Protein takviyelerinden ziyade konu ile ilgili başka bir noktaya atıfta bulunmak istiyorum. Merak edilen bir konu araştırılırken ilk yapılan şey google üzerinde arama yapmak. Daha derinlemesine incelemek isteyenler de daha bilimsel veritabanlarını yöneliyor. Ancak şöyle bir yanılgı var: bir araştırmada, hatta yüzlerce araştırmada, bir önermenin teyit edilmesi tek başına pek bir şey ifade etmez. Bilimsel dergilerin güven indeksleri vardır. Ve globalleşme ile birlikte araştırma da ciddi bir pazar haline geliyor. Bir çalışma yapıyorsunuz, kesip biçip uygun formata sokarak illa yayımlanacak bir dergi bulunuyor. Bulamayanlar yeni dergiler kuruyor. Firma veya bağımlı araştırmalar nedeniyle birçok alanda yüz binlerce çalışma bulabilirsiniz, bu onların akademik çevrede kabul gördüğü anlamını taşımıyor. Dahası akademik çevrede kabul görmeye başlayan yeni bir verinin ‘consensus’ halini alması yıllar alır, tüm karşıt olasılıkların incelenmesi nedeniyle. Bilimsel veri aynı zamanda mutlak gerçeklik demek de değildir, dinamiktir.
Çokça yapılan bir hata da, konuya merak salıp biraz araştıran bir hevesli amatörün her şeyi ben biliyorum yanılgısına kapılmasıdır. Şu yukarıdaki başlığın dersini anlatan çift yan dal sahibi pek sevgili iş arkadaşım bile sohbet arasında bu kadar kendinden emin ve keskin konuşamıyor. Temel fizyoloji ve istatistik bilgisi olmadan, sadece makalenin sonuç kısmından sunulan veriyi doğru kabul etmiş olursunuz.
Daha somut veriye ulaşmak isterseniz o alanda yayınlanan ‘‘consensus’’ veya '‘position paper’'ları takip etmenizi öneririm. Dijital dünyada bu kaynaklara ulaşmak da çok kolay.
Kolay gelsin.