Alışveriş siteleri kendileri ürün satmayı bırakıp şahıslara hizmet verip ürün sattırmaya başladılar çoğunlukla.Bu konular hakkında biraz bilgi sahibiyim; bazı arkadaşlarımın bu sitelerde dükkanları var.Ana hizmeti veren firmalar satılan ürünün çakma olup olmadığıyla hiç ama hiç ilgilenmiyor.Zaten butiklerden satış kapasitesine göre %20-30 gibi bir kar alıyorlar.Artı sattığınız ürünün parasına 45 gün bloke koyuyorlar.Bu kadar büyük meblağlardan sadece parayı 45 gün kullanıp ne kadar kar elde ettiklerini siz düşünün.
Bu kadar tatlı bir paranın geldiği yerde eskisi gibi ana firmalar kendileri ürün satacaklarına, şahıslara ürün sattırmak daha işlerine geliyor.Nike gibi markaların akıl almaz güzel çakmaları var, isteseniz de ayırt edemiyorsunuz.Hatta bazı Nike vb. markaların mağazalarında bile bu ürünlere rastlayabilirsiniz.Asics vb. daha az bilinen markaların sahtelerini kimse tenezzül edip üretmediğinden o markalardan ürün almak da sıkıntı yok.
Bazen reklam amaçlı markaların resmi sitelerinde akıl almaz indirimler oluyor.Mesela 2 hafta kadar önce Türkiye Nike resmi sitesinde yeni sezon bazı ürünler müthiş indirimlerle satıldı.Aşağıda link verdiğim 799tl .lik yağmurluğu 145 tl. den sattılar.Böyle bayağı bir ürün sattılar.Tabi sosyal medya bu olayla aldı başını gitti.Bütün siparişleri de gönderdiler (evet ben de aldım ) .Buradaki amaç, bu işlere meraklı insanların hergün siteyi takip etmelerine yol açıyor.
Seçenekler:Tüketici hakem heyetine başvurmak, Ticaret Bakanlığına şikayet ve Nike için bir form: https://www.nike.com/tr/help/a/nike-urun-orijinalligi
Bu forumda yazmak da faydalı, başka markalar orijinal olsa bile malum siteden almam.
ben de linkte koyduğunuz satıcıdan almıştım. sizin uyarınızdan sonra ayakkabıya tekrar baktım ve sahte olduğuna dair birkaç emare tespit ettim. uyarınız için çok teşekkürler.
İçinize sinmemiş veya değiştirmek isterseniz 15 gün gibi iade süresi var.Dahası orijinal olmayan ürün için yok etiketi sökülmüş, yok giyilmiş diyemezler(diyebilirler de, sonuçta sahtekarlık yapılan).Sinek ve mide meselesi, kötü de olsa tecrübe ve sağlıcakla kalınız
Merhaba, ilave yapmak isterim. İzmit Outlet’te de benzer indirimler oluyor. Geçen sene Adidas fabrika mağazasında Pureboost’u 250₺’ye almıştım. Dün de yolum düştü baktım, yine benzer indirimler var, Solarboost gördüm 599₺’ye. Ultraboost da 699₺’di. Her numarayı bulmak kolay değil, çabuk tükeniyor ve takip edip indirim dönemlerinde gitmek gerek. Aynı yerde Nike ve Under Armour fabrika mağazaları da var. Pandemiden dolayı oralara bakamadım, mağazaya sınırlı sayıda müşteri alıyorlar ve uzun bir kuyruk vardı. Hafta içi belki daha uygun olabilir.
