Merhaba, yukarıda kendi senaryomu anlatmışım diğer arkadaşlar da gayet güzel cevaplar vermiş ama birkaç ekleme yapayım.
Öncelikle termal içlik dediğimiz şeyin temel niteliklerinden birisi nefes alabilir olması, bu bağlamda teri dışarı atmak için tasarlanmıştır. Fakat ismindeki termal sıfatından dolayı ana amacının ısıtmak olduğu düşünülüyor. Halbuki olayı vucut ısısını dengelemek. Uzun koşularda teri ne kadar dışarı atar orası tartışılır tabi. Ben hiç denemedim, denemeyi de pek düşünmüyorum.
Mesajınızda bahsetiğiniz tayt kullanan genel kitle dışında kalan kişilerden biri benim. Eşofman altı ile koşuyorum. Taytı hiç denemediğim için kıyaslayamam. Fakat eşofmanın herhangi bir eksisini ya da zararını görmedim. Tabi bahsettiğim soğuk havalarda standart gri eşofmanla koşmak. Sıcak havalarda o gri eşofmanlar ter tutuyor ama konumuz bu değil. Bazı durumlarda sorunun en basit çözümü doğru çözüm olabiliyor. Bu bağlamda ucuz yollu bir eşofman altı denemenizi önerebilirim. Servet ödemeye de gerek yok, semt pazarlarında falan 150-200 liraya vardır sanırım. Randıman alamazsanız daha pahalı alternatiflere yönelirsiniz.
bulabildigim ilgili diger basliklari ve bu basligi okudum. sizinkini de okudum. yaklasik 1 yil onve yazdiginiz o yazinin iceriginden farkli dusunuyorum.
bu ise ilk basladigim aylarda sizinle ayni seyleri uyguluyordum. pamuk tisortler ve klasik giyinme yontemleri. ama zamanla sunu gordum ki corap dahil gunluk cozumlerin hicbiri bu iste benim icin uygun degil.
en basit birkac ornek olarak, oncesinde nefret ettigim ve tenime degdirmedigim polyesterin en dandiginin, sirf dri fit veya dry fit teknolojisi yuzunden vazgecilmez oldugunu anladim. tisortteki basit hava deliklerinin onemini anladim. teri emmeyen bir sortun konforunu anladim. polar bere yerine incecik bir buffin nasil kuru kalabildigini anladim. gibi gibi ornekler. sonuc olarak bunlar icin en ucuz en ekonomik cozumler bile, en geleneksel cozumlerden daha efektif oldugunu tecrube ettim.
bu ise ilk basladigimda evde kullandigim giysiler ile baslamis biri olarak, tabiki pazardan alinan bir esofman ile kosulabilir oldugunu biliyorum. yani takdir edersiniz ki bu sogukta herhangi bir esofman giyip kosabilecegimi dusunmusumdur.
ama insanin ihtiyaclari degistikce, antrenman hacmine, turune, konforuna vs vs uygun cozumlerde ariyor. ben de su an onu yapiyorum. optimum konforlu cozumu ariyorum
İlk başta ben de eşofmanlardan almıştım ama sonunda uzun tayta geçtim. 5-6 derecenin altında kesinlikle tayt giyiyorum, çok rahat. Fikre alışmak için önce üstüne kısa bir şort giyilir sonra şortsuz da kullanmaya başlanır.
Üst için açıkçası rüzgarlık almıştım ama havalandırması yeterli gelmediği için kullanamadım, şimdi dolabın içinde kuzu gibi yatıyorlar. Ben çözümü elleri de kısmen kapatan uzun kollu koşu t-shirtlerinde buldum. Hava hem soğuk hem de rüzgarlı ise bu t-shirtlerin üstüne Decathlon’dan aldığım koşu yeleğini giyiyorum, sırt kısmı bayağı havalandırmalı bir yelek ama şimdi bu yelekten yok sanırım. Rüzgar yoksa bir kat daha olması için uzun kollu t-shirt’ün üstüne kısa kollu t-shirt giydiğimde oluyor.
Çok soğuk havalarda koşu eldiveni ve Nike’dan aldığım içi hafif polarlı koşu beresi ve boynumun üst kısmını ve çenemi kapatmak için baf kullanıyorum. 10 dakikadan sonra ortam ısınıyor zaten…
Benim günlük çözümlerden randıman alma sebebim gündelik hayatta da sıklıkla outdoor ekipman tercih edip her an Taklamakan Çölünü geçecekmiş gibi yaşıyor olmamdan kaynaklı olabilir. Örneğin en son ne zaman buffsız dışarı çıktım, kaç tane buffım var ya da içinde buff olmayan bir çantam var mı bilmiyorum. Dolayısıyla hiç bereyle koşmayı denemedim. Buff denen zımbırtı yaz, kış illaki bir işe yarıyor. Son katıldığım yarışta su taşımak için kullanmıştım mesela Bir başka örnek olarak dolabimda farklı tipten çoraplar var. Dechatlon’un koşu çorabındansa askeri postal çorabından daha fazla randıman aldım. Gerçi bahsettiğim koşu çorabı giriş, postal çorabı üst seviye ürün. Bu bağlamda postal çorabı koşu çoraplarından iyidir demiyorum. Fakat outdoor ürünler söz konusu olduğunda branşlar arası çapraz ekipman kullanılabilir sanırım. Dolayısıyla aradığınız bir ekipman varsa farklı branşların altındaki ürünlere de göz atabilirsiniz.
