Stress kırığı, shin splits veya kemik ödemi

Geçmiş olsun … Evet , kaan216 arkadaşımızın dediği gibi Shin splits olabilir. Benim de başıma geldi , üç kez :slight_smile: Uzmanlaştık. Kısa sürede geçecek, atlatılacak bir rahatsızlık değildir, aceleci davranıp üzerine giderseniz, tam geçmeden geçti deyip koşmaya başlarsanız, sadece iyileşme süresini uzatmış olursunuz :slight_smile: . Bunda çok iyi dinlenmek gerekiyor. Aceleci olmamak gerekiyor :slight_smile: Yürürken , koşarken acıma , batma oluyor,bir şey batmış sıkışmış hissi veriyor. Dinlenmek şart, en az , yaklaşık 2-3 hafta dinlenmek gerekiyor, koşuya ara vermek gerekiyor. Fazla zorlamamak, baskı , yük bindirmemek, dinlendirmek gerekiyor. Ben bu süre zarfında sık sık buz kompres uyguladım arkasından da Dolgit krem sürdüm ve akşam da yatarken de Bruferm Retard hap içtim. bu şekilde rahatsızlığı %80 kısa sürede, 2 hafta da, atlattım. :slight_smile:

1 Beğeni

Teşekkürler, bugün itibari ile ağrım neredeyse yok denecek kadar az. Yurtdışı bir forumda gördüğüm bir tekniği uyguladım. İlk başta kaynar su ile bacaklarmı yıkadım, sonra bengay veya vicks sürüp kompres çorap ile yattım. Ertesi gün bacakları ağrıyordu ( ki bunu demişlerdi) sonra tüm gün 2 saatte bir soğuk su tuttum - buz desteği ile ve gece dolgit krem ile ( ibuprofen içeriği olan bir krem) o bölgeye masaj yaptım. Yine kompres çorap ile yattım ve sabah voila :slight_smile: dokununca olan hassasiyet neredeyse sıfır. Yürürken olan ağrı yok. Biraz km leri de düşüreceğim bu ay. Bakalım. Bir ışık göründü gibi

5 Beğeni

Bende de zaman zaman oluyor. ama Son zamanlarda olmuyor. Şunları yaptım.
Ayakkabımı değiştirdim daha rahat, tabanı daha yumuşak bir ayakkabı aldım.
Kaval kemiklerime ve ayak bileklerime her gece buz yaptım. Bir kaç gece.
Bir süre koşmadım.
İlk koşularımda daha yumuşak yüzeyler seçtim. Az kilometre ve yavaş koştum.
Bir doktor tavsiyesi değil ama ben bunları yapınca sorun çözüldü. Belki sizde de işe yarar.
Geçmiş olsun.

3 Beğeni

Sizin yazınızı okuduktan sonra bu tekniği ben de denedim. Bacakları ısıttıktan sonra Vicks ve ödem giderici bir krem sürüp kompres çorapla yattım, ertesi gün buz da uyguladım gerçekten bende de o hassasiyet ciddi derecede azaldı.

1 Beğeni

Merhabalar, benim de sol ayak bileği iç kısım da (tibia) stres kırığım var. Bir aydır çekiyorum. Ortopedi doktoru 6 hafta daha sporu yasakladı. Antrenmanı aniden artırdığım için olduğunu biliyorum. Ölçüsüzce 8-10 kmlere çıktım, tabi şimdi yürüyemiyorum bile. İyileşip spora başladıktan sonrası için bileği ve tabanı destekleyen, bilekten sakatlanmamı engelleyecek bir koşu ayakkabısı tavsiye edebilir misiniz? Ayaklarım normal taban, taraksız, dışa basıyorum.

selamlar, ben de koşu tecrübesi stres kırığı nedeniyle sekteye uğramış bir amatör koşucu adayıyım veya “adayıydım” diyeyim.

