Run Meeter uygulamasını kullanmaya çalıştım bir ara, ama bazı noktaları erişilebilir olmadığı için uzun soluklu olmadı. Bahsetmiş olduğunuz diğer uygulamayı da deneyeceğim.
Erişilebilirlik olayını biraz açmamda yarar var arkadaşlar. Bir görme engelli olarak herhangi bir belirteç olmayan, cam yani dokunmatik bir yüzeyi kullanmak bizim için bir hayaldi. Apple, herkes için erişilebilirlik sloganıyla yola çıktı ve neredeyse bütün engel grupları için birtakım iyileştirmeler yaptı. Biz görme engelliler için de Voiceover adındaki sesli geri bildirim uygulamasını oluşturdu. Bu uygulama sayesinde çeşitli parmak hareketleriyle Apple cihazları kullanabiliyor, ekrandaki ögeleri duyabiliyor, ve istediğimiz alana ulaşabiliyoruz.
Peki erişilebilirlik ne? Erişilebilirlik, uygulamaların Voiceover tarafından okunabilecek şekilde dizayn edilmesi denilebilir en basit olarak. Bunun için uygulamanın farklı bir versiyonunun yapılmasına gerek yok. Uygulama oluşturulurken erişilebilirlik kriterlerine dikkat edilmesi yeterli.
Strava uygulamasından örnek vermek istiyorum. Uygulamadaki Record düğmesi etiketli olduğu için ben düğmeye dokunduğumda Record düğme diyor. Eğer ki geliştirici bu düğmeyi etiketlememiş olsaydı yalnızca düğme diyecekti ve bir görme engelli olarak ben bu düğmenin işlevini anlayamayacaktım. Bunun yanında time, distance, avg pace gibi alanlar da uygulama tarafından seslendirilebiliyor. Eğer geliştirici bu alanları grafik temelli yapmış olsaydı ben bu alanları da duyamayacaktım.
Bunun yanında antrenman raporundaki kalp hızı analizi bölümündeki kalp hızı iniş ve çıkışlarını içeren bölümse tamamen erişilemez durumda. Burası tamamen grafik temelli oluşturulmuş. Oysa burada da grafikten taviz verilmeden grafiğin üzerine sayısal veriler gömülebilir ve burası da benim için erişilebilir olacaktı.
Bu tür erişilebilirlik sıkıntıları olduğunda uygulama geliştiricisine geri bildirimde bulunmak çoğu zaman işe yarayabiliyor.
Garmin, suunto gibi saatlerdeyse erişilebilirlik konusu hiç düşünülmüyor. Yani eksiklik bile diyemiyoruz buna. Köklü bir yapılanma gerekiyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde çok farklı uğraşlarla meşgul olan milyonlarca görme engelli var. Kimisi tarımla, kimisi denizcilikle uğraşıyor; kimisi dağcı, kimisi denizci; kimisi tırmanıyor, kimisi de koşuyor… Ben de bu koşanlardan biriyim.
Son olarak şunu da belirtmeliyim ki çoğu engelli erişilebilirlik konusunda çıkmaza girdiği için bu tür aktivitelere hiç başlayamıyor veya bir süre sonra bırakıyor. Bense bırakmayıp erişilebilirlik sınırlarını zorlamaya çalışıyorum. Bunun yanında evime yakın bir koşu alanı olmadığı için görme engelli olmama rağmen bir anayol kenarında koşuyorum. Yani erişilebilirlik yalnızca teknoloji için geçerli değil, hayatın her alanında gereken bir kriter.
Herkes için daha erişilebilir bir dünya temenni ediyorum. Erişilebilirlik yalnızca engelli olmakla yan yana kullanılan bir terim olmamalı. Engelli olmadığı halde bu tür geliştirmelere ihtiyaç duyan bir sürü insan var. Örneğin gece koşan birinin bir kafa feneri edinmesi kendisi için bir erişilebilirlik geliştirmosidir. Engelli olmayanlar için çoğu zaman kolaylikla elde edilebilen bu geliştirmeler, engelliler için çoğu zaman zor erişilebilir ve çoğunlukla büyük maddi yükler getirmektedir.