Koşu Sakatlıkları

Geçen hafta vakit bulmuşken biraz koşayım diyordum. Yalnız uykuya yenilince ben koşuya çıkana kadar hava karardı. Neredeyse koşularımın %95’i karanlıkta olduğu için hiç aldırış etmeden çıktım koşuya. Bir köye doğru koşuyordum ki karanlıkta karşıdan gelen araçların ışığı biraz gözümü alıyordu. Ben de yolun olabildiğince kenarından koşmaya çalışıyordum. Sonra bir ara altından geçtiğim yüksek gerilim hattına korona var mı diye baktım, sonra uzaklara bakarak koşuyordum ki, sol ayağım birden bir boşluğa girdi gibi oldu. Devamında yerde hafif bir kayarak asfalta yapıştım. Toparlanıp biraz koşmaya çalıştım olmadı. Eve yürüyerek dönerken bir arkadaş geldi araçla da aldı. Sonra da acile. Ayağımda minik bir çatlak vardı belli belirsiz. Ben de ilk koşu sakatlığımı yaşamış oldum böylelikle. Asfaltın bittiği yere basınca ayağım kayıp alttaki zemine inince de çok baskı oldu üstünde herhalde. Sol ayak sakat. Sağ bacağın dizi kanlı, yan tarafı sıyrık dolu, ayak tarafına yakın da yerde sürtünmeden kanlı yaralar oldu hep.Bir de sadece topuk üstünde yürüyüyorum henüz. Tam basınca acı yapıyor. İnşallah çok uzamadan düzelir…

1 Beğeni

Çok geçmiş olsun. Umarım tez zamanda sağlığınıza kavuşursunuz.

Teşekkürler. İnşallah. Öyle umuyorum ben de. :slight_smile:

Ben de yeni başlık açmak istemediğinden buraya devam edeyim istedim. Profesyonel değilim ama sakatlıklarla ilgili kendi fikrimi söylemek istedim.

Ben 5 aydır koşuyorum, bunun 2 ayı jogging seviyesinde hafif tempoda ve düzensizdi. Son 3 aydır işi ciddiye aldım ve internetten bulduğum bir 10k hazırlık programını hiç aksatmadan uyguladım. En son Gelibolu Maratonu 10k ,hayatımın ilk yarışmasını 1.04 dak. ile bitirmeyi başardım. 6 ekimden beri 6 gün antrenmanım var ve önümdeki hedef 21k. En çok korktuğum şey de sakatlık, çünkü artık iki gün koşamasam ölürüm diyorum:)
Bunları neden anlattım. Belki kısa bir zaman ama ben 5 aydır bir kez bile, ağrı ,sızı, sakatlık yaşamadım. Yanılıyor olabilirim ama 10 senelik lisanlı bisiklet geçmişinin bu işte büyük payı var diye düşünüyorum. Bisiklet de koşma kadar bacak kaslarını çalıştıran bir spor dalı. Bacak kaslarınızın güçlü olması , sizi darbelere dayanıklı yapıyor olabilir. İkinci olarak ,koşmayı ciddiye aldigimdan beri diyetisyenden bir beslenme programı aldım ve harfiyen uyuyorum. Son olarak koşudan önce ısınmaya ve sonrasında en az 10dak germe hareketlerine çok dikkat ediyorum. Programa göre de sadece koşmuyorum, 2 gün crossfit antrenmanları yapıyorum. Yine bisikletle özel antrenmanım yok ama her yere bisikletle giderim.
Benim kanaatimce, spor yapmak tek başına spor yapmak ya da bedeni hareket ettirmekten ibaret değil. Vücut sınırlarını bilmek, beslenmeye çok dikkat etmek, koşu dışında başka egzersizleri de mântikli biçimde programa dahil etmek , çok zorlandığında bedenin üstüne gitmemek ve dinlenmeye de önem vermek gerekiyor.

9 Beğeni

Ben de olabildiğince dikkatli olmaya çalışırım. Son birkaç yılda kaç arkadaşım bisiklette hastanelik oldu, ben düzgün düşmedim bile. Pelatonlara girmezdim sırf bu yüzden. Koşuda da az çok bastığım yerin bilincinde olup yine kendimce dikkatli olurdum. Tabi son koşumda bir an kendimi unutup göklere bakarken önüme bakmayıp asfaltın kenarına basıp yere yapışana dek. :joy: Ayakta minik bir çatlak oluşturmuşum. Bu seneyi koşmadan kapatacağım sanırım artık. Halbuki hedefler niyetler çoktu… :slightly_smiling_face: Haftasonu tek boş günümde evde yatmaktan sıkıldım. Koşmasam da kendimi ormana atıp yürümek istiyorum…

Çok geçmiş olsun. Evet bazen ne kadar dikkat etsek, önlem alsak da kazalar olabiliyor. Ben de sakatlanmıyorum diye atıp tuttum ama yarın kendimi bir çukurda bulursam hiç şaşmam:) Şaka bir yana umarım hızlıca toparlar ve koşuya dönersiniz. Sağlıkla kalın…

Ya ben de böyle yolda sürerken ya da koşarken, yoldaki düşme ya da kaza olasılıklarını görür, ona göre davranırdım. Bu kez kendimi böyle tamamen bırakmıştım koşunun zevkine ki, zamk gibi yere yapışınca böyle kazaların nasıl gerçekleştiğini mantıken bilsem de, canlı canlı da yaşamış, hatırlamış oldum. :joy: Teşekkürler.