Ya da dediğiniz gibi beklentim düşük olabilir veya beklentilerimiz farklı olabilir. Örneğin dri fit denen tişörtlerden de eşofmanlardan da kullandım. Eşofman tamam, fazlasıyla memnun kaldım fakat tişörtte tahriş söz konusu oldu. Bu sıklıkla yaşanan bir şey olmalı ki maratonun ortasında gögsüne bant yapıştıranlar gördüm. Çözümün bu olduğunu tahmin ediyordum zaten fakat tahriş yaşadığım dönemde tahriş mi ter mi diyerek seçimimi terden yana kullandım ve pamuk yoğunluklu tişörte geri döndüm. Kimisi için ter daha az tolere edilebilir bir şeydir, o seçimini tahrişten yana kullanır ya da gider gögsüne bant takar. Bir noktadan sonra kişisel tercihler ve zevkler devreye giriyor. Ben kış şartları için bana yeterli gelen seçeneği paylaştım. Sizler de umarım dilediğiniz nitelikteki ekipmanları kısa sürede bulursunuz.
en sonda yazdigin dileklerin icin cok tesekkurler.
senin gibi diger forum paylasimlari ile her konuda oldugu gibi bu konuda da bir fikrim olusuyor. bu yorumlar ileride benim gibi okuyanlar icinde arsiv gibi faydalı olacaktır.
tavsiyeniz çok güzel, outdoor ve özellikle bisiklet ile ilişkilendirmeye çalışıyorum. hatta iki spor içinde kullanılabileceğim burada bahsetmediğim ürünleri deneyeceğim.
bu konu giysiden çok yapı ile ilgili. bu sorunu pamuk tişört ile acımasız şekilde yaşadım bu tatsız deneyimden sonra araştırdığımda, koşu tişörtlerinin de net çözüm olamadığını öğrendim. vücuda yapışık tişörtler ile kısmen çözüm olabildiğini okudum. ama öyle kötü bir deneyimdi ki ben o tecrübeden sonra hiç risk almadım ve sürekli bant kullanıyorum yani o konunun pamuk, polyester ilgisi olmadığını net söyleyebilirim.
sonuç olarak giyecek konusu, kişiden kişiye değişen, bünyesine, antrenman türüne, üşümesine, terlemesine vs vs değişen bir konu. ayakkabı konusu gibi kişinin kendi ihtiyaçlarına göre de şekillenmesi gereken bir konu. ama bu tecrübe paylaşımları ile hepimizi için “bunu ben bi deneyeyim diyebiliecek” çözümler çıkıyor. forumun amaçlarından biri de zaten bu, tecrübelerimizi birbirmize aktarıp, hepimiz için en iyiyi bulmaya çalışmak.
koşuya ilk başladığım dönemde çok başıma geliyordu.
Sonradan bunun malzeme yüzünden değil, tişörtün bolluğu yüzünden olduğunu fark ettim.
Koşarken gövdemiz yukarı aşağı sürekli zıplıyor.
Eğer tişörtümüzde zıplarsa göğüz uçlarını tahriş ediyor.
Ben yarışlara kayıt olurken artık hep “S” beden tişört yazıyorum.
1.75 boy ve 82kg gövdeye “S” beden tişört yapışıyor. Ve en uzun koşularda dahi asla tahriş oluşmuyor.
Nike gerçekten çok başarılı malzeme üretiyor.
Ar-Ge konusuna kafa yordukları belli.
Nike Therma-Fit bir koşu üstlüğüm var. yaklaşık 8 yıldır kullanıyorum. büyük ihtimalle ömrümün sonuna kadar gider. Sıfır derece havada bile tek kat ile oldukça konforlu koşular yapabiliyorum. Nike için o parayı vermeyi göze alabiliyorsanız bence alın. Pişman olmazsınız.
bende 1-2 km sonra ates cikaranlardanim ve cok memnun kaldim.
bu tatsız deneyimden sonra araştırdığımda, koşu tişörtlerinin de net çözüm olamadığını öğrendim. vücuda yapışık tişörtler ile kısmen çözüm olabildiğini okudum. ama öyle kötü bir deneyimdi ki ben o tecrübeden sonra hiç risk almadım ve sürekli bant kullanıyorum