yaşım 39, sigarayı 5 sene kadar önce bıraktım ve hızlıca kilo alınca, nasıl kilo veririm, diye arayışa koyuldum. kapalı spor salonlarına çok mesafeliyim, takım oyunları için de hem vaktim yok iş yoğunluğu nedeniyle, hem de sakatlanma riski nedeniyle sıcak değildim.

ben de ilk olarak uzun yürüyüşlere başladım, günde 7500-10 bin adım kadar her gün, ya da gün aşırı yürüme alışkanlığı edindim. bazen çok daha uzun yürüyüşler yaptım. bu tempolu yürüyüşler kilo kontrolünde işime yaradı, bir yerde durdurabildim süreci.

fakat malum koronavirüs salgını nedeniyle evlere kapanınca ise daha da kilo alıp (70’ten 77 kiloya çıktım, boy 176 boy) artık yürüyüşle bu işin altında kalkamayacağımı düşünerek, vites artırmam gerektiğine kanaat getirdim.

koşu fikri aklıma böyle düştü, spor malzemeleri alıp, biraz forumları, nette yazanları okuyup, nike run club indirip yola koyuldum. sahil bölgesinde oturduğum için sahil şeridinde kaldırımda koştum. hafif engebeli ama çoğunlukla düz olan kuzguncuk-üsküdar arasındaki 5 km’lik mesafede…

ama ısınma işini pek ciddiye almadığımı sonradan idrak ettim. uzun yürüyüşler yaptığım için “formda” olduğumu sanmam ve koşu işini bu nedenle biraz hafife almam da ikinci hatam oldu sanırım. bu nedenle ısınmayı koşu öncesi bir 250-300 metre hızlı yürüyüşten ibaret sandım.

ilk koşu tecrübesine gelince; ilk gün 5 km’yi 37 dakikada koştum ufak yürüyüşler serpiştirerek parkura… sonra araya sokağa çıkma yasağı girdi, bir sonraki koşuda pek yürümeden, tempoyu da biraz artırarak 6 km’ye yakın bir mesafeyi 34 dakikanın altında koştum. kendimi çok da iyi hissediyordum ama eve gelince sol dizimin altında bir sızlama hissettim.

anlamak için biraz zorladım, tam nerede sorun olduğunu idrak etmek için sol ayağımda tek ayak üzerinde durup, çömelip kalkınca keskin bir sancı hissettiğimi fark ettim.

kas sorunu ya da hamlıkla alakalı bir durum olduğunu düşünüp bir gün dinledikten sonra çok da iyi hissetmediğim halde yine yola koyuldum, ancak bu kez 2 km’ye varamadan koşuyu yarım bırakmak zorunda kaldım. özellikle sol ayağımı ileri atarken ve üzerine bastığımda sancı hissediyordum.

Ancak hala işin ciddiyetini anlamamıştım, forumları vs çeşitli tıp dergilerinden makaleleri okuduğumda stres kırığı semptomlarına yakın durumlar dikkatimi çekiyordu, bu hastalığa aşina olmuştum ama benim ağrım sol diz altında, biraz iç kısma doğru ve kaval kemiğinin başladığı noktada olduğu için ben sorunun diz ya da kıkırdakla ilgili olduğunu düşündüm hep. çünkü dizimin hemen altı ve biraz içeriye doğru olan kısmında noktasal bir alan sancıyordu.

hem korona nedeniyle hastaneye pek gitmek istemediğim için, hem de durumu fazla ciddiye almadığım için bacağımı biraz daha zorlamaya karar verdim. hemen ertesi gün bir kez daha kendimi denemeyi düşündüm. çünkü koşamaz gibi hissetmiyordum, zorlama olmayınca acı da kayboluyordu.

tekrar koşuya çıktım ve ayağımı öne her atışımda korkunç sancılar hissetmeye başladım. buna rağmen yaklaşık 4 kilometreyi yarım saatte koştum ve ancak bu kadar dayanabildiğim koşuyu yine yarım bıraktım.

İşte buraya kadar her şey sanki ufak bir problem gibi görünmüştü bana, dinlenirim geçer diye düşünüyordum.

