Ortalama Nabız Farkı

Merhaba,
Daha önce birkaç defa konuşmuştuk, bir süredir haftada 2 defa 10 km. menzilli yavaş koşular yapıyorum. Son yaptığım koşulardaki nabız ortalamalarımda enteresan bir şey fark ettim, bazı günler pace’im daha iyi olmasına rağmen ortalama nabzım bariz bir şekilde düşük. Örnek olması için son üç koşumu paylaşıyorum ve o gün konuyla ilişkili olabileceğini düşündüğüm bazı şeyleri not düşüyorum (Tüm koşular birebir aynı engebeli parkurda yapıldı):

• 28 Ocak, 7.59 pace, 157 ort. nabız (öğlene kadar bol kahve+aralıklı oruç, öğle yemeği sonrası koşu)

• 30 Ocak, 8.22 pace, 149 ort. nabız (öğlene kadar bol kahve+aralıklı oruç, öğle yemeği sonrası koşu)

• 2 Şubat, 7.55 pace, 143 ort. nabız (sabah hafif kahvaltı, kahve yok, öğlen koşu)

Bu bilgiler ışığında sorumlu kahve midir, aralıklı oruç (kahvaltıyı atlama) mudur, yoksa her ikisi de etkili olmuş mudur? Bir de son koşumla önceki koşu arasında 4 gün var, arada sadece ağırlık çalıştım, dinlendim yani. Bu da etkili olmuş olabilir mi? Bana fark çok bariz görünüyor.

1 Beğeni

Merhaba, nabzınızı nasıl ölçtüğünüzü belirtmemişsiniz. Bilekten optik sensörle yapılan ölçümün doğruluk oranının genellikle sanılandan düşük olduğunu söyleyebiliriz. Geçen gün kontrol için hastanede efor testine girdiğimde cihazdaki sensörler nabzımı 165 civarında ölçerken Garmin 110 gösteriyordu. Yani sadece koldan optik sensörle yapılan ölçümü baz almak doğru olmaz.

Değerlerin doğru olduğu varsayımında dahi kahveyi tek başına sorumlu tutmak da doğru olmaz kanaatindeyim. Görece yüksek nabızlı koşularınızı öğle yemeği sonrası yapmışsınız. Yemekten kaç saat sonra koşmaya başladınız, o günkü öğünde neler yediniz bunlar da önem arz ediyor.

Son olarak o günkü stres seviyeniz nabzınızı doğrudan etkiliyor. Stresten kastım fiziki stres, yani antrenman yoğunluğu, uyku, ekstrem hava koşullarına maruz kalma vb. Dolayısıyla belirtmiş olduğunuz gibi dinlenmiş şekilde yaptığınız koşuda nabzınızın daha az yükselmiş olması muhtemeldir.

4 Beğeni

yazdığınız pace ler yürüyüş hızı, cihaz ayarları doğrumu
bol kahve bilinenin tam tersi yorgunluğa neden olur
yemek sonrası koşu için en az 3 belki 4 saat gerekir

2 Beğeni

Evet doğru, bu da önemli. Apple Watch 9’un ölçümleri bunlar. Saatin ölçümlerinin saptığını çok sanmıyorum ama olabilir tabii, bu konuyu not edeceğim. Çok sağ olun.

Yemeklerden biri tantuniydi :slight_smile: ama hangisiydi şimdi hatırlayamadım. Ama haklısınız, bu da önemli evet.

Hocam tamam yavaş ama ayıp oluyor bu da :smiley:
Şaka bir yana, eskiden 6 pace’lerle koşuyordum, sonra bu forumun sayesinde easy run denen şeyi öğrendim, bir müddet zone 2 koştum ama şimdi nabzı çok çıkarmadan biraz daha serbest koşuyorum. Ama yine de 8 pace’le yürüyen pek yoktur diye düşünüyorum :slight_smile:

1 Beğeni

8 pacelerde yürüyen ben varım hahaha. Soruya gelirsek çok fazla etken var ölçüm cihazında hata Apple watch bu konuda gördüğüm kadarıyla iyi saatin doğru şekilde bağlanmaması. Dış etkenler sıcaklık, basınç, nem. Koşu kıyafetleri fazla terlersen su kaybedersin su kaybettiğin için nabzın yükselir. Yemekten sonra geçen süre yemeklerin içeriği, uyku durumu, fiziksel hazır bulunuşluk. Kahvenin olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum bildiğim kadarıyla kahve de kafein var mı nabız yükseltiyor. Denklemden koşularınozda kahveyi çıkarıp ekleyerek etkisini ölçün.

