Arkadaşlar merhabalar.
Ben yaz ayı başında koşuya başladım. Başladığımda 130 kiloydum ve yaz boyunca koşarak -10 kilo verdim ve kış geldi. Haliyle hava şartlarının bozulması ve iş hayatının verdiği zaman kaybı sebebiyle koşuya kış boyu ara verdim fakat yeniden başlamak istiyorum ama kendimi motive edecek bir arayışa düştüm bu seferde. Kendimi motive etmek konusunda bana fikirler verebilecek arkadaşlar var mı acaba? 26 Ocak tarihinde ki 14. Uğur Mumcu Anma koşusuna da kayıt yaptırdım kendime hedef olarak belirledim bu koşuyu sırf motive olabilmek için ama halen daha eksiklikler hissediyorum. Kendinizi motive etmek için ne gibi yollara başvuruyorsunuz ya da ne gibi durumlarda motivasyonunuzu yükseltebiliyorsunuz? Cevap veren herkese de şimdiden teşekkür ederim herkese de sakatlık geçirmediği güzel koşular dilerim.
Bence en iyi motivasyon kaynağı disiplinli bir şekilde ilerlerseniz başarıya ulaşacağınız kuralıdır.
Disiplin > Motivasyon
“Sporcu içsel motivasyona sahip değilse,
geri kalan herşey zaman kaybıdır…”
“Karar vermek ve Kararlı olmak.”
Kendi koşu hayatımda beni en çok besleyen şeyler bu zamanlarda fazla katılamasamda
Koşu yarışları.
Hayatta yaşadığım yenilgiler ve acılar…
1-Marco olmo " Hayatta kaybeden biriyim,Fakir doğdum halâ da öyleyim…Kendimden intikam almak için koşuyorum."
2- Emily Zatopek hayat hikayesi…
3-Yiannis Kauros,un çocuk iken ailesinin ve arkadaşlarının kötü davranmasi nedeniyle
saatlerce saha etrafında koşması.
4-
Bu arkadaşin 104 gün peşpeşe maraton,250 gün yarı maraton kosabilmesi…
Benim motivasyon kaynaklarım biraz acılı…
Motivasyonum düştüğünde koşu gruplarındaki arkadaşların beni dürtmesi işe yarıyor, sosyallik hiç istemediğim zamanlarda bile koşan insanlarla birlikte olmak bana iyi geliyor.
Soner Hocam Merhabalar.
Benim koşudaki yeni motivasyon sözüm Acı geçici gurur kalıcıdır.
Ben tam 15 önce 116 kg ile koşuya başladım ve ciddi bel fıtığı ağrılarım vardı. Haftada 3 antrenman yaptım ve 6 ay boyunca neredeyse hiç kaçırmadım. Bu süreçte 18 kg verdim . En önemlisi de şekeri neredeyse sıfıra indirdim. Hızlı kilo vermemi sağladı. Bel fıtığı ağrılarım hiç kalmadı. Koşudan önce ve sonra yapılan açma germe hareketleri sanırım omurgamı çok rahatlattı. Size de iyi gelir diye düşünüyorum. 100 kg civarıyken yokuş aşağı koştuğum bir yarışta dizimi sakatladım. 45 gün ara verdim. Biz kilolu insanların en büyük sorunu dizler oluyor maalesef.
Yarışlar için de şunu söyleyeyim; 1 ay bittikten sonra 10K yarışlarına başladım. Ama tamamen bitirme odaklı. Süre vs umrumda değildi. Size de tavsiyem yarışlara katılın atmosferi deneyimleyin sizi daha da motive edecektir.
İlerleyen süreçte Antrenmanları yaptıkça sürem 64dk dan 52 ye indi. Kısa ve orta mesafeli Traillere katılıp hem koştum hem manzaraların tadını çıkardım. İlk yarı maratonu da koşuya başladıktan 6 ay sonra koştum. İlk maratonu da 1 yıl bitince bu ay koştum. Süre; 3:56:20
Size tavsiyem lütfen ama lütfen acele etmeyin. Kilodan dolayı diz sorunu yaşarsanız sizi çok geriye atar. Öncelikle kilo verin beden rahatlasın ki sizi koştursun. Kilo verdikçe hızlanacaksınız en güzeli bu oluyor. bu sizi daha da motive edecektir. 1 yıl sonra 26 kg vermiş oldum. 90 kg ile 10K yı 46 dk da koşuyorum. Herşeyden önce sakatlanmamak ve süreklilik. Etrafınızdakilere bakıp ben niye yapamıyorum, yavaş gidiyorum vs. vs gibi olumsuzluklara kapılmayın.