Ancak sonraki günler çok başka oldu. Bir iki gün içinde sancı çok şiddetlendi ve yürümekte bile zorlanır hale geldim. Hiç gitmek istemediğim hastaneye mecburen gitme kararı aldım, çünkü durum hiç sandığım gibi ufak bir sorun değildi, bunu anlıyordum.

Özel hastanelerde çok fazla ameliyat önerisi ile karşılaştığım için geçmişte ve bugüne kadar tüm sağlık sorularımı da bir şekilde ameliyat olmadan atlatabildiğim için, daha önce hep “ameliyata teşhisine alternatif var mı” diyerek sonradan başvurduğum devlet hastanesine bu kez direkt başvurdum. çünkü hastane hastane yürüyebilecek durumda da değildim. adım atamayacak durumdaydım.

haydarpaşa numune’de ortopedist randevusu aldım. topallaya topallaya güçlükle gittiğim hastane salgın nedeni ile pek yoğun değildi hemen doktor ile konuşabildim, beni röntgen ve mr’a yönlendirdi. ancak mr sonuçlarını ancak bir hafta sonra alabildim.

fakat mr sonucunun inceleneceği doktor randevusuna gidene kadar ağrılar nerdeyse tamamen geçmişti. mr sonrası doktor randevusuna, “bir şeyin yokmuş, al sana krem haftaya koşabilirsin” cevabını almak için gittim.

doktorun bana söylediği ise “stres kırığın var çift koltuk değneği kullanacaksın ve sol bacağına bir ay basmayacaksın”.

bunu duyunca haliyle şok oldum, ben, “kendimi iyi hissediyorum, ağrı yok” diyecek oldum ki, “durumun ciddi, eczaneden barca sr 600, raneks 2o mg ve doline jel al, çift koltuk değneği konusu da ciddi kesinlikle basmaman lazım. bunları kullan, bir ay da rapor yazıyorum sana” demez mi!

ne yalan söyleyeyim buna inanmadım, yani bir hata olduğunu düşündüm. forumlardaki tavsiyeler üzerine, bu kez bir spor hekiminden randevu alarak ertesi gün spor hekimine gitti. düşüncelerimi samimi şekilde anlattım. bu teşhise inanmakta zorlandığımı söyledim.

spor hekimi de beni anlayışla dinledi, muayene etti ve teşhisin doğru olduğunu tekrar etti. hatta el artırarak 2 ay yürümememi, tavsiye etti. “Peki ne zaman koşabilirim” dedim, “6 ay, belki 1 seneden önce olmaz, bir durumunu izlememiz gerek, belki de koşu sporu sana göre değil” diyerek alternatif sporları düşünmemi önerdi. ayrıca normalde bu kadar kısa koşu tecrübesi ile böyle bir sorun yaşamamam gerektiğini durumun biraz spesifik olduğunu da ekledi. (bence bu spesifik durum, bir süredir kilo almamak için yetersiz besleniyor olmam ve kontrolsüz bir diyet yapmam olabilir)

ve ilk koşumun üzerinden bir aylık süreç geçtikten sonra durumun ciddiyetini bu konuşma ile idrak ettim.

4 günlük koşu tecrübem sonucu bu sporu gerçekten çok sevmiş ve koşarken kendimi çok iyi hissetmiştim. sanırım yaşadığım korkunç sancıların üzerine giderek, ve sorunu belki biraz da büyüterek doktoru karşısına çıkma nedenim de koşuyu hiç bırakmak istemiyor oluşumdu. yani ilk koşudan itibaren “keşke daha erken başlasaydım bu işe” dediğim bir spora, ara vermemin önerilmesini istemiyordum.

şimdi evde oturup bu tecrübemi sizlerle paylaşmamın nedeni de; benim de teşhis öncesi yaptığım gibi bir sorun yaşayıp ilerleyen süreçte nelerle karşılaşabileceğini forumlarda okuduklarıyla anlamak isteyen kişilere, “bazen fark etmeden koşamayacak duruma gelebiliyormuşsunuz, dikkat edin” demek.

