Ülkemizde koşu piramidinin düzelmesi için yerel organizasyonların sayısının artması gerektiği bir gerçek. Ama patika koşuları özelinde bunun için gerekli altyapı maalesef yok. Altyapı ötesinde aslına bakarsanız katılımcı da yok, çünkü adı üstünde yerel organizasyon her şeyin ötesinde yerel katılımcıların çoğunlukta olduğu bir organizasyon olmalı. Bizde böyle kaç organizasyon var? Şu durumda koşu sayısının oldukça uzun süre belli sayıda kalacağını öngörmek yanlış olmaz derim. Sponsorlukla organizasyon elbette kar edebilir, ama organizasyonun gerçekleşmesi için sponsorluk gerekiyorsa o zaman sürdürülebilir olması oldukça zor. Çoğu koşu ancak kısa mesafe parkuru ekleyerek katılımcı sayısını belli seviyeye getirebiliyor. Bu mesafeler için 200-300 km’den fazla yol gidiliyorsa sportif amaçlar kadar diğer amaçlar da ön plana geçiyor demektir ki bu durumda sanırım katılım ücretine daha farklı yaklaşmak gerekli. Karşılığı o organizasyondaki “havayı solumak” ve devam etmesine katkı sağlamak oluyor çünkü.
Belli bir deneyime sahipseniz ve illa madalyam olsun demiyorsanız gidip kendiniz koşabilirsiniz sıfır katılım ücreti ile. Ben Avrupa’da yaşıyorum, dağlarda uzun mesafe koşmayı seviyorum. Tor des Geants’ın katılım ücreti 900 Euro. UTMB 300 Euro’nun üzerinde (daha önce yazmışım, merak eden olursa UTMB kayıt ücretleri). İnsan durup düşünüyor değer mi diye. Burada da farklı değil yani durum. Eleştirmek yerine biz artık kendi başımıza geçiyoruz bu rotaları. Dağlarda, patikalarda olmayı seviyorsanız keyfinizce koşabilir, daha fazla zevk alabilirsiniz.