1- Özellikle yol yarışlarında başlangıç fotosu ve veya videosunda olmak için en öne geçenler.
2- Yürüyecek dahi olsa başlangıç çizgisinde en öne geçenler.
3- Hülouww diyerek ilk 100 metre çılgınca koşup sonra yürüyüşe geçenler.
4- İki kol, iki bacak, bir kafa komple bir şeyler giyenler ve takanlar hatta kafa bandı üstüne koca koca kulaklık ile müzik dinleyenler.
5- Parkurda bağıra bağıra konuşanlar, bağıranlar anıranlar,
6- Sporculara karbonhidrat niyetine verilen Leğen içerisindeki şekerler.
7- Yarış bittiğinde 2’şer tane poşet alıp bir su bir meyva suyunu eve götürenler.
8- Ultra maratonlarda haydi bitti az kaldı diyenler. Gerçi her yarış için geçerli bu.
9- Şu tepenin arkası iniş diyenler.
10- Bir türlü gelmeyen çorba istasyonu.
11- Her yarışa katılım olsun diye daha kısa daha kısa en kısa parkur ilave edenler. Bari aynı gün aynı saatte başlatmayın.
12- En kısayı koşup yarışın ismi ile türlü türlü pozlar postlar paylaşanlar.
13- Bütün yokuşu koşarak çıkmama rağmen inişte beni geçenler 
14- Devam…
- Bitirdikten sonra kaçıncı oldun diye yorum yapanlar.
- Birbirinin kopyası madalya veren organizasyonlar.
- Kendi vücudunu tanımadan her yarış patlayan koşucular.
Finiş bölgesini uzaktan görüpte tamam geldim işte deyipte tekrar km doldurmak için dere tepe sokak virane tur attırılmamız. Buda benden olsun Serkan bey.
Buna kızmamak & takılmamak gerekir diye düşünüyorum. Bu bir çeşit özenme ve özendirme aracı. Kötü bir şeye özenmemiş yada özendirmeyen insanlar, rol modelleri gibi güzel bir şey başardıklarına en azından bir parçası olduklarına seviniyor ve sevinçlerini bu şekilde ifade ediyorlar diye düşünüyorum.
Burda da aynı şekilde, kısa parkurlarla insanları çekmeye çalışmak son derece masum bir durum değil mi? Tabi haklısınız aynı saatte başlatmak oldukça anlamsız.
-Madalyayı parayla mı veriyorlar diyenler
-Kaçıncı oldun? (En fenası)
-Koşmak için bir de para mı veriyorsun? Diyenler
-sondan gelenleri hiç düşünmeyen organizasyonlar
-AVM de yapılan koşu fuarları
Çok yarışlara girmedim ama apor yapıp koştuğum için beni eleştiren eğitimli (diploma üzerinde) kişilerden nefret ediorum.Hem koşamıyor hem kıskanıyor. Dar görüşlü yurdum insanı, bu kişilerle uğraşmak daha büyük sorun.
Benim tek ayar olduğum konu 10km koşanlar:)
Hocam beşiğinde Hera’nın gönderdiği iki yılanı boğarak öldüren Herkül dışında, çok şükür o da bir mitoloji karakteri, herkes bir yerden başlamak durumunda. Velhasıl uzun mesafelere başlamadan önce 10K bence hiç fena değil. Küçümsememek lazım.
İstanbul Belgrad ormanında yapılan bir organizasyonda, kendince havalı bazı kişilerin sıkça “ulan bunlar da n’apmaya geliyor buraya” diyen alaycı cümlelerine kulak misafiri oldum. Nitekim, tanıdığım bircok arkadaşım ( kendim de dahil) oradaki 4 -14 K gibi parkurlar ile uzun mesafe koşulara adım attı.
PS: genel olarak bu başlığı fazla negativistik buldum.