“buz koy geçer” anlayışı her zaman doğru olmayabiliyor sanırım, ben de uzun süre bunu deneyip, hemen koşuya dönmek için her şeyin bir an önce düzelmesini arzuladım. ama bazen vücudunuz size “bırak artık, bir dur” diyor. o sese de kulak vermek gerek işlerin daha da sarpa sarmaması için.

diğer yandan, henüz spor hekiminin tavsiyesine uyup “başka spor” düşünmeyi planlamıyorum. aklım hâlâ koşu sporunda. ne kadar uzun sürse de iyileşme sürecinin tamamlanmasını bekleyip, 6 ay, 1 sene her ne ise o sürecin sonunda koşuya geri dönmeyi arzuluyorum. bu kez biraz daha farklı sporlar, ağırlık ve kardiyo egzersizleri vs ile hazırlanıp kendime ve sol bacağıma bir şans daha vereceğim.

sürecin nasıl ilerlediğini de uzun süre geçse bile saha sonra burada paylaşmayı planlıyorum.

12 Beğeni

Paylaşım için teşekkürler, geçmiş olsun.1 aylık yoğun olmayan koşu sürecinde stres kırığı, 1 ay rapor, koltuk değneği ifadelerini okuyunca inanmadım.Üstelik kilon abartılı degil.Hız ve mesafedeki artış ilk akla gelen olur.(bende çok tempolu yürüyüş hafif koşudan daha fazla baskı yapıyordu kaval kemiklerime)İllaki koşuya dönüş yapıp sağlam adımlarla devam edeceğinden kuşkum yok.

2 Beğeni

Bisiklet sürmende(agrı yok ise), yüzmende ve havuz içi koşularda(suyun kaldırma gücünden faydalanarak) bir sakınca yoktur.
Kesinlikle D vitamini de almanı öneririm.
Hareketlenmeye başladıgın zaman; bir fizyoterapist tarafından koşu analizi, yürüyüş analizi ve taban analizi yapıp sana özel tabanlık yapılmasını (Sidas Marka tavsiyemdir) ayrıca da kullandıgın ayakkabıyı da gözden geçirmek de fayda var.
Çok geçmiş olsun.
Saygılarımla

1 Beğeni

Öneriler için çok teşekkür ederim, tüm tavsiyeleri dikkate alacağım

1 Beğeni

Benzer bir süreçten geçtim ben de. Geçen sene kendime ‘shin splints’ teşhisi koyup 2 haftalık bir dinlenme sonrası geçince çok üstüne durmamıştım. Geçen günlerde tekrar aynı bölgede ağrı hissedince kronik bir sakatlık ya da farklı bir sakatlık olma ihtimalinden çekinerek hastaneye gideyim dedim. Çekilen MR sonucunda İki bacağımda da tibia kemiğinde stres kırığı teşhisi konuldu. Tedavi olarak da ağrı geçene kadar koşmamak ve verdiği ilaçları kulllanmamı önerdi (600 mg Etol SR 1x1, Omesek 20 mg 2x1, Suljel %3 jel 2x1 önerdi. Ağrının yavaş yavaş azalması gerektiğini azalmıyorsa ya da 1 ay içinde geçmediyse tekrar gelmemi söyledi.

Bu bir ay içinde dinlenip, kilo verip, sonrasında yeni bir ayakkabı ve programla ( daha kısa mesafe ve hızlarla - belki yürü koş şeklinde) diye düşünüp foruma bir süreden sonra girdim.

5 Beğeni

Herkese merhaba.
Yazacaklarım koşuda ‘yeni’ olanları ürkütsün istemem ama yazmasam da kimseye bir katkım olamayacak.

