Ağustos sonunda, COVID’in ikinci dalgası kendisini göstermeden, iki yıl önce Sertan @tgirgin ile birlikte başladığımız Koşarak Alpler projesi için Via Alpina patikalarına geri dönme şansımız oldu. Önce geçen yıl kötü hava koşulları nedeniyle sonuna yaklaşmışken ara vermek zorunda kaldığımız Mavi Patika’yı tamamlayıp, ardından İsviçre’ye geçerek Yeşil Patika’yı geçtik. Böylece başlangıçta hedeflediğimiz 4 patikanın 3’ünü bitirerek, yaklaşık 126 bin metre tırmanış ve inişle Alpler’in toplamda 2 bin kilometreye yakın kısmını görmüş olduk. Sadece dağlarını, ormanlarını, göllerini, buzullarını değil, kasabalarını ve insanlarını da yakında görüp tanıdığımız güzel bir deneyim oldu.
Geriye aynı yolu baştan sonra geçen ve tahminlerimize göre 70 gün sürecek Kırmızı Patika kalmış durumda. Yeteri kadar vakit ve destek bulana kadar şimdilik kısa bir ara vermeyi düşünüyoruz. Öncesinde Sertan, hem takip ettiğimiz rotayı ve ne şekilde geçtiğimizisoru-cevap şeklinde anlatan, hem de üç yıl boyunca başımızdan geçenleri kısaca aktaran bir yazı hazırladı. Açıkçası birikmiş çok hikaye var ve hikayeler kısa kısa olsa da yazının tamamı biraz uzun COVID döneminde okumaya daha çok vakit olduğunu umarak keyifli okumalar diliyoruz!
2018’de Sertan bahsettiğinde çok heveslenmiştim. Ama Kovid’i görmek varmış. Yine de sizin hedefinize ulaştığınızı görmek çok keyifli. Yolunuz açık olsun, köpeklere dikkat :)) Selamlar…
Evet, harika bir süre! Koşullardan bağımsız olarak bir ay boyunca o tempoda gitmek hem fiziksel hem de zihinsel olarak gerçekten zor.
Via Alpina kırmızı rotanın desteksiz en kısa geçişi 44 gün. Karel Sabbe performans olarak daha elit bir atlet olmakla birlikte temel olarak (çok) uzun koşularda desteğin farkını da açık bir şekilde görmüş olduk sanırım!
Korona virüsünden dolayı yarışlardan uzaklaşıp benzer rotalarda bilinen isimler tarafından başka denemelerin de olması da güzel bir gelişme.
Sevgili dostlar, Alpleri koşarak geçme projemizin son ayağı olan Via Alpina kırmızı rota geçişine bir aksilik olmazsa, bu hafta sonu Pazar sabahı İtalya-Slovenya sınırında yer alan Muggia kasabasından başlıyoruz. Hedefimiz 2600 km mesafe veyaklaşık 138 bin metre tırmanış sonrasında Monaco’ya ulaşmak. Rotayı desteksiz geçiyor olacağız. Bilinen en hızlı geçiş süresi olan 44 gün (Guillaume Arthus; 2019) civarında bitirebileceğimizi düşünüyoruz. Yol uzun, koşullar değişken, dolayısıyla süreden bağımsız olarak bitirmek bizi mutlu edecek.
Geçişi Instagram sayfamızdan takip edebilirsiniz. Her gün olmasa da en azından birkaç günde bir paylaşım yapmaya çaışacağız. İlgilenenler için Via Alpina’nın diğer patikalarının geçiş hikayesini burada yazmıştık. Dağlarda ve patikalarda görüşmek dileğiyle!
Merhabalar! Geçen yıl sakatlık nedeniyle başladıktan kısa bir süre sonra yarıda bırakmak zorunda kaldığımız Alpler geçişine pazar günü (16 Haziran) yeniden başlıyoruz.
