Yarışlarda Dağıtılan Zararlı Gıdalar

Bu başlık altında bazı yarış kitlerinde, yarışların etkinlik alanında ve yarışların CP’lerinde dağıtılan zararlı yiyecek ve içecekleri paylaşalım. Ben hemen ilk aklıma gelenleri yazayım.

  • Redbull ve benzeri enerji içecekleri,
  • Hazır toz çorbalar, aynı markaların endüstriyel olarak pazarladıkları çabuk makarna, çabuk noodle ürünleri,
  • Ultra CP’lerinde dağıtılan peynirler (Bunlar kaşar peyniri değil genelde tost peyniri olarak satılan katkı maddeleri ile hazırlanan ucuz endüstriyel ürünler oluyor)
  • Nescafe, 3’ü bir arada kahveler
  • Poşet çaylar
  • Kola (evet Ultra’larda işe yarıyor, enerji veriyor kesin ama koşunca zararları bitmiyor)
  • Gazozlar, endüstriyel meyve suları, ev yapımı tadında endüstriyel limonatalar
  • Cips (sade patates cipsi de dahil)
  • Çikolatalı gofretler
  • Haribo, jelibon gibi yumuşak şekerler
8 Beğeni

Saydığınız ürünler Aslında Süreklilik esnasında zararı olur. Gündelik hayatınızda bunları sıkça tüketiyorsanız olumsuz etkiler. Nadiren ve az tüketildiğinde sorun olmaz ekstra bşr rahatsızlığınız yada alerjiniz yoksa.

9 Beğeni

evet, güzel bir polemik başlamak üzere :grinning_face:
Bu gıdalar zararlı gıda değiller.
Bu gıdalar besleyici düşük, kalori miktarları yüksek, tokluk verme hisleri zayıf gıdalardır. Bu özellikleri nedeniyle gıda temel gıda ihtiyaçlarımızı karşılayamadan kalori fazlalılığına geçmemize ve kilo almamıza sebep olabilecek gıdalar.
Ama miktardan bağımsız olarak kötü veya zararlı değiller.

Ne demek istediğimi biraz detaylı anlatayım.

Örneğin böbreklerimiz ortalama olarak 1 saatte 1 litre su filtre edebilir.
Ama 2-3 saat içerisinde 5-6 lt civarında su içersek su zehirlenmesi (hiponatremi) yüzünden %50 ölme ihtimalimiz var. Miktar arttıkça ölüm oranı yükselir.
Bakın zarar verir demiyorum, su doğrudan öldürüyor diyorum.
E bu durumda su ölümcül bir madde deyip yarışlarda suyu yasaklamamız mı gerekiyor :face_with_monocle:

16.yy’da yaşamış Paracelsus alttaki görseldeki sözleri söylemiş.
5 asır önce söylenen bu sözler Tıp kitaplarının başlıklarında dahi kocaman yazılır.
Tüm doktorlar bunu bilir.
Ama bir şeyler pazarlama derdinde olan şarlatan doktorlar bunu bilmiyor gibi yapıp bizi manipüle ediyorlar.
Gıdaları zararlı diye etiketleyip bizi kendi sattıkları ürünlere veya fikirlere kanalize ediyorlar.

Bu zararlı gıda - yararlı gıda ayrıştırmaları nedeniyle yeme bozuklukları insanlık tarihinde hiç görülmemiş bir oranda rekor seviyelere ulaştı.
Bu yeme bozuklukları nedeniyle bunalıma girip intihar eden insanlar var artık.
Bu yeme bozuklukları nedeniyle diyetlerdeki başarı oranı çok düştü ve bu yüzden tarihte hiç olmadığı kadar diyetisyen türedi.

Artık bu ayrıştırmaları bir kenara bırakıp bunların farkına varmalıyız.

Ayrıca tüm bu yukarıda listelenen gıdalar poşete girebilmek için "Tarım ve Orman Bakanlığı"ndan onay almak zorunda. Tüm gıda paketlerinde bu onay gösterilmek zorunda. Bu sadece bizde değil, tüm ülkelerde gıda bakanlıkların onayı alınmak zorunda.
Hal böyleyken bizi “zararlı gıda” sözü ile korkutan sağlıkçı şarlatanlar bu onayların iptali niye hiç mücadele etmiyorlar? :face_with_monocle:
Madem miktardan bağımsız olarak zararlı, o halde sağlıkçılar insanlık için bunların izinleri iptal ettirmek için niye hiç mücadele etmiyorlar :face_with_monocle:

Öyle bir mücadele hiçbir ülkede olmuyor. Çünkü öyle bir mücadeleye girseler hiçbir şey elde edemeyeceklerini, savlarının kolaylıkla çürütüleceğini biliyorlar.
Onlar sadece bizi korkutuyorlar.

Sözlerimi bağlıyayım;
Günlük protein ihtiyacınızı ve lif ihtiyacınızı alıyorsanız, geri kalan enerji ihtiyacınızı karşılamak için günlük kalori ihtiyacınızın %20’sini bunlardan karşılamanızın ne size nede başkasına hiçbir zararı olmayacaktır.

