Dün Instagram’da Aysel Yalaç’ın storysinde tesadüfen gördüğüm bir organizasyon oldu. App Run şeklinde Ankara, Bursa, Mersin, Adana, Adana Sarıçam, Antalya Konyaaltı ve İzmir İnciraltı’nda düzenleneceği belirtilmiş.
Fakat sanırım buralar yarışa organizasyon gibi katılmak isteyenlerin buluşup koşacağı ortak noktalar gibi. Yanlış anlamadıysam (daha önce bu tarz bir yarışta bulunmadığım için) istediğiniz yerde 4 Mayıs 2025 14:00’te başlayacak şekilde koşabiliyorsunuz. 300 TL bir fiyatı var. Ayrıca 31 Ocak’a kadar kayıt yaptıran katılımcılara ikinci bir davetiye de sağlanacakmış.
Belirli bir mesafe zorunluluğu yok. Kendi hedefiniz doğrultusunda sanal bir araç sizi yakalayana kadar koşuyorsunuz. Denemek istediğim ve bugün kaydını yaptıracağım bir organizasyon. Daha önce katılmış ve tecrübelerini paylaşmak isteyenlerimiz vardır umarım.
Ben dahil birçoklarını koşuya başlatan organizasyondu.
Tüm dunyada ayni saatte başlayan yarışta Türkiye’de Izmir’e özel gerçek yakalama aracı vardi. Konak fuardan başlayıp Karşıyaka’da doğru giderdik. Bir yarış değil tam bir karnaval havasiyla geçiyordu.
Gerçek yakalama araci Türkiye’den gitti gideli artik tadı tuzu kalmadi.
Kuruçeşme’den bildiriyorum: sıcak fakat keyifliydi. Kontrol noktalarında sanıyorum bir ara su ikmalinde sıkıntı oldu, susuz koştuk.
Uygulama üzerinden takip etmek de ilginç bir deneyimmiş, sadece biraz “lokalizasyon” yapmaları gerekiyor. 13. kilometrede “Sen istersen merdiven altından 13 tane siyah kediyle geçersin” gibi bir şey duydum kulaklıktan…
Ankara’da son 1 haftadaki dengesiz hava durumu sebebiyle ben de son anda App Run’a çevirerek pist koşusu olarak tamamladım etkinliği. 7.5KM civarında sol bileğimde başlayan ağrı sebebiyle 10.75KM’de yeterli diyerek kenara çektim araç gelsin yakalasın diye. İlk kez tartan pistte koştum, zemin kaynaklı da olabilir. Antrenmanlarda zemin varyasyonunu artırmaya karar verdim.
Benim de ilk uygulama deneyimimdi. Sanıyorum etkinlik boyunca yapılan anonsların vb. derecesi ayarlanabiliyordu ama daha önce katılmadığım için her şeyi duymak istedim. Kendi adıma zevkli geçti diyebilirim. Seneye tekrar katılacağım.
Sadece şeyi merak ettim, Bülent Şakrak’ın “Bu hızla gidersen muhtemelen hedefe ulaşman zor olacak o yüzden biraz daha hızlanman lazım.” gibi sözleri yarış konsepti kapsamında gaza getirmek miydi, yoksa arkada anlık pace ile gerçekten bir hesaplama yapılıyor muydu? Uygulamada öylesine girdiğim hedefi unuttuğum için -doğal olarak gereken pace’i de aynı şekilde- koşu sırasında kıyaslayamadım.
10 kilometrede yanımdan küçük bir araç gecti,jip gibi ama üzerinde siren gibi bir şey vardi. Catcher’in bu araç oldugunu zannettim, millet devam ettigi icin ben de devam ettim ama dönüş yolunu da düşünerek bir süre sonra kenardan ciktim.
Baslangic noktasına doğru yürürken yolda catcher aracini gördüm, üzerinde kocaman antenler vs. varmış. sanırım ilk gördüğüm ilkyardım veya kontrol gibi bir şey içinmiş…
Acemiligimden dolayı sürem kaydedilmedi ama hem acemiliğimi attım hem de eglenceli gecti. Seneye daha iyisini yaparım umarım
Bir noktaya kadar yarış güzel gidiyordu ama biraz önümde benden daha hızlı koşan birinin yediği muzun kabuklarının bir parçasını karşı taraftan koşanların önüne, diğer yarısını da kafasının üzerinden sallayarak arkasına attığını görene kadar.
Birini sakatlamaya yönelik bilinçli, kasıtlı, kötülük olsun diye yapıldığını düşünüyorum. Bu tip insanlara anında müdahale edilmesi, uyarılması lazım (ben yetişemedim )