Ayaykkabıcı arkadaşım var her markanın her modelin orjinalinden daha güzel yapılmış modelleri var ,70 ila 100 tl arası satıyor ,günlük kullanımda hiçkimse imutasyon olduğunu anlayamaz ,tabiiki zor şartlara geldiğinde kendini belli ediyor. Fakat orjinl mağazasından aldığım adidas maraton 2 modeli 500 km yi görmeden altı kocaman açıldı bunuda gördüm, gittim değiştirmeye ,adamlar zaten her türlü püskürtmeye programlı ,hata benimmiş geri döndüm.Ama 4000 km koştuğum ayakkabımda var tabiiki adidas değil.
bu yorum dikkatimi çekti de bu fikir daha önce benim de aklıma gelmişti ama bu sporda hatrı sayılır süre boyunca uğraşan abilerime bu meseleyi danıştığımda bana bunu yapmamamı önerdiler. Güncel vakitte ayakkabı almanın önemini şu şekilde açıkladılar; zamanla hiç kullanılmasa da kenarda duran ayakkabıların yastıklama sistemi bozulmaya uğrar, dediler. Siz bu konu hakkında farklı bir görüşe sahipseniz sizi de dinlemek isterim.
aşırı iklim koşullarında (ciddi eksi dereceler veya aşırı sıcaklar) çok uzun süre (bir kaç sene gibi) kullanılmaması belki dediğiniz gibi özellikle köpük kullanan (artık çoğu model) modellerde sorun olabilir diye düşünüyorum fakat, oda sıcaklığında üzerine hiç yük binmemiş bir ayakkabının özellikle de yastıklama sisteminin nasıl bozulacağı pek aklıma yatmadı açıkçası…araştırmaya değer bir konu kesinlikle…
10 seneyi aşkın bir süreden beri düzenli koşuyorum.Bugüne kadar hep böyle bir yol izledim.Bahsettiğin malzemenin zamanla işlevliğini yitirmesi lafını birkaç kişiden daha duydum.Sadece hissiyatla söyleyebilirim ki o lastik malzemenin 2-3 sene gibi bir sürede bozulmasını çok aklım almıyor.Ama konu hakkında fazlaca yorumda bulunabilecek teknik bir veri yok elimde.Malzeme fiyatlarının artması ve alım gücümüzün azalmasını da hesaba katarsak iş iyice zorlaşıyor.
kesinlikle zaten ben bilimsel verilere dayanarak konuşmadım, büyüklerimin söylediklerini aktardım sadece. Aksi de çıkabilir ve aksi durum da bana mantıksız gelmiyor. Bilmediğim konuda yorum yaparak yanlış yönlendirmek istemem kimseyi, teşekkür ederim yorumunuz için
Meslegini hic icra etmemis bir malzeme muhendisi olarak animsadigim kadariyla sunu soyleyebilirim. Genel olarak polymerler zamanla bozunurlar. Polymer degradation deniyor sanirim. Ama hem polymerler cok genis bir malzeme ailesi hem de bozunma cok genis bir ifade. Bu bozunmanin nedeni isik, sicaklik, kimyasallar vb. olabilir. Artik cok degisik malzemeler de kullanilmaya baslandi ama genellikle ayakkabi tabanlarinda EVA kullaniliyor. Ona da EVA degradation diye aratip bakilabilir. Ozetle evet boyle bir bozunma var ama malzemeye ve ortama bagli. Malzeme cok iyi degilse ve ortam bozunmaya musaitse 2 yilda gercekten cok kotu duruma gelebilir. Ama gelmeyebilir de
Aslinda bunu sararan ve catlayan plastiklerde ya da eski oyuncaklari elimize aldigimizda kirilgan olmalarinda deneyimleriz. Bundan korunmak icin yani @artan’in onerisini en iyi sekilde uygulayabilmek icin, vakumlu torbada, karanlik ve kuru bir dolapta muhafaza etmek iyi olabilir. Ve tabii kimyasal hicbir sey ile temas ettirmemek (kati, sivi ya da gaz). En azindan boylece saglikli kalma suresi uzatilabilir.
Sakladigimiz degil kullandigimiz ayakkabilari yikarken de sadece su ile yikamak gerek aslinda, bu yuzden. Kullandiginiz sabun, sampuan ya da deterjanin nasil bir etki yapacagini bilemezsiniz. Bir de en onemlisi, dunyaya yasami da olumu (bozunmayi) de saglayan seyden uzak tutmak: gunes.
Özellikle kauçuk ve tpe malzemelerin genel ifade ile baskıya maruz kaldıktan sonra tekrar eski şekline dönme yeteneklerine yönelik bir çok farklı test yapıldığını söyleyebilirim.
