Programsız koşmak

Son bir kaç maratonuma kitaplardan ve internetten toparladığım bilgilerle program hazırladım kendime. Faydasını da gördüm diyebilirim .

Son 2-3 aydır ciddi bir hedefim olmadığı ve sakatlıktan yeni çıktığım için programsız koşuyorum . Vücudumun yorgunluğuna göre haftada 1 uzun , bir interval , bir tepe ve bir de dinlenme koşusu yapmaya çalışıyorum.

Ne hızda koşacağımı ne kadar koşacağımı o günkü gücüme ve kişisel hedeflerime göre karar veriyorum . Ancak bunu yaparken o ay için kaç km yapacağıma ilişkin hedef koyuyorum .

Benim sorum ise şudur ? Belirli bir seviyenin üstünde koşar herkes katı bir programa sadık kalarak mı koşuyor ? Ayrıca bu program yazan hocalar koşarken onlara kim program yazıyor :slight_smile:

2 Beğeni

Bende yaklaşık 4 yıldır aynen senin dediğin gibi koşuyorum.Tamamen o günkü motivasyonuma ve en yakındaki hedefime göre çalışırım .

2 Beğeni

Peki kişisel derecelerde gelişme oldu mu? Yoksa bir noktadan sonra gelişme duruyor mu?

1 Beğeni

Gelişmek için sürekli yenilik ve artırma yapmak gerek.Hızlı koşmak için hızlı koşmalısınız diye bir söz var.Kendimizi zorlamıyorsak bırakın gelişmeyi geri bile gidebiliyoruz. Ben ne yapıyoruma gelince.10 günlük çalışma periyodunda yokuş iniş ,interval , parkur çeşitlendirmesi gibi çalışmalarla yol alıyorum .Eğer uzun mesafeler koşacaksanız mutlaka uzun mesafe antrenmanıda yapılması şart. Geliştimmi kendimce yol aldım 30 km lerde biterken şimdi çok daha uzun mesafeleri çıkartabiliyorum.Sabırla antrenmanların vücuda nüfuz etmesini beklemek gerekiyor.

1 Beğeni

Şu başlığa bakmanızda fayda var.

http:https://kosuforum.com/t/patika-kosulari-ve-ultramaratonlarda-antrenor/1539

Benzer süreçten ben de geçtim, aklımda hep sorularla. İnternetten bulabildiklerim ve kitaplardan öğrendiklerim kadarıyla kendime interval, tempo ve uzun koşu programları hazırladım. Antrenman seviyesini bir an önce mesafeleri artırabilmek ve aynı zamanda hızlanabilmek adına bilinçsizce artırdığım zamanlar oldu. Bu süreçler sonunda sakatlık da yaşadım, haftalık antrenmanların km ve saat fazlalığından dolayı sürantrene de olup neredeyse birkaç hafta üşenip koşamadığım, kendimi evden dışarı atamadığım zamanlar da oldu.

Tüm bu yaşadıklarımda farkettiğim ise hedefsizliğin en başta gelen yanlışlardan biri olduğudur. Buna yanlış hedefi de eklemem de gerekir. Mesela daha yarı maraton koşmamış birisinin ultra hedefi koyması gibi. Bu hedefte benim endişe ile baktığım durum, hedefin çok büyük olmasından dolayı sakatlık geçirme ihtimalinin artması ile birlikte aynı zamanda hedefin başarılması durumunda dahi, aşırı yüklenme sonrası koşudan ve spordan uzaklaşılması, yoğun antrenmanlarla hazırlık sürecinin sonraki hedeflerdeki antrenman motivasyonunu azaltacağıdır. Bunu bizzat yaşadığım için bahsetmek istedim.