Herkesin bedeni, sağlığı, spor geçmişi ve hayat şartları aynı değildir.
Sağlıkla kalın…
100+ kg kişilerin, normal Vücut Kitle İndeksine ulaştıklarında, ortalama bir koşucudan daha iyi süreler yaptığına sıklıkla şahit oluyorum. Belki kilolu geçen yıllarda taşınan ağırlıktan dolayı bir adaptasyon sağlanıyor ve hafifleyince hızlı bir gelişim gösteriliyor. Bilinçli devam etmeniz durumunda 10K yı 40 dakikada koşma ihtimaliniz çok yüksek bence.
Özellikle olumsuz durumlarda yılmadan devam etmek harika bir motivasyon,moral veriyor bunun bilincinde olmak Motivasyon bozukluğu,koşuya engel olmayacak hastalık,sakatlıklarda duruma göre az koşar,çok koşar,yürüyüş yapar (Yürüyüş benim fiziki ve ruhani tedavi yöntemlerimden biridir)Bu şekilde ertesi antrenmana hazırlık süreci ile bitiririm Spora gönül vermişsek şayet iyi günde-kötü günde:d:d:d
sanırım şöyle bir durum var; Kiloluyken koşunca kalp motor gibi işlev gösteriyor ve hafifleyince daha çok koşturuyor ve koşmaya müsade ediyor. 1.0 motorluk araç 2 tonla hızlı gidemiyor ama yük 1 tona düşünce uçuyor adeta. Ben de tam olarak böyle bir etki yaptı. Hala kilo vermeye ihtiyacım var. hızlı koşmaya çalışırken vücudumu çekemediğimi farkediyorum. enerjim hızlanmama izin vermiyor hala.
Benim gönlümden geçen de 10K 40 dk. umarım 1 2 sene içerisinde olur.
Ne güzel sizin adınıza inanın çok sevindim sosyal olmanıza. Aslında benim de bu şekilde arkadaş gruplarına ihtiyacım var ama nasıl nereden edinebilirim hiç bilmiyorum. İşten eve evden işe gidip gelmekten arkadaş edinmeyi bile beceremez hale geldim Haliyle böyle olunca da eve girince koşu için dışarıya çıkasım gelmiyor hava şartları da malum iyice eve kapandım.
Yanıtınız için çok teşekkür ederim bende hemen hemen başladığınız zamanlarda ki fiziksel özelliklere sahibim ve yazınızı okurken dışarıya çıkıp koşasım geldi. Ama malum mesai saatleri içerisinde pek de mümkün olmuyor
Tum yil boyunca kostugunuzda disarida kosarken gordugunuz insanlarin ekim, kasim gibi azaldigini, aralik, ocak ve subat’ta kimse kalmadigini, mart ve nisan’da yeniden belirmeye basladiklarini fark ediyorsunuz. Uzun, aydinlik, gunesli, ilik ve yumusak gunlerde/zamanlarda herkes kosmaya kolayca cikar. Onemli olan kisa, karanlik, soguk gunlerde disarida olabilmek. Cikip birkac km bile olsa kosarsaniz donuste cok iyi hissedeceksiniz. Hem spor yaptiginiz icin hem de buyuk kalabaliktan ayrilmayi basarabildiginiz icin. Guvenliginizi sagladiginiz surece sabah karanlikta da kosabilirsiniz. Kafa lambasi ile sizin onunuzu gorebilmenizi, reflektif giyeceklerle de baskalarinin sizi gorebilmesini sagladiginiz surece sorun yok. Soguk ve elverissiz hava yoktur, yanlis kiyafet vardir. Ayrica usumekle hasta olunmaz.