Her ne kadar genelde statik olarak test edilen bir özellik olsa da konu ile en yakın olarak ilişkilendirebildiğim “Compression Set” özelliğidir. Çok detaya girmeden, malzemelerin belirli sıcaklıkta belirli bir yük ile sıkıştırıldığında eski hallerine ne ölçüde geri geldiği test ediliyor. (yük altında ezilen bir numunenin yük kalktıktan sonra eski yüksekliğine geri dönme özelliği test ediliyor.)
Neticede bu malzemeler doğadaki her şey gibi fizik kurallarından bağımsız değiller ve yaşlanıyorlar. Yastıklama beklenti olarak temel alındığında malzemeden beklenen yetenek baskıyı azaltıp karşı olarak baskıya cevap verebilmek ise sanırım bu özelliğe atıf yapmak yanlış olmaz.
biraz araştırınca aşağıdaki linkleri buldum; her ne kadar 2 sene sonra kullanırım diye ayakkabı almışlığım ve birinci elden tecrübe etmişliğim olmasa da, mümkün mertebe hava almayan bir torbada, oda sıcaklığında güneş ışığından uzak tutulan bir ayakkabının kullanılmadan 1-2 sene içerisinde özellik kaybedeceğini (alphafly ve türevlerini hariç bırakarak konuşuyorum o teknoloji zaten başlı başına bambaşka bir dünya) düşünmüyorum, 2-3 sene içersinde de elit koşucular dışındaki koşucuları etkileyecek bir malzeme kalitesi veya kullanım ömrü değişikliği olmayacaktır bence…
teknolojik değişiklikler ve stok maliyeti sebebi ile de 4-5 sene sonra giyerim diye ayakkabı alınmasını pek mantıklı görmüyorum açıkçası
Ayakkabı magaza sahibi arkadaşım var, 2 yıl rafta beklemiş satılmamış ürünleri bedava gibi fiyata elinden çıkarıyor, gezici sergi açan satıcılar bunlar alıp güzel bir kar koyarak geçici sergilerde peynir ekmek gibi satıyor, 30 tl 50 tl gibi fiyata imute ayakkabilar satılıyor. Raf ömrünü tamamlamamış ürünler ise 200 tl gibi fiyattan alıcı bulabiliyor. Ne fark oluyor diye sorduğumda ayakkabı durduğu yerde uçucu malzemeleri yapiskanlari atmosfere salarak ömrünü durduğu yerde tüketiyor, müşteriye verilmeyecek duruma geldiğini söylüyor.
Merhaba, öncelikle aklımda olan soruları sormuşsunuz ben de şu anda aynı durumdayım. 4 nisan 2021 Yarı maratonu için amatör hazırlık içerisindeyim. Decahtlon ile başladım ve yetersiz olduğunu deneyimledim. Ayak ağrısı çekiyorum. Bugün yarın yeni bir ayakkabı alacağım. Henüz tam karar veremedim ama buradaki deneyimli kişiler sayesinde umarım doğru ayakkabıyı bulacağım. Gel Kayano26 ya da nike-air-zoom-pegasus-37-by-you düşünüyorum. Katkılarınız için teşekkürler.
Ayak ağrınızı çektiğiniz bölge aslında ciddi bir ipucu verecektir size. ilave olarak taban yapınızı görmeyi sağlayacak bir test (en basitinden ıslak ayak ile kağıda basmak gibi) da yeni ayakkabı alma sürecinde yn gösterici olabilir. Bu bilgiler olmadan ayakkabı modeli önermek pek doğru olmayacaktır. Mesela örnek verdiğiniz modellerden Gel Kayano, içe basanlar için geliştirilmiş bir modelken, Peg37 notr bir ayakkabı.
İçe bastığımı sanıyordum, başka başka sorunlar çıkmaya başladı. Dediğiniz gibi yaptım fakat içime sinmedi bugün ücretsiz ayak analizi yapan FootBalance 'a bağlı bir merkeze gidip tam olarak öğreneceğim.
) .Buradaki amaç, bu işlere meraklı insanların hergün siteyi takip etmelerine yol açıyor.
