temponuz çok hızlı değilse buyurun gelin beraber koşalım hocam. o uzun parkurda gece tek koşulması pek eğlenceli olmaz gibi kıymetli bir abimle beraber koşacağız. İsmail bey de 160 parkurunda gördüğüm kadarıyla. parkurun işaretlemesini yapan arkadaşlar ismail beyden destek alabilir
hocam tempo önemli değil önceden konuşsak bu teklif için emin olun gelirdim. ertesi hafta Eğirdir Ultra 60K’ya kayıt oldum. Bir hafta arayla iki zorlu süreç maddi ve fiziksel olarak yıptatır.
evet kesinlikle haklısınız koşular mali olarak sarsmaya başladı hepimizi. başka bir yarışa kısmet diyelim.
İznik denince akla hep mevsimlerin aynı yarışta değişimleri geliyor,
Bu sene aynı tarihte 2 başka yerde daha olmam gerektiğinden mucize olmazsa yokum yoksa akşam parkuru beni bekliyordu.
Herkese selamlar,
Arkadaşlar hafta içi 3-4 gün 5k koşu yapabiliyorum. İznik koşusuna yaklaşık 2.5 ay var. 5k dan fazla koşmamış birisi olarak gerekli antrenmanlarla 14k koşabilir miyim ? Pisti tanımıyorum,daha önce yarış tecrübem yok ilk olacak, yükselti nasıl, zorlanır mıyım ? Zaten 5k koşan biri olarak 5k ya yazılmak istemiyorum açıkçası ama 14k da korkutmuyor değil ? Düşünceleriniz nelerdir ?
Teşekkürler
Merhabalar,
Parkurda çok tırmanış yok, yağmur olmazsa zemin genelde koşmaya müsait görünüyor. Şu an haftada 15-20k koşuyorsunuz anladığım kadarıyla. Eğer önümüzdeki 7-8 hafta içinde o 5k’lardan birini her hafta 1’er km arttırarak 10k’nın üzerine çıkarabilirseniz hem yarışta sakatlık riskini azaltmış olursunuz, hem de yarışı daha konforlu bitirirsiniz.
Düşüncem 25k parkuruna kaydolun.
14k’nın hiçbir eğlencesi yok.
Şu an kondisyonunuz size 25k parkurunu rahat tamamlatır.
Dereceye girmeye çalışan koşucular gibi haldır haldır koşmazsanız eğer hiçbir sakatlık falan olmaz.
Çok daha fazla keyif alırsınız.
100 km’ye yakın ilk ultra mesafemi 2018’de İznik 90K parkurunda koşmuştum, o tarihten sonra İznik Ultra’ya katılmamıştım. Bu sene 75K parkurunun akşam başlayıp gece koşulacak olması sebebiyle 75K parkurunda yer alacağım.
75K’ya katılmayı düşünüyorum. Ancak gece koşu deneyimim olmadığı için bu konuda tecrübeli olanlardan fikir almak isterim. Cuma günü gündüz uyumak lazım mıdır? Koşu sırasında örneğin gece 02.00’den sonra uyku bastırır mı? Ara verip mesela 30 dakika gibi uyunuyor mu yoksa hiç uyumadan da bitirilebilir mi? Uykusuz koşmaya beden nasıl tepki verir? Gece koşmayı tecrübe edeyim mi yoksa 15K artırıp son kısımları geceye gelecek 90K’yı mı denemeliyim? Bundan önceki en uzun iki koşum Uludağ 66K ve Kapadokya 63K. 90K’ya geçmek birden çok artırmak mı olur?
Hiçbir şekilde uyku bastırmaz. Yarışın verdiği adrenalin yüzünden yarış bittiği zaman bile uykunuz olmayacak.
Uludağ 66k yı koşan birisi bunu çok rahatlıkla bitirir. Hiç endişeniz olmasın.
Bence katılın
Kısmetse o parkurda beraberiz hocam. çok keyifli geçeceğine inanıyorum. gece ve yağış durumuna göre hazırlıklı olun yeter. sağlıkla kalın.
Geçen sene ilk defa Dağyenice’de akşamdan sabaha kadar koşmayı tecrübe ettim. Karanlıkta biten yarışlarım ve gece Kapıdağ’da çok antrenmanımız olmuştu ama gecenin tamamında ilk kez koştum. Cuma akşamüstü başlayan yarış için bir önceki gece normal saatte uyuyup sabah uyuyabildiğim kadar uyudum, sonrasında yatarak, oturarak evde vakit geçirmiştim. Start alanı 1 saat mesafede olduğu için kit dağıtımını kaçırmayacak kadar evden geç çıkıp alana ulaşıp kendimi hiç yormadım. Gece koşarken 1-2 kez göz kapaklarımın ağırlaştığını hatırlıyorum ama uykuya yenik düşecek şekilde değildi. (Normalde de az uyuyan, uykusuz kalan biriyim)
İznik 75 için de cuma günü mümkün olduğunca geç kalkıp start anına yakın İznik’te olmayı planlıyorum.
25K Parkuru Gerçekten Çok Keyifli Bir Parkur. Tavsiyeniz gibi Yavaş Tempoda Tadını Daha İyi Çıkarabilir Arkadaşlar. Bu Senede 25K dayım
Listelere bakarken şunu fark ettim;
Kadın erkek fark etmeksizin 18-34 yaş kategorisi sporcular çok çok az.