Şöylede düşünebiliriz;
Bu gıdalar tüm ülkelerde tüm marketlerde, tüm bakkallarda yani her yerde satılıyor ve hemen hemen herkes tarafından tüketiliyor.
Bunlar gerçekten miktardan bağımsız zararlı olsaydı milyarlarca insanın ölümüne veya hastalanmasına sebep olmaları gerekirdi.
Ama görüldüğü öyle bir şey olmuyor.

14 Beğeni

İlk mesajda barisgoker’in sıraladığı gıdaların içinde koruyucu maddeler var.Ürün ömrünü uzatmak,nemden korumak , küflenmesini engellemek.
En masum örneklerden biri ‘‘sirke’’ bir çok ünlü markaların sirkesinde ‘’ sodyum metabisülfit ‘’ var . Neden var ?
Bahsi geçen gıdalar zararlı olmayabilir benim yanlış bulduğum nokta ise bu yiyecekler ile katkı-koruyucu maddelerin de tüketilmesi sağlığa zararlı mı ?
Kaç kişi çocuğuna jel şeker veriyor ?
Kaç kişi sabahları kahvaltıda ekmeğine …tella sürüyor ?

bu soruyu şöyle sormalıyız;

Bu maddeler hangi miktarı aşarsak sağlığa zararlı hale geliyor?

Bunlar tüm marketlerin raflarında sürekli varlar ve var olmaya devam ediyorlar.
sürekli sirkülasyonu olmayan hiç bir ürün raflarda beklemez.
Demek ki bu sirkülasyonu sağlayacak kadar çok kişi bu ürünleri alıp kullanıyor.
Ülkede toplu bir sağlık sorunu meydana gelmiyor.
Demek ki bunlar bizi korkuttukları kadar kötü değil

Sodyum metabisülfit ya da sodyum pirosülfit, disodyum tuzu olarak da bilinir ve inorganik bir maddedir. Erime sıcaklığı yaklaşık 150°C ‘dir.

Sodyum metabisülfit dezenfektan, antioksidan ve koruyucu madde olarak kullanılmaktadır.

Toz haline getirilmiş meyve özütlerinde ve şekerlemelerde bulunur.

Şarap ve bira yapımında kullanılan Campden tabletlerinin ana maddeleri sodyum metabisülfit ya da potasyum metabisülfittir. Vücuda günlük alınma miktarı her kg başına maksimum 0.7 mg dır. Yan etkisi yoktur, karaciğerde, zararsız olan sülfata oksitlenir ardından üre yardımıyla atılır.

Özel olarak şarap ve bira yapımında sterilizasyon aracı olmaktadır.

İçilebilir suyu tuzundan ayırmak, aynı zamanda içme suyundan kloramini ayırmak için de kullanılmaktadır.

Kurutulmuş meyve ve sebzelerde koruyucu olarak kullanılır.

2 Beğeni

Kesinlikle azı da zararlı. Nasıl ki 1 sigara içince insan ölmüyor, yaşamaya devam ediyor ama vücuduna aldığı 1000’i aşkın zehirle organlarına kalıcı zarar veriyor ve ileri yaşlarda etkileri ortaya çıkıyor. Bunlar da öyle azını tüketmek te zarar veriyor.

Ayrıca bu ürünlerin tüm Dünya ülkelerinde satılması zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Sigara da tüm gelişmiş ülkelerde zararları iyi bilindiği halde satılmaya devam ediyor.

Bu gıdalardaki palm yağı ve türevi trans yağlarla, Aspartam, Assesülfam K gibi yapay tatlandırıcılarla, hazır çorbalarda, hazır noodle’larda, cipslerde bulunan Monsodyum Glutamat ile vücudunuza zarar verirsiniz. Kalp sağlığınıza zarar verirsiniz, vücudunuzdaki kanser hücrelerini beslersiniz… Koşarak ta bunların kalıcı zararlarını gideremezsiniz.

Burada ayrı ayrı detaylarına girmeyeceğim isteyen detaylı araştırabilir.

3 Beğeni

O zararlı bu zararlı nerede eski gıdalar falan filan ama ortalama yaş ömrü gittikçe artıyor. Önemli olan miktarı yoksa suyun bile fazlası zararlı. Yararları ve zararlarını bilip kısa vadeli olarak bu gıdaları kullanmak gerek. Öte yandan sağlık için sebze meyve diyorsun pepsit var, kuruyemişte aflatoksin, tavukta antibotik, her türlü gıdada hile ülkemiz sağlıklı beslenmeye çalışan için bir cehennem.

3 Beğeni

Çok büyük bir pazar ve bu işten para kazanan üreticilerin her zaman bir cevabı oluyor .Marketten alınan yoğurt buzdolabında bozulmadan aylarca duruyor.Margarinden sineklerin bile korktuğu doğruysa , dikkatli olunmalı.

1 Beğeni

Gıdalarda Koruyucu Maddeler, Tarım Ürünlerinde Verimliliğini Arttıran Genetik Oynamalar vs Olmasaydı Dünya Çapında Bir Kıtlık Yaşanırdı. 8 milyar nüfusu bu müdaheleleri yapmazsan idare edemezsin.

Üç Çocuğum Var Onlara Jel şeker, cips, kola vs alıyorum ama tabiki herzaman değil. Buna dikkat ettiğinde bir sorun yaşanmaz.