Bende de stres kırığı var. Hikayemi anlatayım. Ben de sigarayı bıraktıktan sonra yürüyüş ve koşuya başladım. Yaklaşık bir yıllık bir deneyimim oldu. Haftada 3 farklı günde yaklaşık 50 km koşuyordum. Geçtiğimiz kış aylarında, şehir değişikliğinden dolayı 2 ay koşmadım. Şubatta tekrar başladım. Başlar başlamaz sağ alt bacağımda, kaval kemiği çevresinde keskin ağrılar oluştu. Bazılarınız gibi ben de önceleri pek önemsemedim. Daha doğrusu koşunun ilk bir kilometresinden sonra ağrı geçiyordu. Bu şekilde bir ay kadar koştum. Mart ayının başında Runanatolia yarı maratonona katılacaktım, ona hazırlanmaya çalışıyordum. Maratona 6 gün kala yaptığım son antremanda sadece bir km koşabildim. Ağrı dayanılacak gibi değildi. Iki gün sonra öneri üzerine bir fizik tedavi uzmanına başvurdum. Elle yaptığı muayenede yumuşak doku zedelenmedir dedi ve bir ağrı kesici krem yazdı. Ayrıca aradan geçen iki günlük sürede şikayetim azalmıştı. Iyi bir ısınmayla maratona katılmamda bir sorun olmayacağını söyledi. Maratona katıldım, ilk 5 km’de sorun yoktu. Ancak sonrasında ağrılar başladı ve bu sefer daha şiddetliydi. Yürüyerek te olsa bitirmeye karar verdim ve bitirmek gibi bir yanlışa imza attım. Maratondan sonra artık sağ ayağımla yere basamaz oldum. Bir hafta sonra aynı hekime gittim. MR istedi. MR raporunda diz ve bilek çevresinde efüzyon olduğu yazıyordu. Doktor bunun üzerine yeni kremler ve düşük dozdan 20 günlük kortizon yazdı. Tabi koşmayı yasakladı. Zaten bırakın koşmayı yürüyecek halde bile olmadığım için bu kararı bekliyordum. 20 günün sonunda şikayetlerim kısmen azaldı. Tekrar kontrole gittim, yeni kremler yazdı ve fizik tedavi önerdi. Özel bir klinikte 20 gün fizik tedavi sonrası şikayetlerim iyice azaldı. İşe gidip gelecek şekilde bir kaç km yürüme mesafasinde ağrı olmuyordu. Mayıstaki 17 günlük tam kapanma sonrası işten sonra tartan pistte 7-8 km yürüyüşlere başladım. Bir kac gün sonra şikayetlerim tekrar başladı. Yürümeyi bıraktım ama yatar pozisyonda bile ağrılar başladı. On gün kadar bekledim ama bu sefer ağrılar gerilemedi. Hekim değiştirmeye karar verdim ve spor hekiminde sıra bulup muayene oldum. Aradan geçen üç aydan sonra teşhis konuldu: stres kırığı. Üstelik doktor önceki MR’a bakarak teşhis koydu. Fizikçi MR’ı kontrol etmemişti. Sadece rapor sonucuna bakmıştı. Radyoloji uzmanı da raporda stres kırığı yazmamıştı. Belki de kontrolde hiç görmemişti. 3 aylık zaman kaybından sonra doktor, diz ve bilek çevresi kaslarını güçlendirecek egzersizler önerdi. İkinci bir kontrole kadar yüzme dışındaki her türlü sporu yasakladı.Tabi 3 aylık sürede sağ bacağımı doğru düzgün kullanmadığım için kaslarda baya erime olmuştu. Egzersizlere başladım ama başka birsey yapmam gerektiği arayışına giriştim. Yeniden MR çektirdim, kemik iliğinde apaçık ödem vardı ve tıp öğrencisi kardeşime gösterdim. O da ortopedist hocasına kontrol ettirmiş. Hocası, bir ay alçıya aldırsın, hızlıca iyileşir demiş. Bunun üzerine bir ortopedistten sıra buldum ve hikayemi anlattim. Olur, alçıya alalım dedi.
Buraya kadar okumaya sabrettiğiniz için teşekkür ederim.
Asıl sorun da bundan sonra oldu. Alçıyla birlikte koltuk değnekleri de kullanmaya başladım. Alçının ikinci gününde bacağımda şiddetli ağrılar ve şişlik oluştu. Bir kaç saatte dayanamayacağım noktaya geldi. Alçıyı söküp attım, buz uygulaması yaptım. Şişlik gitti ama agrilar devam etti. Sonraki gün doktorun kapısına dayandım. Yapılan kan testleri ve ultrason çekimi sonrası toplar damarda kan pıhtısı oluştu ortaya çıktı. Hayati tehliken var denilip acile yönlendirildim, hemen kan sulandırı ilaç tedavisine başladılar. Aynı günün akşamında bacağımda kopan pıhtı ciğerime attı ve subsegmenter diye adlandırılan 3 damarı kapattı. Bir hafta hastanede yatırıldım ve 6 ay sürecek kan sulandırıcı tedavi başlatılarak taburcu edildim. Kapanan üç damar nefes darlıgı yaptığı icin hastanede oksijen desteği alıyordum. Taburcu olduktan sonra bu nefes darlıklarına alışmam gerektiği ve 2 ay içinde giderek azalacağı söylendi. Nitekim öyle oldu ve bugün itibariyle 2 ay oldu. İlk haftalardaki nefes darlıklarından kaynaklı 7 defa acil servise başvurdum ve süreçte anksiyete gelişti ve bundan dolayı da ayrıca psikiyatrist desteği almaya başladım. Şuan kan sulandırıc ve antidepresan alıyorum. Ciğerle uğraşırken ayağı unuttum. Bu süreçte çok basmadığım için ilikteki ödem nispetten azalmış. Değneksiz yürüyerek markete manava gidip geliyorum. Biraz uzadımı ağrı oluyor az buçuk. Soğuk uygulama ve kasların güçlenmesi için egzersiz yapıyorum şimdilik.
Çok uzun oldu ama yaşadıklarımın sadece özeti bu. Geç teşhis, kan pıhtılaşması, oluşan pıhtının ciğere atması tamamen benim şansızlığım. Mesela alt bacak pıhtısının cigere atma riski benim yaş grubum için yüzde 5 falanmış ama bu yüzde 5 gerçekleşti.
Sonuç: Profesyonellerden destek alarak koşun. En ufak ağrıyı önemseyin. Doğru doktora gittiğinizden emin olun.
İyileşince tekrar koşacağım. Koşmak için iyileşmem lazım. Bunu çok istiyorum.
Sabrınız için teşekkür ederim. Tedavi için tüm yönlendirme ve onerilere açığım.
İyi koşmalar.

