Uluslararası Adana Kurtuluş Yarı Maratonu 2021

‘‘Sağlık emekçiler için kurtuluşa koşuyoruz’’ sloganı ile, kaydımızı yaptık bekliyoruz.

5 Beğeni

10 ocak da koşulacak

1 Beğeni

Bu saat den sonra her hangi bir koşuya kayıt olmam. Pandemiden dolayı bu yarışta büyük ihtimal iptal olur.

2 Beğeni

Atletizm Federasyonu’nun sitesinde, 10 Ocak’ta Adana Yarı Maratonu yapılacaktır diye yazılmış.

2 Beğeni

evet yapılacak sanırım. spor il müdürlüğünden izin alarak seyahat edilebiliyor bildiğim kadarıyla. eğer izin alabilirsem bende koşmayı düşünüyorum.

1 Beğeni

Starti gordum de pandemi tedbirleri sadece sozlu uyari seklinde. İstanbul daki yarislar cok iyiydi, keske bi takip etselermis :pensive:

2 Beğeni

Böylesi yarış başlangıcı görmeyeli hayli zaman oldu.

2 Beğeni

Bu nasıl organizasyon böyle? Tam bir kara komedi. Fasılalı çıkış yok. Koşucular arasında mesafe yok. Çoğunluk maske takmamış. Takanlarda startla birlikte maskeleri yere atıyor. Neresinden baksan elinde kalıyor. Salgın var mı yok mu? Sokağa çıkma yasağı var mı yok mu? Ben anlamakta büyük güçlük çekiyorum. Bu organizasyon bu haliyle yarardan çok zarar getirecektir önümüzdeki yarış organizasyonlarına :pensive:

10 Beğeni

Allahtan odul torenini görmediniz. Kapali toplantı salonunda yapılmış. gördüğüm kadarı ile sosyal mesafeye dikkat edilmeden oturulmus. Hava fena değildi oysa, bari onu açık havada yapsalardi :man_facepalming:t2:

1 Beğeni

işin trajıkomik kısmı ise bin bir dikkatle organize edilen yarışları iptal eden TAF ın bu yarışa izin verip özel izin ile yaptırılması :frowning:

2 Beğeni

Bi ara Fatih Cintimar dikkat edilmezse boyle yarislar sezon sonu olmaz diye uyardi ama nafile. Runtolia nin basina patlayabilir bu…

2 Beğeni

Merhabalar herkese, dün koşmanın verdiği keyif ile yazıyorum :slight_smile: (en sonunda) gerçekten çok özlemişiz! yani dün start noktasında bütün yüzlerde heyecan ve mutluluk çok net görülebiliyordu. Burada yapılan bazı haklı eleştirilere rağmen bence süper bir gündü. (psikolojik açıdan)
Eleştirileri biraz acımasız buldum. Biraz da duygudan yoksun. Mart ayından beri pandemi dönemini yaşıyoruz. Her ülke kendi kültürüne yaşayış biçimine göre değişik kısıtlamalara gitti, bazıları gitmedi bile. Bazıları toplum psikolojik yönden daha çok etkileneceği için kısıtlamaları kaldırdı, vs vs…
Şimdi bu yarışla ilgili, öncelikle kit dağıtım gününe geleyim. Geniş büyük bir salon seçilmişti. Hatta almaya gittiğimde insanlar dışarıda kuyruk olmuş, belirli sayılarda içeri alınıyordu. Hes kodu ibraz etmek şartı ile tabii ki. Sırada beklerken 2 defa tüm salon boşaltılarak dezenfekte edildi. Sonra hızlı bir şekilde kitlerimizi aldık.

