Runner's World Türkiye

Bugün görünce çok şaşırdım, sizin haberiniz var mıydı? Hem de ikinci sayıymış:

4 Beğeni

Okuyalı çok oldu… Ben çok beğendim. İçinde Alper ve Elena olunca daha çok sevdim…

Görür görmez almıştım. Koşuseverler için çok faydalı bir dergi olmuş. Tavsiye ederim

Ben bunu nasıl kaçırmışım ya.Haber için teşekkürler

Hepsi iyi de, Runners World gibi bir derginin Koşu Gaztesi’nden bir bölüm yazı alması ve aşağıdaki gibi -laf olsun diye- kaynak gösterme yoluna gitmesi oldukça rahatsız edici. Derginin ciddiyetini zedeliyor. Kişisel olarak bu dergiden herhangi bir kazanım bekleyemem, beklemenizi tavsiye etmem.

*"…
Koşu formunu düzeltmek için yapabileceğiniz şeylerden biri ise formunuzu dışarıdan izlemektir. Önünden geçtiğiniz bir mağaza camı veya arkadaşınızın çektiği bir video bu iş için yeterli olacaktır.

koşugazetesi"*

Yazının Runners World Türkiye versiyonu şurada
Koşu gazetesi versiyonu ise şu

5 Beğeni

Hata sende Noyan, yazinin altina tam kaynak gosterip linki vermissin, sadece McMillan yazsan yeterdi… Herkes once McMillan’in bir site oldugunu anlar, sonra araya taraya orjinal linki bulmaya calisirdi.

Simdi bu tek seferlik bir sey olsa, belki yanlistiktir vs. denebilir (yine denmez ama neyse). Senin linke bakarken asagidaki yazilar gozume carpti.

Kosu Performansi Ne Zaman Kaybedilir? Kosu Gazetesi sayfasi

Kosmayi Birakirsaniz ne olur? Runner’s Wlorld TR sayfasi

Sadece baslik degismis ve yazi uc sayfaya bolunmus. Yazinin hepsi Kosu Gazetesindeki yazinin icinden kopyala / yapistir yapilmis. Daha guzeli bunda laf olsun diye bile kaynak yok.

Tabii bu cok ilginc ve ustunde dusunulmesi gereken bir durum. Insanin aklina bircok soru geliyor. Mesela ilk bakista hemen 2 yazida bile bunu goruyorsak, acaba sitedeki diger yazilar icinde gercekten orjjinal icerige sahip bir yazi olduguna inanmak mumkun mu yoksa onlar da baska yerlerden mi toplandi?

Normal bir ulkede insanlar ticari dergilerden alinti yapar. Haliyle konuyu derinlenmesine bilenler, arastirmalara ve guvenilir kaynaklara dayandirarak yazanlar onlardir. Ticari bir derginin, hele ki dunyada isim yapmis bir derginin Turkce versiyonunun orjinal icerik uretmeyip icerigini disardaki yazilardan toplamasi basli basina bir olay. Ustune bunu bir de yukaridaki ornekler gibi kaynak bile gostermeden veya laf olsun diye gostererek yapmasi ayri bir is.

Ustelik ticari bir dergi aldigi yazilarin dogruluguna nasil kefil olabilir, ozellikle de yazar ve kaynak bile gostermiyorsa? Evet, orjinal yazinin icinde ben yazinin dayandigi 6 tane arastirmaya link vermisim ama tamamen sacmalamis, kafadan uydurmus, yanlis yorumlamis da olabilirim. Etik vs. hepsini gectim, okuyucularina karsi bunun sorumlulugunu nasil alabiliyorlar?

Bundan 10-15 yil once sinema uzerine icerik hazirlarken bu tip kaynak gostermeden birebir (c)alintilarla cok karsilasirdim. Kosu ile ilgili yazilarda ilk kez goruyorum. Bunun da dunyada taninan bir derginin Turkce versiyonuna nasip olmasi dusundurucu.

Edit: RW Genel Yayın Yöneticisine durumu bildirdim, siteyi hazırlayan kişinin dikkatini çekip durumun düzeltileceğini söylediler ve düzeltilmiş.

