Bu forumdan ve genel olarak Türkiye’deki uzun mesafe koşucuları grubundan algıladığım kadarıyla çoğunluk patika ultralarını seviyor ve düzenlensin istiyor. Ama dünyada asfalt ultra yarışları da çok seviliyor. Bir ultramaratonda ne kadar hızlı olduğunu görmek isteyenler ve sadece koşmaya odaklanarak uzun süre geçirmek isteyenler için ideal.
Düzenlenmesi de patika yarışlarına göre kolay gibi geliyor bana. Bir istasyon, hem start hem finish hem de ara istasyon olarak kullanılabilir. Hele de coğrafi olarak hile yapmayı çok zorlaştıran bir rota varsa gerçekten iş kolaylaşıyor.
Türkiye’de yaklaşık 10 km’lik asfalt bir parkurda 10 tur üzerinden bir 100 km yarışı olsa katılır mısınız? Hangi tarihler ve yerler aklınıza geliyor?
Bildiğim kadarıyla Elbistan-Afşin-Ekinözü Ultramaratonu bu kıvamda bir yarış. Sanırım, hem parkurun uzunluğu, hem de koşulan bölgenin - tarihi yapıları saymazsak - oldukça çıplak bir coğrafyada olmasından, pek heves etmedim.
Dediğiniz gibi bir parkurun, destekçi alabilmek adına şehrin göbeğinde bir yerde olması iyi olurdu. Ama şehir-koşu-araç trafiği durumunu tartışmıştık burada; sıkıntılı bir durum. Destekçiyi bir kenara bırakırsak, Tekirdağ - Gelibolu taraflarında ayçiçek tarlaları arasında güzel koşular yapılabilir.
Kocaeli belediyesi cumhuriyet koşusunun yapıldığı parkur tamamen düz ve çember şeklinde başlanılan noktaya dönülüyor .Parkurun yarısı trafiğe açık alan geri kalanı ayarlanabilir .Halk desteğinin çok olacağı bir yer.100 km koşmak için iyi bir yer.
Ankara Eymir bence bu yarış için en iyilerden. Fazla yükseltili değil. Büyük bir şehirde Anadolunun ortasında kalmış doğa ile iç içe trafiğe kapalı bir alan. Katılımın çok olacağını tahmin ediyorum. Yanlış hatırlamıyorsam 11.8 k civarı bir tur. Hali hazırda hafta sonu koşucuların ve bisikletçilerin antrenman rotası.
Pendik İDO iskelesi ile Bostancı İDO iskelesi arasındaki sahilde rahatlıkla 10km bir güzergah çıkartılabilir.
10km gidiş - 10km dönüş yaparak toplamda 20km elde edilir.
5 tur yaptınmıydı al sana 100km.
Hiç de fena olmaz hani.
Ve hatta burada 24 saat, 48 saat yarışları gibi şeyler dahi düzenlenebilir.
Benim yol ultralarını veya yarışlarını sevmemenin nedeni;
Avrasya maratonunda dahi son 300mt dışında koşuya ve koşucuya saygı gösteren seyirci yok.
Rotanın diğer kesimlerindeki yol kenarındaki insanların koşuculara saygısızlık yaptığına birçok kez şahit oldum.
Avrasya Maratonunda bunlara zor tahammül ederken, bir 100km yarışında, 7 veya 8 saat koşunun üzerine etrafımda saygısızlık yapan birilerini görme ihtimali dahi Türkiye’de yol ultrası koşma konusunda beni korkutuyor.
2015 İznik Ultra’dan bir anımı anlatayım.
Artık İznik meydana geldik ve oradan sahile doğru döndük. Bitişe doğru son km içerisindeyiz yani.
Yalçın Tezel ile birlikte ilerliyoruz. Yaklaşık 22 saat ayakta olmanın ve 135k yol gitmenin verdiği yorgunluğu ve psikolojiyi taşıyoruz. Ayaklarımın altı su topladığı için her adımım bana acı verir durumda. Değil koşmak, yürümek dahi işkence haline gelmişti.
