Külkedisi hikayesi!
Dünyanın en az aktif sosyal medya hesaplarına sahip parlak, mütevazi HOKA malzeme mühendisi, dünyanın en büyük patika yarışını kazandı.
Bu arada Kilian Jornet’i es geçmek olmaz 19 günde 4.000 metrede 82 dağın zirvesine çıktı
,bu muazzam bir şey ve HOKA sporcuları UTMB 'de her mesafede harika sonuçlar elde etmeye devam etti.
fakat en çılgınca şey ise; güzel koşu formuna ve düşük sosyal medya profiline sahip sessiz ama çok sevilen bir adam olan Vincent Bouillard, Mont Blanc çevresinde 100 millik mükemmel bir yarışı 20 saatin biraz altında koştu. sevgilisi Kamilah Journét tarafından cp desteği verilen Vincent, 2.500 patika koşucusunun önünde şampiyon oldu ve dünyanın en iyi ultra koşucularının çoğunu geçmeyi başardı.
The IRONMAN Group, HOKA ve UTMB® arasındaki ortaklıklarla, bu etkinlik efsanevi bir maceradan, Tour De France tarzı kalabalıklar ve canlı yayın akışı ile küresel bir etkinliğe dönüştü. O kadar büyük ki, bu şöhret ve beklenti çağında, tutkulu ama az bilinen bir mazlum, böylesine parlak bir şekilde aydınlatılmış bir sahnede zafere koştu. Tebrikler Vincent….
Çeviri programının azizliği gibi biraz. Her 100 takipçili hesap sahibi mazlumsa, ben mazlumlar mazlumuyum Geçen sene Amerika’da koşup kazandığı yarışlar varmış Vincent’ın ama yine de favori olmadığı ve çok tanınmadığı halde UTMB’yi, hem de 20 saatin altında bitiren 5. Kişi olarak, kazandığı için, bu şekilde bir ilgi görmesi normal. Cp’lerde kız arkadaşından aldığı destek de güzelmiş, sempatimi kazandı. Üçüncü olup, Güney Amerika adına tarihteki ilk podyumu yapan, Ekvadorlu Joaquin Lopez de tatlı bir çocukmuş bu arada. Güzel bir yarış sonrası röportajı yapmış irunfar’la.
Öyle olmuş bence de. Çeviri ise bunun vurgulanması gerekirdi, bu durumun eleştirisini yapmak için ironik bir şekilde sordum soruyu. Hem orijinal kaynağa saygıdan dolayı, hem de atıf edilen düşüncelerin, çeviri hatalarından kaynaklı anlamsızlıkların ve anlatım bozukluklarının gönderiyi yazan kişinin üzerine kalması riskinden dolayı haberin çeviri olduğu mutlaka belirtilmeliydi.
Bugün karşılaştığım bir başka örnek aşağıda. Metni görür görmez kopyala yapıştır olduğu hissine kapıldım, chatgpt’ye sorunca da çok benzer bir metinle karşılaştım ve benim için durum netleşti. Ancak Üzeyir Bey bu tanımı herhangi bir süzgeçten geçirmediği ya da kendi deneyimi ile zenginleştirmediği halde kendi tanımı ve düşünceleri gibi paylaşmış. Bunu etik bulmuyorum.
Bu arkadaş dediğiniz arkadaş Türkiye doğumlu olan en hızlı maraton atletlerinden birisi. Kimseyle dalaşmadan sadece işini yapan bir insan. Ayağı dolaşma kısmını bilmiyorum.
Belli başarıya ulaşmış insanların, biz normal koşucular arasında sizin söylediğiniz şekilde değil de bu şekilde hatırlanmasını umar ve isterim. Spor kültürünün oluşması konusunda sacın bir ayağı da bu bence.
@orhanm
İlginç bir gözlem ancak muhalefet edilebilir. Yapay zeka dediğimiz, çoğunlukla large language models teknolojisine dayanan modeller, zaten insanların ürettiklerinden bu malumatı meydana çıkartıyorlar. Dolayısıyla bana bu absürd post çok yakın gelecekte her şeyin birbirine karışacağını hatırlattı. (popüler bir kanı olarak yaratıcılığın ölmek yerine daha kıymetli hale geleceğini düşünüyorum bu arada)
Yani sorduğunuz programın henüz yeni paylaşılmış da olsa mezkur hesabın paylaşımına dayanarak size bu yanıtı verip vermediğini bilemeyiz.
Biraz anlatır mısınız?
Geçen sene Amerika’da koşup kazandığı yarışlar varmış Vincent’ın ama yine de favori olmadığı ve çok tanınmadığı halde UTMB’yi, hem de 20 saatin altında bitiren 5. Kişi olarak, kazandığı için, bu şekilde bir ilgi görmesi normal. Cp’lerde kız arkadaşından aldığı destek de güzelmiş, sempatimi kazandı. Üçüncü olup, Güney Amerika adına tarihteki ilk podyumu yapan, Ekvadorlu Joaquin Lopez de tatlı bir çocukmuş bu arada. Güzel bir yarış sonrası röportajı yapmış irunfar’la.