2 Beğeni

Hocam belli ki arkadaşınızın saatinde ciddi bir sorun var. Benim bahsettiğim şey böyle bir şey değil. Ayrıca “The Quantified Scientist” kanalına YouTube’dan göz atarsanız bu işin ne kadar ilerlediğini görebilirsiniz. Yani bilekten ölçümü çok para verdik diye ciddiye almıyoruz. Kanal ciddi bir iş yapıyor, profesyonel ölçümlerle akıllı saat ölçümlerini çok ayrıntılı bir şekilde kıyaslıyor. Fark özellikle bazı cihazlarda gerçekten minimal. Benim kendi gözlemim de benzer. Neyse, ben kendi koşularımdaki farkın bahsettiğiniz nedenden kaynaklandığını sanmıyorum.

Daha boş mide, daha az kahve, daha dinlenik vücut; belki hafiflemiş grip.

Ben de saatlerde nabız hassasiyeti gelişti derken soğuk,ter, bileğe oturma, model vb çok nedenle saptığı anları gördüm.

3-5 ay öncesinde bakmak da fikir verebilir.Bence kahvesiz, sabah kahvaltısı yapmış yada öğle yemeği 3 saat sonrası koşu ile denemeye değer.

1 Beğeni

Doğru bir şekilde nabız ölçümü yapmadığınız sürece burada kimse doğru bir yorumda bulunamaz. Optik nabız şöyle-böyle iyi ölçüyor diye savunmaya devam etmeniz, akıntıya kürek çekmekten başka bir şey değil.

Önce nabız bandı edinip doğru ölçüm yapın, sonra geriye kalanı konuşalım.

4 Beğeni
6 Beğeni

Tansiyon ve nabız ölçen ciddi aletler mekanik - hareket prensibiyle çalışıyor biliyorum
Nabız yada tansiyon değişimini algılayan sensör yada elektriki veriye çeviren transducer mekanik fiziksel duyarlı yapıda
Koşu sonrası hep üst koldan manşonu sarıp tansiyon nabız ölçerim,bilekten ölçen aletin defalarca yanlış ölçtüğünü gördüm

1 Beğeni

Nabız eğrisi, o kırmızi olan çizgi mi? O ne öyle, benim arabanın motor devri bile, düz yolda sabit hızda giderken o kadar sabit kalmiyor.

Göğüs bandı olsun, saat optik ölçümü olsun, ben hiç bir yerde, nabız eğrisini bu kadar sabit görmedim. Nabız ölçümünde bir ayar opsiyonu olabilir mi acaba. Küçük değişiklikleri yok sayan?

Optik ölçüm, kullandığı yöntem sorunları dışında, belki kullanıcı dostu olmayabilir, biraz fazla özen isteyebilir, kullanım şartlarına uyulmadığında, sonuçları göğüs bandına gore güvensiz olabilir. Ama kullanım şartlarına uyulduğu taktirde, göğüs bandi sonuçlarına çok yaklasabilecegi gibi, bu başlık altında vurgulanan, ‘farklı zamanlardaki ölçümler arasındaki ilişki’ tutarlılık sergileyecektir.

Yanlız tüm bunlardan ayrı olarak, hissiyati dikkate alma konusunda sizinle hemfikirim.

1 Beğeni

Selam mert hocam,

Benim bu videoya iki eleştirim var. Daha önce izlemiştim ve videoda bahsedilen yaziyi da çok daha önce okumuştum.

İlk eleştirim; video, yazının görsel hâli gibi olmuş. Yazıdaki bilgilerin üstüne çok birşey eklenmemiş gibi. Yazı ile video arasında 5-6 yıllık bir zaman farkı var. Teknolojik gelişmelerin, artık lineer değil, neredeyse exponansiyel artış gösterdiğini dikkate aldığımızda videodaki eleştirilerin bugüne ait değil, o döneme ait olduğunu söyleyebiliriz sanırım.

