Peki ya koşmayınca?

Öncelikle sağlıklı ve mutlu günler herkese.
Forumda bir çok gönderi okudum, yardım istedim,bilgi edindim ve hayatıma uyguladım. Bu sayede başıma gelebilecek bir çok sakatlık vb. durumlardan korundum ve sevdiğim şeyden uzak kalmamaya çalıştım. Bunlar kaçınma duygusu ile oluşan tepkiler.
“koşu yaparken” genel başlığı adında pozitif duyguların paylaşıldığı gönderiler var. Buralarda okuduklarım ise bana büyük motivasyon kaynağı oluyor. Bence sevilen bir şey yapılırken hissedilen pozitif olaylar ve aktarımı motivasyon olduğu kadar bunlardan ödün verildiğinde veya vazgeçildiğinde hissedilen negatif şeylerden kaçınma isteği de en az pozitif düşünceler kadar motivasyon verici.
Şimdi gelin lütfen koşu yapmadığımızda neler hissettik onları aktaralım ve bırakmamak için bir sürü sebebimiz olsun :slight_smile:

Öncelikle kendimden başlayayım ben 15 günlük arada kaslarımda dayanılmaz bir çalıştır beni isteği hissettim ve ağrılar yaşadım (normal mi bilmiyorum) . Beynim koşu anında ulaştığım sessizliğe ihtiyaç duyduğunu bana defalarca sinyal verdi ve karşılanmadığında zihinsel yorgunluk oldu. Uykularımda yüzüstü yatan biri olduğum için vücudumda belli yerlerimde uyuşukluklar oldu. Bunu koşmadan öncede yaşardım. Birde koştuğum zamanlara göre daha fazla üşüdüğümü farkettim.

8 Beğeni

Hiçbirşey olmuyor, mis gibi oluyor bilakis. Koşuyu sağlıklı yaşam, zevk almak,motive olmak,yaşam biçimi haline getirmek vb. nedenlerle yapıyorsak eğer, koşmayı bıraktığımızda hayat kalitemizde bir düşüşün olması (veya huzursuz hissetmek diyelim) durumunu meydana getiriyorsa burada bir sıkıntı var demektir. Bu sporu çocukluğumdan beri yapan birisi değilim, 10 yıl önce başlayıp, buradaki pek çok kişi gibi yoğun antrenman programları uygulayıp kısa, uzun demeden yarı maraton yarışlarından ultra maratonlara kadar pek çok yarış koştum. Bu çemberin dışında olmayı düşünemiyordum bile fakat size net olarak söyliyeyim hayat bundan ibaret değil. Bırakın ara verdikten sonra temponuzda ve mesafenizde düşüşler olsun ne olacak ki sonuçta? Yapılacak başka güzel şeyler de var şu ahir ömrümüzde😊

11 Beğeni

Geçen yıl mart-nisan aylarından beri sağ ayak tabanımdaki sorun nedeniyle koşuya zorunlu ara vermek zorunda kaldım. Eylül ayına kadar değil koşmak doğru düzgün üzerine bile basamıyordum.
Şimdi nispeten daha iyiyim ama yine de sağ ayak tabanım sürekli “ben buradayım ve iyi değilim, dikkatli ol, koşup canımı daha da yakma” diyor. Ben de uyarıyı dikkate alıyorum mecburen.
Yaklaşık 1 yıldan beri koşamamak belki fiziksel olarak bende büyük bir değişime yol açmadı ama mutsuz olduğumu söyleyebilirim. Her ne kadar dönüşümlü olarak yürüyüş, pilates yapsam da “aynı mal değil George”. Koştuğum zamanki hazzı alamıyorum, sanırım beynime fazla kan gitmediğinden doktora tezimde de yavaşladım, motivasyon kaybım var.

3 Beğeni

Koşuya 1 yıl kadar önce başladım. Kosudan önce 11 yıl profesyonel olarak basketbol oynadım.
Yaklaşık 4 ay önce bacağımdaki varislerden dolayı tempoyu sıklığı düşürdüm son 2 aydır da ne yürüdüm ne koştum. Daha okul üniforması giymeden spor ayakkabısı spor kıyafeti giyen birisi için sporun hayatımdaki yerini gerçekten anlatamam.
21 yaşındaki bir gencin ileri derece varis sorunu yaşaması normal bir olay değil. Daha yeni 12 şubatta ameliyat oldum ve şu anda bırakın koşmayı yarış hayali kurmayı yürümeye korkuyorum. Tabiki bu korkuyu da aşacağım ve yarışlar koşacağım ancak su an durum bu.
Soruya gelecek olursak, koşmadığım da ne yapıyorum?
Kısa cevap : Kütüphanemi dolduruyorum.
Edebi eserler ağırlıkta olmak üzere koşu üzerine kitaplar, makaleler, yarış raporları, sakatlık ya da koşu antrenmanlari anında sorun yaşayan kişilerin sorunlarını nasıl çözdüklerini, fiziksel ve zihinsel olarak nasıl hazırlandıklarını okuyorum
Hayal kuruyorum mental antrenman yapıyorum.
Antrenman sadece fiziksel olarak eğitilme değildir zihinsel olarak da eğitilme sürecidir.
Bunu uzun mesafe koşan ya da uzun yıllar antrenman yapan hocalarımız üstadlarımız diyor.
Diyeceğim o ki koşunun sporun sonu değil ama geri kalanını iyi geçirmek için iyi bir fırsat

