Sevgili İsmail EREN bey.
İyi günler dilerim. 2023 yılının Ekim ayında RunZone5 isimli bir koşu grubu kurduk. 8 ay gibi kısa bir sürede çok fazla insana ulaştık, çok fazla insanı koşuya başlattık. Bizim grubumuzda dahil olmak üzere hiçbir koşu grubu zorla hiç kimseyi katmıyor. Hiç bir zorlama yok.
Bakın yukarıdaki link koşu grubumuza ait. Bu kadar kısa bir sürede neler başardık bir bakmanızı, görmenizi isterim.
RunZone5 için çok ama çok daha fazla çalışıyoruz Sosyal medya ekibimiz, Pacer ekibimiz ve yönetim ekibimiz var. Çok bilinçli bir şekilde bu grubu yönetiyoruz. Umarım spor grupları çoğalır. Hem sosyalleşme, hem sporu insanlara sevdirme açısından çok harika bir deneyim.
Kimse grupla koşulmasın demiyor. Ama bunu yaparken, insanları rahatsız etmeden yapmak lazım. Düğün konvoyu yapıp, tüneli tıkayan sığırlar da kötü niyetle yapmıyorlardır. Mesela Caddebostan’da yolun bir kısmı bisiklet yolu ; siz grup halinde koşarken denize yakın kısmı tamamen kapatırsanız insanlar bisiklet yoluna atlmak zorunda kalıyorlar. Pazar sabahı erkenden, martı sesleri ile yürümek isterken sizin sözde motivasyon amaçlı çaldığınız kulak tırmalayıcı müziğe katlanırken koşanlara öfkeleniyorlar. Sporu yaymak; medeni ve örnek davranışlarla olur. APAÇİLİK yaparak değil. Burada bile bunları yazmak bence hicap edilmesi gereken bir şey.
Mesajınız bana bir noktayı hatırlattı. Koşu grubunuz için değil ortaya yazacağım bir konu.
Açıkçası bana göremesleği spor olmayıp bunu sağlık ve keyif için yapan kitlenin, koşu gruplarında, gymlerde, spor stüdyolarındaki mesleği spor olan insanların rekabetçi duygularına ayak uydurmaya çalışması ve zamanla aynı hırsa sahip olması bu tartışmalara neden oluyor.
Burayı okuyan herkese ve kendime hatırlatmak istediğim konu; işi spor olan insanların rekabetçi duygularını benimseyip, aynı hırslar ile spor yapmamalıyız… Alacağımız keyfi çok azaltır.
Eğlenmek ve vakit geçirmek için sürekli başka insanlara ihtiyaç duyanlar birey olamamanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyor olabilir mi ?
İlber Hoca’nın dedikleriyle konu da bazı yorumlar örtüşüyor sanırım
Cumartesi sabahı bildiğim ne kadar koşu grubu (bireysel koşanlara saygılı veya saygısızca davranan) var ise caddebostan civarında toplanıyor. Geçen sene yazın son günlerinde -yan yana geçilecek mesafenin kalmamasından dolayı- sahilde koşarken insanların laf dalaşına girdiğine de şahit oldum. Umarım önümüzdeki günlerde sahil hattında gerilim artmadan herkes keyifle sporunu yapmaya devam edebilir.
Caddebostan düğün salonu gibiydi bugün,Shake out koşusu yapmayan grup kalmadı,Sesleri ile görüntüleri ile rahatsız ediyorlar,Sol fraksiyonlar gibi sürekli bölünüp, küçülüp çogalıyorlar,2014-2015 yılında beraber kostuğum insanlar Coach (Koç) oldular, hepsi sanarsın jack daniels, hal higdon,Ne görmeye ne de seslerini duymaya tahammülüm yok,İBB orhangazi parkını zamanında iyi ki yaptıda caddebostan tekelinden kurtulup bu saçmalıklardan bir nebze kaçmayı başardık,
Bir de bunların salı, çarşamba ve persembe kenan onuk hali var,Pist kullanmayı bilmeyen, instagram pozu için gelenler, kendini motive etmek için insana benzemeyen sesler çıkartanlar…
Bu tür koşuculardan Belgrad Neşet Suyu parkurunda da var. Ormanın ortasında müziği açarak niye koşarsın? Hele insana benzemeyen sesler çıkaranlar.. Ormandaki hayvanlar bile korkup kaçıyorlardır..
4 yıldır koşuyorum, İngiltere de hiç denk gelmemiştim. ilk kez Cappadocia da şahit oldum. Demek ki Türkiye de çok yaygın. Ben zaten koşunun solo bir spor olduğunu düşündüğüm için koşu gruplarına da bir anlam veremiyorum. Değil ki yüksek sesli müzik dinlemek