İkinci eleştirim ise; İrdelenen konu ‘optik ölçümün güvenilirliğinin sorgulanması’.
Optik ölçümde kullanılan yöntemler ve sistemin kullanım şartlarının zorluğunun getirdiği ölçüm hataları. Ama videoda öyle bir noktaya geliyoruz ki, bilekten değil de ‘pazudan optik ölçümün güvenli olduğunu’ fakat gerek extra ekipman, gerekse de koldaki rahatsızlık hissi ile optik ölçümü, bu sefer de güvenilir ölçüm nedeni ile değil, başka sebeplerle eleştiriyoruz. Bu da ‘optik ölçüme karşı olumsuz bir önyargı’ varmış hissi doğuruyor.

Aslında detaylar içinde de -ornegin deriye gonderilen ışığın, binde birinin geri dönmesi- gibi ‘zorlama yorumlar’ da var. Geri dönen ışığı alan sensör, sadece kendine ulaşan ışık miktarına bakar. Işığın kaynağından ne kadar çıktığına bakmaz. Örnek… izlediğimiz bir ekrandan çıkan ışınların, binde biri de değil, belki milyonda biri bizim gozumuze ulaşır ve bu ulaşan miktar bizim ekrandaki görüntüyü HD olarak izlememize yeter. Burada yapilabilecek eleştiri, geri dönen ışığın yeterli olmayacağı değil, deriye gönderilen ışığın fazlalığı sonucu harcanan pil kapasitesidir. Detaylarda başkaca bahsetmek istediğim bir konu da, sistemin kullanıcı dostu olmadığıdır. Yöntemi eleştirmek ile kullanım kolaylığını eleştirmeyi ayırmak lazım bence. Neticede göğüs bandı da gevşek olup aşağı kaydığında sonuç hatalı olcumle sonuclaniyor.

Benim de katıldığım, hem yazıda, hem de videoda belirtildiği gibi, optik ölçüm doğruluğu kişiden kişiye, kullanım şartlarına bagli olarak değişebilecegi vurgulandigi halde, bu başlık altında da olduğu gibi, ‘optik ölçüm sonuçları herkes için her zaman yanlıştır’ önermesini doğru bulmuyorum.

Bu konuda Apple’ı bilemem ama forumdaki konulardan Garmin’i bildiğimi sanıyorum. ‘Fiyat kaliteyi temin etmez’ fikrini savunanlardanim. 6000 TL’lik Huawei, 40.000 TL’lik Garminden daha iyi optik ölçüm alabiliyor. 30.000 TL’lik eski Garmin modellerinden daha iyi GPS hassasiyetine sahip diyebilirim.

2 Beğeni

Yıllardır Apple Watch kullanıyorum, arkadaşınızınkine benzer ölçümü sadece yüzmede görüyorum o da araya su girmesi nedeniyle aslında düzenli ölçüm alamamasından diye düşünüyorum. Yani Apple Watch bir sebepten okuyamadığı zaman son okuma değerini düz çizgi olarak sabit tutuyor. Bir de koşuda tecrübem, çok soğuk havalarda koşunun başlarında ölçüm alamaması yoksa sizin paylaştığınız gibi bir ölçümle bir koşunun tamamında hiç karşılaşmadım. Örnek olarak son koşularımdan birisinin datasını paylaşıyorum. Görüleceği üzere ilk başta ölçüm alamadığı için saçmalamış sonrasında düzene girmiş. Nihayetinde Apple Watch bileğinizden belirli bir anda akan kan miktarını algılamak için ışığa duyarlı fotodiyotlarla eşleştirilmiş yeşil LED ışıklar kullanıyor. Örneğin kolunuz tüylü ise ölçüm yapmakta zorlanabilir diye düşünüyorum. Tabi bu söylemlerim Apple kesin doğru ölçüyor iddiasında bulunmak için değil ama araştırdığım kadarıyla Apple bu konuda fena değil.

2 Beğeni

Güzel kardeşim, sen o adamın bir tane içeriğini izledin mi acaba? Takım tutar gibi fikir yarıştırıyorsun, nereden çıkıyor bu laflar anlamıyorum ki.