Daha yeni Aykut hocanın kitabını okuyup, satırlar hala kafamdayken tam tersini yapmayı başarmak ta benim için büyük başarı oldu geçen hafta!? :hot_face:
Koşuya neredeyse yeni başlayıp, endurance lar ile yoğrulmadan gaza gelip 45 dk yokuş interval yapınca 2-3 gün kalp ile ilgili çarpıntı vs yaşadım. (ki doktora gitmedim çünkü nisan ayında check up olmuştum, geçici bişi olduğunu anladım)
Ders alındı gerçi… :upside_down_face: Yokuşlarda ve tempolarda gaza gelip, yaşa ve kondisyona bakmadan ceylan gibi sekmemek lazımmış :grin: Düşük tempo long & easy run lara devam.

2 Beğeni

Ayakkabı seçimi ve kullandığınız süre de çok önemli

Herkese selamlar. Sokağa çıkma yasağından dolayı biraz vakit buldum. Keyifli koşular yapamasak da koşu konuşmak bile iyi geliyor. Büyük ada, Fatih koşusu ve İstanbul yarı maratonu iptal oldu. Sapanca ve Uludağ!a da kayıt oldum, pek ümidim yok ama.
Spor yaralanmalarına ilgi duyan bir hekim olarak bir kaç tespitte bulunmak istiyorum.
1-Spor yaralanmalarının en iyi yönü çok az kısmının cerrahiye gitmesidir. Yani ameliyat gerektiren sakatlık çok az.
2-Asıl yapmamız gereken sakatlıkların önüne geçmektir. Yani sakatlıkların çoğu önlenebilir sebeplerden dolayı ortaya çıkıyor!!
3-Acil Tıp uzmanı olarak çalıştığım hastanede gördüğüm sakatlıkların neredeyse tamamı halı saha yaralanmaları oluyor. Ayda bir iki defa spor yapmak, ısınmamak, tok karnına depar atmak yada koşmak, düzenli bir spor geçmişi yokken Ronaldo gibi rövaşeta atmaya çalışanlar oluyor genelde hastalarımız. Yani aslında neredeyse hepsi önlenebilir.
4- Sakatlıkların önüne geçmek için en çok bildiğiniz maddeleri ilk etapta gözden geçirmek lazım. Uygun ayakkabı, zemin, ısınma, soğuma, hidrasyon, dinlenme, uyuma, koşu öncesi ve sonrası beslenme vs gibi sporun aslında ABC si olan konular.
5-Türkiyede malesef spor kültürü az olunca spor hekimliği ve spor yaralanmaları da pek popüler konular olmuyor. Konuyla ilgili olmalı hekimin. Herkesin anladığı ve ilgi duyduğu konular değil. Hasta sayısı da az olunca haklı olarak hekim bulmakta zorlanıyorsunuz.
6-Bazı klişe ve yanlış inanışlarımız bazı sakatlıkları arttırabilmektedir. No pain, no gain! gibi popüler laflar, bir kaç günde iyileşebilecek bölgeleri sorunlu hale getirmektedir.
7-Spor yaralanmaları spor fizyolojisi spor beslenmesi tamamen kişiye özel ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. İyi bir hasta hikayesi, Sorunlu bölgenin ayrıntılı muayenesi gerekirse görüntüleme yapmak şarttır. Bölgenin anatomisine hakim olmak şarttır.
8-Mail adresim dtekyol34@hotmail.com ayrıntılı bir mail atarak veya instagram hesabımdan sormak istediğiniz konularda vaktim el verdikçe yardımcı olmaya çalışırım. Özgürce keyifli koşmayı sizler gibi çok özledim. Selamlar…

10 Beğeni

Merhaba, Morton Nöroma’dan muzdarip olan var mıdır? İyileşme sürecini merak ediyorum, küçücük ama dertli bir sakatlık, yürümeyi bile engelliyor. Şimdiden teşekkürler. (2014’de bir şey yazılmış ama neticesi verilmemiş)

Merak edenlere: 3-4. ayak parkmakları arasındaki sinirlerin sürtünmeye bağlı genişmelesi ve sıkışması neticesinde bir yumruya basarmış gibi veya sinirler çekiliyormuş gibi rahatsız bir durum oluşturuyor.

