Geçenlerde bir yerde rastladım bu kavrama. Ardından kara deliklerle ilgili bir belgeselde aynı isme rastlayınca araştırayım dedim. Arthur Stanley Eddington (1882–1944) İngiliz bir astrofizikçi. Dönemin en önemli konuları üzerinde çalışmış. “Fundamental theory” adını verdiği ve quantum teorisi, rölativite, kozmoloji ve yer çekimini bir araya getirmeyi amaçladığı çalışmaları alana çok şey katmış. Ama biz burada dayanıklılık sporları ile ilgilendiğimizden Eddington Sayısı’na dönelim.
Eddington aynı zamanda bolca bisiklete binen bir spor tutkunuymuş. Bilimsel bakış açısını burada da konuşturup Eddington Sayısı denen bir kavram ortaya atmış. Bu sayı bir bisikletçinin uzun mesafe binişler konusundaki deneyimini ortaya koymakta kullanılıyor. Tanımı şöyle: bir bisikletçinin E sefer, en az E mil uzunluğunda yaptığı sürüşler arasında maksimum değer o bisikletçinin E sayısıdır. Biraz karışık gibi ama düşününce oldukça basit. Bir bisikletçi en fazla sayıda bindiği en uzun mesafe kadar uzun mesafe binişte deneyimlidir. Bu binişlerin art arda olması gerekmez. Burada önemli olan ne kadar çok sayıda uzun biniş yapıldığıdır.
Ben bunu koşuya uyarlarsak ve km olarak ele alırsak nasıl olur diye düşündüm. 2009 yılından bu yana yaptığım tüm koşuları küçük bir programcıktan geçirdim. Aslında beklediğim sonuç çıktı; 42. Şimdiye kadar 71 defa 42 km veya daha uzun koşu yapmışım. Neden bekliyordum? Çünkü koşuda bu rakam özel, hem maraton mesafesi olduğu için yarışlarda koşuyoruz hem de uzun antrenmanlarda bir hedef olarak kullanıyoruz. 43’e geçtiğimde tekrarlama sayım 30’a düşüyor. Yani E sayımı 43 yapmak için 13 defa daha 43 km veya daha uzun koşu yapmam gerek.
Bunu yaparken şunlar da ortaya çıktı tabii ki: 2475 defa 1 km veya daha uzun, 1811 defa 10 km veya daha uzun, 477 defa 20 km veya daha uzun, 144 defa da 30 veya daha uzun koşu yapmışım.
Sizin E sayınız kaç? Koşu için ve km cinsinden düşünelim.
Ben henüz herhangi bir yarışa katılamadım ancak 42’nin bir başka anlamı daha var ve Mert Hocam şaşırmadım deyince onu söyleyecek sandım
Otostopçunun Galaksi Rehberi’nde the “Answer to the Ultimate Question of Life, the Universe, and Everything” olarak geçer 42, yani “Hayat, evren ve her şeye dair nihai sorunun cevabı”
Bilim insanlarının yayınlarının performans metriği olarak kullanılan h-index’e benziyormuş. H-index de benzer şekilde “en az h kere atıf almış h adet makale” üzerinden hesaplanıyor.
Evet, aklima gelmisti ama daha fazla kosudan koparmayayim yaziyi diye dusundum. Madem oyle sunu da ekleyeyim: 42, uc sayinin kubu olarak yazilabildigi bulunan 100den kucuk son rakamdir.
Evet yukarda bir yerde "switch to metric " var km ye dönüyor o zaman ! Birkaç yıllık veriyi bir iki saniyede çekip işlemesi acayip bir şey . Hıza değil de sonuca şaşırıyorum.