Gece koşmak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Uzun süredir koşanlar bile gece koşmak konusunda bazen geri adım atabiliyorlar. Örneğin ben ilk gece koşumu yapacağımda oldukça tedirgindim. Kafa lambası olsa bile her yeri görememek, sadece önünde küçük bir alanı görerek koşmak beni biraz germişti. Hele de koşu patikada olunca, çevreden gelen hayvan sesleri de insana çok cesaret vermiyor. Ama gece sona ererken koşarken sabahın gelişini izlemenin keyfi tüm o negatif düşünceleri yok edebiliyor.

Siz gece koşuları hakkında ne düşünüyorsunuz? Korku, heyecan, merak vb…

7 Beğeni

Gündüz başlayıp ertesi gün bitecek bir yarış koşacağımı söylediğim zaman bir arkadaşım “parkur ışıklandırılacak herhalde değil mi” demişti. Biz de işin içinde olmasak herhalde böyle düşünürdük. Bu bence biraz kültürle ilgili. Küçük yaştan beri ultra maraton diye bir şey olduğunu ve bu yarışları insanların koştuğunu bilerek büyüseydik bakış açısı farklı olurdu. Dağda patikada koşmak zaten garip gelirken bir de buralarda gece koşmak haliyle kolay kabul edilecek bir şey değil. Çevrene söylesen deli zannederler.

Bence ilk kez koşacak birinin daha önce koşmuş birileriyle antrenman yapmasında fayda var. Ya da bir gece yarışına katılma şansı varsa o da güzel. Zihinsel olarak alıştıktan sonra gayet rahat (tabii güvenliği elden bırakmamak kaydıyla). Önündeki 5-6m2’lik yerden başka bir şey düşünemiyorsun, o ana odaklanmak zorunda kalmak çoğu zaman zamanın daha hızlı geçmesini sağlıyor.

Bana yarışlarda gece koşmak çok daha kolay geliyor, çünkü koşmaktan başka şansın yok. Antrenmanda “bu saatte burada ne işim var” diye düşünmek daha kolay. Ve dediğin gibi bütün gece koştuktan sonra güneşin doğuşuyla gelen enerji nefis bir duygu :smile:

12 Beğeni

Gece psikolojisine alışmak için şöyle bir tavsiye verebilirim; sabah gün doğmadan koşmaya başlayın ve koşunuz hava aydınlandığında bitsin. Kışın bunu yapmak daha kolay, hava yaz kadar erken aydınlanmıyor, çok erken uyanmaya gerek yok. Başta karanlığa 30 dakika tanımak bile yeterli olur "gece tadı"nı alabilmek adına. Sonra zamanla karanlık kısım uzatılabilir.
Bir de ne olursa olsun ilk seferlerde yanınızda daha önce karanlıkta koşmuş birileri olsun. Cesaret beraberken artar ama endişe de aynı şekilde yanınızdakiyle beraber artabilir…

7 Beğeni

Olur da dediğim gibi geceden sabaha geçiş yaparak koşma fırsatınız olursa ve ormanlık arazide iseniz şu tavsiyemi de hatırlayın; tam günün ağardığı bir aralık var, ışık yeni gelmeye başlıyor, güneş tam doğmamış oluyor ama ortalık yavştan aydınlanmaya başlıyor. Önce karanlıkta siluetler beliriyor, sonra renkler belli olmaya başlıyor. Bahsettiğim 4-5 dakikalık bir aralık. Bunu fenersiz yakalamaya çalışın! Eğer çok engebeli, taşlı ve riskli bir rotada değilseniz o an yaklaşınca kapatın ışığı, göz kolayca alışıyor ortama, ışığın gelişinin keyfini çıkartın.
Denk gelirse bulutsuz bir gecede ayışığında koşmak da değişik bir deneyim. Dolunayda neredeyse kitap okuyabilecek kadar ışık oluyor. Göz alışınca epey uzak mesafeleri de görebiliyorsunuz. Aman zemine dikkat, adımınızdan emin olmadan ne aya güvenin ne de benim sözlerime!

11 Beğeni

Bu keyfi Neşet’te defalarca yaşadım. Mümkün olursa uzun bir aradan sonra bu hafta sonu da yaşayacağım. Bence koşuya dair en keyifli tecrübelerden biridir bu; hele ki ormandaysanız.

Başlarda ürpertici gelebiliyordu biraz, hatta arabadan çıkmak için kendimi epeyce motive etmek durumunda kalıyordum ama alıştıktan sonra kendini her hafta özleten bir deneyim.

Bu parkurda ilk kez bunu deneyimleyecek olanlara belirtmeliyim ki, 1500 metreden sonra havlamaya başlayan köpekleri fazla sallamayın, tamamen kuru gürültü. Tabi siz yine de önce kendinize güvenin :slight_smile: .

En keyiflisi de kafa lambanızın ışığının ormana daldığı yerlerden, ağaç dallarından sizi izleyen bir çift parlak göz ile karşılaşmak.

3 Beğeni

Dolunaylı bir gece bulun ve arazi koşusunu kafa feneri olmadan yapın. Muhteşem oluyor :slight_smile: .