4 Beğeni

2-3 sene önce ayağımdan sakatlandığım bir dönem koşuyu kesmem gerekti, ben de yüzmeyle pek aram olmamasına rağmen haftada birkaç kere yüzmeye gitmeye başladım(hala yüzme tekniğim çok zayıftır). Sonra bir baktım iyi beceremesem bile yüzmeden de keyif almaya başlamışım, havuzun klor kokusu burnumda tütmeye başlamış. Sanırım her sporun kendine has bir keyfi var, o yüzden koşamadığınız bir dönemde her şey bitmiş gibi şartlamayın kendinizi, başka spor branşlarına da bir şans verin :slightly_smiling_face:

4 Beğeni

Sakatlandıktan sonra doktor tavsiyesi ile yüzmeye başladım. Yüzmek koşu kondisyonunu geliştiriyor diyemem ancak o belirtilen koşmamanın getirdiği mutsuzluğu azaltıyor. Ayrıca yüzerken eklemlere baskı olmuyor ve tüm vücut çalışıyor .

1 Beğeni

Aralık ayına kadar düzenli ve bir tık artırmış olduğum koşu programıma kısa bir ara vermek istedim. Daha sonra havaların çok soğuması ile (Eskişehir) bu ara fazlasıyla arttı. Salona gitmediğim, dışarıda koştuğum için her ne kadar iyi giyinsem de soğuktan diş etlerimin acıması ve kar suyunun ayaklarıma dolması pek keyif vermemeye başladı, ben de istemsizce şu ana kadar ara vermiş oldum.

Bu aralıkta yaşadıklarım beni hem fiziksel hem ruhsal anlamda fazlasıyla etkiledi. Geçen yıl bacağımdan önemli bir ameliyat olmuştum. Koşuya ara verdikten sonra ciddi ağrılar başlayıp uzun süre geçmeyince hastalığın tekrarladığına dair şüphelerim ve doktor sürecim beni çok yıprattı. Fakat sonucunda tüm bu ağrının sebebinin koşmayı bırakmış olmam olduğunu söyledi doktorum ve bana sadece B vitamini verdi. Dediği gibi de oldu, vitamini kullanmaya başlayınca ağrılarım azaldı hatta yok oldu.

Planlıydım, günüm yoğun da olsa mutlaka spora vakit ayırıyordum ama ara verince değil spora, normal aktivitelerime bile güç bulamaz oldum. Bir süre hiç uyuyamadım sonrasında ise çok uyumaya başladım. Erken kalkma motivasyonumu kaybettim.

Kasların yumuşaması ile vücuttaki sıkılık en gözle görülür etki oluyor zaten. Ve buna eşlik eden, hızlı kilo değişimleri de bir hayli can sıkıcı.

Ruhsal anlamda ise, koşu benim sığınacak limanımdı zaman zaman; gücümü daha iyi gördüğüm, güvenimi daha iyi hissettiğim. Tabii bu duygular da günlük hayata, alınan kararlara, iradeye çok etkisi olan duygular. Bu durumda kendine bunları hatırlatmak çok daha zorlaşıyor.

Biraz da sigaraya başladım, o hiç hoş olmadı. Eskiden haftada, 2 haftada 1 tane içerken, şimdi günde 2 tane içmeye başladım.

Yarışlara bakıp kaydolamamak da tuzu biberi tüm bunların.

Bıraktığımda benden bir şeyler eksiltmeseydi, başladığımdaki katkısını sorgulardım.

Belki bu aşamada farklı bir spor dalına yönelebilen için bunlar geçerli olmayabilir. Ben de bırakınca 1 ay kadar yoga yaptım fakat aynı tadı vermedi. Bisiklete ya da yüzmeye de imkanım olmadı. Olsaydı, benim için kurtarıcı olurdu diye düşünüyorum.

Sonuç olarak, kontrolü elime aldım ve tekrar spora başladım. Birkaç gün içinde de yavaştan koşmaya başlayacağım. Çok özledim ve benim hayatımın önem çemberinde bana çok yakında durduğunu tekrar fark ettim.

2 Beğeni

Yaşamayan bilmez dinlese de anlamaz dedikleri doğru.
Varislerimden dolayı koşmaya 4 ay ara verdim. Ameliyat oldum ilk 1 ay hiç spor yapamadım. Şu an ameliyatın ikinci ayı yavaş yavaş koşu bandında jog atmaya başladım. 3 km 4 km derken ilk dişarda koşumu geçen hafta yaşadım. 4 ayda 9 kilo aldım ve dinlenik nabzım 63den 74e çıktığını bugün öğrendim. Yani kondisyonumu da kaybettim.
Fiziksel gücümü sağlamak benim için zihnimi toplamaktan daha kolay. Bir işi yeniden yapacak gücü kendimde bulamadım,bulamıyorum.
Motivasyonumu sağlamak için spor kıyafetleri alıp yeni antrenman programları araştırıyorum.
21 Nisan Ankara koşusuna kaydım var ancak koşacak inancım daha yok.

Koşmak ya da koşmamak. İşte bütün mesele bu…

1 Beğeni