8 Beğeni

İlk mesajımda artık Türkiye’de de bir koşu dergimiz var diye sevinmiş ve bu temennilerimi dile getirmiştim ama derginin web sitesine girene kadar sürdü bu sevincim.

Noyan ve Aykut’un bahsettiği konulardan tutun da, saçma sapan sıralanmış 2014’ün en iyi ayakkabı sıralaması gibi ve daha nice konular beni hayal kırıklığına uğrattı.Benim nazarımda bu dergi koşuya gönül verenlerden daha çok , hava atmak için sözde spor yapmaya çalışan metroseksüeller için yapılmış sıradan bir dergi konumuna geldi.

Merak ettiğim birşey var.Bu derginin yurtdışı versiyonuda bu kadar magazinsel ve içi boş mu?

Evet, derginin yurt dışı versiyonu da magazinsel öğeler içeriyor ama bu tür dergilerin az çok standardı bu. Diğer taraftan yayınladıkları makalelerin içerikleri yere çok daha sağlam basıyor. Koşu dünyasında bilinen isimleri veya işin içinde olup daha az tanınan insanların yazıları yer alabiliyor bu dergide. Mesela bir örneği şu. Koşu ile ilgili bilgi edinmeye başladığımda Runners World ilk kaynaklarımdandı. Daha sonra içeriklerin bir kısmı yüzeysel kalmaya başladı ve benim için ikincil kaynak durumuna düştü. Kısacası sorun yine bizde, iş yapış anlayışımızda.

1 Beğeni

Runners World Türkiye, Koşu Gazetesi’nden alıntıladığı yazılar için -bağlantı vererek- aşağıdaki gibi bir referans düzeltmesi yaptı.

*"…
Koşu formunu düzeltmek için yapabileceğiniz şeylerden biri ise formunuzu dışarıdan izlemektir. Önünden geçtiğiniz bir mağaza camı veya arkadaşınızın çektiği bir video bu iş için yeterli olacaktır.

Bu yazı Koşu Gazetesi’nde Noyan Kiran tarafından yazılan “Iyi bir kosu icin DIK dusunun” başlıklı yazıdan derlenmiştir."*

1 Beğeni

Aynı ekiple şöyle bir olay yaşamıştık. Yaklaşım değişmeyecek eminim. Bir süre bakmadığımızda hem web sitesinde hem de basılı medyalarında yine böyle “alıntılar” oluşuverecek. Hem benim blogum hem de Koşu Gazetesi, Creative Commons lisansı ile yayınlanıyor. Yani ticari amaçla kullanılamazlar. Lisans gibi bir konuya yabancı bir ekibe böyle bir derginin emanet edilmiş olması üzücü. Bir önceki sayılarında eşimin çektiği, içeriğinde benim olduğum bir fotoğrafımızı kullandılar. Ne bir izin, ne bir atıf vardı. Dediğim gibi, böyle devam edeceğinden şüphem yok. Umarım yanılırım.

1 Beğeni

Arkadaşlar, yazılanları ilgi ve şaşkınlıkla okuyorum. Gerçekten üzücü bir durum. Fakat yazılar ve özellikle fotoğraf için yasal yollardan haklarınızı arayabileceğinizi de hatırlatırım. Yazılarda süreç ne şekilde sonuçlanır bilmiyorum ama fotoğraf kısmı çok ciddi bir olay. Zamanında bir dergi de benim çektiğim bir fotoğrafı izinsiz yayınlamış, sonrasında olayın hukuki sonuçları kendileri için çok ağır olacağından özür dilemek için ne yapacağını şaşırmıştı.

1 Beğeni

Web sitelerindeki birçok makale ve yazıda yazım hataları gözüme çarpmıştı. Buna da dikkat edilse.

Bir yerden buldukları yazıyı yayınlamak istiyorlarsa da yapmaları gereken şey çok basit: o yazının yazarına bir e-posta ile sorup izin istemek. Yazar olarak yazımız alanındaki bir dergide yayınlanmak istese onurlanırız, hatta oturup yeni deneyimlerimize göre günceller öyle göndeririz. Çoğumuz için geçerli olacaktır bence bu durum.
Ama şu an yaptıkları, sinsi bir şekilde kullanmak oluyor. Akademik dünyada buna “intihal” diyoruz, akademisyenlerin işlerini kaybetmesine kadar gidebilen sonuçları var. Tam Türkçe ismini söylemek istemiyorum. Ama hiçbir şekilde kabul edilebilecek birşey değil bu.