Akşam telefona mesaj geldi, start noktasını gösteren bir link ve maskeli gelme gerekliliği belirtilmişti.
Sonra yarış sabahı hazırlık ve evden çıktım, yürüyerek bir arkadaşımı aldım ve start noktasına gittiğimde muhteşem bir kalabalık, insanın özlediği bir tablo :slight_smile: ve insanlar bir tarafta parkın içinde ısınıyor. (sosyal mesafeye bazıları dikkat ediyor ama genelde iç içe bir ortam) yada uzun zamandır birbirlerini görmeyen koşu arkadaşları sohbetler ediyorlar. Isınma koşusu yapanlarda ters yöne doğru bu antremanlarını yapıyorlardı. Yine sosyal mesafeye dikkat etmeden. O sırada devamlı anons geçiyor, sosyal mesafeye dikkat edelim diye ki en az 10 defa yapıldı bu anons. (Arkasına maskeleri takın. Maskesiz koşuculara izin verilmeyecektir.) ve yarış başlıyor. Biz arkadaşlarla en arkadan kalabalığa girmeden başlayalım dedik ve öyle de yaptık.
Yani kısacası şuna değinmek istedim tabii ki daha iyi bir organizasyon olabilir miydi, olabilirdi ama oraya gelen herkes yetişkin birey. Anonslar yapılmış uyarılar yapılmış, sen bütün bunlara rağmen uymuyorsan, o kişinin kendi sorumluluğunda artık. Ben bu görüntülerden rahatsız olmadım açıkçası, çünkü 10 aydır bu pandemi dönemini yaşıyoruz, herkes kendi psikolojik sınırları içerisinde bu sosyal mesafe ve diğer kuralları gerçekleştiriyor.Bu dönemde, kurallar, yapılan sporun doğasına aykırı olmayacak şekilde konmalı. Koşarken insanların da yanından geçiyoruz, o zaman bu da yasak olsun. ne bileyim, futbolda, basketbolda da temassız oyun beklemek gibi aşırı noktalara varabilir :slight_smile: Neyse uzattım sanırım biraz. Ayrıca bakın bugün pazartesi ve iş günü, dün sokaklarda cirit atan corona, bugün insanlara bulaşmayacak :slight_smile: yani avmler, ibadet yerleri, kamu kurumları, şirketler, bankalar, pazarlar vs vs… hepsi açık.

Kıssadan hisse benim için çok özlenen bir güne kavuşmak gibiydi. Yarış derecem 1.47.48, niyetim 1.45 in altına inmekti ama artık diğer organizasyonlara diyelim.

Ayrıca o maskeleri yere fırlatan yaratıklara da selam olsun!!! Sizden ne koşucu olur, ne de insan olur!!!

2 Beğeni

Biz yarışta çift olarak inanılmaz eğlendik ve güzel de bir vlog çektik…
Umarım planlı yarışlarda bir erteleme yada iptal olmaz artık…

3 Beğeni

Ayağınıza sağlık, güzel koşmuşsunuz. Keyif almış olmanız da ayrıca sevindirici. Ama eleştiren arkadaşlar görüntü itibariyle eleştirilerinde haklılar. Çünkü işin ucu bizim bakış açımızdan iki noktaya dokunuyor: İlki, insan sağlığı; ikincisi de pek sevdiğimiz yarışların bunlardan zarar görme ihtimali. Gelenler yetişkin olmasına yetişkin ama uygulama her daim organizasyonun sorumluluğundadır. Nasıl ki herkes yetişkin deyip trafiği kendi akışına bırakmıyorsak, her şeyin bir düzenlemesi, denetlenmesi ve yaptırımı varsa bu tarz organizasyonlarda da azami dikkat etmek lazım. Titizlikle uygulanırsa bunun yapılabileceğini İstanbul’daki organizasyonlar gösterdi. Örnekleme anlamında, başka bir yerdeki hata veya aksaklık bir diğerini haklı çıkarmaz.

Maalesef bizde eleştirinin hem kelime olarak anlamı hem de kavram olarak algısı hep olumsuz. Burada haklı bir kaygıdan doğan pek yerinde, üstruplu eleştiriler var. Daha iyisini, daha olumlusunu arzulamak ve yerine çözüm örnekleri sunmak bence gayet yapıcı bir şey.

Şu startı görüp de organizasyonu ve buna müsade edenleri eleştirmemek absürt olur.

