Gece koşmak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Anlayamadığım bir durum söz konusu,

Koşanları görmüyorsanız ters değil gittiğiniz yönde koşmaları ne değiştirecek?
Tam tersi daha savunmasız bir çarpışma imkanı doğmuyor mu,
Kötü bir durumda aksiyon alabilme imkanı daha mantıklı geliyor bana açıkçası.

Genişleyerek koşanları her durumda sevmiyorum, pist sahil yol farketmez.

4 Beğeni

Karanlıkta koşanlara şu ürünü öneririm. Ben zamanında mediamarkt’tan almıştım. Gayet başarılı. Koşarken kırmızı bir flaşör yanıp sönüyor. Ben boğazda koşarken araçlar beni görsün diye aldım.
Linkini verdiğim site ile bir bağlantım yok. Güvenilir mi bilmiyorum. Arayınca en uygun orada çıktığı için paylaşıyorum. Ama ürün Varta 16620 diye geçiyor. Bu şekilde siz de aratabilirsiniz.

3 Beğeni

Araçlara ayrılmış karayolunda koşmayı her ne kadar onaylamasam da, ben kendim de asfaltta koşmak zorunda kalabiliyorum.

Belki kaldırımlar akla gelebilir ama kaldırımı olmayan o kadar çok yol var ki. Herkes şehirde de yaşamıyor. Köy, ilçe yollarında koşanlarımız da var.

Her ne şekilde olursa olsun, ben de ters istikamette koşanlardanım. Kaldırımı, düşük banketi olmayan çok dar yollar da var. Ama koşma yoğunluğu ve trafik şehirde olduğundan şehir için düşünelim.

Öncelikle asfaltı tercih etmeyelim. Sahil bandı, yol kaldırımı, yürüyüş yolları vs tercih edelim. Bu tercih etmemiz gereken kısımlarda aşırı yaya trafiği veya park etmiş araç işgali varsa asfalta inilebilir ancak.

Koşucunun üzerinde, kendisini görünür kılan bir aparat yok ise, @ominal in de dediği gibi, koşma yönü motorlu araç veya bisiklet sürücüsü için çok fark etmeyecektir.

Bir yaya ille de asfaltta bulunacaksa, trafiğe ters yönde ilerlemelidir. Konu sürücülerin önlem alması ile ilgili değil. Yayanın önlem alması ile ilgili.

Yaya arkasını geliş yönüne verip trafik ile aynı yönde yürüse/koşsa, alacakaranlıkta farlarını kullanmayan (o kadar çok varki) araçları (veya gündüz sessiz gelen bir bisikleti) göremez. Sürücü de göremediği için ortaya bir risk çıkıyor. Ama yaya ters yönde ilerlediği zaman araç far yakmamış olsa bile, yayanın aracı görme kabiliyeti daha fazla olduğundan risk daha az oluyor.

Bence de karanlıkta veya alacakaranlikta yapılacak tüm koşularda üzerimizde, kafa lambasinin yanısıra reflektörlü birşey mutlaka olmalı. Konu iki yönlü, görmek ve görülmek. Alacakaranlıkta biz yolu görüyoruz diye far, kafa lambası kapatılmamalı. Yani burada koşana görünür olması gerektiğini tavsiye ettiğimiz gibi sürücülere de tavsiye etmeliyiz görünür olmayı.

Yayılarak koşanlar için ise söyleyecek sözüm yok.

2 Beğeni

Mantığı bence şu:
Araçlara ters istikamette, araçları da görecek şekilde (doğru ve mantıklı) grup halinde yayılarak (yanlış) koşanlar, hem kalabalık hem de gelen aracı görmenin güveni ile onlar da bizi görür sanıyor.Gerçekte buna güvenme, görülmüyorsun.

Arkanı araçlara verdiğinde ise ne yayılırsın, ne yolu ortalarsın.Tedirgin gidersin.

Aslında iki virgül aradındaki kısım koşanları detaylı anlatmak için.

Not:Gündüz vakti bile üzerinize süren (kasıtlı veya acemice) araçlar çıkarken; tedbirsiz, grup halinde koşacaklar bu iş şakaya gelmez.
Ek:Yanlış anlaşılma olmasın, aşağıda da bahsedildiği gibi yüz gelen araçlara bakmalı, kaldırımda yürürken bile, belli olmaz trafik.Ama reflektör ve azemi tedbir, yola açılmamak şart.