4 Beğeni

Arkadaslar, yukaridaki mesajimi dun editledim ama gormeyen olabilir diye tekrar yaziyorum. Olayi fark ettikten sonra durumu kendilerine bildirdim. Men’s Health Genel Yayin Yonetmeni Fatih bey (RW Turkiye’yi de ayni ekip hazirliyor) donus yapti, durumdan haberi olmadigini ve siteyi hazirlayan calisani uyaracagini soyledi. Dun aksama dogru da bu duzeltme yapilmis.

Bundan once de benzer durumlar olsa da artik bundan sonra bu konulara dikkat edilecektir diye dusunuyorum ve umuyorum. Cunku birkac hafta once yazdigimiz Uzun Mesafe Kulturu yazisinda da degindigimiz gibi Turkiye’de kosu sporunun her anlamda buyumesi hepimizin istegi. Ama bu buyumenin yozlasmadan olmasi onemli. Bu da bunun bir parcasi. Ben kendi adima Turkiye’de kosu uzerine her turlu yayinin artmasindan memnun olurum. Yeter ki bu artis kaliteyi bozmadan ve yozlasmadan olsun. Icinde yasadigimiz dunya zaten her anlamda yozlasiyor, bircogumuz icin bu dunya temiz kalabilen az sayida alandan biri. Bunu korumak icin hepimizin destek vermesi gerek.

Bu yazilar cok mu onemli diye dusunen olabilir, onu da gozden kaciranlar icin tekrar aciklayayim. Tam tersine, oyle bir iddiamiz yok. Kosu Gazetesi’ndeki Creative Commons lisansina (by-nc-sa) bakarsaniz yazinin yazarini belirtip ayni formati devam ettirdiginiz surece sitedeki yazilarin hepsini herkes istedigi gibi kullanabilir, uzerine oynama yapabilir ve kopyalayabilir. Bunu sitede acikca yaziyoruz. Bunun tek istisnasi yazilari ticari bir amac ile kullanmamak. Yani ticari amacla kullanmayacaksaniz begendiginiz bir yazi varsa bize sormaniza bile gerek olmadan, sadece yazanin ve sitenin linkini vererek alin istediginiz gibi kopyalayin, uzerinde degistirme duzenleme yapin diye biz zaten bastan soyluyoruz.

Yillardir hem kendi bloglarimizda hem de bu sitede bir karsilik beklemeden, belki birisinin isine yarar diye yaziyoruz. Ben kendi adima hicbir yazinin cok asiri onemli, bulunmaz hint kumasi oldugunu iddia etmiyorum. Isine yarayan oldugu gibi hicbir isine yaramayanlar da olacaktir. Ama konunun bu olmadigini soylemeye gerek yok. Sadece sunu hem kendim hem diger arkadaslar icin soyleyebilirim. Bir yaziyi yazarken yanlis bilgi vermemek icin gercekten arastiriyoruz, faydalandigimiz kaynaklari belirtiyoruz ve etik degerlere ters bir sey yapmamak icin cok dikkat etmeye calisiyoruz. Olay bundan ibaret.

10 Beğeni

Bu konuda aslında bahsedilecek iki durum var; birincisi tüm bu kopyala-yapıştır yaptıkları blogların aslında ne kadar değerli olduğu; ikincisi ise derginin ne kadar değersiz olduğu. Şöyle tahmin ediyorum ki sayfa doldurmak için bulunan konular hakkında yazılar yazılması gerekiyor ve bu o dergide çalışan bir kişinin görevi; giriyor arama motoruna yazıyor konuyu, çıkmaya başlayan sitelere tek tek tıklayarak ordan iki cümle, burdan üç cümle diye toparlayarak dergi ve ya internet sitelerine yazı oluşturuyorlar. Atıf yapmak, nezaketen izin almak aslında derginin prensiplerinden olsa da bu yazıyı hazırlayan çalışan için pek umursanmayacak bir konu, iş yapıp maaş almak ön planda onun için. Bu durum derginin aslında pek alakasız insanlar tarafından hazırlanıp yayınlandığını ve güvenilmez bilgiler verdiklerini kanıtlıyor. Diğer bir yandan Türkiye’de koşu hakkında bilgi aktaran az ve öz bloglardan başka bilgi alabilecekleri platform olmadığından mecburen bu yollara başvuruyorlar ve bu durum da bence blogların ne denli değerini olduğunu ortaya koyuyor.
Sonuç; ticati kaygı güdülen her alanda samimiyet azalırken, sadece özgür bilgi için emek veren insanların verdileri güven ise artıyor.