Gençleri bu spora niye çekemiyoruz diye merak içerisindeyim.
Yarışlar master atletler kulübü gibi geçiyor böyle olunca.
Gençler, neredesiniz?
Hocam merhaba koşuya başlayalı daha bir ay bile olmadı
32 yaşımdayım 6 nisan runtalya da sub4 yaptıktan sonra süremi geliştirmek yerine ultra yarışlara hazırlanma fikri zihnimi meşgul ediyordu bir süredir benimde
Ancak yanlış ve eksik sıvı ve besin kullanımı sebebiyle böbreklerime kalıcı bir hasar vermek de biraz endişendiriyor yada bilinçsizlik yüzünden başka kronik bir sakatlık yaşamak
Onun dışında “güçlüyüz,cesuruz, hazırız”
Genclerin (özellikle 18-25 yaş arasi) İznik Ultra ve diğer patika yarışlarında az olmasının 2 temel sebebi olacağını düşünüyorum.
-
Bütçe sorunu. (Henüz meslek hayatına baslanmamis olmasi ve bir gelire sahip olmamak gibi)
-
10km üstünün, daha da ötesinde maraton ve ultra mesafelerin 25 yaş altına çok hitap etmemesi. Başka bir deyişle bu mesafelere ilgisiz kalınması. Zaten şikayetin konusu da bu. Maalesef bizim elit patikacilarin çoğunluğu 30 yaş üstünde başlamışlar. 25 yaş oncesinde başlanmış olsa daha üst düzey patikacılar çıkarabiliriz. O yüzden ben de aynı soruyu soruyorum. Gençler neredesiniz?
Not: Büyük patika organizasyonlarında, her mesafe için ayrı ayrı yaş ortalamasi çıkartılması durumunda, mesafe arttıkça, yaş ortalamasının da artacağını sanıyorum. Bir ara incelemek lazım.
Sanırım sorunuzun bir cevabı disiplin inşası. Belirttiğiniz yaş aralığında kalmakla birlikte 30 yaşındayım. Antrenmanları sürdürmekte özellikle yüklenme döneminde müthiş zorlanıyorum. Tamamen kişisel bir görüş olmakla birlikte disiplinin ve rutine bağlılığın orta ve ileri yaştaki sporcularda daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
Ek olarak uzun mesafe koşunun mental dayanıklıklık ile de çok yakın bir ilişkisi var. Belki de bu mental dayanıklılığa çok erken yaşlarda ulaşmak pek mümkün olmayabiliyordur. Konuyu “Gençler tembel ve dayanıksız” noktasına getirmiyorum elbette ama meselenin olgunlaşmakla bir ilintisi olduğu düşüncesindeyim.
Son olarak özellikle şehirdışı yarışlarının maddi külfetinin ciddi seviyelere geldiğini nazara alırsak, kariyerinin erken safhasındaki bir gencin hobi için bu bütçeyi ayırmakta güçlük çekebileceğini de ihtimal dahilinde değerlendirmemiz gerekiyor.
Doğrudan kendi çevremden örnek vermek istiyorum; bu yaş kategorisindeki sporcu arkadaşların çoğu asgarî ücretin Bir tık üstüne çalışıyorlar veya asgari ücret alıyorlar. Kira beslenme faturaları eklenince hiçbir yere harcayacak paraları kalmıyor. En az 10 tane sporcu sayabilirim Kendi çevremde. Hemen hepsi sadece antrenman yapıyor ve şehir içi koşuları hariç hiçbir yere gidemiyor. Çok kaliteli sporcular var ama maalesef göz göre göre kaybediyoruz veya yarışlarda göremiyoruz. Bi kız arkadaşım Efes Ultra için kredi çekti 15.000 Tl. Zaman, antrenman, sağlık vs vs bir yana ekonomik sebepler bir yana ..
Geçenlerde SPX sahibi Orkun Olgar’ın bir videosu karşıma çıkmıştı.Orada insanların senin imkanın var elbet kayak da yaparsın helikopterle dağın tepesine inersin gibi eleştiriler yazmışlar ona…Verdiği cevap çok düşündürdü beni izlediğimde:TERCİH MESELESİ: Bu bir tercih meselesi.Elinde bir bütçen var ama sen o bütçeyi keyifi kullanıyorsun. Basitinden araban üst model ama sen kayıt ücretinden şikayet edersin…Bence tercihlerimizi düzenlersek mesela yılda 5 yarışa katılmayıp 3 tane hedef yarış yaparsak mesele çözümlenir…Bence biz amatör sporcu olduğumuzu unutuyoruz.Kişi imkanı kadar tercih yapmalı bu devirde…
Yarış tarihi yaklaşırken ortamı ve ambiyansı anlayabilmek için Youtube’dan İznik Ultra’yla ilgili videoları izliyordum. Organizasyon hesabından gördüğüm kadarıyla her yıl minik bir belgesel paylaşılmış ve yine gördüğüm kadarıyla ilki 2012 tarihine kadar gidiyor.
Türkiye gibi dünün bugüne uymadığı bir ülkede bir organizasyonu en azından 13 yıl boyunca devam ettirebilmek gerçekten takdire şayan. Bu vesileyle emeği geçenlere gıyaplarında emekleri için teşekkür ediyorum.