2025’de Tahtalı var. Türkiye’nin en teknik parkuru Sagalassos yok
Bu takvimi hazırlayan kimse Türk halkını bayağı düşünüyor olmalı, şimdi de soğuktan ölün mü diyorlar?
Tahtalı yıllardır 19 Mayıs ile ilişkili olan haftasonunda yapılıyor. Beycik’e kadar soğuk sorunu olmadı. Beycik’ten daha doğrusu orman kuşağından yukarıda olan kısımlarda sıcak olan zamanlarla beraber çok değişken sıcaklıkların ve yağışların olduğu zamanlar da oldu. Mayıs ayı 2300 metre için, ısı ve yağış konusunda zorunlu malzemenin önemini bilen koşucular için çok büyük risk oluşturmaz. Ama tâbi ciddi fırtına koşulları hariç ki bu olumsuzluk ta her ay yaşanabilir ve yarışın iptaline gidilir.
Yarışın, her zamankinden 1 hafta önceye alınmış olması, şartları biraz daha zorlasa da, Skyrunning için daha uygun bir ortam olacağını düşünüyorum ben.
Tahtalı run to sky,
Antalya ya ulaşım- konaklama için seçeneklerin çokluğu isabetli bir karar olmuş bence…
Fakat Sky running için en uygun yerin
Aladağlar olduğunu düşünüyorum…
(Tabii ki Argeus gibi güçlü bir organizasyonun düzenlemesi iyi olur…)
Bu benim görüşüm.
Argeus’un gücü ve yaptığı işlerin kalitesi belli. İşte bir Kapadokya Ultra. Sanırım Türkiye’deki her patikacinin beğenisini almıştır. Ama Argeus dahi büyüklüğüne rağmen Raidlight’tan sonra sponsorsuz fazla devam edememişti. 2019’u Mustafa Kemal Karakoç’un kar altındaki cesedi dağda olduğu için, o seneyi es geçmiş, sonra da sessiz sedasız organizasyonu iptal etmişti. Aladaglardaki asıl güç ORDOS. Onlar olmazsa orada o iş zor. Yeni seride de Ordos’un desteği devam ediyor diye biliyorum. Dazsporu bilmiyorum ama edindiğim izlenime göre onlar da orada başarılı.
Polat sağolsun, Tahtalı hala hak ettiği yere gelemedi. Plajdan zirveye konsepti ile, Likya Yolu taninirligi ile, Avrupa’nın en önemli yaz turizmi merkezlerinden birinde olan bu organizasyon hala hakkettigi yerde değil. Yurtdışı katılımcılarını bilmem ama bu belirli isimlere yaranma çabası olsun, cutoff sınırları olsun, yapılan feedeback’lere kulak tıkama olsun, yurtiçinden çok kişiyi küstürdü.
Umarım Tahtalı hakettiği yere gelir. Çünkü o parkur ve dağ bunu hakediyor.
Burada sanırım bir şeyi düzeltmek gerekiyor. Aladağlar Sky Trail bir ORDOS organizasyonudur. Yapılııp yapılmayacağına, nasıl yapılacağına ORDOS karar verir. Diğer şirketler destek verirler. Nitekim değişmiş olması bunun göstergesidir.
Tahtalı’ya önümüzdeki yıl için başarılar. Takvimde yer alması çok güzel olmuş. Umarım her yıl ülkemizden en az bir koşu takvimde yer alır ve elit sky running koşucularını misafir ederiz. Sagalassos’un da yaşananlardan ders alıp daha güçlü ve sorunsuz şekilde devam etmesi dileğiyle.
Organizasyon tanıtımlarında, gorsellerde her iki kurumun adı yanyana geçiyordu. Biz koşucular karşımızda hep Argeus’u gördük. Kayıtta, ücrette, transferlerde, kit dağıtımında (brifing hariç). Aydın bey de son koşudan sonra ‘gelecek yıl parkurları değiştirip uzatacagim’ demişti. Sanırım bahsettiği değişiklik, bu son sene koşulan parkurlardı veya bunlara yakın rotalar. Sponsor bulmanın zorluklarından da bahsetmişti. Bu şekilde dışarıdan bakınca Projenin sahibi olarak Argeus gibi görünüyordu. Şu an dahi nette Aladaglar Sky Trail araştırınca ya Argeus ya da Dazspor ile karşılaşıyoruz. Ordos geri planda kalıyor. Anladığım kadarı ile Argeus ve Dazspor bir nevi yüklenici firma işlevi gördüler, görüyorlar. Organizasyonun sahibinin ORDOS olduğunu duymama sevindim. Çünkü gerçekten onlar o dağda olmazsa orada organizasyon çok zor. Bilgi için teşekkür ederim Serkan bey
Bu konuda haklısınız. Bence de daha ön planda olarak bu tür bir anlaşılma önlenebilirdi. En azından web sitelerinde daha iyi bilgi verilmesi gerekir. Umarım gerekli düzeltmeler yapılır.
