum. Yarısı kadar boş olan suluklarımı doldurarak giderken de hızlıca 1-2 mandalina parçası alarak yoluma devam ettim…

Yarış öncesi hedefim cplerde minimum zaman kaybı ve ortalama 2-3 dk da yenilenip bir sonraki cpye doğru yol almaktı…

Yarışın en sevdiğim kısmı ibrahimpaşa-uçhisar arasında olan Kapadokyanın eşsiz kaya oluşumlarının arasında hayat bulmuş ormanda koşmaktı. Önümdeki 4-5 CUT koşucusu ile ormanın içinde birbirimizin bastığı yerleri takip ederek pek de yavaş olmayan ideal bir hızla yolumuza devam ediyorduk. Burada ayağınızın,kolunuzun, yüzünüzün ağaç dalları tarafından çizilmesi oldukça muhtemel:) Rota boyunca kaç tane tünelden geçtiğimi hatırlamıyorum. Ama en dar tüneller buradaydı…

Ormanlı yoldan çıkıp artık 27,8. km’deki Uçhisara doğru yaklaşıyorduk. Eğimler dikleşmeye başlamıştı, uçhisara çıkarken kıvrımlı yokuşlar çok hoşuma gitmişti, hafife alınacak bir yokuş değil ancak bana çok keyifli geldi, çok hızlı bir şekilde çıktım. (Belki de cpde Rapunzeli göreceğimdendir, bilmiyorum;)

Bu arada ilk jelimi 11. Km’de hüpletmiştim. Ve hala aç hissetmiyorum, enteresan:)

Uçhisar istasyonunda 2 parça limon, bi dilim kek ve saniyeler içinde 1 adet sevmediğim marka sodayı kafaya dikerek yine çok oyalanmadan yoluma devam ettim. (Bu arada evet Rapunzelimi gördüm büyük bir motivasyon oldu benim için:)

Uçhisar istasyonuna nasıl çıktıysan öylede inecektin elbette:) Dağ keçisi misali hoplaya zıplaya uzun olmayan patikadan inişimi gerçekleştirdim.( Yarıştan bir gün önce buraya geldiğimde -ulan buraya mı tırmanacağız şimdi demiştim kendi kendime. Ahanda kanıtı…:slight_smile: Güvercinlik vadisinden akacağımızı unutmuşum hehe:)

Göremeye doğru yol alıyorum tın tın yine jog tempo ile… Fakat Uçhisar- Göreme istasyonu arasında pek keyif aldığımı söyleyemem… Epeyce asfalt yolda ve insanların arasında koştuğumu hatırlıyorum. Bu parkur 7,7kmlik mesafesi ve 140mt yükseklik kazanımı ile koşucuları pek zorlamıyor diyebilirim.

Göreme istasyonuna geldiğimde acıkmaya başlamıştım bu arada 25.kmlerde ikinci enerji jelini itina ile mideye indirmiştim. Cpden önce yine tuzlu limon, 1-2 dilim kek,1-2 dilim muz, bir soda ve tabiki trail koşularının olmazsa olmazı normalde nefret ettiğim bir bardak kolayı lukluk içip, sularımıda görevlilerin yardımı ile doldurup yoluma devam ettim.

Çavuşin istasyonuna giderken çoğunlukla CUTcular ile koşuyordum. Kaçıncı sırada yoluma devam ettiğim önemli değildi. E tabi trail yarışları mükemmel geçmez eninde sonunda ufak tefek sorunlar yaşarsınız. Yarış heyecanından görevliğinin doldurduğu su mataralarını kontrol etmemiştim, bir kaç defa su içmeye çalışmam ile birlikte suların yarısı dökülmüştü.( mataralarınızın tam kapatıldığından emin olun!)

En uzun istasyon arasında suyumu ekonomik içmek zorunda kalmak biraz canımı sıkmıştı. Koş koş diğer cp de bir türlü gelmiyordu, şu susuzluk meselesinden dolayı sanırım en çok zorlanacağım yer burası diyordum(Akdağ’a çıkana kadar tabi:) Şurda mı?burda mı?ha geldik? su bitti mi? Son bi fırt kaldı… derken nihayet Çavuşin’e geldim. Önce bir damacana su içmek istedim tabi:) Sonrasında kola veya sodaya fit oldum…

Parkuru çok iyi analiz etmediğimden Çavuşinin hemen sonrasında Akdağ’a çıkacağımızı bilmiyordum. Yarış öncesinde de, -tırmanış işte o kadar hazırlandık zorlamaz ki diye düşünüyordum. Ne kadar da yanılmışım:) Akdağ’a çıkarken sanki Emler zirveye tırmanıyorum hissi yaşadım. İzmir’de yüksek bir zirve olmamasına isyan ettim. Çıkışta çok yavaş ilerleyerek devam ettim… Zirvede neden bilmiyorum koşu formumu kaybetmiştim, bir türlü koşamıyordum. 1-2 km ye yakın yürüdüm. Sonrasında inişlerinde yardımıyla tekrar ivme yakaladım ve son istasyona kadar devam ettim.

Akdağ istasyonunda; kola var mı kola? Limon var mı? Hıh bir de muz… hadi kolay gelsin…

Son km’lerde genel itibariyle koşarak bitiş noktasına geldim. Yarış sonunda hala koşacak enerjim vardı. Ama 120km koşacak kadar değil tabi :))

Sıralama önemli olmasada bu bir yarış… Bende 8 saat 27 dakika ile genelde 102 , yaş kategorisinde 50. Olarak tamamladım ve Efes Ultra 55k’dan sonra en uzun mesafemi 63k ile değiştirmiş oldum:)

Kapadokyada koşacaklara tavsiyeler

1- Yarış’a mümkünse yarış gününden en az 2 gün önce gidin. İlk gün Kapadokyada güzel bir parkur koşusu yapın 8-10km arası… Ortama alışın… Ertesi gün kayıttı, makarna partisiydi falan derken bir bakmışsınız yarış günü gelmiş.

2- Eğer bir yakınınız ile geldiyseniz, o kişi sizi bitiş alanında beklemesin mümkünse istasyonlara gelsin sizi görmek için. Çok büyük bir motivasyon kaynağı oluyormuş ben bunu anladım bu yarışta.

3- Start-İbrahimpaşa hariç su stoklarınız sağlam olsun zira bu sene hava koşmak için gayet idealdi, geçen seneki gibi olsa kavrulurduk.

4- Eğer trail koşuyorsan yiyeceksin abicim! Aç hissetmesende gömeceksin kek,bisküvi çorba ne buluyorsan…(tabi seni rahatsız etmiyorsa)

5- Jel kullanımı çok önemli. Kahveli son jelimi son 6 km de kullandım. Bir tane daha olsaydı da daha erken(Akdağ çıkışından sonra) kullansaydım diye düşündüm…

6- Antrenmanlarınızda uzun koşarak hacimlenin. Bol bol tepe koşusu yapın. Başka çaresi yok bu işin:)

7- Özellikle Kapadokya gibi bir parkurdaysanız yarışı dert etmeyin anın, ortamın tadını çıkarın…

8- Eğer seviyorsanız koşarken klasik müzik dinleyin. Ben bu şekilde yarışlara motive oluyorum… Meraklısına bir kaç eser önerisi aşağıda.

Umarım Kapadokyada koşacak arkadaşlar için faydalı bir yazı olmuştur. Katılan, katılacak olan tüm koşuculara şimdiden başarılar

7 Beğeni