Benim de en büyük sıkıntım mesai saatleri ve yola harcadığım zamanlar Avcılar ve Bakırköy’ de 3K triatlon takımında koşuyoruz. Herkese açığız. tamamen ücretsiz. yakınsanız bize katılabilirsiniz. Uğur mumcu da haberleşelim. tanışmak konuşmak isterim.
Sporun hangi dalı olursa olsun yeni başlayan arkadaşlarıma şöyle bir örnek veriyorum.
Bir antrenman normal koşullarda soyunması,giyinmesi,ısınması, soğuması ve idman derken 2 saat civarı sürüyor.Peki bu 2 saati antrenman yapmasak ne şekilde değerlendiriyoruz; ya elimizde telefonla vakit geçirerek, ya dizi izleyerek veya bu örnekler gibi vakit geçsin diye yapılan uğraşlarla geçiriyoruz.
Bu vakit geçirmek için yaptıklarımızı , antrenman yaparak değerlendirmek çok daha güzel bir seçenek diyorum ve herkes hak veriyor.Daha verilecek çok örnek var, bu da en basitlerinden biri.
Uğur Mumcu koşusunda sizinle tanışmayı bende isterim isterseniz koşu öncesi iletişimde kalalım. Ama maalesef anadolu yakasında oturuyorum o yüzden takımınıza katılamayacağım.
Çok imrendim size. Koşuya başlamamın 2. ayında 10k yarışını 75 kilo ile 55 dk. bitirmiştim.
Osman hocam merhabalar. hızlı koşma; yaş, boy, bacak boyu ve en önemlisi başlama enerjisinden dolayı herkes de farklı olur. beni koşturan en önemli şey; içimdeki heves ve ekibimle tatlı bir rekabet içinde olmamız.
Merhabalar, evet çok etken var. O, 10k yarışında 65-70 yaşlarında bir amca vardı, muhtemelen eski koşuculardandı, bir türlü yakalayamadım daha sonra fark attı resmen bana. Ben ilk başlarda speedy gonzales gibi olacak zannediyordum:)), zaman ve sabır da çok önemli. Ben de kendime yıl içerisinde katılacağım 3-5 yarış belirledim, o şekilde ilerlemeye çalışıyorum. Tabi sağlıkta işin diğer boyutu.
En önemlisi sağlıklı ve sürekli koşunun içinde olmak. disiplinle devam edin mutlaka faydasını ve sonuçlarını göreceksiniz. Disiplin şart. Hocamız hep şöyle der; Antrenmanları yarış gibi koşmazsanız, Yarışları antrenman gibi koşar ve gerilerde kalır, asla ilerleyemezsiniz’’
“Beynimi durdurmam gerek.”
Son birkaç yıldır spor ya da değil yaptığım tüm fiziksel aktivitelerin baş motivasyonu bu benim için. Akademik ya da mesleki deformasyon belki bilmiyorum, ama bir şekilde günlük hayatımdaki rutin koşturmacadan bu şekilde kaçıyorum.
Yolda ya da parkta koşarken, hiç tanışmadığım genç-yaşlı insanlarla yan yana geçerken verdikleri bir selam benim için çok kıymeti misal. Patikada koşarken kendimi bilgisayar oyununun içinde gibi hissediyorum. Yüksek yoğunluklu Crossfit gibi antrenmanlarımda da kendi sınırlarımı zorlamak ve yapabildiğimi görmek çok büyük bir motivasyon kendi adıma.
Bunlar kendiliğinden tuhaf yerlere de evriliyor. Geçtiğimiz hafta belimi ciddi şekilde sakatladım, hiç böylesi olmamıştı. Normalde bu kadar dinlenen bir adam hiç değilim, ama buradaki motivasyonum da en kısa sürede toparlayıp spora geri dönmek. Bir eksiklik hissediliyor çünkü. Neden sakatlandığın spora devam ediyorsun diye soran da oluyor. E kendi hatamdan oldu da ondan. Dersimi aldım, ayrıca “Yağmur yoksa gökkuşağı da yok.”
Disiplin > Motivasyon.