Aladağlarda tanıtım, reklam ve vb. Konularda evet dazspor ön plandaydı. Ancak yarış, parkur, güvenlik, gönüllülğk ve rehberlik vb tüm elzem konularda Ordos ön plandaydı. Hep birlikte senkronize çalıştılar. Ordosun yetişemediği yerlerde dazspor, dazsporun yetersiz olduğu yerde Ordos devreye girdi. Bence profosyonel iş yaptılar. Düzde Dazspor yukarılarda Ordos varsa güvendesiniz…
@aliatav
Tahtalı Sagalasos kadar teknik bir parkur değil , bunu belirtmek isterim . Tahtalı organizasyonu her yıl kötüleşiyor. Her koşan bin pişman oluyor. 2 kez koştum .Bir kısa bir uzun . Her ikisinde de işaret yoktu ve ne hikmetse her sene doğa severler ya da köylüler topluyor. Uzun parkurda çorba , ekmek yoktu , allahın sade sodası bile yoktu. Sporcu sağlığını ve güvenliğini düşünen bir yapıya sahip değiller . Değişmiş olmalarını çok istiyor ve umuyorum Aynı organizasyon İda da su geçişinde suya kapılıp ölümden dönenler olduğunda da aynı rahatlıkla hareket etmişlerdi. Elitler yine neye uğradıklarını şaşıracaklar . Ama benim gibi düşünen her koşucu da herseye rağmen koşmak isteyecek çünkü elitlerle koşma fırsatı her zaman olmuyor malesef . Avrupaya açıldık ama elitler bize henüz hazır değiller
Skyrunnerworldseries’e web sayfası iletişim kısmı üzerinden şu mesajı göndererek, kendilerinin bu organizasyonda hata yaptığını söylemiştim ve iki olumsuz sonucundan bahsetmiştim. (translate edilmiş hali)
Özet
" Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de iki Sky Running yarışı düzenleniyor (birkaç yeni yarışla birlikte). Sagalassos yarışı geçen yıl ilk kez organize edildi, ancak birçok sorun yaşandı ve organizasyon güven vermedi. Parkur, antik bir şehir teması üzerine kurulu ve bu tema Sky Running konseptiyle pek uyuşmuyor.
Kendinizi “dünya” olarak nitelendirip Sky Running’i temsil ettiğinizi iddia ediyorsunuz, ama etmiyorsunuz. Hem Türkiye’deki parkur hem de organizatörlerin seçimi konusunda işinizi doğru yapamadınız. Sky Running konseptine ve ülkemin bu alandaki itibarına zarar verdiniz.
Hiçbir organizasyonla bağlantım yok. Sadece Sky Running’i seven bir koşucuyum."
Bir kaç gün önce, Etiene Rodriguez’dan şu cevap geldi. (translate edilmiş hali)
Özet
Merhaba Murat,
Geri dönüşümün gecikmesi için özür dilerim.
Bize sağladığınız geri bildirim için teşekkür ederim. Sagalassos’taki sorunların farkındayız.
Etkinlik öncesinde yaşanan komplikasyonlar karşısında, etkinliğin devam edip etmeyeceğini dikkatlice değerlendirdim. Bu sorunların çoğu organizatörün kontrolü dışındaydı. Sonuç olarak, zorluklara rağmen yarışın Serinin olağan standartlarına yakın olacağına ya da en azından puan toplamak ve/veya Skymasters’a katılmaya hak kazanmak için bir fırsat sunacağına dair iyimserdim. Birçok sporcu çoktan uçuşlarını ve konaklamalarını ayarlamıştı. Ne yazık ki, yarış planladığımız gibi olmadı.
Sizin de belirttiğiniz nedenlerden dolayı devam etme kararının yanlış olduğu düşünülebilir.
Skyrunning ile ilgilenmeniz harika, ve bu konuda tutkulu olup geri bildirim sağladığınız için çok memnunum. Skyrunning’de başarılar dilerim ve umarım Dünya Serisinin bir etaplarından birine katılma şansı yakalarsınız. 2025 takvimi yayınlandı, yarışları görebilirsiniz.
En iyi dileklerimle.
Etiene
Etiene, cevabında özetle “sorunların çoğu organizatörün kontrolü dışındaydı ve o saatten sonra yarışı yapmak zorundaydık anlamına gelecek nedenlerden” bahsediyor.