The Quantified Scientist bu alanda çalışan uzman biri, sıradan bir YouTuber değil, ikincisi, onlarca farklı saati onlarca farklı biçimde, göğüs bandı ve profesyonel cihazlardan elde ettiği eşzamanlı verilerlerle kıyaslıyor. Ayrıca optik ölçüm süper ölçüm gibi bir şey dediği de yok, gir bak hangi markanın hangi modeli neyi nasıl ölçüyor, istemediğin kadar veriyi önüne koyuyor. Burada senden başka kimse “benim arkadaşımın verisi şöyle böyle” diye ortaya çıkmış değil. Ben de kendi kaydımı ve onlarca farklı kaydımı gönderip senin dediğine itiraz edebilirim ama bu işi titizlikle yapan birinin içeriklerine bakmanı öneriyorum. Demek ki hata ediyorum, insanlar neyi nasıl anlamak istiyorsa öyle anlıyor.

2 Beğeni

1km 7dk30sn pace civarı anlık 160bpm gördüm ama ortalama 141bpm .

10km ve yavaş tempoda aynı saat, benzer hava şartları (biri yaz diğeri kış değil) vs için üstelik anlık değil ortalama kalp atış değerinde bence açlık, kafein,yemek sonrası,peşpeşe antrenman açısından gözlem yapılabilir.
Zaten grafikten soruyu soran bariz cihaz hatası var yok görür.Sonraki antrenman değerlerini optik veya gögüs bandı fark etmeksizin merak ediyorum.

1 Beğeni

Ne yazik ki durum boyle degil -en azindan benim takip edebildigim, bildigim, anladigim kadariyla. Bu isin bilekten calismasinin onunde teknolojiyle cozulmesi oldukca zor engeller var. Olcumun yapildigi yerle ve cihazin kendisiyle ilgili olarak. Icerigin 5-6 yil arayla cok degismemesi de aslinda bunu gostermesi acisindan guzel oldu. Insanlar bu engelleri asmak icin cabaliyorlar, tasarimlari degistiriyorlar, 3 isik, 5 isik, kare, ucgen, farkli renk vs. ama olmuyor.

Bu noktada anlatmak istedigim suydu: bunlar dogruluk ve guvenilirlik anlaminda siralanacak olursa en basta gogus bandi, sonra kulaktan optik, sonra pazudan optik, sonra bilekten optik gelir. Bu guvenilirlik siralamasindan soz ederken aklima pazu seceneginde yine saat disinda baska bir sey kullanma detayi geldigi icin arada onu da belirtmisim. Sizin kafanizi kurcaladigina gore cok iyi aktaramamisim dusuncelerimi, benim hatam. Ama umarim burada aciklayabilmisimdir.

Burada ne demek istediginizi anlayamadim. Yaptigi sey kendi gonderdigi isikla doneni karsilastirmak oldugundan sanki fark eder diye dusunuyorum. Benim anladigim kadariyla cikan ve donen isik miktarinin farki onemli. Ama bu teknolojinin detaylarina cok hakim biri gelip anlatirsa hep birlikte anlariz.

Bu konuda hakli olabilirsiniz. Ikisinde de kullanim hatasi olmasi olasi ama gogus bandinin fazlace gevsekligi zaten tamamen dusmesi demek ve fazla olmayan gevseklik miktari da sonucu cok degistirmediginden kullanima gosterilmesi gerken hassasiyetin ayni seviyede olmadigi kanaatindeyim. Okuyanin ya da dinleyenin bu detayi kendiliginden anlayabilecegini varsaymisim.

Benim anlayisim soyle: eger bir olcumun guvenilirligi kisiden kisiye ve kullanim sartlarina gore degisiyorsa, bazi insanlarda ve bazi durumlarda dogru calissa bile her kosulda yanlis oldugu kabul edilmeli. Yanlis bir saat de gunde iki kere dogruyu gosteriyor, cumlesini animsatti bana. Kimde ve hangi kosullarda dogru oldugunu bilemeyecegimiz icin her olcumu yanlis kabul etmek ya da en azindan guven seviyesini cok dusuk kabul etmek yanlis olmayacaktir.

Herkes diledigi cihazla olcum yapabilir ve diledigi sekilde guvenli kabul edebilir. Benim sorunum su: insanlar guven seviyesi cok dusuk cihazlarla yaptiklari olcumlerden cok onemli sonuclar cikarip yaklasim degistirebiliyor hatta cok yanlis kararlar alabiliyorlar. Ben bunun olmasini istemiyorum. Eger guvenilirlik seviyesini hesaba katarak sonuclari degerlendiriyor ve kararlarimizi o bakis acisiyla veriyorsak sorun yok bence.

