Bazı Sorular Bazı Fikirler

Sevgili koşuseverler merhaba,

Yeni bir üye olarak aranızdayım bir süredir. Daha önce yazılan başlıkların birçoğunu okudum, hepsini okuyabilmem pek mümkün değil galiba. Aklımda bir dizi soru var, sizinle paylaşmak fikrinizi almak istiyorum.

Öncelikle kısaca kendimden bahsedeyim. 40 yaşındayım, birkaç yıl öncesine kadar yaklaşık 10 yıl düzenli olmamakla beraber ara ara koşan biriydim. Standart bir ölçüm vardı, genellikle 5 km. 30 dakika koşmaya çalışırdım. Ama birkaç yıldır pek koşmadım, daha çok ağırlık antremanları ve biraz yürüyüşe ağırlık verdim.

40 yaş itibariyle koşuyu düzenli bir şekilde hayatıma yeniden almaya karar verdim. Kalp için doktor kontrolüne de gittim (bildim bileli kötü kolesterolüm hep biraz yüksektir, şu son birkaç yılda kötü beslenme etkisiyle biraz daha yükseldi), kalbimde bir sorun olmadığından emin olmak için sanal anjiyo (bt anjiyografi) yaptırdım. Neyse ki kalp damarlarımda ve genel fonksiyonlarında bir sorun olmadığını, doktordan istediğin gibi koşabilirsin sözünü duyduktan sonra düzenli olarak, haftada 2 defa koşmaya ve 2 defa da ağırlık çalışmaya başladım. Koşu parkurum çok engebeli, sürekli inişli çıkışlı koşu için zor bir yer, 3-4 km’lerden başlayıp 8-10 km’lere kadar geldim, nabız ortalamam da kolumdaki saate göre 160-165 arası.

Aklımdaki sorulardan biri şu: Amacım genel olarak sağlıklı yaşamak, kolesterolü düşürmek, kas vs. kaybetmemek. Ama ihtiyacım olan proteini nereden almam konusunda kararsızım. Yumurtayı barındırdığı kolesterol nedeniyle çok tüketmiyorum, keza et ya da tavuk da öyle. Haftanın çoğu gününde kırmızı et ya da tavuk yiyerek, yanındaki eşlikçilerle beraber kötü kolesterolümü düşürebilir miyim, bilmiyorum. Protein tozlarından da hiç emin değilim (benim cahilliğim de olabilir), gördüğüm kadarıyla genellikle aromalı oluyorlar, bunlar sağlıklı mı, bilemiyorum. Belki bunları bir diyetisyene danışmalıyım ama sizlerin fikrini de merak ediyorum.

Diğer bir mesele de koşunun ne kadar sağlıklı olduğuyla ilgili. Bu konular daha önce de konuşulmuş. Ben de ayrıca araştırdığımda pek çok doktorun koşuyu hiç önermediğini gördüm, dinledim. Az da olsa öneren doktorlar da var. Onlar arasında şu videolar ilgimi çekti (https://www.youtube.com/watch?v=paYKQitps4A ve https://www.youtube.com/watch?v=9HMd2z5lRmY). Dr. Kınıkoğlu özetle diyor ki koşu kesinlikle yürümüye nazaran daha sağlıklıdır. Ama çeşitli bilimsel çalışmalardan derlediği sonuçlara göre de şunu söylüyor: Ne kadar çok koşarsak o kadar iyidir gibi bir şey de yok. Yaklaşık 45 dakikaya kadar koşmak koşudan alınacak faydayı en yukarıya çıkarıyor (faydadan kasıt ölüm riskinin genel olarak düşmesi) ama daha fazla koşmak, fayda çizgisinde bir plato yaratıyor ve faydayı arttırmıyor, kendinizi yıprattığınızla kalıyorsunuz ve hatta zararlı hale geliyor. Bunlar 400 bin kişiyle yapılmış bir araştırmanın sonucu (yanlış ya da yetersiz anlatmış olabilirim, kayıtları izlerseniz daha anlaşılır olabilir). Fikrinizi merak ediyorum ve varsa daha başka içerikleri de merak ediyorum. Gönderebilirseniz sevinirim.