20 Beğeni

Cok gecmis olsun. Herkesin bircok yonden alabilecegi cok sayida ders iceren deneyimler.
Umarim olan her sey olabildigince hizla yok olur gider ve tamamen sagliginiza kavusursunuz. Detayli ve samimi paylasiminiz icin de tesekkurler. Ozellikle bitirirken yazdiginiz su cumleler cok guzel.

8 Beğeni

Iyi dilekleriniz teşekkür ederim. Iyileşme süreci de önemli deneyimler kazandıracaktır ve gerçekten iyileşince bunu da sizlerle paylaşacağım.

Sağlıcakla kalın.

4 Beğeni

@asamanli merhaba. Sakatlık sonrasındaki bilinciniz yarısı, sakatlık başlangıcında olsa ne güzel olurdu.O alçı sonrası boşvermeyip tekrardan doktora görünmeniz hayatınızı kurtarmış, aman diyebilir, geçer diyebilir, 3-5 gün bekleyebilirdiniz. İhmal etmemek doğru olmuş.Hepimize büyük dersler veren bir paylaşım oldu. Geçmiş olsun, sakatlık varken yarışı bırakacak, yarışa hiç başlamayacak kadar güçlü değiliz çoğumuz.Sağlıcakla kalınız👍

4 Beğeni

Çok haklısınız. Keşke ögrenim sürecinde musibete ihtiyaç duymayacak kadar bilinçli olsaydım. İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.:slightly_smiling_face:

3 Beğeni

Geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum. Gönlünüzce koşabileceğiniz günlere çabucak kavuşursunuz umarım :pray:

3 Beğeni

Çok teşekkür ederim. Eksik olmayın.

