Deniz seviyesinden yüksekliğin performansa etkisi

Merhaba arkadaşlar,
Bildiğimiz üzre yükseklik arttıkça nefes almak güçleşiyor haliyle koşmakta güçleşiyor.
Benim sormak istediğim soru 100m’de koşu ile 900m’deki koşu arasındaki farkın zorluk derecesi ne kadardır. Yani vücut üzerinde etkisi veya kazanımı olur mu? Yoksa yükseklik belli bir yükseltiden sonra mı vücudu daha çok zorluyor mesela 2000m gibi…

Bu birazda o anda yaptığınız faaliyette ne kadar oksijene ihtiyaç duyduğunuz ile de alakalı. Örneğin sadece yürüyüş yaparsanız deniz seviyesi ile 1000 mt arasında çok fark yok gibi algılayabilirsiniz. Ama dördüncü nabız bölgesinde bir antrenman rakım farkını daha çok hissedersiniz. Çünkü daha yüksek nabız daha çok tüketim demek. Deniz seviyesindeki havada %21 oksijen var. Bu miktar Everest zirvesinde %7 nin altına düşüyor. Bununla ilgili şöyle bir grafik var

3 Beğeni

teşekkürler öğrenmek istediğim tam olarak buydu

van başkale’de 1 aylık kamp kurmak lazım 2500m imiş :slight_smile:

Küçük bir detay: Havadaki oksijen miktarı her irtifada aynıdır. Yani yükseğe çıktıkça oksijen oranı azalmaz, 5000m’de de deniz seviyesindeki kadar oksjjen vardır (yaklaşık 21%). .Ama yüksek irtifaya çıktıkça oksijen moleküllerini bir arada tutan atmosfer basıncı azalır ve bu yüzden havadaki oksijeni ciğerlere almak zorlaşır. Zaten yukarıdaki tabloda da “effective oxygen” denmesinin sebebi bu. Yani oksijen oranı değişmiyor ama hava basıncının düşmesi ile ciğerlere çekilebilen oksijen miktarı düşüyor.

Sonuç ve yaşanan zorluk aynı, ama bence küçük ama önemli bir detay.

9 Beğeni

Aykut Bey; Eminim 2000 metre üzerinde koştugunuz olmuştur.Yazınızda yükseklikteki oksijen ilişkisini anlayabilecegimiz şekilde ifade etmişsiniz.Yüksekte Aladaglarda bu sene ilk koşacagım.Yüksek irtifa,buna dayalı yakalanabilecegim akut hastalıgı üzerine korkmuyorum desem yalan olur.Okuduklarımı özetlersem en az 2 gün 3000 metre civarında kalmak,koşudan 1 gün önce başlayıp 8 saatte bir asetazolamid almak.Bu konuda deneyimlerinizi paylaşırsanız sevinirim.Teşekkürler.

Gursel Bey merhaba,

Oncelikle ilaclar konusunda herhangi bir bilgim yok. Bu konuda dagcilik altyapisi olan biri belki daha dogru bilgi verebilir.

Yuksek irtifa herkesi belli oranda etkiliyor ama bazi bunyeleri daha cok etkiliyor. Etkilemeden kastim mide bulantisi, bas donmesi vs. gibi etkiler, yoksa performans kaybi bahsedilen sebepler yuzunden herkes icin gecerli. Kimisi 1500 - 2000 metre uzerine cikinca problem yasarken kimisi cok daha yuksege buyuk sorunlar yasamadan cikabiliyor.

Bunu ogrenmenin yolu denemek. Ornegin Kars’ta yapilan ultra sadece bir noktada 2000 metre civarina ciksa bile birkac kisi burun kanamasi yasamisti. Saniyorum onun bir yol kosusu olmasi, havanin o gun oldukca sicak olmasi ve parkurun tamami kosulabilecek egimde oldugu icin insanlarin kendilerini zorlamasi da etkili olmustu. Dolayisi ile yuksek irtifada kendinizi ne kadar zorladiginiz da onemli.

Bunun disinda arastirmalara yuksek iritifaya uyum icin en az 2 hafta gerekiyor. Bunu yaristan once yapmak bircogumuz icin mumkun degil. Diger alternatif yaristan 24 saat once gidip daha belirtiler tam ortaya cikmadan kosmak. Bu da baska sebeplerden her zaman uygun olmayabilir. 3-4 gun onceden gidecekseniz kademeli olarak yuksek irtifada zaman gecirmeyi dusunebilirsiniz. Ornegin 1500m’de kaliyorsaniz, ilk gun 2000-2220m’ye cikip 1 saat kadar kalip inebilirsiniz. Sonraki gun daha yuksege cikip burada bir sure kalabilirsiniz gibi. Ama bu konudaki arastirmalara gore birkac gunde tam adaptasyon saglamak mumkun degil.

Dedigim gibi harcanan efor da onemli. Ozellikle vucudunuzun nasil tepki verecegini bilmiyorken her zamankinden daha temkinli baslamakta fayda var. Bir baska konu da beslenme ve sivi alimi. Yuksek irtifada vucut kani kaslara oksijen tasimada daha cok kullanmak isteyecegi icin sindirimde kulllanilabilecek kan miktari azalir. Bu yuzden sindirimi kolay ve hizli enerji veren besinler tercih edilir. Yuksek irtifada hava genelde cok kuru oldugu icin terlediginizi hissetmezsiniz ama hizli su kaybedersiniz. Olumsuz etkileri hizlandirmamak icin yaris oncesinde ve sirasinda mutlaka yeterli sivi alimi da onemli.