Tam o sahile inen yolda birkaç liseli olduğunu tahmin ettiğim genç kız bize dönüp “Koşşaydınız alkışlayacaktım sizi, ama yürüdüğünüz için alkışlamıyorum” dedi.
O anda ne elimi kaldıracak ne de onlara cevap verecek gücü kendimde hissedemedim.
Ama bu olay bir 100km yol yarışında başıma gelse büyük ihtimalle orada çok nahoş şeyler olurdu.
Yani koşarken saygızıslık görmeyeceğimi bilmenin verdiği rahatlık sebebiyle patika ultralarını seviyorum
Benim de aklımda orası var. Eymir turu 10,5 km, trafiğe kapalı değil (ve kapatılamıyor) ama trafik tek yönlü. Arada kestirme imkansız. Eğim sıfır değil ama var da denemez. İzleyici olmaz ama olursa da çok sıkıntılı seyirci olmaz. Sabah 6 akşam 22 arası 16 saat cut-offlu 10 turdan 105 km. Mayısta yapılsa kaç kişi katılır acaba (diğer yarışları da düşünsek).
Katılımcı sayısını etkileyen çok fazla etken var. Kimin düzenleyeceğinden tutun ,takvimdeki boşluk, diğer yarışlar, yarışının duyurulma süresi, internet sitesi, destekleyen sporcular, sponsorlar, çok fazla değişken.
Ankara son yapılan kızılay iyilik koşusuna katılım çok düşüktü. Büyük ihtimal sporcu sayısından iki kat fazla görevli vardı.
100 k için ülkemizde bu mesafeyi test eden çok fazla sporcu bulunmuyor. TNF Kapadokya ultra katılımcı sayısına yaklaşık 170 (yarısından çoğu yabancı) , İznik ultra 2016 da 45 civarı kayıtlı sporcu bulunuyor. Bu değerlere bakarak 50-100 arasında katılımcı tahmin ediyorum. Ama yarışa 10.8 k ve değişik kategoriler dahil edilirse sayı daha da artabilir.
Kendi adıma asfalt yarışları en sevimsiz bulduğum yarışlar.Sert zemin,kalabalığın olumsuz tepkileri,kötü manzara sevmediğim tarafları.
Mayıs ayında böyle birşey düzenlenecekse 22 Mayıs’ta Tahtalı’dan hariç başka yarış yok diye biliyorum.Aslında ille de 100 km değilde, kim kaç tur atabilirse tarzı bir yaklaşım olabilir.Katılırmıyım diye sorarsanız zor gözüküyor.
Merhaba,
Henüz sadece 2 maraton koştum. Ama şehir içi ultra yol yarışı ilginç olabilir. Pendik-Bostancı rotası gayet güzel. Benim antrenman bölgem. Farklı illerde olabilir. Özellikle belediyeler tanıtım için destek verebilirler. Koşmaya doyamayanlar aşkına Denemek lazım:)
Antalya Konyaaltı sahil yolu ve İzmir Konak-İnciraltı arasındaki Mustafa Kemal Sahilyolu ilk aklıma gelen rotalar. Bu iki nokta için ise en uygun tarih Şubat ve Mart ayları uygun olur diye düşünüyorum. Katılır mısın sorusunun cevabı ise şu an için hayır.
tercihen tur olmayan koşular daha hoşuma gidiyor. birde yanında farklı bir bölgede koşmak, manzarası güzel bir yerde koşmak motive edici olabiliyor. ultra ve asfalt koşusu için kapıdağ yarımadası olabilir. 100km civarında ve eğimli bir yer. toplam tırmanış 3500-4000 metreyi buluyor.
ikinci olarak muğla akyakadan başlayan ve bodruma kadar uzanan güzergah da olabilir. gökova manzaralı, ağaçların arasında güzel bir koşu olabilir. rota 120 km civarında, tırmanış da 1000-1500 metre civarında biliyorum. başlangıç ve bitiş noktalarının farklı olması bir sorun olabilir.