Her seyin otesinde sunu soylmek isterim: Her konuda oldugu gibi bu konuda da benim bilgim disinda bir sey varsa, ogrenmeye ve fikrimi degistirmeye her zaman acigim. En sevdigim sey yeni veri ve yeni bilgi ile kendimi guncellemek.

9 Beğeni

Optik ölçüm ile mesafe olctugumuzu düşünelim. Giden ve dönen ışığın zaman/faz farkı önemlidir.

Yansıtıcılık veya renk ölçümünde, giden ve dönen ışığın şiddeti önemlidir.

Kan akışı gibi hareket veya var/yok ölçümlerinde, gidenden bağımsız olarak dönen ışığın şiddetindeki değişimler önemlidir diyebilirim. (Yanlız burada gelen ışığın kaynağının giden ışık olması önemlidir, bağımsız olan gidenin şiddetidir. Optic olcum kuralları bunlardır. Ama saatlerin kordonu yeteri kadar sıkılmadığında, dış kaynaklardan etkileniyorsa, orada dönen ışığın miktarının sorgulandığı ama kaynağının sorgulanmadigi sonucu çıkar. Bu da optik ölçüm adına bir handikaptır)

2 Beğeni

Anladığım kadarıyla siz de benim gibi rekreasyonel koşucusunuz. Öncesinde hiç spor yapmadan 6 sene önce koşmaya başlayan 50 yaşında, haftada 3 gün toplam 30-40K koşmaya çalışan birisiyim. Açıkçası son 2 yıla kadar yazdığınız günden güne farklı nabız ölçümlerini sıklıkla yaşıyordum. Bir çok sebebi olabilir, öncesinde susuz kalmak, hava sıcaklığı, yetersiz uyku, fark edemediğiniz hafif bir hastalık başlangıcı, ağır bir yemek, bir gece önce alınan alkol vs., bazen bir sebep de bulamayabilirsiniz. Benim gibi bir spor geçmişi olmadan yani hiçbir aerobik altyapı olmadan bu seviyede bir haftalık hacimle nabzın belli bir düzene girmesi gerçekten uzun zaman alıyor, en azından benim tecrübem bu şekilde oldu.
Önerim kısa vadede çok da nabız işlerine takılmayın. Diğer taraftan son iki yılda benim nabzımı olumlu yönde etkileyen iki aktivite olduğunu düşünüyorum. Haftada 1-2 kez yüzmek, toplam 1,5-4K arası, boş zamanıma bağlı. Sakatlık yaşamamak için yapılması gereken kuvvet antrenmanlarını hiç sevemedim, hatta bir kaç kez kuvvet antrenmanında kendimi sakatladığımı düşünüyorum. :smile: Çapraz antrenman olarak yüzmeyi koydum, tam bir Zone 2 aktivitesi. Diğeri haftada bir kez interval, fartlek, tempo vs. bir hız antrenmanı yapmak.

3 Beğeni

Bu işin cevabı bu işin mekaniğinde saklı;

Dolaşım sisteminin görevi nedir?
Dolaşım sisteminin görevi vücudumuzun her noktasına besin (yağ, karbonhidrat, protein) ve oksijen taşımaktır.

Bunların ihtiyaç miktarına göre dolaşım sistemi hızlanır veya yavaşlar.

Vücudumuz o anda toparlanma yaşıyorsa daha çok malzemeye ihtiyaç duyar ve dolaşım hızlanır.
Bir önceki antrenmandan sonra yeterince toparlanma olamadıysa, o antrenmanda hem toparlanma bir taraftan devam ederken bir taraftan kaslar enerji üretmek için gıda harcar ve sonuçta daha yüksek dolaşım hızı olur.
Ama tam toparlanma olduysa dinlenmiş bir vücut sadece hareket etmek için enerji harcar ve dolaşım daha yavaş olur.

Organlarımızın gıda açısından doygunluk durumları dolaşımın hızlanmasına veya yavaşlamasına yol açar. Yarışlardan önce karbonhidrat yüklemesinin ana amacı budur; kasları gıda açısından daha doygun hale getirip daha uzun süre daha düşük nabızla yol alabilmek. O anda iyi beslenmişsek daha düşük nabız olur. Açsak daha yüksek nabız çıkar.

Bu iki durumun oranları o antrenmandaki nabzımızı belirleyen unsurlar olur

2 Beğeni