3 Beğeni

Gürsel Bey, asetazolamid yüksekliğe alışmanıza yardımcı olabilir ama kullanımının yan etkileri olabileceğine dikkat etmelisiniz. Ayrıca asetazolamid WADA tarafından diüretik ve maskeleme maddeleri arasında listelenmiş yasaklı bir maddedir, yani kullanımı doping yaptığınız anlamına gelir. Resmi derecelendirmenin olduğu bir koşu etkinliğinde, ki Aladağlar koşusu böyle bir koşu, kullanmamalısınız. Yüksekliğe alışmanın genel olarak en iyi yönetimi yüksekte vakit geçirmektir. Bu vakti aşırıya kaçmadan fiziksel iş yaparak geçirirseniz daha iyi bir aklimatizayon kazanabilirsiniz.

2 Beğeni

Böyle amatör bir forumda ‘yasaklı’ listesinde olan bir maddenin adının dahi geçmesinden rahatsız oldum.Sanırım Gürsel Bey bunu internetteki bilgi kirliliğinden dolayı farkında olmadan yaptı.Geçen sene yarışta rakım çarpması yaşayan arkadaşlarımız oldu ve inanın hepsi yarışı öyle yada böyle, dereceye girmeden de! Olsa bitirdi.Ben 0 m rakımda yaşayan bir insanım.Sadece yarıştan 10 gün önce 1400m rakımda olan köyüme gittim ve bir nevi kamp yaptım.Ve sıfır koşu antremanına rağmen yarışı çok keyifli bitirebildim.Dereceye giremedim:-) Size tavsiyem yarışa önce mental olarak hazırlanın ve yarışı kendi kapasitenizi görmek için bir fırsat olarak görün.Onbinlerce dolar harcayıp aylarca seyahat edip Everest’in eteklerine kadar giden ve sonra fiziksel kapasiteleri uygun olmadığı için geri dönen yüzlerce insan var.Koşu ve dagcilik bir ruhsal yolculuktur, yarış değil.Çünkü doğayı yenemezsin.

Öncelikle ortalıgı bu kadar karıştırdıgım için üzgünüm.Internette bu hastalıgı araştırırken aşagıdaki bilgileri okuyup yazılarını zevkle takip ettigim Aykut Beyin tecrübelerinden faydalanmak istedim.İki yılda sonuncusu Likya olmak üzere 7 ultra maraton tamamladım,bu yarışlarda şükür baş agrısı hapı dahil hiçbir ilaç,jel kullanmadım.Yazdıgım ilacın belirttiginiz yasaklılar listesine bile girdigini bilmiyordum.Gerek sizin yazdıklarınız gerek geçen yılın Aladaglar raporlarını okuduktan sonra en az iki gün öncesinden yarış yerine gidip kalmanın en uygun yol olduguna karar verdim.Karsta maraton öncesi (2000 metre yükselti olan yer vardı) 2 gece kalmıştık,yarışta belki yükseltinin fazla olmamasından pek etkilenen kişi olmamıştı.Güzel vurguladıgınız gibi tecrübelerimde,okuduklarımdan ögrendigim zihin olarak hazır degilseniz yarışa hiç girilmemeli.İyiki varsınız. Saglıcakla

[PDF]akut dağ hastalığı - Budak
www.budak.org.tr/wp-content/uploads/egitim/.../13AKUTDAGHAST.pd
Akut Dağ Hastalığından Korunma Yolları
Kademe Kampları : 3000 m civarında 2 ila 5 günlük kamplar
Yavaş Tırmanış : 4000 m nin üzerinde günde 300 m yükselmek
Asetazolamid : Tırmanıştan 1 gün önce başlayıp, en yüksek irtifada en az 5 gün sürmek üzere 8 saatte bir ağızdan 250 mg
Deksametazon : Tırmanıştan 1 gün önce başlanıp, en yüksek irtifada 3 gün devam ettikten sonra azaltarak 5 gün içerisinde kesilmek üzere, 6 saatte bir ağızdan 2-4 mg
Nifedipin : Sadece akciğer ödeminden korunmada

1 Beğeni

Aykut Bey; Teşekkürler. Kafamdan geçebilecek,tüm endişeleri giderecek şekilde cevap yazmışsınız.Karsta bende vardım.Belirttiginiz gibi işin özü kontrollü gitmek,kişiye göre degişimi gözlemlemek.Kars yarış öncesi iki gece kalmıştık belki bunun etkisi belki psikolojik zihinsel olarak daha hazır hale gelmiştim.Burdan Caner Beyede teşekkür etmek istiyorum,bizleri yarış öncesi yaptıgı programla yarışa çok güzel hazırlamıştı.Sarıkamış Şehitlik ziyareti,Anı Harabeleri gitme gibi…Saglıcakla

Üzülmenize gerçekten hiç gerek yok, forum sonuçta bu tür konuların konuşulması için var :slight_smile:

Şimdiden iyi koşular!