12 Beğeni

Ticari bir kaygı taşımadan bu işi yapan (koşan) insanlara, ticari kaygı taşıyarak (bu kaygı zaman zaman her yolun mübah görünmesine yol açabilir) hazırlanan bir dergiyi satmak zorunda olmak. Hedef kitlenizin bir kaygısı olmadığı için hatalarınızı görmezden gelmezler. Ki bu da şahane bence, hep daha iyisini yapmak dergiyi motive edecektir :wink: Derginin bahse konu hatayı düzeltmesi de, tekrar etmeyeceğini umarak, güzel olmuş.

2 Beğeni

Maalesef millet olarak her zaman her durumda kısa yoldan birşeyler elde etmek derdinde oluyoruz.
Annroid üzerinde Marathon Running diye bir dergi var (Marathon Guru diye aratınca bulabilirsiniz.)
tamamen ücretsiz olan ve sadece maratonlar hakkında yazılan bu online dergide her yazı kendine özgü ve her sayıda maraton incelemesi varken,
bizdeki dergi koşu dünyasının geneline hitap ediyorken intihal yapmadan dergiyi dolduramıyorlar!!!
Neden?
Cevabı çok basit; koşu hakkında daha öncesinde yayınlanmış böylesi yayın olmadığı görüp,
koşu dünyasının bildiği bir ismi kullanarak piyasaya ilk giren olmak
ve nasıl olsa kıyas yapılacak bir alternatifim yok diye ben ne sunarsam insanlar yer mantığı gütmek.
Dergiyi alıp okudum.
Daha doğrusu okumaya çalıştım. Şöyle elinize alınca kendisini okutturacak bir havası yok.
toplama olduğunu fazla belli ediyor.
Liseli öğrencilerin hazırladığı ev ödevleri tadında bir çalışma gibi geldi bana

Bu konuda ufak bir guncelleme yapma vakti geldi saniyorum. Yukarida son mesajimda gorebileceginiz gibi, daha once sikinti duydugumuz konulari dergi yonetimine bildirmis, kendilerinden de bu hatalarin yeni yayin hayatina girmenin de etkisiyle yapilan bazi bireysel yanlislar oldugu ve bir daha tekrarlanmayacagi konusunda net sekilde teyit almistik. Bizim icin konu o noktada kapanmisti.

Birkac hafta once dergi ust yonetiminden bana ulasildi ve yeni sayida bir makale yazmayi dusunur muisunuz diye soruldu. Ayni sekilde Mert ve Ilgaz’dan da Kosturmaca podcast cizgisinde bir yazi talep etmisler. Gelinen noktada bu tur yayinlarin ulkedeki gelisimine bir nebze de olsa bir katkisi olabilir dusuncesiyle teklifi kabul ettik.

Dolayisi ile yeni sayida bu yazilari gorup “bu ne perhiz bu ne lahana tursusu” diye (hakli) olarak dusunebilecekler icin bu konunun bilinmesinde fayda var.

8 Beğeni

Sevgili Aykut, sizin düşünce ve deneyimleriniz hepimize yeni ufuklar açacak ve yeni hedefler belirleyecektir… Merakla derginin yeni sayısını bekliyoruz.

1 Beğeni

Spor Diyetisyeni olan eşimden de bu sayı için bir yazı istediler, eşim de kabul etti. İşinin uzmanı kişilerden böyle içerik talep ettikleri sürece dergi daha iyi bir yere gelecektir. Aykut, sizlerin de yazacak olmasına çok sevindim, merakla bekliyorum yeni sayıyı.

2 Beğeni