Merhabalar herkese,
Yorucu tuz gölü yarışından sonra kısa bir aladağlar 15k koşusu ve aslında bu sene katılmayı hiç planlamadığım kapadokya 63k da buldum kendimi. Benim için bu yarış iyi bir kıyaslama olacaktı.
Şöyle ki geçen sene 61.50km yi 10 saat 36 dakikada tamamlamıştım ve bu yarışta yanlış ayakkabı seçimimin süremi etkilediğime inanmıştım. Artık bunu ispatlamak için tek yapmam gereken farklı bir ayakkabı ve aynı antremansızlıkla hazırlanıp bu yarışı tamamlamaktı:))
Kısaca geçen sene koştuğum yarışıma değinirsem, ayağımda destek olmayan merrell trail glove 3 ile yarışa başlamıştım. Yarışın göreme ara noktasından sonra artık sol diz kapağım yerinden çıkmış gibi mahvolmuştu, geri kalan mesafeyi sol ayağımı sürerek bitirmek zorunda kalmıştım. Özellikle son iki etap, 35 kişinin yanımdan vızır vızır geçmesi
morelimi hafif bozmuştu ama yine de yarışı gereken sürenin içerisinde tamamlamıştım. (kopmuş sol diz kapağımla) (gerçekten ne oldu bilmiyorum ama hissettiğim böyleydi:))
Bu sene kapadadokyaya tam tersi bir tercih ile hoka one one atr 3 ile katıldım. (niyetim geçen sene son iki istasyonda yaşadıklarımı tekrar etmemek ve yarışı güçlü şekilde bitirmekti.)
Gelelim hazırlık sürecine. Hazırlanamadım ne yazık ki yine. Zaten katılmayı düşünmediğim için antremanlarımı hep
kısa tutmuştum. Karar verdikten sonra da birkaç çıkış antremanı yapma şansım oldu apartman dairesinde o kadar. (Adanada olunca insan, yokuş idmanı için yer bulmak sorun oluyor.:))
Son bir hafta izin aldım. Bir uzun, bir kısa antreman yaparım diye ama ne yazık ki ilk izin günüme boğaz ağrısıyla uyanınca, şansımı seveyim (siz anladınız gerçek kelimeyi) dedim. Yataktan doğrulup hemen bir pastil yuvarlayıp yarış haftasını çorba içerek ve kendime bakarak geçirdim.
Kapadokyaya yarıştan birgün önce akşam 8 gibi varabildim. Koşu paketimi teslim aldım ve artık kısa bir uyku sonrası bütün bir yıl boyunca aklıma çelen sorunun
cevabını almaya hazırdım. Destekli ve desteksiz ayakkabı farkı?
Yarışa aynı geçen sene ki ritmim ile başladım. Her ne kadar 2017 de ki sonucumun faturasını ayakkabıya kessem de, kendime güvenemediğimden güvenli tarafta kalmak istedim:)) ve göreme ara noktasına neredeyse aynı sürede geldim diyebilirim. Artık kıyaslama başlamıştı benim için. Ama onun öncesinde Aykut Abiyi orada gördüğüme çok mutlu olmuştum. Kendisiyle daha önce tanışmamış ama imzalı kitabı başucumda yerini almıştı. Bir heyecan ve yorgunlukla hemen selam verip fotoğraf çekilebilirmiyiz dedim.
Saolsun beni kırmayıp çantamdan kendisi telefonumu çıkartıp beraber bir fotoğraf çekildikten sonra telefonu yerleştirdi. Tam tersi istikamete doğru yol alırken ne tarafa doğru gidiyorsun diyip, bana doğru yolu da gösterdikten sonra yarışın ikinci kısmı başladı benim için:)) Evet gelelim geçen sene tükenmiş olan sol ayağıma, bu sene yerli yerindeydi diz kapağım. 2017 de yürüyerek geçtiğim yerleri ceylan gibi sekiyordum.:)) (hissettiğim ceylan,
Gerçekte sincap olabilir) Göreme - Çavuşin arasını 2017 de 4,92 km/h bu sene 5,48 km/h ile geçiyordum. (bence yarışın en sıkı aralığı, belirteyim dedim)
Ama hala yine bir teslik olacak diye yüklenmekten çekiniyordum. Sonra Çavuşin-Akdağ arası 2017 de 2,75 km/h, bu sene 3,34 km/h ile geçmiş oldum. Son istasyona girdiğimde
kendimi çok iyi hissediyordum. Artık güvenim iyice kendine gelmişti ve sol diz kapağım hala yerinde:)) O zaman run volcan run dedim kendime. Geçen sene kamplumbağa misali ilerleyebildiğim rotada bu sene ayaklarımı yerden keserek ilerliyordum. Artık ben bir pacman olmuş önümdeki koşucuları bılıp bılıp sesleri
geçiyordum :)) ve 2017 de son iki istasyonda 35 kişi beni geçmişken bu sene ben 36 kişiyi geçerek 9.44.58 gibi bir süre ile bitirmiş oldum. 2017 akdağ - ürgüp 5,88km/h 2018 akdağ - ürgüp 9.09km/h
Bundan sonra ayakkabı konusundaki tercihim tabii ki hep destek tam destek olacak:))
Son bir konuya daha değinmeden geçemeyeceğim. Yöre halkı ve işletmecilerine yazıklar olsun. 63 km boyunca bütün gördüğüm yabancı turistler hem sözle hem de alkışla destek olurken, yerli turist ve yöre esnafı somurtmakla yetindi. Böyle bir organizasyon, binlerce insan gelmiş, ekonomiye ciddi katkı, en azından otel sahiplerinin ve esnafın yerinde olsam hem kendim çıkarım hemde çalışanları çıkarıp bir alkış, güzel bir destek sözü söyletirdim.
Ne yazık ki böyle güzel bir coğrafya böyle bir kültürsüzlüğü hak etmiyor.
Güzel başladığım raporumu böyle bir şekilde bitirdiğim için de üzgünüm. Herkse sevgiler saygılar.
Unutmuşum özür dilerim. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese, ara noktalarda ki bütün çalışanlar ve destek ekibine teşekkürü kendi adıma borç bilirim.
Volkan Murat Uzun