Adana’nın mizahı bitmez ama galiba tedbir olarak havaya ateş etmedikleri için sevinmeliyiz…

6 Beğeni

Ben de zaten daha iyisi olabilirdi diye yazdım ve pandemi önlemleri ile ilgili neler olduğunu belirttim. İşte sorun burada başlıyor, yeterli mi yetersiz mi? Bunun cevabı tüm dünyada yok ki:) Benim demek istediğim hem organizasyonun havasını kaybetmeyecek (ve koşunun o doğasını bozmayacak şekilde) hem de gerekli önlemlerin alındığı ara bir form olması gerektiğine inanıyorum.
Yoksa önlemler de dediğim gibi sınır yok. Herkes, ne önlem alınırsa alınsın yine olumlu veya olumsuz eleştiriler gösterecek bundan sonraki süreçte de.
Ben daha çok manevi boyutuna değinmek istedim, aylar sonra gelen ilk organizasyonun ardından :slight_smile:

1 Beğeni

vay be, meğer ilk defa yapılan İzmir Maratonu bayağı iyi bir iş çıkarmış start konusunda…

1 Beğeni

Hocam böyle zamanlarda koşunun yapılması büyük lütuf ve ayrıcalık; haliyle ambiyansı, ruhu falan bunlar insan sağlığı ile aynı terazide tartılacak şeyler değil. Tarihinde hiç aksamamış global yarışlar bile iptal edildi. Hal böyleyken olana razı olmak ve kurala uymak dışında aslında bir B planı yok. Global ortak bir önlem konsensusu olmayışı misal bu görüntüleri aklamaz. Fiziki mesafe ve maske konusunda ortak bir görüş var. Sorumluluk sahibi bir yerel yönetici şu sahneyi gördüğü an her şeyi askıya almalı. İstanbul’da ben de yarış koştum, tablo bunun uzağından bile geçmiyordu. Asıl ironik olanı da o önde açılın biz geliyoruz diyen kendince elitler, uluslararası klasmanda yoklar bile.

5 Beğeni

Aynı şeyleri konuşuyoruz hocam ama farklı açılardan bakıyoruz, herkes de farklı açılardan bakıyor ben de bunu anlatıyorum. Benim değinmek istediğim çok farklı bir nokta ama bunu dönüp dolaşıp ‘‘insan sağlığı’’ temeline dayandırırsanız konuda tartışılacak bir durum kalmıyor. Nedenine gelirsek, arazi yarışlarında da çok tehlikeli rotalarda koşuyoruz, isteyen katılıyor isteyen katılmıyor. Feragatname imzalıyoruz yarış öncesi değil mi? mesela triatlonun yüzme etabı da öyle, herkes hurra denize giriyor tekme tokat dayak yeniyor, orada isteyenler dışarıdan yüzerek buna maruz kalmıyor. Çoğu insan ama bu mücadeleyi seçiyor. Şimdi bu konuya da ‘‘insan sağlığı’’ açısından bakarsak, nereye konumlandıracağız. Herkes değil ama insan sağlığının sınırlarında yapılan bir ton koşu ve organizasyon var. Tabii diyeceksiniz ki bu pandemi dönemi ile bu bahsettiğiniz durum aynı mı diye. Aynı değil evet ama aynı olan ‘‘insan sağlığı’’ konusu. Neyse,

O zaman yapılmayacak deriz olur biter. Ayrıca global dediğiniz yarışlarla, yerel yarışların organizasyon büyüklüğü kıyaslanamaz. Bir İstanbul maratonunun bile arkasındaki bütçe, sponsor ve bu işleri bilen eğitimli çalışanları ile adana ve bunun gibi yerel yarışları düzenleyen şehir koşuları arasında uçurumlar var her konuda.

Türkiye atletizm federasyonu ucu açık kalmayacak şekilde bir metin yayınlar (ki türkiyede bu zamana kadar çıkmış ucu açık olmayan yasak metni görmedim), yarışları yerinde denetler ve uygun görmediği takdirde start verilmez. Bu kadar.