2 Beğeni

Tibia da stres kirigi hikayesi olan var midir?Tedavin sürecinde neler yapmalıyız??

1 Beğeni

Shin splints teşhis, tedavisi hakkında yetmiş sayfalık ingilizce döküman. Yıllar önce kaval kemiği civarındaki ağrı için faydalanmıştım. Ortopedi uzmanına gitmiştim ama iyileşmeme katkısı olmamıştı.
Stress kırığı ağrısının sürekli ve yerel olduğunu söylüyor. Shin splintsli hastaların tek ayak üzerinde on kere zıplayabileceğini ama stress kırığı durumunda bunun mümkün olmadığını belirtiyor.

3 Beğeni

Merhaba, yaşadığım olayı belki faydası olur düşüncesiyle sizinle paylaşmak isterim. Masa başında çalışan, Boyum 1.90 a yakın. , 2019 yılı yazında 41 yaşında çocuklarımı aqua parka götürmüştüm lastik botun üzerinde kayaktaki setten sıçradım kaval kemiğim kırılacak derecede esnedi. Kırılmadığı için önce sevinmiştim. birşey olmadığı düşüncesiyle sonraki günlerde çıplak ayakla çocuklarla top oynamam ve bazı ufak aktivitelerden 40-50 gün sonra ayağımda geceleri artan bir ağrı başladı. daha önce yaşamadığımız bir durum olunca ismi bilinen bir hastanede Mdcn fizik, ortopedi, kan sayımı vs. süreçlerş sonunda Kemikte Ödem ve kas siteminde ödem tespit edilerek, stres kırığı olabileceği söylendi, tam emin olmak için K.c Üniv hastanesine gittiğimizde onlarda önce 4 defa MR, röntgen, bilgisayarlı tomografi BT tam teşhisi koyamadılar, stres kırığı, ve basit bir kanser türü olan Osteoid osteoma olabilir dediler. aynı hastanede bu konuda uzman olan doç. osteoma bunu yakarız geçer gibi yaklaşımda bulundu. Tabi ki biz kanser olayını duyunca ve net teşhis konmayınca daha da tedirgin olduk. bir farklı doktora daha giderek en son sintigrafi radyasyonlu film çekildik. bu arada tam olarak ne olduğunu yine söyleyemediler. en son Balta limanı Devlet Hastanesi Devrim Beye gittik, MR uzmanlarıyla incelediler ve korkulacak bir şey olmadığını söylediler. Doktor beyin bize yaklaşımı ve kontrolleri sonrasında içimiz ferahladı. aradan 3 sene geçti. ayağımda hafifte olsa hassasiyet hissediyordum. ama süreç bitmişti.
son 4-5 aydır ufaktan spor yapmaya başlamıştım, koşu bandında SERT tabanlı ayakkabıyla yürüyüş vb çalışmalar yapmıştım. geçenlerde kaval kemiğimde ağrı tekrar başladı, farklı bir hastanedeki doktor röntgen, Mmrial hastanesinde göreve başlayan Devrim beyi buldum, MR sonuçlarımı inceledi ve bu sefer daha net bir şekilde stres kırığı olduğumu söyledi. Yukarda yazdıklarımı şunun için Ödem, stres kırığı, osteoid osteoma hastalığı birbirine karıştırılabilmekte. İyi bir Ortopedi doktoru, ve en iyisi iyi bir Radyoloji Uzmanına ihtiyaç olduğudur. artık sabırla zorlamadan iyileşmesini bekleyeceğim. yukarda belirttiğim belirsizlikler zor bir süreç izahı için yazdım.

9 Beğeni