Yaklaşık 6-7 aydır antrenör ile çalışıyorum. Benim neredeyse bütün önyargılarımı kırmamı sağladı. Her ne kadar kendimi sabırlı ve çalışkan görsem de, kendimi spor performans anlamında yanlış tanıdığımı, istenilen hedeflerin (32-33 yaşında sıfırdan dayanıklılık sporuna başlamış biri olarak) bir anda olamayacağını, eğer uzun süre boyunca sporla yaşamak istiyorsan bunun senelere yayılması gerektiği, ana hedef belirleme (3-4 yıllık), bu yola giden ufak hedeflerin yarışların saptanması (sezonluk),mesafe ve tecrübe kazanımı sağlayan yarışlar ile programlarının yapılması, aynı sezon içinde bir yarış bitirip hemen ardından takip eden diğer bir yarışın yeni bir hedef oluşturmaması gerektiği, araya mutlaka vücudun kendisini dinlendirmesi için zaman konulması gerektiği gibi benim daha önce uygulamaya gerek görmediğim basit temel bilgilerin önemini anlamamı sağlamasının yanında antrenmanların bilimsel olarak yapılmasını sağlamış olmasıdır. Şöyle ki; yapılan laktak testleri ile hangi kapasitede olduğumun belirlenmesi ile hangi yarışa hazırlanırken hangi nabız aralıklarında olmam gerektiği, hedefe giden yolda mevcut kapasitenin ne kadar zorlanabileceği ve yarışa girilecek kondisyon düzeyinin hesaplanması, yarışı hangi nabız limitinde ve aralığında en kısa sürede bitireceğimin belirlenmesi (öyle ki eşik nabız değerimi aşıp neredeyse yürüyerek bitirdiğim kısa mesafeler de olmuştur), programlarımı kendim yazdığım zamanlarda neredeyse hiç önemsemediğim yarış içi ve yarışa hazırlık aşamasındaki beslenme düzeninin ve planının önemi ve hazırlanışının yanında uzun yıllardır yarış ve antrenörlük tecrübelerinden faydalanabilme imkanını da sayabilirim.

Sorunun cevabına gelince, belirli bir programa, hedefe ve bu hedefe götürebilecek doğru kişiler ile çalışıldığında hedefe giden yolun daha efektif ve keyifli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca belki de bahsetmem gereken en önemli unsurlardan biri de bir hoca ile çalışmanın, antrenmanların planlanması ve uygulanması için gereken zaman ve stresten ciddi tasarruf sağlamasıdır. Aile, eş, arkadaş ve kendine daha fazla zaman ayırabilme imkanı sağlamaktadır. :slight_smile:

10 Beğeni

Yazdıklarınızın hepsine katılıyorum. ancak kafa dengi, bilgili ve ne istediğimizi anlayabilen bir hoca bulmak pek kolay olmuyor .

Ankara’da bile bu işi yapan kişi sayısı oldukça az.

1 Beğeni

Kesinlikle haklısınız. Hatta sosyal medyaya bakıldığında bile, bir çok kişinin kendi işlerinin yanında ek iş olarak antrenörlük yapmaya çalıştığı görülebilir. Bunu iş olarak görmek yerine ‘ya tutarsa’ şeklinde yaklaşılıyor sanırım. Hobisinin gerçek işi olmasını herkes ister sonuçta. Doğru kişileri bulmak gerçekten çok önemli bu yüzden. Sonuçta antrenörden beklediğin sana sadece program yazması ve yüzünü görmeden online takip etmesi olmamalı. Ben tam tersini düşünüyorum, çıkıp seninle/grupla koşmalı, koşu/bisiklet/yüzme tekniğini analiz etmeli, bizzat kendisi ilgilenmeli. Yani senden nasıl daha iyi performans çıkar bunu düşünmeli.

Programın öneminden tekrar bahsetmek adına tecrübe ettiğim başka bir olay da yarışların mümkün olduğu kadar rahat tempoda (eşik nabız seviyesi altında) koşulması gerektiğidir. Çünkü yarış anı artık o anki kondisyon kapasitesinin değişemeyeceği kısacık süredir. Bundan kastettiğim yarış performansını asıl belirleyen unsurların tartışmasız antrenmanların kalitesi ve hazırlık süreci olduğudur. Yalnız da çalışılsa doğru programın oldukça önemli bir unsur olduğunu düşünüyorum.

2 Beğeni