@paddlesteamer Umut bey verdiği linkte
Frederic burada…
Özet
Yarışın birkaç kilometre sonrasında, bazı polis memurları yanlışlıkla tüm koşucuları farklı, işaretlenmiş bir parkura yönlendirdi. Saatlerimizde rotadan sapmış olduğumuzu fark edince doğru parkura devam etmek istedik, ancak aksi yönde ısrar ettiler. Belki parkurun birkaç gün önce değiştirilmiş olabileceğini düşünerek, biz de onlara uyduk
Demiş. Memurlar kasıtlı mı yaptı, basit bir hata mı veya vurdumduymazlık mı belli değil.
Organizatör Abdullah beyin (Mart ayından beri foruma girmemiş göründüğü için etiketleme yapma gereği duymuyorum), konuya katılması ve kendisinin açıklamasını duymak iyi olurdu sanırım. (Daha önce yarıştan hemen sonra yapılan resmi açıklama yaşanan sorunları çözmeye yönelik bir adim atilmayacagi hissi doğuruyor) Halen gerçekçi, samimi bir açıklama olmaması iyiye alamet degil. Ya organizasyon bir daha gerçekleşmeyecek ya da bir özeleştiri veya tatminkar bir açıklama yapılmadan seneye de aynı sorunlarla devam edecek anlamı çıkıyor.
Anladığım kadarı ile katılan arkadaşlarımız parkuru beğendi. Ortada beğenilen bir parkur varsa, organizasyon özeleştirisini yapmalı ve artan tecrübesi ile (artık Sagalassos’ta ne yapmaları ve de ne yapmamaları gerektiğini daha iyi biliyorlardır) yoluna devam etmeli derim.
Selam,
Sagalassos’u koşmadım. O yüzden yorum yapamıyorum. RunToSky’ı 3 kere koştum. Parkurun zaman zaman hayli teknik bölümleri var. Yok diyemeyiz. Zaten bir yarışın “Sky Run” olarak nitelendirilmesi için belirli bir bölümün 2000mt üzerinde koşuluyor olması gerekli. En azından bir zamanlar öyleydi. Tahtalı kısa mesafe içinde 2000 mt’nin üzerine çıktığı için aslında zorlu bir yarış. Bunun üstüne bir de değişken hava koşullarını ekleyince bir hayli zorlu olabiliyor.
Ben RunToSky koşarken organizasyonel herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Fakat 2018’de 100K parkurunda - bir daha da yapılmadı - sıkıntı yaşadım. Hatta beni bir cp’de bekleyen eşim, cp’de hiç bir şey kalmadığını görünce Polat’ı arayıp bir hayli tepki göstermişti. Polat hala beni görünce “yengeden de iyi fırça yemiştik” der Fakat sonrasında ellerinden geleni yaptıklarına da şahidim.
İda’da bahsi geçen o meşhur yarışta ben de 110K koşuyordum. Biz 7de başladık, taşan dereyi geçerken su ancak bileğimize geliyordu. Sonrasında olanların fotoğraflarını görünce ben gözlerime inanamamıştım. Yukardan inanılmaz bir sel inmiş vadiye. Kimsenin avukatlığını yapmıyayım fakat Türkiye’deki hiç bir organizasyon - çok sevilen Argeus dahil - öyle bir felaket durumuna hazır değil. Yapılacak tek şey geçenlerin devam etmesine izin verip kalanlar için yarışı durdurmak olmalıydı. Bunu yapmadılar. Çok büyük hata yaptılar. Ciddi anlamda kimse yaralanmadığı için şanslılar.
Bence Türkiye’deki en güzel “SkyRun” parkuru Erciyes. Yüksek rakımda koşuluyor, hızlı bölümleri var, çok teknik bölümleri var, tamamen offroad -patika bile olmayan- bölümleri dahi var. Hele o son lav yarıklarını geçtiğiniz bölüm tam anlamıyla bir mental savaş. Atıl inşallah tekrar düzenlemeye başlar.
