Bugün 2014 yapımı Unbroken filmini izledim. Gerçek bir hikaye. Amerika’nın olimpiyata katılmayı hak etmiş en genç (halen bu ünvanını sürdürüyormuş) atleti olan Louis Zamperini’nin hayat hikayesi. Aslında daha çok savaş anıları ama hayatından da kesitler var.
Not: Aşağıdaki spoiler eklentisi sayesinde oldu. Önemli değil okuyacağım derseniz üzerine tıklamanız yeterli. Tıklamazsanız yanlışlıkla bile görmemiş olacaksınız.
Savaş sırasında uçağının düşmesinden sonra okyanusta bir botun üzerinde 42 gün hayatta kalmayı başarıyor. Sonrasında Japonlara esir düşüp savaş bitene kadar işkence dolu zamanlar geçiriyor. Ama her şeye, abisinin kendisine söylediği “If you can take it, you can make it” (Dayanabilirsen başarırsın.) sözü sayesinde dayanıyor.
Film, Laura Hillenbran’ın “Unbroken: A World War II Story of Survival, Resilience, and Redemption” isimli kitabını temel almış. Yönetmen Angelina Jolie. Beklediğimden çok daha güzel bir film çıktı.
Zamperini 1936 Berlin olimpiyatlarında 5000 m koşmuş. 8. olmuş ama son turu 56 sn gibi inanılmaz bir sürede koşunca Hitler bizzat tanışmak istemiş. (Filmde bu görüşmeyi göstermemişler.) 1938’de 1 mili 4:08 koşmuş. Kim bilir savaş olmasa bir sonraki olimpiyatlarda neler yapacaktı? Ya da kim bilir savaşlar daha böyle kaç sporcuyu, sanatçıyı vb. mahvetti?