1 Beğeni

Merhaba,
Öncelikle size sağlıklı sporlar dilerim. Koşan, bisiklet süren, tırmanan, kısaca aktif olmayı seven, bir miktar da sınırlarını zorlamayı seven bir kardiyolog olarak size yorum yazmak istedim. Fiziksel aktif olmak, sağlıklı olmak adına haftada 2-3 kez 45 dk - 1 sa lik koşularınız, sizi toplumun diğer kısmına göre kardiyovasküler riskler bakımından daha az riskli konuma taşıyacaktır. Genel yaşam süresi beklentiniz de artacaktır. Evet literatür, çalışmalar bunları söylüyor.
Lipit profili adına sağlıklı diyet derseniz, sofranızı imkanlar doğrultusunda, yeşil yapraklı salatalar, deniz ürünleri, akdeniz diyeti dediğimiz ögelerle ne derece çeşitlendirirseniz sizin için o kadar iyi. Deniz ürünleri ve yeşil salatalar gerçekten önemli. Klinikte hastalara, kırmızı eti haftada 1-2 güne sınırlamalarını, protein gereksinimlerini tahıllara, kuru bakliyatlara yönlendirmelerini söylüyorum genelde. Deniz ürünleri, zeytinyağlılar, yeşil salata ve sebzeler gerçekten dramatik etkiler sağlıyor. Bazen kimi hastalarda genetik olarak lipit profili bozuk olabilir. Bunlara da ilaç desteği ile yine egzersiz ve diyet öneriyoruz.
‘‘Ben de ayrıca araştırdığımda pek çok doktorun koşuyu hiç önermediğini gördüm, dinledim. Az da olsa öneren doktorlar da var.’’ bu ifade bana kabul edilemez geldi açıkçası. Fiziksel, ortopedik kısıtlamalar ya da patolojileri olan birisi değilseniz koşmanızda sakınca yoktur. Burda karıştırılan konu bana göre koşacağım diyen herkesin yarış koşacak gibi hekimlerce ele alınması. Yarışmacı sportif faaliyette bulunmak biraz daha farklı bir kavram. Her ne kadar öncesinde tetkik önerilse de, profesyonel atletler dahil kimi zaman kompetetif sporlar sırasınca üzücü tablolar, olaylar görebiliyoruz, duyabiliyoruz.
Özetle; kişisel pratiğim, kişi koşabiliyorsa evet koşabilir :slight_smile: Sağlıklı kalmak amaçsa, sizin gibi bilinçli bir biçimde tetkiklerini yaptırmış biriyse ona önerim; nabız aralıklarını tespit edip, buna göre egzersizler önermek olurdu.
Egzersizin kaçınıldığı çok az tıbbi durum var, bu hepimizin motivasyonu olmalı, yürümek, koşmak, bisikler sürmek çok daha fazla yaygınlaştırılmalı. Obez toplumlar sıralamasında kaygı verici bir hızla ilerliyoruz. Bana göre bu yavaşlatılmış bir pandemi gibi. Önce kendimize, sonra da çevremize bunu hatırlatıp örnek olmalıyız.
Sağlıklı, spor dolu günler dilerim, takıldığınız konu olursa rahatsız etmekten çekinmeyin lütfen :wink:

19 Beğeni

Omega-3 Takviyesi Alabilirsiniz Ek Olarak Kolestrol İçin.

Herşeyde Olduğu Gibi Koşuyuda Abartırsanız Zararı Olur. Şuanki Yaptığınız Antrenman Periyodu Gayet Güzel Haftalık Hacmi Kademeli Olarak Yükseltirsiniz (%5 yada %10)

2 Beğeni

Sevgili @suysal ve @herdogdu cevaplarınız ve önerileriniz için çok teşekkürler.

Koşuyu kötüleyen (çok koşmayı değil direkt koşmayı kötüleyen) doktorlara bir örnek vermek gerekirse, mesela Osman Müftüoğlu, koşunun insan fizyolojine hiç uygun olmadığını, esas olanın yürüyüş olduğunu ve kalıtsal yapımızın acil bir şey için (örneğin av için ya da av olmamak için) koşmaya uygun olduğunu söylüyor. Hatta koşanları “endorfin bağımlısı” olarak niteliyor. (20. saniyeden itibaren https://youtu.be/Fg6gYn-fR9M?si=TL_wuIgpcXaAjcJh&t=20)

Tabii bu söyledikleri ne kadar bilimsel, hangi kaynaklara dayanıyor, bilmiyorum açıkçası. Benzeri fikirleri paylaşan çok doktor var. Burada tabii bir cevap bulmak için bunları paylaşmıyorum ama koşu üzerine neler söylenmiş diye aratınca genellikle bu gibi görüşler çıkıyor karşınıza.

Bu arada ben genellikle 8 km. koşuyorum, belki düzenli olarak 10’a çıkarım diyorum ama daha fazlasını zorlamayacağım. Hem uzun koşu gün içinde enerjimi azaltıyor, işe güce konsantre olamıyorum pek hem de “çok da abartmamak gerek” önerisini gözeteyim diyorum.

Herkese sağlıklı koşular…

2 Beğeni