3 Beğeni

Fatih bu ifaden bile, yaya olarak trafiği karşına alman gerektiğini destekliyor.

Ben şahsen bölünmemiş, iki şeritli dar bir yolda giderken, tam benim hizamda karşılacak olan iki arabaya denk gelmek istemem. Çünkü benimle aynı yönde giden araç sağ aynasını bana dokunduracak kadar yakın geçer. Bana saygı duyup ta, karşıdaki araç geçene kadar, beni geçmeden arkadan takip eden sürücü sayısı çok az.

Bu söylediğimi bisiklet kullanırken düşün. Bölünmemiş, iki şeritli dar bir yolda, arkadan gelen kaç araç, sen bisiklet ile sağdan gidiyor iken (evet bisiklet bir araçtır ve mutkala trafik kurallarında belirtildiği yönde gitmelidir) tam seni sollayacagi anda karşı şeritten bir araç gelince, hızını düşürüp, bisiklet + 2 motorlu taşıtın aynı hizaya gelmesini önlüyor. Kırsal kesimlerdeki yollarda benim gözlemledim kadarı ile bu oran yüzde 30lar civarında. Yüzde 70i seni umursamıyıp, 1.5metre kuralını da ihlal ederek çok yakın, hatta bazen teğet geçiyorlar. Ki bu kırsalda böyle. ş
Şehirdeki duyarsızlık çok daha fazla. Bisiklet ile Darıca’da giderken yaklaşık 100km hızla giden bir aracın aynası ruzgarligimin kol kısmına temas etmişti. Koluma temas etseydi…

Tedirgin gidersin, yani bir nevi önlem almış olursun. Ama hayatını bir baskasinin inisiyatifine bırakırsın. Yukarıda belirttiğim kasıtlı veya acemice üzerine süren sürücülerin.

Sonuçta asfaltta koşmamak lazım. Ama ille de asfalta inmemiz gerekiyorsa ben hayatımı kimsenin inisiyatifine bırakamam.

2 Beğeni

Katıldığım ilk yarış Taşdelen Çekmeköy’ de gerçekleştirilen bir gece yarışıydı. Aslında bu tecrübesizlik ile yapmamam gerekiyordu. Arkadaşlara bunun üzerine naçizane tavsiyelerim var:
Kafa lambası muhakkak olmalı ve iyi aydınlatmalı. Gece karanlığında ters ve zayıf ışıkta basacağınız yeri seçerken göz yanılması yaşayabiliyorsunuz. Bileğinizi burkabilirsiniz.

2 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum. İstanbul’da trafiğin hiç durmadığı bir güzergahta, Beşiktaş-Sarıyer sahil yolunda, tamamına yakınını emniyet şeridinde gerçekleştirdiğim, çok sayıda interval ve tempo çalışması da içeren binden fazla koşu yaptım. Her zaman karşıdan gelen araçları görebilmeyi öncelikledim, olur da birisi güvensiz bir şekilde yaklaşırsa her an kaldırıma çıkmaya hazır bir şekilde, emniyet şeridinin çok daraldığı yerlerde ve karşıdan aniden bir aracın çıkabileceği virajlarda ise risk almadan kaldırıma çıkarak koştum. Zamanla o rotada tehlikeli olabilecek her noktayı çok iyi öğrendiğim için sürücüleri ve kendimi tehlikeye atmamak için ne zaman kaldırımdan koşmam gerektiğini çok iyi biliyordum.

Bu nedenle o güzergahta hiç bir kaza riski yaşamadan ve yaşatmadan 10 bin kmden fazla yol koşusu yaptım. Trafiği arkama alarak, sürücülere güvenerek 100 metre bile koşmak istemem, koşanları da aklım almıyor. O şekilde koşsam muhtemelen ölmüş olurdum.

Ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’na göre de kaldırım varsa kaldırımın kullanılması, yola inmek zorundaysak trafiğe karşı hareket edilmesi isteniyor.

3 Beğeni

Bildiğiniz bir patikada, ayışığına gölge yapıp bastığınız yeri gormenize engel olmayacak açıklık alanlarda, zemini de iyice tanıyorsanız, bir süreliğine lambanızı kapatmanızı (göz alışıncaya kadar) ben de tavsiye ederim. Çok hoş görüntüler ortaya çıkıyor. E ne de olsa patika koşan insanın tek derdi spor değil. Doğayı da seviyoruz. Onun dolunaydaki görünümü, yapay ışıklandırma olmadan çok güzel olabiliyor.

3 Beğeni