Atrial fibrilasyon teşhisi koşu hayatını bitirir mi?

herkese merhaba,
geçtiğimiz hafta koşu bandında henüz daha koşmaya başlamadan nabız kontrolü yaptım ve 128 gördüm. Yaklaşık 3 haftadır aslında bir huzursuzluk hissediyordum. Eymir’de koşarken pace’lerde % 20’lik bir zaman artışı olmaya başlamıştı ve 10K yormaya başlamıştı. Bunu ilk kez Mart’ın ikinci haftasında bir önceki gün ciddi miktarda alkol aldıktan sonra Eymir koşusunda hissetmiştim. Ancak geçtiğimiz haftaya kadar havalardan dolayı spor salonundaki faaliyetlerimi sürdürdüm. 5-6 km koşu, fitness akabinde 2 km yüzme (40-42 dk). Belirtiğim gibi koşu bandında 128 nabızı görünce bu konuyu ciddiye almam gerektiğini kolayca algıladım. Ertesi gün Başkent Üniversitesi hastanesinin önceden alınmış randevu sayesinde yolunu tuttum. Ben sporla ilişkili olduğunu düşündüğüm sakatlıklarda benzer sporları yapan hekim arayışına girmeye özen gösteririm. Doç. Dr. Alp Aydınalp hocamın da spor yaptığını duymuştum, randevuyu da ona göre almıştım. Kendisi şikayetlerimi dinledi, runtastic ölçümlerinden bahsettim ve beni EKG’ye gönderdi. Sonuç artriyal fiblirasyon, yani kalpte ritm bozukluğu. Biraz da heyecanlanmanın etkisiyle EKG 140’ı gösteriyordu. Apar topar yoğun bakıma aldılar, Tee denilen çok can sıkıcı bir yöntemin ardından kalbimde pıhtı olduğunu öğrendik. gençlerde (yaş 45) bu durum pek olmazmış. Sonra bu hastalığa neden olabilecek her türlü tetkik yapıldı. Kalp, tansiyon, şeker, trioid taramaları, görüntüleme eşliğinde yapıldı. Tüm değerler gayet iyi çıktı. Sonunda ağır spor yapanlarda ve alkol alanlarda bu durumun olabileceği söyleni. Şimdi 1 ay kan sulandırıcı, diltizem ve sakin bir yaşam sürüyorum. 1 ay sonunda pıhtı çözülmüşse pıhtının oluştuğu bölgenin yakılması gibi bir operasyondan bahsedildi ki bu sanırım genç hastalarda işe yarıyormuş. Lafı uzattığım için özür dilerim ama benzer bir problem yaşayan veya bu konuda bilgisi olan arkadaşlardan bundan sonra koşu yapıp yapamayacağım konusunda bilgi alabilirsem çok mutlu olacağım. Hocam bunun elit atletlerde dahi olabildiğini söyledi, ama şu da bir gerçek ki pıhtı fikri, insanda sürekli bir saatli bomba taşıyor hissi uyandırıyor. Herkese şimdiden teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim. Kendinize çok iyi bakın.

1 Beğeni

Merhaba. Öncelikle geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede iyileşir ve spor yapmaya devam edersiniz.
Kimsenin yanıt yazmadığını görüyorum. Bunun bence en önemli nedeni konunun çok tıbbi ve spesifik olması. Anlattıklarınız yorum yapmayı çok zorlaştırıyor. Ama alkol bağlantısına değinmeniz iyi olmuş. Bu konu birçok koşucu tarafından göz ardı ediliyor olabilir.
Gelişmelerle ilgili buraya yazabilirseniz seviniriz.

