evet, güzel bir polemik başlamak üzere 
Bu gıdalar zararlı gıda değiller.
Bu gıdalar besleyici düşük, kalori miktarları yüksek, tokluk verme hisleri zayıf gıdalardır. Bu özellikleri nedeniyle gıda temel gıda ihtiyaçlarımızı karşılayamadan kalori fazlalılığına geçmemize ve kilo almamıza sebep olabilecek gıdalar.
Ama miktardan bağımsız olarak kötü veya zararlı değiller.
Ne demek istediğimi biraz detaylı anlatayım.
Örneğin böbreklerimiz ortalama olarak 1 saatte 1 litre su filtre edebilir.
Ama 2-3 saat içerisinde 5-6 lt civarında su içersek su zehirlenmesi (hiponatremi) yüzünden %50 ölme ihtimalimiz var. Miktar arttıkça ölüm oranı yükselir.
Bakın zarar verir demiyorum, su doğrudan öldürüyor diyorum.
E bu durumda su ölümcül bir madde deyip yarışlarda suyu yasaklamamız mı gerekiyor 
16.yy’da yaşamış Paracelsus alttaki görseldeki sözleri söylemiş.
5 asır önce söylenen bu sözler Tıp kitaplarının başlıklarında dahi kocaman yazılır.
Tüm doktorlar bunu bilir.
Ama bir şeyler pazarlama derdinde olan şarlatan doktorlar bunu bilmiyor gibi yapıp bizi manipüle ediyorlar.
Gıdaları zararlı diye etiketleyip bizi kendi sattıkları ürünlere veya fikirlere kanalize ediyorlar.
Bu zararlı gıda - yararlı gıda ayrıştırmaları nedeniyle yeme bozuklukları insanlık tarihinde hiç görülmemiş bir oranda rekor seviyelere ulaştı.
Bu yeme bozuklukları nedeniyle bunalıma girip intihar eden insanlar var artık.
Bu yeme bozuklukları nedeniyle diyetlerdeki başarı oranı çok düştü ve bu yüzden tarihte hiç olmadığı kadar diyetisyen türedi.
Artık bu ayrıştırmaları bir kenara bırakıp bunların farkına varmalıyız.
Ayrıca tüm bu yukarıda listelenen gıdalar poşete girebilmek için "Tarım ve Orman Bakanlığı"ndan onay almak zorunda. Tüm gıda paketlerinde bu onay gösterilmek zorunda. Bu sadece bizde değil, tüm ülkelerde gıda bakanlıkların onayı alınmak zorunda.
Hal böyleyken bizi “zararlı gıda” sözü ile korkutan sağlıkçı şarlatanlar bu onayların iptali niye hiç mücadele etmiyorlar? 
Madem miktardan bağımsız olarak zararlı, o halde sağlıkçılar insanlık için bunların izinleri iptal ettirmek için niye hiç mücadele etmiyorlar 
Öyle bir mücadele hiçbir ülkede olmuyor. Çünkü öyle bir mücadeleye girseler hiçbir şey elde edemeyeceklerini, savlarının kolaylıkla çürütüleceğini biliyorlar.
Onlar sadece bizi korkutuyorlar.
Sözlerimi bağlıyayım;
Günlük protein ihtiyacınızı ve lif ihtiyacınızı alıyorsanız, geri kalan enerji ihtiyacınızı karşılamak için günlük kalori ihtiyacınızın %20’sini bunlardan karşılamanızın ne size nede başkasına hiçbir zararı olmayacaktır.
Şöylede düşünebiliriz;
Bu gıdalar tüm ülkelerde tüm marketlerde, tüm bakkallarda yani her yerde satılıyor ve hemen hemen herkes tarafından tüketiliyor.
Bunlar gerçekten miktardan bağımsız zararlı olsaydı milyarlarca insanın ölümüne veya hastalanmasına sebep olmaları gerekirdi.
Ama görüldüğü öyle bir şey olmuyor.