Ülkemizde bu tarz yarışların yapılabileceği çok yer var. İyi organizasyonlara ve -kimse yanlış anlamasın- her eksikliğe, aksiliğe aşırı tepki göstermeyecek koşuculara ihtiyacımız var
iptal etmediği gibi geçiş için ip bile atmadı ve üstüne bi de dalga geçer gibi tepki verdi. Sky olması için kısa mesafede bir anda yükseklik alması gerekiyor , kaç m olduğunu hatırlamıyorum şimdi . Sagalassos aslında tüm şartları oluşturuyordu. Erciyes kısa parkuru koştum ancak yüksek rakımda koşulması haricinde sadece bir kısımda teknik iniş harici pek de bir teknik gerektirecek parkur değil ama start çok güzel yerden başlıyor .Sırf bunun için bike tekrar koşarım. Ben çok yepki vermeyecek koşuculara ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Zaten kimsenin tepki verdiği de yok :). . Eksikleri söylememize rağmen herhangi bir düzeltme yapmadıkları için sonraki zamanlarda tepki almaları normal. Kaldı ki artık kimse kendileri zarar görmedikçe eksikleri dahi söylemiyor . Amacım tepki vermek , eksikleri söylemek , güzel olan herşeyi söylemek . Yani artı ve eksileri ile değerlendirmek . Teşekkürler
Aladaglar. Eskisinde iki kez koştum, yenisinde ve Erciyes’te kosmadim ama bence Aladaglar. Özellikle de son zorluk olarak Davlumbazı çıkmak. (Erciyes’te koşmadan nasıl kiyasliyorsun denirse, erciyes’te zirve geçişi yoktu, sky run herhangi bir zirveden geçmek zorunda olmasa bile, benim için bu neden kıyaslama için yeterli)
Erciyes şu an devam etmiyorsa yazik olmuş. Mutlaka sky trail duzenlenmesi gereken bir yer. Atıl’ın yarışlar Temmuz ayında oluyordu sanırım. Pau Capell UTMB hazırlık için antrenman niyetiyle gelmişti bir kez. Ian Corless fotoğraflamak amacıyla bir kez gelmişti. Potansiyeli olan bir yer Erciyes.
Benim şu an forumdaki profil fotom, Eşimle Erciyes zirve yaptığımız bir günden kalma. Sırttan ben ileri geri koşarak, o ise yürüyerek çıkış, dönüşte ise şeytandan aşağı 100mt gibi koşup durup onu bekleyip sonra tekrar koşup durup bekleyerek inen bir faaliyet.
Bu fotoğraf vesilesi ile Atil ile Facebook’ta iki kez konuşmuştuk. Zirveden geçen bir parkur neden koymuyorsun demiştim. İlkinde Katılım çok az olur demişti. İkincisinde ise, onun da aklına yatmış düşünmeye başlamıştı. Seytandan olmaz, alttakilere taş düşer demişti. Alışılmışın dışında, güneydoğu tarafından küçük zirve, horgucun altından (özellikle de kar olacagi için) zincir destekli geçiş ve sırt hattından kuzeydoguya doğru iniş düşünüyordu. Olmadı Birgün inşallah olur.
Geçen Temmuz ayında @suysal ile beraber sırt hattı- hörgüç kayanın sağ altından geçerek zirve yapmıştık. Temmuz ortası olduğundan kar yoktu fakat şeytan geçişi biraz heyecanlı oldu
Zirveye vardığımızda keşke yarışı bu rotadan yapsalar efsane olur demiştik ama güvenlik önemli bir sorun bu bölgede. O yüzden skyrunning yarışları içinde Aladağlar ve Ordos hala ilk sırada benim açımdan
Olursa zaten yarışın en efsane kısmı orası olur. Ben orayı daha önce ilk gördüğümde, ‘yıkılasın hörgüç’ demiştim . İnsanın tepesinde heyula gibi dikiliyor. Orada kask ta gerekiyor. Çok fazla taş kopuyor kayadan. Hem geçişi yapan kişiye taş düşme ihtimali, hem de geçişi yapan kişinin aşağıya taş/kaya yuvarlama ihtimali var. Sırttan inip geçişi tamamlayıp tekrar sırta baglanana kadar, koşucu için dikkat (ve kar varsa koşu kramponu), organizasyon için deneyimli bir dağcı ekibi ve kar olmasa bile, koşanların kendini güvende hissetmeleri için bir hat gerektiriyor.
Temmuz ayı ortasında kar durumu, yıllara göre değişkenlik gösteriyor. Ama Temmuz başında büyük ihtimalle kar oluyor.
2016’da koştum Aladağlar’ı. Davlumbaz beni benden almıştı Çok zordu. Mutlaka ip olmalıydı o noktada. Bence skyrun için bile fazlaydı orası
Zamanında raporunu da yazmıştım Aladağların. Merak eden olursa:
“Raidlight Aladağlar Sky Trail 2016”
Aladağlar müthiş bir coğrafya. Sanki uzaylılar gelip koca bir kaya kütlesini oraya indirmişler gibi. Fakat ben hala Erciyes diyorum Atıl inşallah yeni parkurlarla düzenlemeye devam eder
2025 yılını kendime cutoff free yılı ilan ettim içimden içimden. Uludağ, Babadağ, Likya Yolu, Kazdağları Milli Parkı vs. canım ve hava durumu ne kadar müsade ederse o kadar arazide kaybolucam 5 saat, 10 saat, 15 saat veya ne kadar sürerse işte…