Bildiğiniz üzere Via Alpina yakın bir zamana kadar 5 farklı patikadan oluşuyordu. Önceki yıllarda sarı, mavi ve yeşil patikaları tamamlamıştık (hikayesini Girgince! - Via Alpina - Alpleri Geçmek! adresinde okuyabilirsiniz) ve geriye tek seferde geçmek istediğimiz 2600 km uzunluğundaki kırmızı rota kalmıştı (mor patikayı projemizin dışarısında tutmuştuk). Bu yıldan itibaren ise artık resmi olarak sadece tek bir Via Alpina rotası var. Temel olarak kırmızı patika Lihtenştayn’dan sonra yeşil patika ile birleştirilerek kısaltıldı (Via Alpina - Via Alpina web sitesinde detayları mevcut), diğer patikalar ise kaldırıldı.
Biz planımıza sadık kalarak eski (veya orjinal) kırmızı patikayı geçiyor olacağız. Daha önce olduğu gibi geçişi Instagram sayfamızdan ve bu sefer harita üzerinde https://share.garmin.com/runningthealps adresinden takip edebilirsiniz. Her gün olmasa da en azından birkaç günde bir paylaşım yapmaya çalışacağız, canlı konum ise biz hareket halindeyken periyodik olarak güncelleniyor olacak. Muggia’dan başlıyoruz, hedef yine Monaco! Dağlarda ve patikalarda görüşmek dileğiyle!
Merhabalar! 16 Haziran’da İtalya’nın Muggia kasabasından başladığımız Alpler geçişimizi 30 Temmuz’da Monaco’da tamamladık. 43 gün süren etkinlikte dağ patikalarından ve yollarından yüksek geçiçler aşıp vadilere inip çıkarak yaklaşık 2300 km mesafe kat ettik. Planımız Via Alpina’nın orjinal kırmızı rotasını takip etmekti. Temmuz başına kadar hava soğuk ve yağışlı olduğu için yüksek geçitlerde kar fazlaydı ve bir kısmı geçilebilir durumda değildi. Bu etaplarda rehberde belirtilen veya dağ evlerinde bize önerilen genelde daha uzun ama geçilebilir alternatifleri kullanarak ilerledik. Lihtenştayn’dan sonra zaman kısıtını ve koşulları dikkate alarak İsviçre’yi doğrudan geçen yeni kırmızı rotayı takip ettik. Eski ve yeni rotalar Adelboden’de yeninden birleştiler. Zorunlu sapmalar haricinde rotanın iki bölümünde dağ silsilelerini bağlayan geçiş etaplar oldukları için rotaya paralel olarak vadi tabanından ilerledik, Mercantour sonrası ise yeni kırmızı rotayı takip edip doğrudan Monaco’ya inmek yerine İtalya’nın Liguria bölgesini de görebilmek için eski kırmızı rotaya geçip biraz daha uzun bir yoldan bitirdik.
Etkinlik boyunca 2 gün kötü havanın geçmesi için beklememiz gerekti, bizim için dinlenme oldu. 5 gece dağ evlerinde kaldık diğer geceler ise açık bivak yaptık. Her ne kadar bir çizgi boyunca ilerlemiş olsak da Alplerin 8 ülkeye yayılmış hemen hemen tüm bölgelerini yakından görme şansımız oldu. Etkileyici yerlerden geçtik, güzel insanlarla tanıştık. Kolaydı diyemeyiz ama bitirmiş olmanın verdiği mutluluk herşeyi unutturuyor. Şimdi dinlenme zamanı. Eğer benzeri uzun geçişleri yapmayı düşüyorsanız, soru ve öneriler için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Merhabalar! İlgilenenler için Ayarı Kaçanlar’ın son bölümünde Mert ve Can’ın konukları olduk, Via Alpina üzerine konuştuk. Keyifli sohbet için kendilerine teşekkür ediyoruz!
Keyifle dinledik ama yetmedi. En kısa sürede yeni bir bölümde tekrar konuk olarak görmek isteriz. Eminim daha anlatılacak, bizim de sizlerden dinleyecek çok şeyimiz var.
Sonrasında konuşmaya devam ettik aslında, kayıt ediliyor olsaydı bir bölüm de oradan çıkardı tahminen. Tekrar fırsat olur umarız, keyifli oldu gerçekten sohbet. Teşekkürler dinlediğiniz için!
COVID döneminde okumaya daha çok vakit olduğunu umarak keyifli okumalar diliyoruz!
Sevgiler