1 Beğeni

İnsan sağlığı açısından durumu şuraya konumlandırabiliriz: ferdi veya toplumsal yönü. Ekstrem sporlarda kimse size neyi neden yapıyorsunuz demez, organizasyonları da imzayı aldıktan sonra bağlayan bir şey yok. Skydiving yaparken ölürseniz bu kimsenin sorumluluğunda değildir ama olur da köprüye çıkıp atlamaya kalkarsanız bu devletin bireyi koruma sorumluluğundadır.

Pandemi döneminde yapılan organizasyon özelinde bunu tekrar ele alırsak. Şu an toplum geneli zaten birçok şeyden mahrum yaşıyor, herkesin iyi kötü, beğenilir beğenilmez, kendince bir hobisi var. Bilinçle veya kanun baskısı ile insanlar, bu günlerde evde. Sadece koşamayan amatör sporcular değil, herkes bunalmış. Hal böyleyken bir organizasyon yapılıyor, sene başından beri yapılır mı yapılmaz mı çok tartıştık başka başlıklarda, bir hekim olarak yapılabileceğini savunanlardanım, ama gerekli tedbirler alınmıyor. Bu yarışa katılan arkadaşların bireysel riski beni ilgilendiren bir konu değil, hepimiz sınırlarımızdan eminiz, ama toplumsal boyutu bana eleştiri hakkı sunuyor. Kötü örnek teşkil edip benzer faaliyetleri etkileyebileceği için ve herkes öyle ya da böyle elinden geldiğince sorumlu davranmaya çalışırken organizasyon çuvalladığı için. Kişi o yarışa katılmakla kendi sağlığından sorumlu, organizasyon yüzlerce insanı bir araya getirmekle bunun toplumsal boyutundan sorumlu. Buradan da anlaşılacağı üzere ‘insan sağlığına’ yapılan atıf çok muallak değil.

TAF denetçileri Kasım’da İstanbul’da yapılan bir organizasyonda nefes bile aldırmadılar. Denetim unsuru, organizasyonu da maksimum tedbir uygulamaya sevk etti, neticesinde de çok başarılı bir iş çıktı ortaya. Daha evvel de değim gibi kötü örneklemeler başka bir kötüyü haklı çıkarmaz. Kişinin, organizasyonun, TAF’ın, yerel makamların, hepsinin kendi sorumlulukları var. Klasik a la turca bir yaklaşımla ‘amaan hocam neresi doğru ki’ denilebilir, o bambaşka mevzu.

Aynı şeyi konuşmamız da pek tabi, çünkü konumuz aynı. Konuşarak, birbirimize başka perspektifler katmaya çalışıyoruz. Nihai amacımız da neyi, nasıl daha iyi yaparız.

Start videosunu arkadaşım bana ilk gönderdiğinde dumur olmuştum. Koşu organizasyonu, işyeri açılışı, siyasi toplantı, düğün dernek farketmiyor, hem birey olarak hem hekim olarak kamusal ihmal kısmını sıkça eleştirdim. Bu başlıkta da özellikle ısrarımın nedeni o. Bir yılı aşan zahiri bir tehditte, bireylerden dört dörtlük bir uyum beklemek hayalperestlik olur. Böyle konularda bireylerin hareket alanını, hata şansını daraltmak devlet organlarının görevi. Adana yarımaratonu bu açıdan hayal kırıklığı.

10 Beğeni

Hem konuşmak istiyorum hem de aslında tartışmayı uzatmak da istemiyorum, sanırım ikincisini seçeceğim :slight_smile:
(Bu ülkede çoğu insanın her günü bir maraton bu coğrafyada.
Herkese bol sağlıklı güzel koşular dilerim. Sabahattin Ali’nin güzel sözleriyle.
‘‘Bu ölü toprakların üstünde hiçbir şey , ölmek ve öldürmek kadar kolay değildir.’’)

1 Beğeni