Muhtemelen daha önceden imareleri vardı ve pandemi süresince evde çoğunlukla çıplak ayakla çocuk eğlemeye ve uyutmaya çalışmaktan oldu :slight_smile:

2 Beğeni

@tugrulpeker merhaba. Google’da bakınca (siz de bakmışsınızdır) ağrının düzeyi ve ne kadar bu ağrıyı yaşadığınız, bazı dinlenme, buz, tabanlık vb destekleri deneyip sonuç alınıp alınmadığına göre cerrahi operasyonu olan bir süreçmiş.(bu arada hastalığın teshisini doğru koymak için ayrıca uzman doktora görünüp tetkikler yaptırmak gerekliymiş).Geçmiş olsun, umarım başlangıç safhasında fizik tedavi ile geçen bir durumdur.
https://trmedbook.com/morton-un-noroma-nasil-rahatlatilir/

1 Beğeni

7-8 ay olmuş: Ağrı geçmedi olduğu yerde duruyor,

  • özel tabanlık, fırında pişeninden
  • Masajlar buz vs,
  • Parmakları açan yoga da kullanılan silikon
  • kinesio tape
  • Ayakkabının öndeki ilk bağlarını atlamak
    bunlar maalesef işe yaramadı.

İşe yarayan tek şey, 3.4. parmak arasına denk gelen yere, ayakkabının kendi tabanlığının altına 6-7 tane makyaj pamuğunu bantla yapıştırıp yükseklik oluşturmak oldu. Böylelikle bir şekilde kemik ve sinir ikilisi etkileşime pek girmiyor.

Üstüne Kapadokya 120 antrenmanlarını yapıyorum, zaman zaman kendini feci şekilde hissettiriyor bugün olduğu gibi. 15.km den sonra yürümemi bile engelledi, kaldırıma oturup masaj yaptım biraz olsun rahatladı.

Tabi bu sakatlık sebebiyle rezalet olan basış şeklim daha da bozuldu. Muhtemelen ilerleyen zamanlarda bilekte bir cinslikler olacak. Şimdilik ayak kemiğinde ekstra ağrılar oluyor.

18Mart2023 edit: o bahsettiğim pamuk çözümü işe yaramamıştı daha da fena yaptı. çıkarıp attığımda daha rahat ettiğimi hatırlıyorum.

2023 oldu ama morton nöroma hala yerinde duruyor.

3 Beğeni

Yüzde 60-70 kortizon enjeksiyonu ile olumlu sonuç alıyor veya 1 yılda tekrarlayabiliyormuş.Öncesinde sizin yaptığınız şeyler var. Derli toplu kısaca bir bilgi olduğu icin şu linki yazıyorum, doktor tavsiyesi/reklamı amaçlı değil.
Videolarda arama parametresi : morton nöroma ameliyatı izle

2 Beğeni

Teşekkürler, evet benim uyguladığım metatarsal ped, piyasadakiler pahalı olduğu için kendimce bir çözüm buldum.

Covid sürecinde hastanelerden uzak durmaya çalıştığım için cerrahi müdahaleyi düşünmedim, kesip atmak için ilk etapta insan ikna olamıyor. Sene sonunda tekrar değerlendireceğim.

1 Beğeni

Kortizon veya ameliyat tedavileri aklında bulunsun.Koşu biçimi bir sakatlıkla beraber degişince başka sakatlığa yol açabilme ihtimaline sen değinmişsin.İyileşmiş halinle de tecrübelerini paylaşırsın, sağlıcakla kalınız :raising_hand_man:

3 Beğeni

selamlar
2008 yılında ve 47 yaşımdayken, öncesinde sigara, çok fazla kilo vs. bir sürü defo varken, birdenbire karar verip evde step, evde çalışma, sonrasında çok yoğun trekking, dağcılık vs. yapıp aerobik seviyeyi farkında olmadan çok geliştirdim.

2011 yılında beraber yürüdüğüm bir atlet arkadaşım ‘’ formdasın, neden avrasya’da koşmuyorsun’’ diyerek beni 1-2 antrenmanla 15 km avrasya koşusuna götürdü.
o yarışı çok rahat bir nabızla ( muhtemelen 145 nin altında) 1.34 ler gibi bitirdim.
bundan sonra sert zeminlerde ciddi antrenmanlara başladım.
yarışlar koştum.

2012 kasımında, avrasya 15 km. yi 1.19 koştuktan sonra runtalya’ya hazırlanırken ‘’ kondramalazi patella’’ sakatlığını yaşadım ve atletizmi bıraktım.

bu teşhisin konması 2 yıl sürdü, ama zaman geçtikçe sıkıntılarım azaldı.
bu arada, yakında gittiğim doktorlar ‘’ grade 4 hasar var, patella altı kıkırdakların bitmiş’’ diyorlar.
ilk 1-2 yıl haricinde ben bir sıkıntı hissetmiyorum.( istisna olarak merdivenleri koşarak çıkma refleksi geliştirdim, yavaş çıkarsam ağrı yapıyordu)
acaba kuadrisepsler mi taşıyor benim ağırlığımı?
neden sürecin devamında ve şimdilerde büyük bir sorun yaşamadım.( bu arada hyaluronik asit ve bol paça çorbası devam etti)

şu anda 9 yıl aradan sonra 1 aydır yumuşak zeminde tekrar koşuyorum,
gelecekte neler yaşayabileceğimi merak ediyorum.
benzer bir hikayeyi yaşayan var mıdır.?

2 Beğeni