2 Beğeni

Gece koşularını çok seviyorum.Kafa fenerinin aydınlattığı patikada doğa ile baş başa yapayalnız olma hissi muazzam.Bilmiyorum ama belkide mesleğim gereği gece koşularından hiç ürpermiyor yada çekinmiyorum :smiley:

3 Beğeni

Şehir ve patika için durumlar farklı. Gece patikaya çıkıp patikaya özgü zorluklarla uğraşmadan önce metabolizmayı akşam koşmaya hazırlamak gerekir. Şehrin ışıklandırılmış ve güvenli bölgelerinde yapılan gece koşuları bence iş görür. Geceyi gündüze bağlamak gibisi yok ama…

1 Beğeni

Şehirde koşabilirim ancak patikada koşmaya neredeyse hiç cesaret edemem, görme probleminden ötürü. Yoksa korkumuz yok çok şükür :slight_smile:

2 Beğeni

Antrenmanlarimin neredeyse tamamini gece gec saatte yapiyorum ama sokak aralarinda :smiley: Gece patika da kosu ancak dolunay da zevk verir diye dusunuyorum

2 Beğeni

Eğer görme engelli olmasaydım gece koşularından çok zevk alırdım herhalde. Hele hele dolunayın altında dağ tepe gitmek ne hoş olurdu? Yine de bir gün bir rehber eşliğinde denemek mümkün olur belki.

5 Beğeni

Uzun ultralarda sabaha kadar sürecek gece koşularında yalnız olmak tedirgin edici, motivasyon kırıcı ve son derece sıkıcı olabiliyor. Saatlerce çıtımız çıkmayacak dahi olsa yanımda kafa dengi birilerinin olmasını her zaman tercih ederim.

2 Beğeni

Yazılanları okudum ve kimi betimlemeleri çok çekici buldum. Koşmayı zaten sevenler için ekstra motivasyon kaynağı yorumlar var gerçekten. İnsanın hep geceyi gündüze bağladığı zaman aralığında koşası geliyor.
Gündüzlerin kısalığı nedeniyle, kış aylarında genellikle karanlık sayılabilecek saatlerde antrenman yapsam bile, koşu süresince mutlaka irili ufaklı ışık kaynaklarına rastlıyorum. Gece yarışlarındaki veya ultramaratonlardaki gibi tümüyle karanlık ortamlarda hiç deneyimim olmadı bu güne kadar. İlk gece yarışıma 20 Aralık 2014’te, 20K ile katılıyorum. Çok heyecan verici bir deneyim olacağı konusunda hiç şüphem yok. Yeri gelmişken ben de şöyle bir soru sormak isterim: Yarışta kullanılacak zorunlu malzemeler arasında, elbette bir kafa lambası da var. Fakat bu lambanın aydınlatma mesafesi en az ne olmalı, pil ömrü minimum ne kadar sürmeli? Daha uzun yarışlarda kullanılacağı da düşünülürse, nasıl bir kafa lambası edinmemi önerirsiniz?

1 Beğeni

Şöyle güzel bir başlık var aslında bu konuda…

1 Beğeni

Şöyle güzel bir grup olsa “Gece Yürüyenler” diye kalabalık koşabilsek.

2 Beğeni

Özellikle teknik rotalarda gece geçilen etaplarda sabaha göre daha hızlı koşulabildiğini düşünüyorum. Kişisel olabilir, ama şu ana kadar tecrübem o şekilde oldu. Kafa feneri ile görülen alan kısıtlı olduğu için daha konsantre bir şekilde koşulabiliyor. Etraf çok görünmediği için dik etaplarda boşluk hissi olmuyor. Ayrıca gece genelde soğuk olduğu için hava koşulları açısından güneşli ve sıcak havaya göre daha uygun gibi. Sanırım hızlanma nedenleri bunlar. Benzer tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim.

7 Beğeni

Gece koşarken korkudan biran önce hedefe varmaya çalışıyorum :slight_smile: Şaka bir yana gece karanlık duygusu içinde koşarken çevreden pek fazla uyarana maruz kalmıyorsun ve hedefe daha kolay konsantre oluyorsun ,bu da hem zamanın hem de mesafenin daha çabuk geçtiği sanal hissini yaratıyor bence.

3 Beğeni

@girgink bir kereseninde @spinodal (Mert Derman) bana demişti ki: “Senin neden gece koşmayı sevdiğini buldum!” Ve bana gece koşanların kendilerini daha hızlı koştuğunu zannettiğini anlatan bir yazı yollamıştı :slight_smile: Belki linki paylaşır gene rica edersek :smile:

1 Beğeni

Güzel olur! :slight_smile: Yalnız gerçekten hızlı da koşulabiliyor. En azından süre kayıtları öyle gösteriyor :smile:

Sadece gece koşmaktan değil, gece vakti dışarıda vakit geçirmek bile genelde pek tercih etmediğim ve beni tedirgin eden bir durum. Sebebini çok bilemiyorum ama gece ile aram hiç değil. Hal böyle olunca gece koşusu benim çok uzağımda. Hiç yapmıyor değilim ama gece koştuğum zaman o içimdeki tedirginlik ve tetikte olma hissi yüzünden gündüz koşularında olduğu kadar keyif alamıyorum. Sabah güneş doğmadan önce koşmaya başlayıp gündoğumunu yakalamak iyi bir fikir ancak ne zaman buna niyetlensem sabaha karşı yataktan kalkıyorum pencederen dışarı karanlığa bakıp bu karanlıkta kim koşar deyip tekrar yatıyorum:)

1 Beğeni