Bedava Ekmek Yok

tirmanis.org’da Mark Twight’ın yıllar boyu süren antrenman deneme-yanılmalarını içeren makalesini Sumru Tamer dilimize çevirmiş.Uzun ama çok güzel bir makale.

"Muhtemelen vücudunuzun en önemli kısmı, antrenmana en duyarlı ve rekabet için en önemli kısım sinir sistemidir … Sinir sisteminin eşsiz yeteneği, öğrenme kapasitesidir … Her egzersiz, beyinde depolanan bir hafızanın küçük bir parçasıdır … Eğer gelişigüzel antrenman yaparsak, bu kaydedilir. Eğer aşırı antrenman yaparsak, bu da kaydedilir. Fakat etkili bir şekilde antrenman yaparsak, o hafızayı da koruruz. Sinir sistemi deneyimlediği her şeyi hatırlar, bu yüzden içine ne kaydettiğinize dikkat edin. Bazen, özellikle yanlış antrenman yaparak bedenlerini tüketmiş kişiler için uzun bir “yeniden-antrenman” süreci gereklidir.

Philip Maffetone

http://www.tirmanis.org/79-alpinizm/434-bedava-ekmek-yok-mark-twightv

10 Beğeni

Geçtiğimiz pazar günü yine kendi rotamda, Hacıosman Metrodan Karadeniz’e gittim. Kirazlıbend Tabiat Parkı alanınının patikalarından birinde, her geçtiğimde beni çağıran küçük bir tırmanma parkuruna bu sefer kayıtsız kalamadım :slight_smile: Cep telefonunu tırmanacağım yere doğru bakan bir ağaca yaslayıp yaklaşık eğimi %50-60 gibi 30-40 metre uzunluğunda, yağmaya devam eden yağmurun etkisiyle yumuşak halde olan parkura doğru biraz ürkek biraz cesaretli bir şekilde baktım bir iki dakika. Yukarda sağlam bir gürgen ağacı vardı. Ormandaki en sağlam dostlarımdan olan arada sarılıp öptüğüm güzel ağaçlardan. :smiley: Ağaca gitmeyi ve sarılmayı hedefledim. Sırt çantam yaklaşık 4 kg idi. Bende zaten 92 gibi. Batonları elime sıkıca doladım. Batonlarıma bağlı bayraklarımı da öptüm bi güzel ve hızlıca çıkmaya çalıştım ilk denemede. Ve hızlıca geri inmek zorunda kaldım, tutunamadım. :smiley: İkinci de yine hızlı başka bir yönden çıkmayı denedim sağa ve sola doğru hamleler yaparak ayakkabılarla ve batonlar yardımıyla zor da olsa ancak yarıya kadar çıkabildim, inat etmedim çünkü yükseldikçe artık geriye doğru dönüş çok riskli bir hale gelmekteydi, dengemi kaybecek olursam trail zayiatı olabilirdim. :smiley: Üçüncü denemede, ağaca bakıp tüm gücümle bir sefer bağırdım ve sakin sakin batonları dağcılar gibi
bulabildiğim sağlam noktalara saplayarak, tatlı bacak kaslarımı leg curl de 70 kg çalıştırıyormuşcasına dört noktalı ilerleme ile yavaş yavaş ilerledim, arada arkama bakıp dengemi kaybedersem nasıl düşebilirim diye de hesap yapmayı ihmal etmiyordum. :smiley: Bir sefer sağ ayağım kaydı sadece ve biraz toprağı kokladım sonra yien ara ara bağırarak, kulağımdaki Cesur Ol! motivasyon konuşmasını dinleyerek hedef ağaca sarıldım. :smiley: Telefon kayıttaydı ve onu almadan gidemezdim, aynı yerden de aşağı inemezdim. Biraz görüş menzilinin dışına çıkarak daha makul bir yerden aşağı indim. Toplam 6 dakika sürdü. Biraz bayrağımın biri, biraz dizim, biraz da elim çamur oldu o kadar. Sonra şımardım yavru geyikler gibi tabii :slight_smile: bağıra bağıra tam gaz yola devam ettim vadide. Piknik alanına yaklaşınca normale aldım tüm sistemleri sakin sakin koşuyor halde devam ettim Kemerburgaz yolundan. Karadeniz e Kısırkaya Köyü sahiline, 34 km mesafe ile 6,5 saatte vardım, deniz çarşaf gibiydi şansıma. Biraz dinlenip, atıştırıp yüzerek dinlendim güzelce. Kendime bir aferin daha verdim. :smiley: Şimdi çektiğim videoya Cesur ol! motivasyon konuşmasını montajlayıp keyifle izlicem. Ormanın derinliklerinde daha zorlu bir parkuru aramaya devam edeceğim gelecek antrenman günlerimde. Yaşasın Ultra Tatilller :smiley:

6 Beğeni