1 Beğeni

Merhaba sevgili spinodal. Öncelikle mesajınız için teşekkür ederim. Forum üyelerinin genellikle cevap verme konusundaki hassasiyetlerini takdirle karşılamışımdır. Bu paylaşım sonrası hiçbir cevap gelmemesi açıkçası beni şaşırtmaktan ziyade biraz ürküttü. Acaba herkes bu konuda bir şeyler biliyor da içlerinden ah zavallı spor hayatı mahvoldu diye düşünüyorlar mı diye düşünmedim desem yalan olur :)) . Bir aydır konuyla ilgili oldukça derin araştırmalar yaptım. Türkçe kaynak sıkıntılı. Aslına bakarsanız konu sıradan bir taşıkardi gibi gözükse de eğer yapısal (kalp damar sistemine) bir sıkıntı görünmüyorsa kompleks bir durum olarak değerlendirilebiliyor. En azından yabancı kaynaklarda bu konuda bir hemfikir söz konusu. Ben açıkçası bu konunun koşucu veya triatloncular için sizin de belirttiğiniz gibi atlanmaması gereken bir durum olduğuna artık inanan biriyim. Aritmi belki öldürmüyor ama buna bağlı gelişen pıhtılaşma çok ama çok önemli hayati risklerin kaynağı olabiliyor. Ben 21 Mayıs’ta yeniden Transözofageal Ekokardiyografiye gireceğim. Bu tetkikle kalbin atrial bölgesindeki pıhtılaşmanın durumu kontrol edilecek. Eğer pıhtı gitmişsse ablasyon denilen, kabaca aritmiye neden olan bölgenin yakılması operasyonu olacak. Ancak gerek doktorumun gerekse araştırdığım yayınlarda AF geçiren atletlerin büyük bir yüzdesinin bir kez daha aynı sıkıntıyı yaşamaları mümkünmüş. Konuyla ilgili olarak herkesin çok dikkatli olmasını rica ediyorum, ilginize tekrar teşekkür ediyorum. Sevgiler.

merhaba @kosanadam hastaliginizla ilgili olarak hangi asamadasiniz acaba ? sureci nasil gecirdiniz, ablasyon oldunuz mu ? spor hayatiniza devam edebiliyormusunuz, bu illete yeni yakalanmis biri olarak birazz bilgi verebilirseniz cok sevinirim.

Merhaba,
Öncelikle geçmiş olsun. Umarım şifa bulmuşsunuzdur.
İlk gönderinin üzerinden 6 sene geçmiş ancak sonradan okuyacaklara ve belki size de faydası dokunur düşüncesiyle bilgi ve deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.
Kırk dört yaşındayım, bana da 13 sene önce 31 yaşındayken Atriyal Fibrilasyon teşhisi kondu. O dönemde düzenli koşu veya başka bir egzersiz yapmıyordum.
Birçok tetkik yapıldı ancak sebebi bulunamadı. Doktorumun söylediğine göre benim yaş grubumdaki Atriyal Fibrilasyon vakalarının %40’ında bu durum vardı, yani sebep bulunamıyordu.
Birkaç sene ilaç kullandım ancak yan etkileri ve ritim bozukluğu ataklarını pek de durduramamış olması nedeniyle ilacı bıraktım.
Akabinde ilk teşhisten 6 sene sonra 37 yaşımdayken radyokfrekans (ısıtarak yakma) ablasyonu yapıldı. Ancak işe yaramadı.
Bir sene sonra 38 yaşımdayken bir kez daha ablasyon yapıldı ancak bu sefer kriyobalon (soğutarak yakma) ablasyonu yapıldı ama o da pek işe yaramadı.
İkibinonaltı senesinde 39 yaşımdaylen kadim dostum Erol Dinneden’in tavsiyesi ve teşvikiyle koşu sporuna başladım. Antrenmanlarımın öncesinde, esnasında ve sonrasında Atriyal Fibrilasyon veya daha farklı bir ritim bozukluğu yaşamadım.
Bilimsel bir veri değil ancak koşu antrenmanlarımı daha düzenli yaptıkça ve orta-üst seviyede tuttukça kendimi daha iyi hissettim ve ritim bozukluğu ataklarım da giderek azaldı.
Şimdi 44 yaşındayım, 18 aydır sorun yaşamadım. Bunu düzenli koşulara ve özellikle de stresli yaşantımı eskisine göre daha fazla kontrol altına almış olmaya borçlu olduğumu düşünüyorum.
Ablasyon Atriyal Fibrilasyonu tamamen ortadan kaldırmak için tek seçenek ama herkes için uygun değil.
Atriyal Fibrilasyon tek tür ritim bozukluğu değil, birçok farklı ritim bozukluklarıyla çakışıyor ve karışabiliyor, iç içe geçebiliyor.
Bu nedenlerle hekiminizin özellikle aritmiler (ritim bozukluğu) konusunda deneyimli bir kişi olması çok önemli. Özelden mesaj yazarsanız hekim tavsiyesinde bulunabilirim.
Atriyal Fibrilasyon sizi öldürmez ancak pıhtı atma sorunu en büyük riski bu nedenle bazı hastalar sürekli kan sulandırıcı kullanmak zorunda kalıyor.
Hekimlerin büyük bir kısmı size koşmamanızı ve sadece tempolu yürüyüş yapmanızı söyleyecektir çünkü kimse risk almak istemez.
Ancak sizi bir süre takip eden, kalbinizin anatomisini bilen aritmiler konusunda uzman olan bir kardiyolog size en doğru önerileri verecektir.
Tekrar geçmiş olsun, sevgiler.

5 Beğeni